loading
close
SON DAKİKALAR

İmambakır Üküş: Türkiye bu seçimi demokrasi referandumu olarak görmeli

İmambakır Üküş
Tarih: 11.12.2018
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş, TELE 1 TV’de Can Ataklı’nın sunduğu Gün Başlıyor programına konuk oldu.

İmambakır Üküş, “7 Haziran’da AKP’yi düştüğü kuyudan çıkaran MHP oldu. MHP, CHP ile ortaklık yapsaydı, koalisyon hükümeti kurulsaydı AKP’nin yerinde yeller esiyordu” dedi.

Üküş, “Normal koşullarda AKP’nin İstanbul, Ankara’yı kazanma şansı yok. AKP’nin bütün umudu CHP’nin yapacağı yanlışlar üzerine kurulu” ifadelerini kullandı.

İmambakır Üküş’ün programdaki değerlendirmeleri şöyle:

“AKP’nin en büyük başarısı algı yaratma ve yönetme üzerine kurulu. CHP ve demokratik güçlerin 16 Nisan referandumunda son olarak da 24 Haziran gecesinden başlayan süreçte beri kötü sınav verdi.  CHP yönetimi de Muharrem İnce de toplumda hayal kırıklığı yarattı.

“CHP’nin hatası gündeme boyun eğmek”

Gerek sosyal medya gerekse diğer alanda 2 şey var. Biri trol ordusu. İkincisi CHP’ye hiç oy vermemiş yandaş medya temsilcileri CHP içi tartışmalarla ilgili görüş belirtiyorlar. Ahmet Hakan’dan itibaren bütün yandaş yazarlar 24 saat Kılıçdaroğlu ve CHP’ye küfretmeden yazılarını bitirmiyor. Sanki AKP’nin kaybetmesini istiyor gibi yazıyorlar. Ahmet Hakan’ın ya da yandaş gazetecilerin İstanbul’da AKP’nin kaybetmesini istemesi mümkün mü? Ahmet Hakan 2 isim söylüyor ‘Kemal Kılıçdaroğlu açıklasın’ diyor.

Bunların derdi CHP başarısız olsun diye CHP gündemini belirleme. Esas hata CHP bu gündeme boyun eğiyor. 16 Nisan referandumundan bu yana Türkiye başka bir süreç yaşıyor. Girdiği her seçimden AKP oyunu artırarak çıkmıştır. 7 Haziran’da AKP tek başına iktidar olma durumunu kaybetmiştir. AKP’nin bugün korkusunun sebebi bu. AKP bugüne kadar gelen partiler gibi herhangi bir parti değil. Çok büyük suçlara bulaşmış, servet transferlerine yol açmış, hukuksuz, kanunsuz işlere imza atmış bir parti. Ne pahasına olursa olsun iktidardan düşmek istemiyor. Ama 7 Haziran’da iktidardan düştü.  1 Kasım terör ortamında yaratılan, geçici bir durum. 7 Haziran’da AKP’yi düştüğü kuyudan çıkaran MHP oldu. MHP, CHP ile ortaklık yapsaydı, koalisyon hükümeti kurulsaydı AKP’nin yerinde yeller esiyordu.

“16 yıldır hesabı görülmeyen yüzlerce, binlerce işin hesabının sorulacağını bildikleri için her yolu deniyorlar”

 16 Nisan’da AKP, OHAL koşullarına bütün baskılara, bütün, tutuklamalara, gözaltılara, devletin bütün imkanlarını kullanmalarına, yandaş medya desteğine, yandaş işadamlarının maddi imkanlarına rağmen bütün büyük kentlerde kaybetti.

16 Nisan’daki kaybediş yeni bir durumu ortaya çıkardı. Anayasayı, yasaları değiştirdiler, ittifakları getirdiler. AKP kaybedeceğini gördü. AKP kaybetmeye klasik anlamında iktidar kaybetmek olarak bakmıyor. Yandaşlara akıtılan kamu imkanları kaybolmuş olacak. 16 yıldır hesabı görülmeyen yüzlerce, binlerce işin hesabının sorulacağını bildikleri için her yolu deniyorlar.

“AKP’nin hiçbir seçimi tek başına kazanma şansı yok”

CHP’nin politikalarını, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını tartışabiliriz. Bazı öncelikleriniz olmalı. 24 Haziran’dan bu yana tartıştığımız hep CHP oldu, genel başkan oldu. Bir seçime gittik. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir blok seçime girildi. Erdoğan ‘koalisyon dönemini bitirdik’ dedi. 24 Haziran’dan beri koalisyonlar dönemi fiilen devrede. AKP’nin hiçbir seçimi tek başına kazanma şansı, hiçbir seçime tek başına girme şansı yok. Devletin bütün imkanları, yandaşların imkanları, medya elinde olmasına rağmen…

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde aradaki fark sadece 495 kişiydi”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekleyen blok, AKP, MHP, BBP, Hüda Par. Toplamda oyları yüzde 63,5’a yakındı. Bu blok yüzde 52 oy aldı. Erdoğan’ı destekleyen blok yüzde 11 oy kaybetti. Milletvekili seçimlerinde de AKP yüzde 49,5’tan 7 Haziran dönemine geldi.  ‘Adam kazandı, arada büyük farklılıklar var’ denildi. İstanbul’da AKP, MHP, BBP, Hüda Par bloğu ve karşısındaki bloğun aldığı oy eşitti. Yüzde 50, yüzde 50… Aradaki fark sadece 495 kişi. Sanki büyük bir seçim yenilgisi yaşanmış gibi oldu.

“AKP, CHP’yi aday isimleri üzerinden tartışmaya hapsetti”

AKP çok büyük oranda oy kaybediyor. AKP bu kadar oy kaybederken CHP neden kazanamıyor? Normal koşullarda AKP’nin İstanbul, Ankara’yı kazanma şansı yok. AKP’nin bütün umudu CHP’nin yapacağı yanlışlar üzerine kurulu. CHP, İYİ Parti seçime girebilsin diye, HDP için tavır koydu. Ama öyle bir aday belirleme yaptı ki doğru işleri etkisiz hale getirdi.

Bugün hiçbir yerel yönetim programı konuşulmuyor. Baskıcı, otoriter rejime karşı bir program konuşulmuyor. AKP, CHP’yi aday isimleri üzerinden tartışmaya hapsetti.

“CHP Türkiye’nin siyasi Kızılay’ı gibi çalıştı”

Hepimiz biliyoruz ki İstanbul değişirse Türkiye değişir. İstanbul’u kaybedenin Türkiye’yi kazanma şansı yok. CHP’de Akif Hamzaçebi uzun zamandır CHP’nin İstanbul’u kazanacağına dair irade ortaya koydu, CHP’nin kazanabileceği algısını öne çıkarttı. Aynısı Ankara’da yapılamadı. CHP kimi aday gösterirse göstersin İstanbul’da aylardır yürüyen bir alt yapı var. Toplumun çeşitli kesimleri ile kurmuş ilişkiler var. 

CHP bir anlamda Türkiye’nin siyasi Kızılay’ı gibi çalıştı. 2011’de MHP’ye karşı kaset komplosu oldu. CHP seçmeni MHP’nin barajı aşması için irade koydu. Her evden bir kişi oy verdi. HDP’ye aynı şekilde destek verdi. Hiçbir ideolojik yakınlığı olmayanlar bile barajı aşsın diye oy verdi. İYİ Parti için oy verdi, 15 vekil verdi, ittifak yaptı. HDP ile Demirtaş arasında 1 milyon 700 bin oy farkı, Akşener ve İYİ Parti arasında 1 milyon oy farkı var.

“Türkiye bu seçimi demokrasi referandumu olarak görmeli”

CHP’nin çıkıp ‘demokrasi için her bedeli göze aldım’ demesi lazım. 16 Nisan’da anayasa, 24 Haziran’da rejim değişti. Bu rejime hayır diyorsan, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tavır koymalıyız.

AKP’nin baskıcı hale geldiğini düşünen seçmenlerin de 31 Mart’ta da bu gidişe hayır demesi lazım. Bu seçim belediye başkanlığından öte referandum niteliğinde. Yeni rejimdeki ilk seçim. Türkiye bunu demokrasi referandumu olarak görmeli.

CHP’nin isimler üzerinde tartışmaktan çok program sunması lazım. Kent anayasası sunmalı. CHP isimler üzerinden tartışıyor. Orayı burayı değil her yeri alalım. Alalım mantığı isim üzerine değil, demokrasi bloğuna alalım.

“MHP’nin AKP’nin itiraz ettiği hiçbir konuda adım atma şansı yok”

MHP seçmeni görmüyor mu acaba, bir siyasi parti cumhurbaşkanı adayı, meclis başkanı adayı, İstanbul, Ankara adayı çıkarmıyor. Siyasi parti olarak varlığının anlamı kaldı mı? EYT ile ilgili MHP’nin kendi seçim döneminde söylediği sözler var, onlara da sahip çıkmıyor. ‘İYİ Parti, HDP önerge getirdi, reddettik’ diyor. Sen getir. Yapamaz. MHP’nin AKP’nin itiraz ettiği hiçbir konuda adım atma şansı yok.

Bir beka sorunu var ama AKP’nin beka sorunu var. Bahçeli ve MHP AKP’yi kurtarma örgütü haline dönüştü. 7 Haziran’da, 16 Nisan’da, 24 Haziran’da yetişti. AKP’nin ittifak kurma nedeni seçimleri kazanma isteği değil, kaybetme korkusu. Restleşmeye rağmen bir araya geldiler. İttifaka rağmen seçimi kazanamayacaklarını gördüler. İstanbul’u, Ankara,  Mersin, Denizli, Balıkesir’i kazanacağımıza dair irade oryaya koymamız lazım.

“Ankara’ya Ankaralı aday bulamadılar”

AKP kim ne derse desin Türkiye’nin en yenilikçi partilerinden birisiydi. En yeni sözleri söyleyip, en yeni isimleri bulup çıkaran, geçmişte ister CHP, HDP, sosyalist çevreden olsun yer alan isimleri getirip vitrine koyuyordu. Şimdi yapmıyor.

Odalar ve Borsalar Birliği yöneticilerinin kazanamadıklarında ya da aday olamadıklarında geri dönmelerini  öngören yasa çıkardılar. Oralardan birçok aday çıkarmayı düşünüyorlardı. Yasa çıkarmalarına rağmen aday bulamadılar. İzmir’e İzmir’de yaşayan, orada siyaset yapan birini aday gösteremediler. Denizli’den aday ithal ettiler.

Türkiye’de iki tür yayıncılık var. Biri Flash TV yayıncılığı… İsterse kıyamet kopsun sürekli eğlence ortamı var. Diğeri A Haber yayıncılığı. Ekonomi bitmiş, işsizlikten intiharlar oluyor hiç yok.

Ankara’ya Ankaralı aday bulamadılar, Kayseri’den ithal getirdiler. İstanbul’a da bulamıyorlar. Ankara’da Özhaseki aday.  AKP, Melih Gökçek’e boyun eğdi. Gökçek hepsine itiraz etti.

“Kılıçdaroğlu ne diyorsa 3 gün küfrediyorlar 4. gün yapıyorlar”

AB, eşitlik, özgürlük, hukukun üstünlüğü bitti. Her kesime sopa sallayan AKP, kendi yöneticilerini tehdit ediyor. Ahmet Davutoğlu, yüzde 49 oy aldı, başına gelmeyen kalmadı. Kardeşim Gül, diyorlardı, ne halde şimdi?

7 Haziran’dan bu yana AKP’nin siyasi olarak söylediği bir şey yok. CHP seçim kampanyalarında ne söylediyse taklit ediyor AKP. Kılıçdaroğlu, emeklilere 2 ikramiye dediğinde kıyamet koptu. 2 maaş tutarında olmasa da verdiler. Asgari ücretle ilgili söylediğinde kıyamet koptu. Vergi ve sigorta primlerini devlet ödesin demişti Kılıçdaroğlu. Taşeronu kaldırma sözünü CHP verdi. AKP bunun imkansız olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu ne diyorsa 3 gün küfrediyorlar 4. gün yapıyorlar.

“CHP’nin sokakta etkin mücadele etmesi lazım”

CHP kadrolarıyla, programıyla, siyasi faaliyetiyle toplumda samimi bulunmadığı için CHP söylüyor, arkasını getiremediği için sonuçlarını alamıyor.

Türkiye’de HDP korkusu var. Sen HDP’yi bırak, İmralı’da masa kurdun Öcalan’ın her sözünü yerine getirdin. MİT Koruma Kanunu olarak çıkan kanun… İmralı tutanaklarında var. Öcalan ‘bunları yapmazsanız yarın yargılanırsınız’ diyor. Öcalan mektuplarını Kandil’e götürüp meydanlarda okuttular. Okuyana ceza verdiler. Öcalan’la görüşen bakan kim? CHP’nin etkin siyaseti bu yönde olmalı.

Türkiye’de bütün medyanın neredeyse AKP’nin borazanı haline geldiği süreçte CHP’nin sokakta etkin mücadele etmesi lazım. CHP’yi sokakta görebiliyor musunuz?

“CHP isimler üzerinden tartışmayı kenara bırakmalı”

Eskiden delikli demir icat oldu mertlik bozuldu, denirdi, sosyal medya icat oldu mertlik bozuldu. CHP dahil bütün demokratik güçler bir faaliyette bir yerde fotoğraf çektirip, ben ordaydım, diyor. Kimin derdine deva oldun, o yok.

Şu anda İstanbul’un çok ciddi tapu sorunu var. Bu tapusu olmayanlar kenar köşe yerler değil. İstanbul’un göbeğinde. Sarıyer,  Beykoz, Beşiktaş, Kartal, Bakırköy’de var.  2 B sorunu var.

Kent mağdurları, işçiler, yoksullarla, kendisini baskı altında gören demokratik güçlerle buluşmazsan kim seni sahici görecek?

CHP isimler üzerinden tartışmayı kenara bırakmalı. CHP 3-5 yıldız isim, sağdan soldan birilerini bulayım diyor. Böyle isimler yok. Toplumu kendiliğinden harekete geçirecek isimler yok, toplum hareket halinde. İş kazaları var, Çorlu’da tren kazası oldu. 25 aile canlarını kaybetti. Adalet rayların altında kaldı. CHP etkin uğraşıyor ama toplumun önüne çıkarmalı.

“CHP’nin her konuda politika oluşturması yetmiyor, onları hayata geçirmeli”

Balık hafızalı toplumuz. Basınımız, aydınımız da öyle. İmralı’da masa kuruldu. Öcalan istedi diye sekreterya oluşturuldu, diğer cezaevinden insanlar getirildi, orada çalışma masası oluşturuldu, devletle beraber yapıldı. İmralı’dan gelen mektupları Kandil’e oradan gelenleri İmralı’ya götürdüler. Bunlar suç. Bunları hatırlatan var mı? CHP etkin siyaset yapmak istiyorsa her konuda politika oluşturması yetmiyor onları hayata geçirmeli. Kadroların toplumda inandırılıcılığı olmalı.

CHP, 7 Haziran’da doğru politikaları hayata geçirdi. Kimse CHP’nin HDP, İYİ Parti politikalarına itiraz etmedi. İşi doğru kadrolarla yaptığında başarıya ulaşırsın.

“Sarıgül’ün adaylığına izin verilmemeli”

Sarıgül isminin aday olarak çıkması bile yanlış. Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday oluyor, dönüp gene Şişli’ye aday oluyorsa İstanbul’u kazanmak konusunda CHP’nin umudu yok demektir. Adaylığına izin verilmemeli. Aday olacaksa büyükşehre adaylığını ortaya koymalı.  İstanbul kadar önemli bir yerde kazanacağına dair algıyı zayıflatan bir şeye izin vermemeniz lazım.

CHP 500 bin, 700 bin, 2 bin üyenin olduğu yere sandık koyuyor eğilim yoklaması için. Bunu demokrasi şöleni olarak sunuyor, doğru. 240 bin üyenin olduğu İstanbul’a koy sandığı. Adana, İzmir’e koy. Kadıköy’e, Beşiktaş’a koy.

“İstanbul’da, Ankara’da hangi belediye başkanı büyükşehrin uygulamalarını mahkemelere taşıdı?”

İstanbul’da 14, Ankara’da 2 büyük belediye CHP’de. İstanbul’da 14 belediyeden hangisinin İstanbul’la ilgili etkin siyaset yaptığını gördünüz?  İstanbul’da, Ankara’da hangi belediye başkanı büyükşehrin uygulamalarını mahkemelere taşıdı? İmar artışlarına itiraz etti mi? Yüzlerce meclis üyesi var. 2-3 kişi mahkemeye taşıyor. Bir tek belediye başkanı kente karşı suçları taşıdı mı mahkemeye?

“Ataşehir, Maltepe, Kadıköy babanın evinden gelmedi”

Ankara’yı Gökçek yıllarca yönetti. Hangi CHP’li belediye başkanı Gökçek’in hukuksuz uygulamalarını mahkemeye taşıdı. İnandırıcılık sorunu oluyor. Ketin yağmalanmasına karşı çıkıyorsan belediyelerinin bulunduğu yerlerde buna izin vermeyeceksin, itiraz edeceksin.

CHP’nin İstanbul’da 14 belediyesi var. İstanbul’un rantını AKP değil CHP yönetiyor. Üretim, sanat, kültür CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde. CHP’li başkanlar niye Sultanbeyli’de Esenler’de çalışmaz. Çoğu ilçe başkanları belediye başkanlarımızdan randevu alamıyor, bir şey isteyecek diye. Tabi ki isteyecek. Ataşehir, Maltepe, Kadıköy babanın evinden gelmedi ki. Oraya lütufla gelmedin. Belki senden dolayı CHP sorun yaşıyor.

Hazinedar’dan CHP eziyet çekti. Sarıgül, Hazinedar CHP’ye yük. Siz kendiniz gelmediniz ki, kişisel çıkarlarınız için film fırtına yapıp CHP örgütlerini yok sayacaksınız.

Kağıthane’den gelip İstanbul’u değiştirdiler. Elinde 14 belediye var, İstanbul’u değiştiremiyor musunuz?

Özellikle Anadolu’da doğu ve güneydoğuda, belde belediyeleri var. İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu demokrasi havarisi kesildi, başkanlara randevu vermiyor, bir şey isteyecek diye. Kamunun hiçbir yatırımı gitmiyor oralara. CHP’li büyükşehirler buralara sahip çıkacak. Bakırköy, Kadıköy, Şişli, Bornova, Karşıyaka sahip çıkacak. Belediye başkanını imajı için yatırım yapıyorlar. Pop sanatçılarını getirip dünyanın parasını veriyorlar. Anadolu’daki belediye 1 yılda o parayı harcayamıyor, bütçesi o kadar değil. Oralara CHP örgütleriyle geldin, CHP’ye inanan seçmenin oy vermesiyle geldin.

94’te bir Sultanbeyli’den Kağıthane’den İstanbul’u değiştirdiler. Türkiye’yi değiştirdiler. Elinde 14 belediye var, İstanbul’u değiştiremiyor musunuz?

“CHP diğer demokratik güçlerle de görüşerek çaba sarf ediyor”

CHP mevcut başkanların yükünden kurtulmalı. Atayarak CHP hiçbir başarı sağlayamaz. Hepsi kendilerini seçilmiş sultan zannediyor, bunu aksini ispatlamak Kılıçdaroğlu’nun elinde.

Ekrem İmamoğlu ismi kesin değil.  Görüşmeler o yönde sürüyor. CHP’nin İstanbul’u kazanma mecburiyeti var. Bundan dolayı ince elenip sık dokunuyor. Bildiğim kadarıyla birden fazla şirkete İstanbul ve Ankara için araştırmalar yaptırılıyor, sonucunda aday belirleme yoluna gidilecek. Herkes İYİ Parti-CHP görüşmeleri üzerinden bakıyor. CHP diğer demokratik güçlerle de görüşerek çaba sarf ediyor. Umarım çaba doğru sonuçlara yola açar.

Mesele Türkiye’nin  aydınlık geleceği. Belediye başkanı seçmeyeceğiz başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bunu düşünmesi lazım.

Kent anayasası yapmalı. Okul, park yapılmayacaksa öze imara izin vermeyeceğim, demeli. Kent rantı olacaksa kentte yaşayanlara aktarılacak."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları