loading
close
SON DAKİKALAR

Yüreksiz muhalefet

Yüreksiz muhalefet
Tarih: 28.08.2014 - 00:00
Kategori:

Yalçın Bayer; Anayasa’yı böylesine açıkça ihlal edebilir, muhalefet partilerini bu denli umursamaz bir tavır sergileyebilir miydi?

CUMHURBAŞKANI seçilen Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa’ya ve onu cumhurbaşkanı seçen halk iradesine rağmen, 15 Ağustos’tan beri başbakanlık ve AKP genel başkanlığını da sürdürmesi karşısında, muhalefet partileri masa başından hiçbir şey ifade etmeyen kurusıkı demeçler ve sağa-sola dilekçeler vermek yerine, her ilde protesto eylemleri yapsalardı, hatta 1 milyon kişiyle Başbakanlığa yürüselerdi, acaba Tayyip Bey bu tavrını sürdürebilir miydi? Anayasa’yı böylesine açıkça ihlal edebilir, muhalefet partilerini bu denli umursamaz bir tavır sergileyebilir miydi?
Ahmet ERSİN

TMO, aracı ve tüccarı koruyor

CHP Amasya milletvekili, Tarım Orman Köyişleri Komisyonu üyesi Ramis Topal, TMO’nun buğday taban fiyatlarını açıklamaması sebebiyle Bakan Mehdi Eker’e, bu yıl buğday taban fiyatını açıklamaması ve buğday alımına girmeyerek üreticiyi piyasa ile baş başa bırakması TMO’nun misyonu ve vizyonu ile örtüşmediğini dile getiren bir dizi soru yöneltti.
Topal, tüketici bakımından da burada dikkat çekici bir vurgu yaparak “Üretici buğdayını ucuz fiyattan sattıktan sonra buğday fiyatları hızla yükselmeye başlamaktadır. Ekmek maliyeti içerisinde % 21’lik bir pay kaplayan buğday fiyatlarının yükseldiği gerekçesi ile ekmeğe zam yapılmaktadır. Hasat dönemindeki fiyat düşüklüğüne müdahale etmeyen TMO hasat döneminden sonraki hızlı yükselişi de engelleyememektedir. Bu durumda tüketicinin de korunmadığı anlaşılmaktadır” dedi.
“TMO neden maliyet ve kâr hesabı yaparak taban fiyat politikası ile üreticiden yana olmamaktadır?
Hububat piyasasında istikrar sağlamakla görevli olan TMO ucuz satılan buğday fiyatlarının tüketiciye pahalı ulaşmasına neden engel olamamaktadır? Üretici ve tüketiciyi korumak yerine aracı ve tüccarı korumayı amaçlayan TMO’nun misyonu ve vizyonunu değiştirmeyi düşünüyor musunuz? Bu politikalar ışığında TMO’yu başarılı buluyor musunuz?”
Yarın: TMO bu eleştirilere karşı ne diyor?
Mustafa Kemal’ler mi Mustafa Sabri’ler mi

SİZ CHP’nin son kurultay delegeleri!...

Bu size Türk halkının yapacağı son çağrıdır:
CHP’deki işgal kırıldıktan sonra, ülkemizdeki işgalin de kırılacağından en ufak bir kuşkunuz olmasın!...
Kurultay, 6 oka sahip çıkma ya da bölünmeye evet deme noktasında hayati öneme sahiptir!...
Bu acı gerçekliğe göre karar vereceksiniz...
Kafanıza geçirilmiş çuvalı çıkarın artık ve son sözünüzü söyleyin!...
Mustafa Kemal’ler olarak mı tarihe geçeceksiniz yoksa ‘Mustafa Sabri’ler olarak mı?...
Bilelim...
Çünkü Ankara’da 5-6 Eylül günlerinde, 1216 delege, CHP’nin en önemli sayfasını yazacak!...
Umarız risk alıp bedel ödemesi gerekenler, Gülşehir’den verdiğiniz “destekle”, yurtsever CHP’lilere bedel ödetmeye kalkışmazlar ve sizler de “Mustafa Sabri’ler” olarak tarihe geçmezsiniz!...
Av. Cemil CAN

Onlar düşman mı?

- DAVUTOĞLU konuşmasında bir kere Mustafa Kemal dedi; ama ardından Menderes, Özal, Erbakan ve Erdoğan’ı andı. Konuşmasında İnönü, Demirel, A.N. Sezer ve Gül’den neden hiç söz etmedi? Erdoğan da aynı sıralamayı yaptı. Onlar düşman mı? E.D.

- DAVUTOĞLU, “Bizim iktidarımız sırasında kimse ötekileştirilmeyecek” dedi. Akredite edilmeyen basın ‘öteki’ bile olamıyor anlaşılan!... (Ferai TINÇ)

- DAVUTOĞLU “Atanmamız durumunda...” diyerek atanarak başbakan olduğunu da itiraf etmiş oldu. (İ.G.)
Biliyor musunuz

- ANKARA Kulübü Derneği’nin düzenlediği ‘Milli Mücadele, Bağımsızlık ve Ankara Paneli’nin (Ceyhan Mumcu; Prof. Dr. Yasemin Doğaner, Doç. Dr. Hakan Uzun, Taner Zorbay, Yrd. Doç. Dr. Sedef Bulut) cumartesi 17.00’de Abidinpaşa Köşkü; Ankara Kültür, Sanat ve Sergi Evi’nde yapılacağını...

- ÜSKÜDAR Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in, bir Osmanlı geleneği olan ‘Surre Alayı’ etkinliğinin 1915’ten sonra ilk kez tekrarlanacağını, hacı adayları için, 5 Eylül Cuma günü Üsküdar Meydanı’ndan sahil boyunca Harem’e kadar at ve develerle uğurlama yürüyüşü yapılacağını açıkladığını...

Cem Yılmaz’lı o reklam

OKUR Aziz Naci Doğan’ın bir sitemi var:
Türkiye İş Bankası önceki gün, 26 Ağustos’ta 90. kuruluş yıldönümünü kutladı. O gün belli başlı tüm TV kanallarında bankanın hazırlattığı olağandan hayli uzun, 2 dakika kadar süren ‘Cem Yılmaz’lı’ bir reklam filmi yayımlandı. Ama bu reklam filminde bankanın kurucusunun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı hiç anılmadığı gibi, duvardaki çerçevede yer alan fotoğrafı da ‘flu’, yani bulanık gösterildi!...
Bu duruma ‘yorumsuz’ deyip geçmeyeceğim ve şunu diyeceğim, İş Bankası yetkililerine: Başında bulunduğunuz kurumun “bâni”si Cem Yılmaz mıydı yoksa? Ayıp, hem ayıp hem içler acısı!...
(26.08.1924’te Atatürk’ün, akşam sohbeti esnasında Türkiye İş Bankası İdare Meclisi üyelerine söyledikleri:
“Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın! Böyle kurumlar için en kuvvetli sermaye, zekâ, dikkat, iffettir; teknik ve metodik çalışmasını bilmektir. Bu inançla işe sarılınız, mutlaka başarırsınız!... Bu işte başarı kazanmayı, eğer şahsi bir onur meselesinden daha ileri, milli bir gurur, milli bir onur meselesi yaparsanız çalışmak için, amacınıza ulaşmak ve daha yükselmek için muhtaç olduğunuz ateşi, enerjiyi bol bol yüreklerinizde bulacaksınız!” (Cumhuriyet Gazetesi 27.8.1934)


Yalçın Bayer - Hürriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları