CHP Sözcüsü Öztrak'tan fezleke açıklaması: 'Milletvekillerinin kaderini Tayyip Erdoğan'ın zulmüne emanet edemeyiz'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak CHP Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.

Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"Ülkemiz hakikate, liyakate, adalete düşman bir saray rejimi tarafından yönetiliyor. Bozdukları terazi gün geli onları da tartar.
Erdoğan'ın şahsım hümetinin hatalarını sorguladığınızı önce duymazdan geliyorlar. Olmuyor havuz medyası ve troller devreye giriyor, çarpıtmalar başlıyor. Küfürler, hakaretler ediliyor. Milletimiz bu bağırışı çağırışı dinlemiyor. Milletimiz sabırsızlıkla sandığı bekliyor.

Hakikat, adalet ve liyakati bilmeyenlerin organize çığırtkanlıkları artık hakikatleri gizleyemiyor, sıkıntılar halının altına sığmıyor. Bu organize çığırtkanlığın son örneğini Merkez Bankası'ndan buharlaştırılan 128 milyar doların hesabını sorarken gördük. Aylardırk takipçisiyiz, soruyouz. Önce duymazdan geldiler, olmadı havuz medyasında sipariş yazılar kaleme alındı. O da yetmedi topyekün saldırıya geçtiler. Biz soruyoruz, soracağız: Milletin 128 milyar doları nerede? Bunu soruyoruz etmedikleri hakareti bırakmıyorlar.  

Sarayın kibirlisi nihayet çıktı 'döviz rezevlerini sattık' dedi. Bu itiraf önemli ama yeterli değil. Millet 128 milyar doların kime, kaçtan satıldığını öğrenmeli. 104 gün boyunca damadının adını ağzına almayan Erdoğan öyle bir damat güzellemesi yaptı ki şaşırdık kaldık. Sarayın kibirlisi 'başarıların ardından damadım var' dedi. Yatırımcılar şaşırdı.Kimin yönetiminde 1,5 milyon iş güç sahibi işsiz kaldı. İşsizlerin sayısı 10 milyonu aştı. Milleti patates-soğan kuyruklarına kim soktu? 

Biz damat diyoruz hemen yandaş yorumcular aileyi siyasete karıştırmayın, diye akıl vermeye kalkıyor. Biz karıştırmıyoruz, kendileri karıştırıyor. Neden görevden aldı başarılıysa?

Damat ayrılırken halefine devir-teslim bile yapamadı. Erdoğan yönetiminde akraba kayırmacılığının kitabı yeniden yazıldı.

128 milyar doların kime hangi tarihte satıldığı açıklanmalı. Daha önce hukuka ve usule uygun yapılan ihaleleri MB gün gün açıklamış. Çiğ yemediyseniz karnınız ağrımaz. 

MB uluslarası döviz rezervleri likidite tablosunu yayınladı. 2,5 yılda 71 milyar dolar eridiği ortada. 

MB'deki döviz rezevlerini yemişler bitirmişler. Kayınpeder damadın sebep olduğu bu açığın yamanması yılları alacak. Milletimiz çok büyük bedeller ödemek zorunda kalacak. 

100 gündür ağızlarda reform sakızı çiğneyip duruyorlar. 19 yıldır yönetenler anlaşılıyor ki ne yapacaklarını bilmiyorlar.

Erdoğan kriz derinleşmeyecek zannediyordu,  teğet geçer diye düşündü. Ekonomideki hataları halının altına süpürebileceğini sandı. Halının altında yer kalmadı. 2020'de milli gelirin yüzde 5'i kadar cari açık verdik. 

Erdoğan'ın doğrudan verdiği gelir desteği 53 milyar lira. Bu hükümete el iyisi diye boşa demiyoruz.

Erdoğan'ın şahsım rejiminin hakikate, liyakate düşmanlığı ülkeyi perişan etti. Salgında lokantalar, pastanaeler kapalı, servisçiler iş yapamıyor. Bunlar lebaleb doldurdukları salonlarda şarkılı türkülü kongreler yapıyorlar. Ön teker nereye giderse arka teker oraya gider. Erdoğan kongre yaparsa Hatay'da AK Parti gençlik kolları da şarkılı türkülü kongre yapar. 

Sana yasak bana yasal demekle salgınla nasıl mücadele edilir? Mart kapıya dayandı. Normalleşmede gecikilecek her günün hem can kaybı hem ekonomik maliyeti var. Salgının artmasının sorumlusu Erdoğan.

Sağlık Bakanı'nın açıklamalarını yadırgadık. Aşı ile açıklamalarından kimse bir şey anlamadı. Bu aşılara 12 milyon dolar ödeyen bakan Hazine ve Maliye Bakanı. Bu açıklamayı size kim yaptırdı sayın bakan. Anlaşılan sarayda sizi yemek isteyenler var. Bunları ticari sır diyerek saklayamazsınız.

Bunların sözleri tükendi, kes yapıştır konuşmalara kaldılar. Millete hizmet edemiyorlar. Milletin hakemliğine gitme vaktidir. Milletle daha fazla inatlaşmayın. 

-(Sağlık Bakanının kongrelerdeki kalabalıklara cevabı) Bakanın söyleyeceği hiçbir şey hiçbir uyarı fazla olmaz. Esnafa dükkanı kapat derken insanlar sokağa çıkamazken genel başkanının AK Parti kongrelerindeki görüntüleridir.

-Bir ülke düşünün cumhurbaşkanı partisinin aynı zamanda genel başkanı. Bağımsız mahkemelere her türlü talimatı verebiliyor, fezlekeleri gönderin diyebiliyor. Anayasa 'grup kararı alamazsın' demesine rağmen kendi vekillerine talimat veriyor. Fezleke gelince milletvekillerinin elleri hemen iner kalkar, diyor. Bu millet iradesine nasıl bir saygısızlık? Bu ucube rejimde kuvvetler ayrlığı olmadığını gösteren en muşahhas olaylardan biri budur. Böyle bir ortamda adalet tecelli edebilir mi? Milletin iradesini, milletvekillerinin kaderini Tayyip Erdoğan'ın zulmüne ve kibrine emanet edemeyiz.

-(Pervin Buldan'ın 'çözüm sürecinde neler vadedildiğini açıklayacağız' sözleri) Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma huyu vardır. Bugüne kadar neden beklemişler. Bir an önce herkes bildiğini açıklamaladır."