loading
close
SON DAKİKALAR

Kanser verileri gizli kalamaz

Çiğdem Toker
Tarih: 08.02.2019
Kaynak: Çiğdem Toker-Sözcü

Çiğdem Toker: Kanser verilerinin neden gizli kalmaması gerektiğini ayrıntılı biçimde aktaran hukukçuların konuşmaları hepimiz için önemliydi.

Sağlık Bakanlığı, halk sağlığı adına büyük önem taşıyan bir araştırma yaptı. Araştırmanın adı “Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli İllerinde Çevresel Faktörlerin ve Sağlık Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi”ydi.
Alanında uzman isimlerle yürütülen bu araştırma 2012'de başladı, 2016'da bitti. Amaç Türkiye'nin, dördü endüstriyel yatırımların yoğun olduğu, toplam beş kentinde halk sağlığını tehdit eden faktörleri ve durumları bilimsel olarak belirlemekti.
İçinde “kanser” kelimesi geçmiyordu ama hedef, uygulanan yöntem ve sonuçlar kaçınılmaz olarak kanser vakalarına dair veriler üretecekti. Bakanlık, 5 yıl süren bu araştırmaya bütçeden 16 milyon TL harcadı.
Yoğun sanayi faaliyetleri dolayısıyla atık ve kirlilik yaşanan Ergene Havzası'nı odağına alan proje, karşılaştırma amacıyla da sanayi yatırımlarının çok düşük olduğu Antalya'yı seçmişti.
Çalışma o kadar kapsamlıydı ki, birbirinden önemli 16 ayrı alt projeyi içeriyordu.
Örnek mi?
Kocaeli ve Antalya'daki akarsularda bulunan dip çamurunda hangi çevresel kirleticilerin olduğu, bu illerde üretilen gıdalardaki kimyasalların belirlenmesi, ağır elementlere maruz kalınıp kalınmadığı, beş ilde yapılan kanser ön tanılarının incelenmesi.
Sağlık Bakanlığı projesi o kadar titiz bir yaklaşımla halk sağlığı için öyle yararlı metotlar uygulayan bir çalışma yaptı ki, Marmara Denizi'ndeki İzmit ve Saros Körfezi'nden tutulan balık ve kabuklu su ürünlerinde arsenik, civa, kurşun gibi toksik maddeler bile analiz edildi.

YAŞAMSAL VERİLER

Peki bu kıymetli araştırma projesinin bitmiş olması ne anlama geliyor? Sorunun tahmin edilenden geniş ve uzun yanıtları var. En önemli birkaçını paylaşalım:
– Diğer kentlere kıyasla Kocaeli ile Ergene Havzası'ndaki Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde kanserden ölüm oranları nedir?
– Çocuklarda ve yetişkinlerde kanser görülme sıklığı nedir?
– Hangi çeşit kanserler daha sık görülmektedir?
– İnsanlardan alınan biyokimyasal örneklerde kansere neden olan ağır metal kalıntıları var mıdır?
Sevgili okurlar, bu araştırmanın sonuçları bütün bu soruların cevaplarını içinde taşıyor. Dahası, ulaştığı bilimsel veriler nedeniyle Kocaeli ve Ergene Havzası'ndaki kimyasal kirlilik sorununun nasıl çözüleceğine dair bir yön çiziyor.
Gelin görün ki, bu araştırma sonuçları HER NEDENSE açıklanmıyor. Bitmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Sağlık Bakanlığı, halk sağlığı için halkın parasıyla yaptırdığı bu çok önemli projenin sonuçlarını halktan gizliyor.

HALK SAĞLIĞI SIR OLAMAZ

Dr. Bülent Şık, gıda mühendisi. Bu araştırmada yer alan uzman isimlerden biriydi. Uzunca bir süre çalıştı. Ancak sonra araştırmanın dışında bırakıldı. Ama ilgisini sürdürdü.
Çalışmaların sonuçlarının, ilk sorumluluğu halk sağlığını korumak olan Sağlık Bakanlığı'nca duyurulmamasından, ilgili kamu kurumlarının uyarılmamasından, önlem alınmamasından vicdanen rahatsızlık duydu.
Elindeki veriler üzerinde yoğunlaştı. Kritik önem taşıyan verileri de bir yazı dizisiyle derledi. Yazı dizisi Nisan 2018'de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlandı. Şık hakkında Sağlık Bakanlığı'nın suç duyurusu üzerine, 12 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.  Hakkında hazırlanan iddianameye göre suçları:
“Yasaklanan bilgileri temin etme”
“Yasaklanan bilgileri açıklama”
“Göreve ilişkin sırrı açıklama”

İşte bu inanılmaz davanın ilk duruşması dün yapıldı.

BARO BAŞKANLARI DURUŞMADA

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada, Şık halk sağlığını ilgilendiren konuların gizli kalmaması gerektiğini söyledi ve hakkındaki suçlamanın neden  oluşmadığını şöyle anlattı:
“Yazılarda topluma verdiğim bilimsel bilgiler, proje ekibinde yer alan araştırmacılardan biri olduğum için bende mevcuttu. Gıda ve su araştırmalarının planlanması, analiz yöntemleri, analizlerin yapılması ve verilerin değerlendirilmesi asli işimi oluşturmaktadır. Böyle uzun süren çalışmalardan elde edilen bilgiler halkın uyarılmasını, ilgili kamu kurumlarının önlem almasını gerektiriyorsa ara raporlarla elde edilen bilgileri açıklamak olağan ve doğru bir yaklaşımdır.”
Duruşmaya; Ankara, Edirne, Tekirdağ, Kocaeli, Kırklareli baro başkanları ve Antalya baro başkan yardımcısının katılımı ve başkanlarla birlikte çok sayıda avukatın halk sağlığını savunma adına yaptıkları savunmalar damgasını vurdu.
Kanser verilerinin neden gizli kalmaması gerektiğini ayrıntılı biçimde aktaran hukukçuların konuşmaları hepimiz için önemliydi.
Bir sonraki yazıda devam edeceğim.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları