loading
close
SON DAKİKALAR

CHP Sözcüsü Öztrak'tan Erdoğan'a: Tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çekmek, açlık, işsizlik, kuyruklar sizin eseriniz

CHP Sözcüsü Öztrak'tan Erdoğan'a: Tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çekmek, açlık, işsizlik, kuyruklar sizin eseriniz
Tarih: 25.01.2021 - 15:11
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"Çin'den ikinci parti aşı da geldi. İkinci partinin ilk dilimi dediler. Ne söylenen takvimi tutturabildiler ne de aşı sayılarını. Çin'deki aşı firmasıyla anlaşması var deniyor. Aşı neden gecikiyor bunu açıklamak zorundasınız. Alman aşısı ne zaman gelecek? Bir türlü gelemeyen Çin aşısı için ne kadar para ödedik, Alman aşısı için ne kadar ödeyeceğiz?

Ülkeyi yönetme kapsitesini yitiren, milleti zor gününde yalnız bırakan saray aşıda da adaleti yok etti. 

İlk aşı sağlık çalışanlarına ve 80 yaş üstüne yapılacak diyorsanız bunu uygulamak zorundasınız. AK Parti MYK üyeleri aşılanmaya başlanmışsa, üniversite hastanelerinde torpil listesi varsa, aşı sırasına kaynak yapan yapanaysa ne olacak? Somut, VIP'siz, torpilsiz bir aşı programı uygulandığını görmek istiyoruz. Meydana gelen her sapmanın, her hatalı uygulamanın sorumlusu Erdoğan'dır.

Ülkemizde adalet sadece laftan ibaret. İstanbul adliyesinden çıkıp bir çay içmek için Yargıtay'a uğrayan oradan da AYM'ye ışınlanan İrfan Fidan'ın atama kararı Resmi Gazete'de yayınlandı. Toplumu ortadan ikiye bölen, tartışmalı siyasi davaların İrfan Fidan'ı AYM yargıçlığına ışınlandı.

Anayasa, AYM'ye üye seçeceksen üçünü Yargıtay'ın gösterdiği üyeler arasından seçeceksin, diyor. Buna rağmen Erdoğan İrfan Fidan'ı Yargıtay'a atıyor. Yargıtay'ın AYM üyesi seçimini İrfan Fidan'ın ataması yapılana kadar bekletiyor. Yargıya üyelerine talimatla adaylar arasına seçtiriyor sonra da Anayasa Mahkemesine seçiyor. Erdoğan Yargıtay'ı emellerine alet etmiştir. Geçmişte de bu hükümet kadroları 'ne istediniz de vermedik' dedikleri ortaklarıyla birlikte Anayasa Mahkemesine ışınlamalar yapmışlardı. Sonuç hüsrandı. Ders almıyorlar.

İşsiz kalan Ak partili il başkaları devlet memurluğuna soyunmaya başladı. Öğretmenler dahi öğrencilerine karne dağıtamadı ama AK Parti il başkanı kapı kapı dolaşıp karne dağıttı. Bunu partisinin seçim müzikleri eşliğinde yaptı. Bu öğrencilerin karne ve takdirnamelerini bu kişiye kim verdi? Lise müdüründen almış anlaşılan. Devlet memuru olan müdür çocukların kişisel bilgilerini hangi yetkiyle bir partinin il başkanına veriyor? Erdoğan'ın rabia işaretli fotoğrafının okul müdürünün odasında ne işi var? Bu müdür 23 Nisan'da okuluna bayrak asmamakla ünlü. Hükümet soruşturma başlatacağına, olayı gündeme getiren öğretmen sendikasına soruşturma açıyor.

Devlet memurları bir partinin propagandasını yapmaya başladılarsa, siyasi örgütün etkin üyesi gibi çalışıyorlarsa onlara memur değil militan denir. Ucube şahsım rejiminde parti nerede bitiyor, devlet nerede başlıyor karıştı. 

Milletimiz salgında saray hükümetini yanında göremedi. Dünyada iş yerlerini kapattı ülkeler ama tüm vatandaşlarına kazanamadıkları para için bütçeden karşılıksız destek verdiler. Saray hükümeti ise 5 maskeyi bedava dağıtamadı, esanafa 40 gün bakamadı. Milletten IBAN numarasıyla bağış istendi. Şimdi kamu bankaları icra takibi başlatıyorlar. 

Bugün Halkbankası'na kredi taksitlerini erteleme emrini verdiler. Vergi borçları mücbir sebep gerekçesiyle ertelendi. Esnaf bu dönemde ne kazandı ki bu borçları erteleyecek? Kazanamadığı paranın vergisi mi olur? Zor durumdaki esnafın vergi borcunu, kredi borcunu silin.

Sarayın kibirlisi ve avanesi milleti tamamen unuttu. Gençler canına kıyarken, çiftçinin tarlası haczedilirken, millet hayat pahalılığı altında ezilirken seslerini duymuyorlar. 'Yoksulluğu sorun olmaktan çıkardık' diyen bakanları, 'kuru ekmeği buluyorsan aç değilsin' diyen vekilleri var. En sonunda Erdoğan çıktı 'kapanan iş yeri yok' dedi. Sarayından 5 dakika çıksa kapanan dükkanları görecek. 2020'nin aralık ayında kapanan şirket sayısı aynı döeneme göre yüzde 40 artmış. Bankalarda 150 milyar  liralık takip edilecek kredi listesi var. 

Saray milletin gözüne baka baka yalan söylemeyi adet haline getirdi. Utanma yok. Kayınpeder ve damat bu ülkenin 128 milyar dolarını har vurup harman savurdular. Damat sosyal medyadan vedalaştı 'Allah sonunuzu hayreylesin' dedi, gitti. Sayın Erdoğan faizi düşürme konusunda elinizi tutan mı var? Yüksek faizin sebebi sizsiniz. Ekonominin rayına oturması için ilk sizin o koltuktan kalkmanız gerekiyor. Milletimiz bunu görüyor, sandığı bekliyor. 

12 milyon kişilik işsizilik sorunu var. Bunun sorumlusu Erdoğan. Esnaf perişansa sorumlusu Erdoğan. İnsanlar 'açım' diyorsa sorumlusu Erdoğan.

İnsanlar sokak ortasında saldırıya uğradılar. Sarayın başından ses yok. 

Enis Berberoğlu hakkında AYM ikinci kez hak ihlali kararı vermek zorunda bırakıldı. Meclis başkanı ne yapıyor? Ondan da ses çıkmıyor. Aynı Meclis başkanı cumhurbaşkanının tarafsız olmadığını söylüyor. Bununla da övünüyor. Bu rejimin milletin derdine derman olmayacağı gerçektir. 

-Genel başkanımız milletvekillerimizle her istedikleri zaman görüşür. 

-(Erdoğan'ın CHP'ye yönelik sözleri) Erdoğan herkesi kör alemi sersem sanıyor. Devri iktidarında 62 milyar dolara sattığı kuruluşlar kendi eseri miydi? Varlık Fonu'nun bünyesindeki mülkler kimin eseri? Vakıfbank, THY, PTT, ETİ Maden, Çaykur sizin eseriniz mi? Hiçbirisi değil. 

Ülkenin en stratejik fabrikası tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çekmek sizin eseriniz, ekonomimizi en yüksek faiz veren 10 ekonomi arasına sokmak sizin eseriniz. Açlık, işsizlik, kuyruklar sizin eseriniz. 

-Anlaşılan Erdoğan tek adam unvanından rahatsız olmuş kendine ortak arıyor. Bizim genel başkanımız , önüne gelene terörist iftirası atmaz. Bizim genel başkanımız AYM'ye istediği kişiyi ışınlamaz, seçim kaybettiğinde mızıkçılık yapmaz, tarafsızlık yemini edip partisinin kongrelerine katılmaz. Bizde tek adam yok insan gibi insan var. Bizden tek adam çıkmaz. 

-CHP bu ülkenin sigortasıdır. Biz gerçek demokrasiyi getirmenin mücadelesini veriyoruz. 

(Soylu'nun HDP'nin binasında Öcalan resimleri olduğu görüntüleri paylaşması) Terör örgütlerinin simgelerinin prppaganda malzemesi oalrak kullanılmasını makul görmemiz mümkün değildir. Herkesin terörle arasına mesafe koymasını bekleriz. Kimse bundan muaf değildir.
O terör örgütü elebaşısının mektuplarından seçimlerde medet ummak da, kırmızı bültenle aranan elebaşının kardeşinin devlet televizyonuna çıkarmak da  bundan muaf değildir. Bugün HDP binasında olanlarla ilgili mangalda kül bırakmayan içişleri bakanlığı ve sarayın iletişim başkanlığı koltuğunda oturan memurlar o gün neredeydiler? Kural varsa herkes için vardır."

 

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları