Zeliha Berksoy: Yeni kuşak çok yaratıcı, dört başı mamur oynuyorlar

Tiyatro ve sinema oyuncusu Zeliha Berksoy, Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Berksoy'un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

"Baba Sahne açıldı. Çok özenilmiş. Tiyatrocular dizilerden kazandıkları paraya tiyatroya yatırıyorlar. Yeni kuşak çok yaratıcı. Dünyada komedide 1 numarayız. Öyle böyle oyuncular yok bizde. Kalite, hiciv, yaratıcılık performans hepsinde dört başı mamur oynuyorlar. Dramda da çok iyi.

Türk insanı 20 yıla yakın zamanda o kadar değişti ki.. Düşüncesiz, felsefesiz yeni bir yaşam tarzı oluştu.

-Musahipzade Celal bugün oynansa çok eleştirel bir adam. Oktay Arayıcı, Melih Cevdet Anday, Nazım Hikmet, Aziz Nesin de öyle.

Bütün güzel sanatlar yelpazesine bakınca tiyatro, opera, müzik, bale... Bunlar dünyada yüzakınız.

-(Güzel sanatlarda) Kimi bölümler 6 yaşında başlıyor, 17 yaşında mezun oluyor. Sonra kariyere giriyor, hiçbir güvencen yok. Kendi sigortalarını kendileri ödüyor. Cüzi paralar ödeniyor. Operalar aynı durumda, kadro yok. Dünya çapında sesler var.

Bir ülkeyi sanat, bilim, spor temsil eder.

-Tiyatro galası, opera galası, bale, müzik festivalleri oluyor kimseyi görmüyorsunuz (yöneticilerden) Devletin büyük yatırım yapması lazım.

-Ateş Ünal Erzen gitti bir mahalleye Leyla Gencer adını verdi. Bakırköy'ün çok ünlü sanatçıları var. Halkın benimsediği insanlar var. Bu konuda zengin bir kadroya sahip. Her şeyin bir yakışanı vardır alt yapısına bakacaksınız.

-Çiller 'Yurt dışına 200 kişi göndereceğiz, burslu olarak. Onlar dönecek' filan ededi. Zaten gidiyorlardı. Levent Kırca, tiyatrosu için artist seçimi yaptı.. 300-500 kişi sırada. '2 üniversite bitirdim, 3 dil biliyorum ama işsizim' diyor. Bu ne şimdi?

-Bizim millet çok yetenekli. Almanlar mesela donuktur, doğaçlama yapar, bunu bizimkiler sokakta yapıyor zaten.

1970'de Genco'yla (Erkal) oyunumuz vardı yasak geldi. Oyuna yarım saat kala Genco 'oynayamıyoruz' dedi. 

Türk tiyatrosunun çok büyük yazarları var. Annem bir tiyatrocu kendi halkını oynayamıyorsa yabancı kararketeri oynayamaz, derdi. İlk önce kendikini oyna.

Brecht şiirleri müzikaller filan tiyatroda çok değişik bir yöntem geliştirmiştir. Ama bizde bir Nazım Hikmet var ki o başka bir şey. Neruda bile öldüğünde 'Nazım hepimizden büyük' dedi. Nazım'da hem fikir, hem çok keskin eleştiri, müthiş karakterize etmek var, çağlayan gibi bir şiirsel anlatım var.

-Semiha Berksoy 20. yy'ın en büyük ressamı. Annem yüksek dramatik soprano. Ağır operaları söyleyen bir opera artisti. Zor bir opera hayatı oldu. Bütün istediği operaları oynadı. 55'lerde resme başlamıştı ama gizledi, sahne hayatıma zarar verir, dedi. 95'lerde Onat Kutlar ve Mengü Ertel bir vakıf kuralım, dediler. Annem, 'Semiha Berksoy Vakfı olmayacak, bu bir opera vakfı olacak' dedi. Amblemini kendisi çizdi. 1 sene sürdü. Onlar öldüler annemi de 2004'te kaybettik. Biz burada iktisadi kuruluşa döndük. 2008-2009'da eğitim vakfına çevirdim. Piyano, bale, keman, tiyatro dersleri veriliyor. Semiha Berksoy Akademi olarak geçiyoruz. Her 19 Haziran da opera ödülleri veriyoruz, dünyada yoktur. 19 Haziran 1934'te Atatürk ilk operayı Ankara'da oynatıyor. Şu an güzel sanatlar olan yer, burayı yaptırıyor. Avrupa'dan mimar getiriyor Türk motiflerinde yaptırıyor. Her gün inşaatına gidiyor, işçilerle oturuyor çay içiyor. Aynı zamanda onların yemeğini yiyor. O binayı bekliyor Atatürk Yaptırıyor ve ilk operayı oynatıyor. Annem her 19 Haziran'da evinde davet verirdi."