loading
close
SON DAKİKALAR

Vatandaş Gerard

Atay Sözer
Tarih: 20.09.2018
Kaynak: Atay Sözer

Atay Sözer: Gerard vatandaş olursa onun için de bu tür mutasyonlar kaçınılmaz görünmekte. Bir kere ismini Geray ya da Giray yapar; soyadı biraz kısalıp Depar olabilir (neticede insanımız depar sözcüğüne futboldan dolayı aşinadır), Geray Depar…

Fransa’nın en karizmatik oyuncularından Gerard Depardieu’nun devletiyle başı dertteydi. Böyle söylenince her yurdum insanın aklına kuşkusuz düşünce özgünlüğüyle ilgili bir dert gelir. Oysa öyle bir dert değildi, yani devlet Gerard’ı yaptığı filmlerden, attığı tivitlerden, sos-yal medyada “beğen” yaptığı paylaşımlarından dolayı yakasına yapışıp hapse atmıyordu. O konuda hiçbir sıkıntısı yoktu.

Ama Gerard’ın sıkıntısı bir başkaydı.
Arkadaş, fazla vergi vermek istemiyordu. Alnının teriyle kazandığı helal paralarına devletin ortak olmasını istemiyordu haklı olarak.
Devlet de işin suyunu çıkartıp kazandığı her kuruşun vergisini bizimkinden alıyordu çatır çatır.
O da gitti Rus vatandaşı oldu…
Ama gel gör ki Rusya’da da vergi verdi.
Putin böyle ketenperelere gelecek biri değil tabii;
“Yok öyle üç köfte yirmi beşe vatandaşsan vatandaşlığını bil, işin suyunu çıkartma öde vergi-ni” diye çıkıntılık yaptı.
Bizimki bu defa Cezayir vatandaşlığını denedi ama içi pek rahat değildi, orada da bu işin ga-rantisi yoktu.
Bu arada hakkında taciz ve tecavüz soruşturmaları da açılmaya başlamıştı. Yani içeri alınma tehlikesi doğmuştu.
Neden sonra ilk aklına gelmesi gereken yer en son aklına gelmiş ve Türk vatandaşlığında karar kılmış.
Büyük bir ihtimalle bu tür suçlamalara “Bir kereden bir şey olmaz” yaklaşımımızdan dolayı bu kararı vermiştir. Vergi konusunda da işini bilenin, gemisini yürütenin rahatça sıyırdığı bir ülke olmamız da kaymaklı kadayıftı.
Hemen sayın devlet reisimizden bir randevu talep etti, elbette ona sormadan olmazdı. Yoksa maazallah normal vatandaş statüsünden işlem görür ve hayatı hepten kayar. En azından Suri-yeliler kadar bir ayrıcalığı olmalı tabii.

Gerard’ın vatandaşımız olma ihtimali doğrusu heyecan verici bir durum.
Özellikte dizi film sektörümüz pek bir memnun olmuştur, hangi diziye transfer olacağı konu-sunda epey bir kavga olacağı kesin. Toprak ağası, mafya babası tiplerine cuk oturur; komedi-lerde de başarılı olacağını düşünüyorum. Doğulu, Trakyalı, Karadenizli tiplemelerinin hepsine uyar, öyle özelikle şiveyi tutturacağım diye ıkınıp sıkınmasına da gerek yok zaten mevcut oyuncuların çoğunluğunun yaptığı şiveler anlaşılmıyor, Karadeniz başlıyor, Trakyalı devam ediyor, doğuluyla bitiriyor. Bir dizinin bitişi dört saat sürünce beyni macun olan seyirci de farkına varmıyor, ne verirsen yiyor. Ayrıca Fransız aksanlı Laz şivesi pek çok kişi için ilginç olabilir. Misal “La finu pella questum” dediği zaman “Lafını balla kestim” olduğu hemen anlaşılacaktır. 
Tabii ülkeye uyum sağlama konusunda kimsenin en ufak kuşkusu yok, çünkü gelen herkes havayı soluduğu anda kırk yıllık vatandaş olabiliyor.

Misal Venezüella’nın sosyalist başkanı Maduro…
Adamı gelir gelmez sultanlardan birinin (hangisi olduğunu henüz öğrenememiş) tahtına oturtmuşlar o da  “Benim adım Sultan Maduro” demeye başlamış, sonra gidip Nusret’le ense-ye tokat popoya parmak arkadaş olmuş, ondan tuzlama teknikleri öğrenmiş. Memleketine döndüğünde de aç olan vatandaşlarına Nusret’te yediği etleri anlatıp hayallerinde olsun do-yurmaya çalışmıştır. Vatandaşlarına nasıl tuzlama yapılacağını anlatıyordu ciddi ciddi…
Yani bunca yıllın sosyalistinin bile gelir gelmez şaftı kaymıştı. Sanıyorum bir daha kolay kolay iflah olmaz, ama gene de bizim dönek solculardan biraz hallice olur.

Gerard vatandaş olursa onun için de bu tür mutasyonlar kaçınılmaz görünmekte.
Bir kere ismini Geray ya da Giray yapar; soyadı biraz kısalıp Depar olabilir (neticede insanımız depar sözcüğüne futboldan dolayı aşinadır), Geray Depar…
Öncelikle bıyık bırakacaktır bir kere, zamanın ruhuna uygun olarak badem bıyık olacaktır tabii ki.                                       
Kırmızı ışıkta geçmenin bir erdem olduğunu hemen anlayacaktır.
Fransa’yla papaz olduğumuz dönemlerde hemen evindeki Louis Vuitton kravatlarını protesto için Fransa konsolosluğunun önünde parçalayacaktır.
Sık sık “Ne olacak bu memleketin hali?” muhabbeti yaparak dert yanacak ama bunun yanında “Yahu adam o kadar duble yaptı” diyerek de teselli bulacaktır.

Gerekli potansiyel görülürse (ki görünüyor), yerel seçimlerde bir büyük şehirden belediye başkan adayı gösterilebilir.
Çok da iyi olur, Hugo’nun klasiği Sefiller’in sinema uyarlamasında Jean Valjan rolünü oyna-mıştı. Anımsanacağı üzere orada hırsızlıktan aranan bir kişinin kimlik değiştirerek bir şehre gelmesi ve belediye başkanı seçilmesi anlatılıyordu.
İşte o film gene vizyona sokulursa oyları silme götürür, tulum çıkartır.
Umarım yetkililer bu fırsatı değerlendirirler ve Vatandaş Gerald’dan yararlanmasını bilirler…

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları