loading
close
SON DAKİKALAR

#Adalet için yollara!

Ahmet Tatar
Tarih: 24.06.2017

Ahmet Tatar; Her birimiz bir diğerinden güç alıyor. Nicedir yola yabancı kalan bacaklarımız büyük bir iştahla ileri atılıyor. Birinci konak, ikinci konak yola devam. Öyle ya yürüyene yol dayanır mı. Böyle yürüyor 'ADALET' yolunda 'ADALET' için yürüyenler.

Yol, yolcusunu parlatıyor, güzelleştiriyor, eğitiyor, terbiye ediyor.

Yolda yürüyenler, ne kadar güzel bir topluluğun parçası olduğunu, ne kadar güzel bir ülkede yaşadığını iliklerine kadar hissediyor.

Bolu dağlarında kıvrılarak uzanan eski Ankara İstanbul yolunda yürüyoruz. Adımımızı attığımızda taşa, toprağa, yabani çimenlere basıyoruz. Elimizi uzattığımızda renkleriyle şekilleriyle bizi şaşırtan inanılmaz güzellikteki çiçeklere dokunuyoruz.

Bizleri hızın esiri ettiler. Bizleri uzun zamandır bu güzelliklerden uzaklaştırdılar. Gaz pedalına sonuna kadar yüklenip, otoyolda koşuştururken nereye yetişmeye çalıştığımızı, neden acele ettiğimizi bile unuttuk. Gençlerin çoğu bu yolu hiç bilmiyor. Yaşı ileri olanlar ise neredeyse unutmuşlar bu yolu. Neyi ıskaladığımızı doğa bütün çıplaklığı ile yüzümüze vuruyor.

Yürüdükçe efil efil esintiden kekik kokuları geliyor burnumuza. Aniden fark edip içimize çekiyoruz. Sarhoş edici bir güzellik bu.

Bu yıl göklerin rahmeti hiç eksik olmadı. Evet daraldı içiminiz biraz. Artık yaz gelsin istiyoruz. Ama bu kadar yağmurun bizim için harmanladığı güzellikte meydanda.

Hadi bakalım yağmur mu, güneş mi. Hangisinden vaz geçebilirsin. Tıpkı bu ülkede, bu topraklarda yaşamaktan vazgeçmediğimiz gibi.

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, güneş bir görünüp bir kayboluyor. Günlerimiz bir kararıp bir aydınlanıyor. Ama karanlıkta da, aydınlıkta da bu ülkede başka güzellikler barındırıyor. Kimi kapılar kapanırken, yeni kapılar açıyor. Hayal kırıklıkları, umutsuzluklar başımıza musallat olurken umut parıltıları hep bir yerlerden ortaya çıkıyor.

Bütün güzellikler karanlığa karşı mücadele koşumuz kadar bizlere yakın. Mücadele, bize güzelliklerin, dostlukların umudun kapısını açıyor. Yan yana, omuz omuza isen dost bildiğin güzel insanlarla yollar aydınlanıyor. Yürekler daha biz hızlı çarpmaya başlıyor. Çünkü bedenimiz bu umudu büyütmek için daha fazla arınmaya ihtiyaç duyuyor.

Her birimiz bir diğerinden güç alıyoruz. Nicedir yola yabancı kalan bacaklarımız büyük bir iştahla ileri atılıyor. Birinci konak, ikinci konak yol devam ediyor. Öyle ya yürüyene yol dayanır mı.

İşte böyle yürüyor “ADALET” yolunda “ADALET” için yürüyenler.

Yol o kadar güzel ki, insanlar o kadar güzel ki, amaç o kadar güzel ki, yürümemek insanın kendine ihaneti gibi.

Altmışını yetmişini geçmiş teyzeleri, amcaları, kızlı erkekli delikanlıları, küçük çocukları yürüten işte bu güzellik ve onlara güç veren, bu güzelliklere ve adalete olan inanç.

İşte bu yüzden sıcak soğuk, yağmur çamur demeden yürüyor güzel insanlar.

Onlar yürüdükçe bu ülkede güzellikler yok olmayacak, güzel günlere, demokrasiye, hukuk devletine, adalete olan inanç hiç bitmeyecek.

Gün “neden şu zaman”, “neden şunun için de” sorularının sorulacağı zaman değil. Esasen bu sorular bu gün için anlamlı da değil.

Evet bence de gecikmiş bir hareketlenme, ama sorularımızı bu hareketin, bu yürüyüşün içinde tartışalım. İnanın yol ve memleketin güzellikleri insanın zihnini açıyor.

Haydi klavye başlarında gereksiz polemikleri, boş yere, faydasız kavgaları bırakalım. Ayağa kalkalım yürüyelim. Yürürken adımlarımız bizleri birbirimize yaklaştıracak.

Yürürken, yollarda ekmeğimizi suyumuzu paylaşalım, umudumuzu paylaşalım. Paylaşalım ki aramızdaki suni kavgalar bitsin, dostluklarımız tazelensin. Hayatı yeniden üretmek üzere zihnimizi temizleyelim.

Adalet kavramına sahip çıkalım, onun kirletilmesine karşı duralım ki, çocuklarımıza karşı boynumuz eğri kalmasın.

Onları adaletin olmadığı, özgürlüğün olmadığı bir ülkede yaşamak gibi bir mecburiyete sokarsak bu ağır vebalden kurtulamayız ve lanetleniriz.

Ahmet Tatar

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları