loading
close
SON DAKİKALAR

CHP’nin adayı kim; CHP ne yapmak istiyor?

İmambakır Üküş
Tarih: 26.04.2018
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: Vişne Haber Ajansı - www.istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş; Birileri çok bilinçli bir şekilde asla aday olması mümkün olmayan veya adaylaşması asla CHP’nin isteği ve onayına bağlı olmayan Abdullah Gül’ü sanki CHP’nin adayıymış gibi sundu. Özellikle kimi liberallerle Cumhuriyet Gazetesinin tavrı-açıklamaları bu tartışmaları büyüttü…

AKP ve MHP baskın bir seçim kararıyla Türkiye’nin gündemini değiştirdi…

Seçim kararıyla birlikte aynı zamanda OHAL’i de uzatma kararı alındı…

Zaten baştan eşitsiz ve adaletsiz koşullarda olacak seçim yarışı OHAL’le birlikte daha da tartışmalı hale geldi…

AKP baştan oyunun kurallarını kendisinin kazanacağı bir biçimde “dizayn” etti; an azından öyle sandı…

***

Baskın seçim kararında ülkenin yönetilemez hale gelmesi, ekonomideki kötü gidişat, dış politikadaki çöküş gibi onlarca neden sayılabilir…

Ama Saadet Partisi ve İYİ Parti'nin giderek güçlenmesi en önemli ve başlıca neden durumunda…

Özellikle İYİ Parti ve Meral Akşener farkı bu baskın seçim kararında çok önemli yer tutuyor…

AKP ve MHP baskın seçimle İYİ Parti ve Meral Akşener’i seçime sokmamayı planlamıştı…

***

Ancak işler hiç de AKP ve MHP’nin planladığı gibi gitmedi…

Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener seçime kurulan pusuyu bozdu; kurulan tuzağı boşa çıkardı…

YSK’nın İYİ Parti'yi seçimlere sokmayacağı az çok belli olunca Kılıçdaroğlu ve Akşener başarılı bir operasyon başlattı…

15 CHP milletvekili istifa ederek İYİ Parti'ye geçti; İYİ Parti'nin grup kurarak seçimlere girmesi sağlandı…

***

Gerçekten bu hamle AKP ve MHP’nin “çalışmadığı yerden” geldi…

AKP ve MHP’de büyük bir panik ve telaş yarattı…

Ama daha önemlisi toplumda büyük bir heyecan ve moral dalgası yarattı…

Bu kez gündemi CHP ve Kılıçdaroğlu belirledi…

***

Tam da AKP ve MHP cephesinde korku ve panik havası egemenken…

Tam da toplumda büyük bir umut ve heyecan dalgası  yaratılmışken…

Tam da ilk kez bütün toplumsal muhalefet güçlerinde “Evet, başarabiliriz” duygusu egemenken…

Tam da her şey ilk defa çok iyi gidiyorken Abdullah Gül ismi ortaya atıldı…

***

Birileri çok bilinçli bir şekilde asla aday olması mümkün olmayan veya adaylaşması asla CHP’nin isteği ve onayına bağlı olmayan Abdullah Gül’ü sanki CHP’nin adayıymış gibi sundu…

Böylece toplumda yaratılan umut ve heyecan söndürüldü…

Bu kez tam tersine her yönden kızgınlık ve öfke çığlıkları yükselmeye başladı…

Hem de önümüzde Ekmeleddin İhsanoğlu vakası ve sonuçları varken birileri oluşan iyimser ve coşkulu her şeyi yok etmek için bilinçli bir şekilde Abdullah Gül ismini ortaya attı…

***

Gerçekten Abdullah Gül CHP’nin adayı mı?

Gerçekten CHP Abdullah Gül’de ısrar mı ediyor?

Özellikle kimi liberallerle Cumhuriyet gazetesinin tavrı-açıklamaları bu tartışmaları büyüttü…

Bu süreçte Cumhuriyet gazetesi “CHP Abdullah Gül’de ısrarlı” manşetleri atmakta çekinmedi…

***

Abdullah Gül hiçbir zaman CHP’nin gündeminde olmadı…

Ama Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül dahil hiçbir isme de kapıyı kapalı tutmadı…

Kılıçdaroğlu’nun stratejisi 16 Nisan’dan itibaren bütün Hayır blokunu bir arada tutmak üzerine kuruluydu…

Bu nedenle Hayır bloku içinde yer alan güçlerden hiçbir isime; hiçbir öneriye ve özveriye baştan kapıyı kapatmadı; öyle düşünmese bile…

***

CHP ve Kılıçdaroğlu esas olarak bu süreçte doğru bir politikayı hayata geçirdi…

Bir yandan Hayır Blokunu bir arada tutmayı hedefledi ve büyük ölçüde başarılı oldu…

Bir diğer yandan bunun üstüne konabilecek hiçbir güce de “Hayır” demedi…

Tam tersine CHP ve Kılıçdaroğlu her görüşmeye birden fazla seçenekle gitti…

***

Kılıçdaroğlu, ortak adaya da ve her partinin kendi adayını çıkarmasına da kapıyı kapatmadı…

Kılıçdaroğlu, “sıfır baraj” önerisiyle bütün partilerin ortak seçimine girmesinin de önünü açtı…

Kılıçdaroğlu, her partinin kendine yakın gördüğü partinin seçime girmesini ve ikinci turda birleşme önerisine kapıyı kapatmadı…

Yani hiçbir parti ve siyasal çevre, olabilecek bir ittifak senaryosu CHP veya Kılıçdaroğlu’nun tavrı yüzünden engellendi diyemeyecek…

***

Bu çok önemli ve başarılı bir adım ve tavırdı…

Çünkü ikinci turda bu partilerin kapısına gidilecek…

Kılıçdaroğlu baştan itibaren hem herkesi bir arada tutan bir politika izledi hem de ikinci turda birleşme için uygun politik iklimi bugünden yarattı…

Şu ana kadar CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun tavrı büyük başarı sağladı ve toplumda CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na büyük bir ilgi ve sempatinin oluşmasına neden oldu…

***

Ne yazık ki CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü başarılı ve AKP’yi korku ve paniğe salan bu tavırları CHP’de aynı etkiyi yaratmadı…

Böylesine önemli ve tarihi bir seçimde hala kimi CHP’li kişisel dert peşinde…

Hala böylesi önemli bir süreçte hala birçok CHP’li kendini göstermek derdinde…

Hala kimi CHP’liler dünyayı kendilerinden ibaret sanıyorlar…

***

Artık kişisel şov zamanı değil…

Artık içi boş nutuklarla ve sloganlarla CHP tribününe oynama zamanı değil…

Artık anlamından ve içeriğinden koparılmış sözde “solcu” çıkışlarla kişisel atraksiyonlar yapma zamanı değil…

Türkiye, 24 Haziran’da bir tercih yapacak ya demokrasi diyecek ya da otoriter ve baskıcı rejim daha da güçlenerek devam edecek…

***

Herkesin gerçekçi olması, doğru düşünüp doğru karar vermesi gerekiyor…

CHP’nin oyu belli…

CHP’nin dışındaki sol partilerin ve güçlerin oyu ve durumu belli…

AKP’nin, MHP’nin BBP’nin geleneksel sağ politikaların oyu belli…

***

CHP ve Sol bu gerçeklik içinde başarmak zorunda…

CHP ve Sol 16 Nisan’da bunu başardı…

24 Haziran’da da başarabilir…

Yeter ki kişisel hırslarımızı ve egolarımızı memleket meselelerinin önüne koymayalım…

İmambakır Üküş

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Erdal AKTUĞ

Aynen katılıyorum.

29.04.2018, 16:38
Hayri Yaman

Öncekikle iyi partinin seçime girip girmemesinin iyi partiye katilan 15 vekil ile ilgisi yok. Bu vekiller katılmadan önce , Yargitay Cumhuriyet Başsavciligi 12 Nisan Tarihli yazisi ile ysk ya seçime katılan partileri bildirmis idi, buna göre ilk kongresini 24 Aralik 2017 tarihinde yapan ve orgutlenmesini tamamlayan iyi parti secime katilma hakkini kazanmisti. Siyasi partilerin seçime katilma kosullarini yetine getirip getirmedigini YSK degil yargitay baş savciligi tesbit eder ve ysk ya bildirir. Ysk nin yaptiği malumun ilanidir.
Peki 15 vekil buna rağmen neden talimat ile iyi partiye geçti, bu son Kilicdaroglu Aksener gorusmesinin konusu ile açıga kavuştu. sp ve chp liderleri Gül ün ortak aday olmasi konusunda anlasmislardi sp ve chp genel baskanlarinin görüsmesi sonrasi SP genel baskan yardimcisi acikladi CHP ile Gül ün adayligi konusunda anlastik , iyi partiyi ikna etmeye çalisiyoruz diye bu aciklama yapildiktan sonra on gün gecti chp genel merkezi bunu on gün boyunca yalanlamadi . Ne zaman yalanladi Aksener in ziyareti sonrasi ve chp tabaninda isyana varan tepki olunca acikladilar. O halde sayin Kılıçdaroğlu çiksin desin ki biz TEMELKARAMOLLAOGLU ile boyle bir ortak görüşe varmadik açıklamasini yapabilirdi bu gün il baskanlari toplantisinda da bu konu ile ilgili suskun kaldi.

28.04.2018, 17:56
Burhan Çeliker

Kılıçdaroğlu keşke haziran hareketi bileşenlerinide dikkate alsaydı.

28.04.2018, 17:51
Ahmet SOYKURUM

Delege seçimi yapıldı.Delegeler ilçe yönetimini oluşturdu.İlçe de seçilenler il yönetimini oluşturdu. İl yönetiminde seçilenler PM Ve Genel başkanı seçti.Parti yönetimi hiç bir zaman Gül den adayımız diye bahsetmediki.Buna rağmen algı operasyonu oluşturuldu.Hata bir kere olur.İki kere olmaz.Parti yönetimine güvenmek gerekir...

28.04.2018, 11:38
cezmi Doğaner

Cumhuriyet gazetesin de ASlı Aydıntaşbaş,
İki çift lafım var...22 Nian başlıklı yazısı..
Üçüncü sözüm, Temel Karamollaoğlu’na. Sizi tanımıyorum, ancak ben de herkes gibi dikkatle izliyorum. Bu seçimde olağanüstü önemli bir rolünüz var. Tek bir replikle filmin akışını değiştiren karakter olabilirsiniz. Eğer bu seçimde tüm partilerin ortaklaşacağı bir “çatı aday” olacaksa, bunda en makul isim, Abdullah Gül’dür. Solcular ve AKP’li elitler, farklı sebeplerden dolayı Gül seçeneğine burun kıvırabilir. Ancak Abdullah Gül’ün 2005 yılından beri anketlerde beğeni oranının Tayyip Erdoğan’ın üzerinde olduğunu, geniş halk kitlelerinin gözünde devlet yönetme becerisine sahip ve demokrat bir devlet adamı olarak göründüğünü hatırlatmak isterim. diyor..
Keza Hasan Cemal t24 yazılarında "Gül" reklamcılığı yapıyor...
Bu zevzekler halen akıllanmadı!..

28.04.2018, 00:30
Yorum Yap

Facebook Yorumları