loading
close
SON DAKİKALAR

Cumhuriyet ve medeniyet düşmanları 'Kurtuluş Savaşı yok' derler hâlâ

Can Ataklı
Tarih: 06.10.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Bugün geldikleri gibi gittikleri gün. İngiliz işgali devam etseydi ne olurdu?

ANALİZ

Bugün geldikleri gibi gittikleri gün

Yıl 2018. Tarih 13 Kasım’ı gösteriyor.

1915’te Çanakkale’yi aşamayan ve çok ağır kayıplar veren İngiliz donanması, İstanbul Boğazı’na demir atıyor.

3 yıl önce 250 bin şehidin yol vermediği donanmaya Osmanlı’yı yöneten hanedanın son padişahı, tek kurşun bile atmadan kentin anahtarını teslim ediyordu.

470 yıl Osmanlı’ya başkentlik yapan İstanbul artık emperyalizmin işgali altında yabancı askerlerin postal zulmünü yaşamaya başlıyordu.

Aynı gün Haydarpaşa Garı’na Adana’dan gelen trenden bir paşa iniyordu.

Adı Mustafa Kemal’di.

Kartal adını taşıyan istimbotuyla Galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçmek zorunda kalmıştı paşa ve yanındakiler.

Yaveri Cevad Abbas gözyaşlarını tutamamıştı istimbot İngiliz gemilerinin arasından geçerken.

Mustafa Kemal’in de gözleri dolu doluydu.

3 yıl önce bu donanmayı durdurmak, Osmanlı payitahtını, başkentini, dünyanın incisi İstanbul’u ve devleti kurtarmak için verilen 250 şehidi anımsıyor ve yüreği dağlanıyordu mutlaka.

İşte o anda yaverinin sırını sıvazlarken ağzından “Geldikleri gibi giderler” sözü dökülmüştü.

Bu sözler İstiklal Savaşı’nın ilk işaret fişeğini ateşlemişti.

Bu sözün üzerinden 4 yıl 10 23 gün geçtikten sonra bundan 99 yıl önce bugün 6 Ekim 2023’te İngiliz donanması ve İstanbul’u işgal altında tutan itilaf devletlerine bağlı askerler Türk askerine ve Bayrağı’na selam durarak kenti terk ettiler.

Bana sorarsanız 4 Ekim günü İstanbul’un Kurtuluş Günü değil, ikinci kere fethedildiği gündür.

Daha önce senin olmayanı almak elbette zordur ama kaybedileni geri almak daha da zordur.

BUNU YAZMAK GEREK

İngiliz işgali devam etseydi ne olurdu?

Bugün hala bağımsız bir ülke olarak yaşayabiliyorsak bunu büyük önder Atatürk ve arkadaşlarının verdiği İstiklal Savaşı’na ve daha sonra bu zaferi taçlandırdıkları Cumhuriyet’e borçluyuz.

Ülkeyi düşmana teslim eden Osmanlı hanedanına, onun çevresinde bekleşen etkili ve yetkili saray adamlarına ve ülkenin her tarafının işgal edilmesine aldırmayan bu kahramanlar tarihin en büyük zaferini altın harflerle tüm dünyanın hafızasına kazıdılar.

Oysa bu büyük mücadele verilirken Yunan ve İngiliz işgalinin devamından yana olanlar vardı.

İstiklal savaşına rağmen bu kara zihniyet hiç boş durmadı.

Hala “Keşke Yunan kazansaydı” ruhu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin altını oymaya çalışanlar yok mu?

Bugünün yazılarını yazmaya başladığımda Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’den gelen bir mesaj düştü önüme.

“Eğer İngiliz işgali devam etseydi, emperyalist güçler kukla olarak ülkenin başına oturttukları kişilere ne tavsiye ederlerdi?” diye soruyor yazısında.

Sonra da sıralamış maddeler halinde.

 Önce işgal güçlerine biat et…

– Sonra dış destekli kurguyla halkı ikna et…

– Devleti yeniden tanzim et…

– Derhal ayakları baş, başları ayak et…

– Ülkeyi biat etmiş kadrolarla yönet…

– Vatandaşı günlük yaşat…

– Ekonomik özgürlüğünü elinden al…

– Yardım edilmiş bir toplum düzeni yarat…

– Yabancı paraya itibar et…

– Rüşveti ve yolsuzluğu yaygınlaştır…

– Toplumsal ahlakı çökert…

– Aile yapısını tahrip et…

 Ticari ahlakı yok et…

– Üretime dayalı olmayan tüketim ve rant ekonomisi icat et…

– İhtiyacın olmadığı kadar inşaat üret…

– Milli serveti inşaatta bloke et…

– Borçlanmayı ve kredili yaşamı teşvik et…

-Milli yatırımları sabote et…

– Milli serveti yabancıya sat ve yok et…

– Hazinenin içini boşalt ve kendi denetiminde kuracağın varlık fonuna devret…

– Bankacılık sistemine yabancıları ortak et…

– Ekonomiyi ve kuru dışarıdan yönet…

– Askerini imha et…

– Bayrağını paçavra et…

– Tarihini ve milli kahramanlarını unuttur…

– Tarihinden koparılmış bir millet yarat…

– Yeni bir tarih yaz ve kahramanlar icat et…

– Yabancılara toprak ve mülk edinme hakkı ver…

– Mülteci akını yarat onlara vatandaşlık ver ve demografik yapıyı tahrip et…

– Ulus devlet anlayışını yok et…

– Adaleti payanda et…

– Basını yandaş et…

– Milli dili dejenere et…

– Manevi değerleri ve ahlâkı yozlaştır…

– Cemaat ve tarikatları baş tacı et…

– Kutsal kitaptan koparılmış bir din icat et…

– Dini anlaşılır olmaktan çıkar, hurafe telkin et…

– Korku rejimi kur, karşı çıkanı tehdit et…

– Direneni kodese at, sindir, adam et…

– Sürekli ve ısrarla yalan söyle, mağduru oyna, ağla ve isyan et…

– Sistemi vesayet altına al parlamentoyu by-pass et…

– Unutma tek düşmanın demokrasi ve Cumhuriyet…

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Cumhuriyet ve medeniyet düşmanları “Kurtuluş Savaşı yok” derler hâlâ

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından, yapılan devrimlerden, Türkiye’nin medeni dünyada yerini almasından rahatsız olanların melaneti 100 yıl önce olduğu gibi bugün de sürüyor.

Bilime, sanata, kültüre, gelişmeye kısacası medeniyete karşı bu küçük ama ne yazık ki özellikle şu an etkili olan bu zihniyet İstiklal Savaşı’na da dil uzatmaktan çekinmez.

“Yedi düveli mi yenmiş, üç buçuk Yunan askerini yenmek marifet mi?” diye alay eder hala bunların sözde tarihçileri.

Hele İstanbul’un Kurtuluşu’nu anmak bile istemezler.

O kadar utanmazdırlar ki “Mustafa Kemal; İngilizlerle savaşmadı, tek kurşun bile atmadı; İngilizler kendileri çekildi” derler.

Ama nedense kahraman Türk askeri Çanakkale’de 250 bin şehit verdikten sonra padişahın İngiliz donanmasını tek kurşun atmadan İstanbul’a sokmuş olmasından söz etmezler.

Çünkü onlara göre padişahın ülkeyi böyle satması, o günün devlet adamlığının bir gereğidir.

Aynı kafa aslında Kurtuluş Savaşı’nı başlatan kişinin de son padişah olduğunu söyleyecek kadar kendinden geçmiş haldedir.

Neyse ki bu halkın ezici bir çoğunluğu verilen büyük Milli Mücadele’nin ruhunu hâlâ taşımakta Atatürk ilke ve devrimlerine, cumhuriyete ve medeniyete bağlılığını sürdürmektedir.

Cumhuriyet mayası bütün karşı devrim kalkışmalarına rağmen hala bu halkı birlik içinde tutmaktadır. Gerisi boştur.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları