loading
close
SON DAKİKALAR

Akkuyu A.Ş. devlet içinde devlet mi?

Çiğdem Toker
Tarih: 16.12.2019
Kaynak: Çiğdem Toker-Sözcü

Çiğdem Toker: Bu parayı genç işsizliğin yüzde 27'yi geçtiği ülkemizde biz ve çocuklarımız ödeyecek.

Anastasia Zoteeva, Anton Dedusenko, Gennady Sakharov, Ekaterina Lyakhova, Alexey Zhukov, Henri Edouard Proglio, Hasan Cüneyd Zapsu.

Yukarıdaki yedi isim Rusya'nın Mersin Akkuyu'da Nükleer Güç Santrali (NGS) yapımı için Ankara'da yıllar önce kurmuş olduğu şirketin şu andaki yönetim kurulunu oluşturuyor. Ticaret Sicil'de geçen bu isimleri neden mi andım?

Çünkü Akkuyu NGS, bu ülkenin ve 82 milyonun geçimini, çevresini, alacağı nefesin kalitesini yani her açıdan geleceğini ilgilendiren önemde bir proje.

Tekrar yazıyorum…

Bu isimlerden oluşan Akkuyu A.Ş. yönetimi on gün sonra (25 Aralık 2019) olağanüstü yönetim kurulunda, vergi cenneti adalarında kurulmuş “posta kutusu” tabir edilen şirketlerle karşılıklı para transferi yapma yetkisi istiyor.

★★★

“Off-shore” olarak da anılan bölgelerdeki şirketlerle yapılacak para alışverişleri genellikle vergiden kaçınmak için tercih edilir.

Ancak bu düzenin dünyanın her yerinde suç gelirlerini aklamak amacıyla kullanıldığı da bilinen gerçek.

Bu nedenle istenen yetkinin içeriği karanlıkta kalmamalı. Çünkü hepimizi ilgilendiriyor.

Şu anda Titan-2 ve IC'nin (Aynı zamanda Bilkent Şehir hastanesi ile yolcu garantili Zafer Havalimanı'nı ileten holding şirketi) inşa ettiği NGS bittiğinde, Türkiye Cumhuriyeti devleti, 15 yıl boyunca orada üretilen elektriğin kilovatsaatini 12.35 Cent'ten satın alacak.

Bu parayı genç işsizliğin yüzde 27'yi geçtiği ülkemizde biz ve çocuklarımız ödeyecek.

Sormayalım mı kapitülasyon benzeri bu düzende para transferleri denetimsiz mi kalacak?

EÜAŞ ICC'nin konumu ne?

Rusya, uzunca bir süre Akkuyu NGS'nin bir kısmının (7-8 milyar dolar) finansmanına Türk şirketlerinin katılmasını istedi. Hatta iki buçuk yıl önce Kolin ile Kalyon'un ortaklığı gündeme gelmiş, sonra “belirsizlikler” nedeniyle vazgeçildiği açıklanmıştı.

Bunun ardından da Akkuyu'ya EUAS ICC'nin ortaklığı konuşulmaya başlandı. EUAS ICC ne mi?

Kamu sermayeli Elektrik Üretim A.Ş. şirketinin yüzde 100 iştiraki. Türk bürokrasisinden kaçmak için Jersey Kanal Adaları'nda kurulmuş bir şirket.

Bu anımsatmayı yaptım. Çünkü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen ekim ayı başında Moskova'da düzenlenen Rusya Enerji Haftası kapsamında soru üzerine EÜAŞ'ın, Rusya Devlet Atom Enerjisi Kuruluşu Rostatom ile ortaklık konusunu çalıştığını söylemişti:

“Çok büyük bir proje varlıkların değerlendirilmesi önemli. Projenin bütün değerlendirilmesi tamamlanınca bir karar vereceğiz. Ardından siyasi aşamada bir karar alınacaksa bunu kamuoyuna duyuracağız.”

Bu duyuru yapılmadığı için soralım: Akkuyu A.Ş'nin 25 Aralık'ta isteyeceği off shore para transferi yetkileri içinde, Jersey'de kurulu EUAŞ ICC'nin bir konumu olacak mı?

Toplu sözleşme de yapacak

Akkuyu A.Ş. yönetimi sadece bu konuda yetki istemiyor.

25 Aralık'ta olağanüstü genel kurulda,

– Toplu iş sözleşmelerinin imzası,

– Adi ortaklık anlaşmaları,

– Şirket mülklerinin, (başka bir tüzel kişi sermayesine yatırım da dahil) mülkiyet haklarının bedelsiz devriyle ilgili işlemler,

– 8.5 milyon TL üzerindeki işlemlerin veya işlemlere ilişkin esaslı koşulların onaylanması konularında da yetki alacak.

★★★

Türkiye'nin mevcut yönetim tarzına göre bu nitelikteki bir talebin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan habersiz yapılmasına imkan ve ihtimal bulunmuyor. O vakit devlet yetkilileri çıkıp toplumu aydınlatmalı.

Akkuyu haberimiz TBMM'de

Akkuyu A.Ş.'nin off shore'da işlem yapma yetkisini duyuran yazım TBMM'de gündeme gelmiş. Mersin Milletvekili Alpay Antmen'in geçen haftaki bütçe görüşmelerindeki konuşmasından bir özet: “Mersin'de şu anda, temeli iki kere çatlayan bir saatli nükleer bomba inşa etmeye çalışıyorsunuz. Çernobil'de patlayan santrali yapan firmanın denemediği reaktörleri Akkuyu'da gerçekleştirmesine izin veriyorsunuz ve bu firmanın yönetiminde de hiç yabancısı olmadığınız bir isim var, Cüneyd Zapsu. Geçen gün SÖZCÜ Gazetesi'nde Çiğdem Toker, Akkuyu'da nereden para aklanacağının ve nereden hangi şirketlere nereden para verileceğinin, kaynağının ne olduğunun bilinmediğini yazdı. Yani bu şirket üzerinden karanlık para operasyonları mı çekilmek isteniyor? Yani nükleer yönetimin, kontrolün ve para aktarılan şirketlerin denetimi bizde değil, santralin de denetimi dahi bizde değil. Peki ne bizde? Herhangi bir patlamada yaşanacak facianın yani cehennemin ev sahipliği bizde.”

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları