Türkiye’yi bu kin ve nefret kafası batırıyor

Can Ataklı; Seçimin galibi sandığa sahip çıkandır.

BUNU YAZMAK GEREK

Seçimin galibi sandığa sahip çıkandır

Türkiye çok önemli bir seçime doğru gidiyor.

Erdoğan’ın kaybetme lüksü yok, çünkü seçimi kaybettiğinde kendisi ve çevresi sadece bir makamı kaybetmiş olmayacak, 20 yılın hesabını da vermek zorunda kalabilecek.

Muhalefet ise kaybederse Türkiye artık dönülmez bir yola girecek, demokrasi ve hukuku tamamen unutmak durumunda kalacağımız gibi artık Ortadoğu’daki bir İslam devleti haline geleceğiz.

Bu nedenle sandık güvenliği çok önemli.

Hatta öyle ki bu seçimde sandığa sahip çıkan, hile yapılmasını önleyen seçimi kazanacaktır.

Bu konu üzerinde hayli zamandır sürekli uyarılar yapan Doğru Parti genel başkanı Rifat Serdaroğlu’ndan çok çarpıcı bilgiler içeren bir mesaj aldım.

AKP’nin, 2002 Genel Seçimlerinden sonra katıldığı her seçimde (Genel-Yerel-Referandum) sürekli ve gelişen bir şekilde “OY HIRSIZLIĞI” yaptığını söyleyen Serdaroğlu bunları belgelediklerini raporların tamamı önlerine geldiğinde bunları kamuoyuna açıklama kararı vereceklerini söylüyor.

Serdaroğlu “AKP, hiçbir şekil ve şartta ‘biz dürüst bir partiyiz, yolsuzluk da yapmadık, seçimlere hile de karıştırmadık’ diyemez” dedikten sonra nedenlerini şöyle sıralamış;

1) OECD’ye bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FAFT), Türkiye’yi AKP İktidarında (21 Ekim 2021) GRİ LİSTEYE aldı. Kara para aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için,
Türkiye’nin daha sıkı izlenmesini gerektiren Gri Listeye alındığını duyurdu!
2) ABD Temsilciler Meclisi, Erdoğan ve ailesinin Türkiye dışındaki net mal varlığı, gelir kaynakları ve iş ilişkilerinin incelenmesini 16’ya karşı 435 oyla kabul etti.

Türkiye’nin yüzüne kara sürdüren AKP iktidarının, vatanseverlikle-dürüstlükle bir ilgisi yoktur.
Bu denli ağır ithamlar karşısında, AKP’den tek ses çıkmaması ilginçtir.

Doğru Parti lideri seçimlere hile karıştırılması ile ilgili iddialarının kaynağı olarak kesinleşmiş ve YSK tarafından ilan edilmiş iki sonuç olduğunu belirterek şöyle diyor;

“7 Haziran 2015 Genel Seçimleri ve ülkemizi tek adam yönetimine döndüren 16 Nisan 2017 referandum sonuçları! 2015’te AKP+MHP oylarını topladık. 2017 referandumunda EVET oyu için çalışan yine AKP+MHP idi. Diğer partilerin hepsi HAYIR için çalıştılar. Sonuçta, Anayasa değişiklikleri 1 milyon 378 bin oy farkıyla resmen kabul edildi.

2015-2017 oylarını sandık bazında karşılaştırdığımızda; 64 il ve 754 ilçede sonuçların Türkiye ortalamasına uygun olduğunu görüyoruz. Fakat 17 il 104 ilçe ve 4 bin 659 mahallede aşırı derecede uygunsuzluklar görüyoruz.”

Serdaroğlu ciddi sorun gördükleri yerleri şöyle sıralamış;
Diyarbakır-Mardin-Şanlıurfa-Van-Adıyaman-Ağrı-Ardahan-Batman-Bingöl-Bitlis- Hakkari- Kars- Muş-Rize-Siirt-Şırnak- Tunceli’dir. CHP, bu illerdeki 104 ilçenin 91’indeki sandıklarda gözlemci bulunduramamıştır! Yani sandıklar boş kalmıştır.

Ayrıca, bu il ve ilçelerdeki belediyelerin neredeyse tamamında, geleceğini AKP’ye bağlamış, AKP tetikçisi bürokratlar kayyum olarak atanmışlardır. Seçim günü tüm devlet gücünü kullanan bu kişiler, sandıkları istedikleri gibi doldurdular.

Serdaroğlu önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde, eğer tedbir alınmazsa, asıl büyük hırsızlığın burada yapılacağını ileri sürerek “Bu gerçeği hâlâ görmemek, seçimi aynen Ekmelettin olayında olduğu gibi, Erdoğan’a hediye etmek olur” diye tamamlamış mesajını.

SORDUM ÖĞRENDİM

Referandumda muhalefetin oyları yok sayıldı, sandıklardan silme “evet” çıktı

Doğru Parti genel başkanı Rifat Serdaroğlu’nun gönderdiği mesajda çok ilginç sandık sonuçları var.

Serdaroğlu “bunları karine olarak ele aldıklarını, çok daha geniş çaplı bir araştırma içinde olduklarını” belirtmiş.

Bu çalışmaların kısa sürede sonuçlanacağını söyleyen Serdaroğlu referandumdaki oy hırsızlığını kanıtlamak için şu örnekleri sıralamış;

Örnekleyelim;
1) Bingöl-Genç, Şırnak-Silopi, Van-Başkale ilçelerindeki 402 sandıkta hiç gözlemci yoktu.
Sadece bu 3 ilçede, Türkiye ortalamasından fazla 30 bin 860 EVET oyu çıkmıştır.

2) Şanlıurfa/Eyyubiye İlçesi/Karaman Mahallesi; Toplam 2 sandık sonucu
2015 Genel Seçimleri; Seçmen)=191 / AKP=53 / MHP=1 /CHP=136 /HDP=0 oy
Aynı Sandıklar 2017 Referandum; Seçmen=200 / EVET=200 / HAYIR=0

3) Şanlıurfa/Eyyubiye/Gözeller Mh; Toplam 1 sandık;
2015 Genel Seçimleri; Seçmen=313 / AKP=265 / MHP=23 / CHP=13 /HDP=12 oy aldılar.
Aynı sandık 2017 Referandum; Seçmen=349 / EVET=349 / HAYIR=0

4) Şanlıurfa/Hilvan/Aslanlı Mh; Toplam 1 Sandık;
2015 Genel Seçimi; Seçmen=179 / AKP=2 / MHP=1 / CHP=175 / HDP=1 oy aldılar.
Aynı sandık 2017 Referandum; Seçmen=195 / EVET=195 / Hayır= 0

Serdaroğlu bir ay içinde tüm sandıklardaki incelemenin sonuçlanacağını belirterek “Önümüzdeki seçimde üzerimize bir felaket geliyor. Daha seçmen yapılan sığınmacı belası var. Kılıçdaroğlu göçmen seçmen sayısının 100 bin olduğunu söylüyor ancak bizim yaptığımız incelemede, sadece İstanbul’da 200 bine yakın yabancı seçmen var” diyor.

ÇOK GÜLDÜM

Bu kadar basit, bir talimat, hooop heyet yolda

Size dün saray medyasına yayınlanan bir haberi aynen sunmak istiyorum.

Birlikte okuyalım;

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’den üst düzey bir heyetin Libya’ya resmi ziyaret gerçekleştireceğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın’ın yarın Libya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştireceği belirtildi.

Masada kritik konular var
Artık Türkiye’de herşey bu hale geldi.

Yangına müdahale için bile Erdoğan’dan talimat alınıyor öncelikle.

Peki, yarın Erdoğan gidince ne olacak bu AKP’lilerin hali.

Kimi bulup da her konuda “talimat almak için” hazırolda bekleyecekler?

NOSTALJİ

İstanbul’da bir derbi maçı ve unutulmaz fotoğraf

Bundan tam 44 yıl önce, 1975-76 sezonunun ilk derbi maçı Fenerbahçe ile Galatasaray arasında Dolmabahçe’de o zamanki adıyla İnönü olan stadında oynanıyor.

38 bin seyirci var maçta ve bunların yarısı Fenerbahçeli yarısı Galatasaraylı.

Dakika 53. Henüz 17 yaşında Galatasaray’ı n parlayan yıldızı Engin Verel bir pozisyonda düşüyor ve yan çapraz bağları kopuyor.

Genç Engin hem duyduğu acıdan hem de çok genç yaşta futboldan kopma korkusundan olsa gerek gözyaşlarını tutamıyor.

Yardımına rakip takımın Fenerbahçe’nin kalecisi Rasim Kara koşuyor.

Kucağına aldığı Engin’i bir taraftan teselli etmeye çalışırken bir taraftan da saha kenarındaki doktora kadar  taşıyor.

Bu fotoğraf hafta içinde sosyal medya hesaplarımdan birine gelmişti.

Pazar akşamı oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinden sonraki dostluk havası bana bu fotoğrafı hatırlattı ve sizinle de paylaşmak istedim.

Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra hem iki kulübün teknik adamları hem futbolcular birbirlerini kutlayarak el sıkışıp ayrıldılar sahadan.

Maç berabere bitmese bu manzara olur muydu bilemiyorum ama yeşil sahalarda hayli zamandır görmediğimiz bu manzara beni çok duygulandırdı ve eskinin centilmenliğin önde olduğu günleri özlemle hatırlamama neden oldu.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Türkiye’yi bu kin ve nefret kafası batırıyor

Kadıköy- Pendik metrosuna Sabiha Gökçen havalimanını bağlayan metro hattı açıldı pazar günü.

Bir görmemişlik şöleni gibiydi yapılan tören.

Erdoğan’ın metro ününde fotoğrafını çekmek için herkes trene doluşturuldu, peron boşaltıldı, sessizlik sağlandı, saray fotoğrafçısı moda fotoğrafı çeker gibi çalıştı.

Erdoğan da ulaştırma bakanı da iki cümleden birinde “Bunu biz yaptık. İBB değil haa” diye parmak salladı.

Oysa kim yaparsa yapsın sonuçta bunu İstanbul halkı kullanacak.

Ama bu iktidar kendini üste çıkarmak için öyle bir kin ve nefret ortamı yaratıyor ki işte bu Türkiye’nin hiç hayrına değil.

Metro açılışı yapılıyor törene belediye çağrılmıyor bile. Ama açılan metronun vardığı nokta belediyenin metrosu ve bu iktidar Kadıköy’den Sabiha Gökçen’e 45 dakika diye böbürleniyor.

İyi de bunun 37 dakikası İBB’nin metrosunda geçiyor, saray propagandacıları bunu bile düşünemiyor artık o kadar dağıtmışlar yani.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Bunları söylemek gerçekten çok ayıptır

Süleyman Soylu çok telaşlı.

Sanıyorum Mersin Polis Evine yapılan baskından sonra ortaya çıkan bazı gerçekler Soylu’yu huylandırıyor.

Çünkü öyle sanıyorum ki birileri bir taşla iki kuş vurmak istedi.

Bir taraftan uzun zamandır hiç rastlamadığımız bir PKK eyleminin olması HDP’ye ağır hasar verecekti diğer taraftan eylemi yapan teröristle ilintili gösterilerek CHP de korkunç yıpratılacaktı.

Ancak tezgah çabuk çıktı ortaya.

İşte Soylu’yu huylandıran bence bu.

Olay sadece saldırı ile sınırlı kalsa mesele olmayacaktı, ama CHP’nin işe bulaştırılmak istenmesi ve bunu fos çıkması galiba Soylu’da “Benim altımı mı oymaya çalışıyorlar” hissi yarattı sanki.

Ancak tabii bunlar Soylu’nun her zamanki kaba ve hakaretlerle dolu üslubunu engellemiyor.

O yine sanki bir şey yokmuş gibi CHP’ye, genel başkanına, muhalefet partilerine olabilecek en ağır sözlerle hakaret etmeyi sürdürüyor.