loading
close
SON DAKİKALAR

Çorlu tren katliamı davasında ara karar açıklandı: TCDD Taşımacılık'ın müdahillik talebi reddedildi, duruşma 10 Aralık'a ertelendi

Çorlu tren katliamı davasında ara karar açıklandı: TCDD Taşımacılık'ın müdahillik talebi reddedildi, duruşma 10 Aralık'a ertelendi
Tarih: 11.09.2019 - 09:49
Kategori: Gündem

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, 25 kişinin öldüğü tren faciasının 3 Temmuz'da görülemeyen ilk duruşması dün yapılmıştı. Bugün de devam eden duruşma da ara karar açıklandı.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, 8 Temmuz 2018'de meydana gelen tren faciasında 25 kişi hayatını kaybetmişti. Davanın ilk duruşması dün Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görüldü.

İlk duruşmada, avukatlar ve sanıklar savunma yaptı. Çorlu tren facıasında hayatını kaybedenlerin ailelerinin avukatı Gökmen Yeşil, Celaleddin Çabuk dışındaki 3 sanık hakkında tutuklama talep etti. Mahkeme ise tutuklama talebini reddetti.

Bugün devam eden duruşmada ise tren faciasında hayatlarını kaybedenlerin aileleri söz aldı.

Duruşmada ara karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na bilirkişilerle ilgili yürütülen bir soruşturma olup olmadığının, aşaması ve son işleminin sorulmasına, denetim raporları ile ilgili işlem yapılıp yapılmadığının TCDD Genel Müdürlüğü' sorulmasına, Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na tefrikle ayrılan dosyanın akıbetinin sorulmasına, TCDD' den, acil eylem planının olup olmadığının sorulmasına, TCDD Taşımacılık A.Ş. 'nin vaki katılma talebinin reddine karar verdi.

Duruşma 10 Aralık 2019'a ertelendi.

Duruşmadan notları Fox Tv muhabiri Sevgi Şahin'in aktarımıyla yayınlıyoruz:

Funda Dikmen (İki kızını kazada kaybetti): Türkiye Cumhuriyeti'nin acil kurtarma ekini neden yoktu? Olay yerine neden gitmediler, benim iki evladım gitti. Tüm kurumlardan şikayetçiyim, trenin içindeydim, dönüşte çok hızlıydı ayakta yolcular vardı.

Ekrem Tuna: Vagonlar çok doluydu, nefes alamayacak gibi... Kemer yoktu. Muratlı’da insanlar trenin üstünde gibiydi, sesler geldi, vagonlar devrildi, eşim ölüyoruz dedi. Ben tuvalein içinde buldum kendimi.

Gürkan Köse: TCDD'den gelen bir yetkili eşime 'daha gençsiniz' dedi. 

Ahmet Can: Olaydan sonra Başkanlık kutlaması yapıldı bu ülkede. Devlet bizim acımızı sahiplenmedi. Ben, oğlum Ömer Alperen Can’a sünnet yapacaktım, kıyafet almıştım. Onu kefenlere sardım.

Melike Can: Devrilen ikinci vagondaydık. Bize kimse yardım etmedi, bu devletin hemen olay yerine gelecek hiç mi helikopteri yok? Ben kendi imkanlarımla çıktım. Üzerimde benden daha biri daha vardı. Hastaneye gittim üzerim çamur içindeydi. Saatlerce öyle kaldı, sonra Sağlık Bakanı gelecek diye üzerimi temizlediler.

Emre Kocağa (yaralı kurtuldu): Tren çok kalabalıktı, çok hızlı gidiyordu acaba bir yere mi yetişecek dedim. Biletsiz binmiştim. 4 kişinin dışında asıl sorumluların yargılanmasını istiyorum. boynumda 2 platin var tedavim sürüyor.

Erkan Duman: O dehşetin içinde buldum oğlumu. Annen nerde dedim, baba annem öldü, dedi. Ceset torbalarnın ağzı açıktı. Tek tek eşimi aradım. Helikopterlerde yaralı değil cesetler taşındı, yolcular can çekişerek öldü. 2 ay hastanede kaldık, TCDD den kimse gelmedi. Kendi imkanımla oraya ulaşmasaydım belki de çocuğunu kaybetmiş biri olarak karşınızda olacaktım. O gün TCDD yaralı değil, taş taşıdı.

Melih Kurtuluş: Haber geldi, devlet hastanesinin morguna gittim, bakamadım ki. Fotoğraftan teşhis ettim. Biri altı aylık kızımdı, diğeri eşimdi. Bu işin muhatabı TCDD’dir.

Zeliha Bilgin: (Kızının kazada parçalanan pantolonunu hakime göstererek konuştu) Kızımla konuştum telefonda, 'anne tren çok hızlıydı, keşke gelmeseydim' dedi. Bu bir ulaşım aracı, ulaştırma bakanımız nerede, bu müdürler bu şefler nerede? Hala bir sürü sorunlu menfez var. Olay yerindeki menfezlerin yapılması için benim 4 canımın, kızımın ölmesini mi beklediniz? O balast tutucu duvar olsaydı benim kızım şu an hayatta olacaktı. Tüm sorumluların yargılanmasını istiyorum. O gariban çavuş dışında (Celalettin Çabuk) herkesten şikayetçiyim. 

Seren Şahin (Serhat Şahin'in ablası): Ben de trendeydim kardeşimle. Biz ilk devrilen vagondaydık. Şiddetli bir ses oldu, annem geldi, karşımda 'kardeşin yok' deyip kayboldu bir anda. Zorluk içinde ufak bir aralıktan çıkabildik. Helikopterler sadece ceset taşıdı, yaralılara müdahale edilmedi.

Hüseyin Şahin: Trenin yanına gittim baktım ki hanımım, oğlumun başında. Oğlum, ilk eşim baktığında canlıymış. AFAD ekipleri ceketleriyle değil de makaslarıyla gelseydi oğlum altında kaldığı yerden belki çıkardı. Olayın üstünden 430 gün geçti. Şimdiye kadar 4 duruşma yapılması gerekiyordu. Oğlumun mezarına gidiyorum başım eğik. Yüzüne bakamıyorum, iş bilmeyenin ne işi var TCDD içinde. Olaydan 6 ay sonra annemi kaybettim. Kadın acıya dayanamadı, onun ölümünden de TCDD sorumludur. Bizim artık sabrımız kalmadı. Dava hızlıca tamamlansın. 

Cihat Subaşı (yaralı kurtuldu): Kendimi bulduğumda vagonların arasında, tuvaletlerin yanındaydım. Bacağı kopan biri vardı onu çıkarmaya çalıştım. 15 dakika onu çıkarmaya çalıştım yapamadım. Yaklaşık bir buçuk saat suların içinde kaldım, yardım gelmedi. Sırt çantamdaki malzemeyle kanamayı durdurdum. Annem beni arıyormuş o buldu beni. Sedyeye konuldum. 112 acil daha sonra altımdaki sedye için kavga çıkardı. 

Hacer Cesur: Eşimle bindik trene. Çok hızlıydı, yolcusu çoktu, biz ayaktaydık. Bir zıplama oldu kafamı tavana vurdum. Eşim dışarı fırladı o anda. Kopan vagonun arasındaydık. Akşam 8'de vagonun altında ölü olarak bulunmuş eşim. Ben ilk dışarı çıkan kişilerdendim. Hatta kameralar beni çekmiş. Jandarma, askerler, helikopter 19.30'dan sonra geldi. Sağlıkçılar dışında kimse 19.30'dan önce gelmedi. Tren görevlilerini görmedim. 

İsmail Kartal: 44 yıllık babamı tanıyamadım. Tonlarca ağırlığın altında kalan bir insanı nasıl tanıyabilirsiniz ki? Öldü diyorlar ya! Onlar ölmedi, acı çeke çeke can verdi. 

Mısra Öz: Olay yeri kargaşa içinde, yoğunlukta pizza yiyenleri de gördüm. Ben oğlumu ararken bir telefon geliyor ki 'Oğuz arda babasıyla Rehab Hastanesi'nde' diye. Bizi olay yerinden uzaklaştırmak istediler. Çocuğumu olay yerinde de hastanede de teşhis eden babamdı beni TCDD’den tek bir kimse aramadı. Bilirkişiler nasıl böyle bir olayda ulaştırma ve devlet demiryollarıyla bağlantısı olan, o bilirkişileri o dosyaya atadılar bilemiyorum. O 2 bilirkişi halkında şikayetçi olduğumu bildiriyorum. Oğlumun parçalanmış bedeni 'A B C' denilen 3 ayrı poşetin içindeydi. Bir annenin çocuğunun poşette olduğunu bilmesi kadar kötü bir şey olamaz. İddianameyi kabul etmiyorum, ulaştırma bakanı ve İsa Apaydın tarafından sosyal medyadan engellenmeyi de vicdansızlık olarak görüyorum. 

Mısra Öz konuşması bitiminde hakimden baş sağlığı dileği gelmeyince, hakime "başım sağolsun" diyerek yerine oturdu.

Nurdoğan Aktürk (Katliamda kolunu kaybetti): Meme kanserine yakalandım, yaşadığım travma çok büyük, tüm sorumlulardan şikayetçiyim, herkesin cezalandırılmasını istiyorum. 

Oğuz Arda Sel’in dedesi Fatih Sel: İsa Apaydın başta olmak üzere, tüm TCDD üst yönetimi, dönemin ulaştırma bakanı, personel eksilten, ihmali olan kim varsa hepsinden şikayetçiyim. Hayatımızı mahvettiler.

Mısra Öz’ün kardeşi kardeşi Meriç Öz: Bir çocuğun öldüğü nasıl söylenir bilemiyorum. Dönemin ulaştırma bakanı, İsa Apaydın, bilirkişiler, sorumlu kim varsa hepsinden şikayetçiyim.

Mısra Öz'ün babası Mehmet Öz: Bir çocuk cesedi torbası gördüm. Torbayı açabilir misiniz dedim. Açamayız dedi görevli, açın dedim. Ceset torbasını açtığımda torunumun belden aşağısının olmadığını gördüm. Torunumun belden yukarısını morgda buldum. Ben orada, Oğuz Arda’nın gözlerinde ölümün dehşetini gördüm. İşte o gözler, benim gözümün önünden hiç mi hiç  gitmiyor.

-TCDD Taşımacılık, davaya avukatı aracılığıyla müdahillik talebinde bulundu.

Avukat Can Atalay: TCDD ile ticari ilişkisi olan bu iki utanmazın ismini soruşturma sürerken, davada bilirkişilik yapmaları hususunda savcıya isimlerini kim verdi. HTS kayıtlarını, başsavcının tanık olarak dinlenmesini istiyoruz.

(Mahkeme heyetine) Çok ağır bir dava, siyasi bir baskı göreceksiniz. Bu sadece bir balast duvarı meselesi değildir. Bu şekilde davayı sürdürmek anayasaya aykırıdır. Heyetinizin suç duyurusunda bulunması gerekmektir.

***

TCDD taşımacılık adına konuşan avukat:  Bizim kurumumuz ikiye ayrıldı biz yalnızca taşımacılık hizmeti veriyoruz diğer TCDD kurumu, altyapı hizmetlerinden sorumlu.

Savcı mütalaası: TCDD Taşımacılık’ın müdahil olmasının reddedilmesini, teknik üniversitelerden bilirkişilik için öğretim üyesi listesi istenmesini, rapordan sonra suç duyurusunun görüşülmesini, sanık Turgut Kurt’un yeniden adli kontrol altına alınmasını, sanık Özkan Polat ve Çetin Yıldırım’ın adli kontrollerinin devamının istenmesini, sanık Celalettin Çabuk’un adli kontrol halinin kaldırılmasını, mağdur ve müştekilerin davaya katılımının kabulünü, Tekirdağ Barosunun müdahil olma talebinin reddedilmesini, tarafların bildirdiği Tevfik Baran, Mümin Karasu, Levent Kaytan gibi tanıkların dinlenmesini, delillerin toplanmasını talep ediyoruz.

Savcı mütalaasının ardından ara verildi. Mahkeme heyeti aranın ardından ara kararını açıkladı. Twitter'da @sosyalhukuk hesabından paylaşılan bilgiye göre, mahkeme heyeti, Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na bilirkişilerle ilgili yürütülen bir soruşturma olup olmadığının, aşaması ve son işleminin sorulmasına, denetim raporları ile ilgili işlem yapılıp yapılmadığının TCDD Genel Müdürlüğü'ne sorulmasına, Çorlu Cumhuriyet Savcılığı'na tefrikle ayrılan dosyanın akıbetinin sorulmasına, TCDD'den, acil eylem planının olup olmadığının sorulmasına, TCDD Taşımacılık A.Ş. 'nin vaki katılma talebinin reddine, yeniden bilirkişi incelemesi talebinin kabulüne, suç duyurusu talebinin, keşif yapıldıktan ve delillere toplandıktan sonra değerlendirilmesine, sanık Celaleddin Çabuk hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına, diğer sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin aynen devamına, bir sonraki duruşmanın 10 Aralık 2019 günü, saat 09:00'da bırakılmasına karar verdi.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları