loading
close
SON DAKİKALAR

Bakan Bey’in güçlü kredibilite hayali

Çiğdem Toker
Tarih: 05.09.2022
Kaynak: Çiğdem Toker - Sözcü

Çiğdem Toker; “Biz bu yolda ilerledikçe tarihte hiç olmadığı kadar güçlü kredibiliteye sahip olacağız” demiş.

“Biz bu yolda ilerledikçe tarihte hiç olmadığı kadar güçlü kredibiliteye sahip olacağız” demiş.

Sözün sahibi Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati. Bakan Bey'in “yol”dan kastı, Türkiye Ekonomi Modeli kapsamındaki katma değerli üretim anlayışıyla ihracatı teşvik. Nebati bu açıklamayı haftasonunda sosyal medya hesabından attığı bir tivit dizisinde dile getirdi. Kredibilite hayalini kastederek “Buna yürekten inanıyorum” diye de ekliyor.

Bir zamanlar Hazine'ye bağlı büyük bir kamu bankasının eski genel müdürü, sermaye piyasalarının düzenleyici otoritesinin başındaki kişi, onun milletvekili kızkardeşi hakkında çok ciddi akçalı iddiaların olduğu günlerde, Bakan Bey'den “kredibilite hayali” okumak ilginç oluyor doğrusu.

MASAK, Bakan Nebati'nin emrinde (Ki olmaması gerekir. İlk kuruluşunda bağımsızlığı epeyce tartışılmıştı). Nebati, hakiki bir kredibilite istiyorsa bu kadar ağır iddiaların tartışıldığı bir dönemde MASAK'tan bu konuyu araştırmasını isteyebilir.

Nureddin Nebati

YOKSULLUK VE KREDİBİLİTE

Her ihtimale karşı Nebati'nin; çocuklarının yakında açılacak okul masraflarını kara kara düşünen milyonlarca aileye yönelik bir sözü var mı diye baktım. Yoktu tabii ki.

Güçlü kredibiliteyi var eden en önemli unsurlardan biri, öngörülebilir bir ekonomidir. Maliyet hesabının yapılamadığı bir düzende öngörülebilirliğin olamayacağın, özel sektörden gelen bir siyasi olarak herhalde en iyi bilenlerden birisi olmalıdır Bakan Nebati.

Güçlü kredibilite vatandaşlarını açlığa mahkum etmemekten geçer. İnsanca bir gelir düzeyi ile de yolsuzlukların olmadığı bir rejim arasında sanılandan çok daha güçlü bir bağ vardır.

Cumhurbaşkanlığı danışmanları, siyasiler, eski bürokratlar hakkında yoksulların hayal edemeyeceği tutarlarda rüşvet ve yolsuzluk iddialarının tartışıldığı bir dönemde, bu iddialar hakkında Hazine ve Maliye Bakanı olarak bir kelime edemiyorsanız, kredibilite de hayali bir sözcükten öteye geçemez.

TMSF: Kayyum olduğumuz şirketleri sadece yönetiyoruz

DHMİ'nin temmuzda Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki güçlendirme ihalesini belli aralarla yazıyorum. Fikri takibi önemsediğim için sürdüreceğim bir not var. Anımsarsınız DHMİ, 2.7 milyar TL'lik ihaleyi duyurmadan yapmıştı. 21/b usulüyle yapılan ihaleyi alan ortaklığın üyesi Teknomel şirketine de TMSF Demiryumruk adı verilen bir operasyon kapsamında el koymuştu.

Konuya ilişkin sorularım üzerine TMSF'den iki bölüm halinde gelen yanıtların ikinci bölümünü bugün paylaşacağım. TMSF ilk açıklamasında Teknomel'in pilot şirket olmayıp ortaklıkta yüzde 5 payı olduğunu belirtmişti. İkinci etapta gelen cevabı, sorularla birlikte paylaşıyorum:

 

 İhale makamı DHMİ'den hak ediş olarak ortaklığa aktarılacak tutar, yüzde 5'e tekabül eden kısım mı olacaktır, TEKNOMEL üzerinden TMSF'ye mi intikal edecektir? Kamu alacağı hüviyeti mi kazanacaktır?

TMSF sadece FETÖ ile ilgili şirketlerde kayyum olarak görevlendirilmedi.

Mahkemeler bugüne kadar TMSF'yi IŞİD, PKK ve Adnan Oktar ile ilgili şirketlerde de kayyum olarak görevlendirmiştir.

Son olarak da “Demir Yumruk Operasyonu” kapsamında kayyum olarak görevlendirildik. Kayyum olarak atanan şirketlerin borç ve alacakları ile TMSF'nin bütçesi arasında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır.

TMSF, kayyum olarak atanan şirketlere para aktarmadığı gibi, bu şirketlerden kurumumuza nakit veya varlık transferi de yapılmamaktadır. TMSF kurum olarak bu şirketlerde hiçbir yükümlülük altına girmemektedir. Kayyum olarak atanılan şirketlerin alacakları da “kamu alacağı” değildir. TMSF, kanunun belirlediği görev ve yetkiler çerçevesinde sadece kayyum olarak atanan şirketleri yönetmektedir.

 TEKNOMEL ile ortaklıktaki pilot şirket Silahtaroğlu Mühendislik arasında “akrabalık” olabilir mi? (Ticaret Sicil kayıtlarına göre, TMSF'nin TEKNOMEL'e kayyum atamasından önceki ortağı, Silahtaroğlu soyadını taşımakta. Aynı kişi web'de Silahtaroğlu yetkilisi olarak görünüyor. Böyle bir şirket akrabalığı mevcutsa, TMSF'nin kamu yatırımının (güçlendirme ihalesine) gerçekleşmesine bakışı değişir mi?

İhaleyle ilgili bütün yetkiler DHMİ'ye aittir. DHMİ tarafından ihale iptal edilmeden, konsorsiyumla birlikte hareket eden TEKNOMEL firmasının ihaleden çekilmesi, teminatların yanması gibi çeşitli yaptırımlar ile karşı karşıya kalmasına yol açacaktır.

“Demir Yumruk Operasyonu” kapsamında, ilgili mahkeme TMSF'yi 39 şirkette kayyum olarak görevlendirmiştir. Bu şirketlerin birbirleriyle olan ilişkileri ve ortaklık yapıları gibi hususlar soruşturmayı yürüten savcılık tarafından bilinebilir; bu ve benzeri detaylar bilgimiz dâhilinde değildir.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları