loading
close
SON DAKİKALAR

TÜİK’e güven kaybolmamalı

Çiğdem Toker
Tarih: 29.04.2019
Kaynak: Çiğdem Toker-Sözcü

Çiğdem Toker: Milli gelir hesaplama yönteminin değişmesiyle başlayan tartışma büyüyünce; medya ve akademiden konuyla ilgilenen bir grubu kapsamlı bir seminer/brifinge davet etmişti.

Çoğumuza sıkıcı gelen istatistiki veriler neden çok önemlidir?
Asgari ücretten ev kiralamaya, büyük sanayi yatırımına kadar geleceğe dair plan yapacak her kişi ve kurum önce istatistik verilerine bakar çünkü.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) önemi de bundan kaynaklanır. TÜİK'te üretilen istatistiklerin güvenilirliği, ülke güvenilirliği ve saygınlığı için bir ölçüdür.

★★★

Üç yılı aşkındır TÜİK Başkanvekili olan Mehmet Aktaş, artık bu görevde değil. Merkez Bankası açıklama yaparak (18 Nisan) Aktaş ile Prof. Başak Tanınmış Yücememiş'in Merkez Bankası Banka Meclisi üyeliğine seçildiklerini açıkladı. İki yeni üye 1 Mayıs'tan itibaren göreve başlayacak. Aktaş'tan boşalan yere ise yine başkanvekili olarak Yinal Yağan getirildi. Yağan'ın, TÜİK'e yedi ay önce Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdür Yardımcısı iken atandığını hatırlatalım.

RAKAMLARI KÜÇÜLTME TALEBİ

Normalde -moda tabirle- sıkıntı yaratan bir durum yok.
Fakat görünen ile gerçeklik farklı olabilir. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, bazı taleplerini reddettiği için Aktaş'ı görevden almak istediği ekonomi kulislerinde konuşuluyordu.
Bu talepler ne mi? Epeyce rahatsız edici ama verilerin değiştirilmesine dair olduğu konuşuluyor. Dolayısıyla söylenen de şu:
Aktaş'ın Merkez Bankası'na “seçilmesi”, (seçtirilmesi olarak okuyabilirsiniz) iyi bir görevle taltif görünümlü ama görevden gürültüsüzce uzaklaştırmanın ince bir formülüdür.
Yeni Başkanvekili Yağan'ın, yedi ay önceki atamasının da tartışmalı olması tabloyu daha ilginç kılıyor.
Zira Albayrak'ın Enerji Bakanlığı döneminden çalışma arkadaşı olan Yağan, TÜİK Başkan Yardımcısı Enver Taştı'dan boşalan koltuğa getirilmişti.
Taştı, TÜİK'te enflasyonu hesaplayan birimin başındaydı. Ve beklentilerin çok üzerinde yüksek çıkan Eylül 2018 enflasyonunun açıklanmasıyla aniden görevden alınmıştı.
Şimdi bu gelişmeleri bilen, duyan ve TÜİK'in güvenilirliğini önemseyen herkes 3 Mayıs'ta açıklanacak nisan ayı enflasyon rakamını bekliyor.

Eurostat hassasiyeti

 

Mehmet Aktaş'ı, 2016'nın Aralık ayında TÜİK'te düzenlediği toplantıda dinlemiştim.

Milli gelir hesaplama yönteminin değişmesiyle başlayan tartışma büyüyünce; medya ve akademiden konuyla ilgilenen bir grubu kapsamlı bir seminer/brifinge davet etmişti. Aktaş, bürokratların ardı ardına yaptığı sunumlardan sonra gelen soruları geniş biçimde yanıtlamıştı.
O gün belki salondaki herkes ikna olmadı. Ancak, istatistik güvenilirliği önemsendiği için yapılan bu davetin takdir edildiğini ve yüz yüze iletişim için gösterilen çabanın samimi bulunduğunu anımsıyorum. TÜİK eski Başkanvekili'nin aynı yıl Gazete Bilkent'e verdiği söyleşideki şu ifadeyi de paylaşalım:
“TÜİK tarafından üretilen tüm istatistikler uluslararası standartlara uygun olarak üretilmektedir. Önemle belirtmek isterim ki, istatistiklerimiz Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından da dikkatle izlenmektedir.”
TÜİK'teki veri tartışmalarında Eurostat izlemesinin de gündeme geldiğini duyduk.

Ekonomi ne zaman ‘maçoluk' ister?

 

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, geçen hafta Ekonomi Gazetecileri Derneği ile bir araya geldi. “İş Dünyası ve Ekonomi Basını Söyleşileri” kapsamında konuştu.
Dünya Gazetesi'nde Osman Kılıç imzalı haberi görünce, konuşmanın tamamını merak ettim. İHA'nın 24 Nisan'da yayımladığı haber videosunu izledim.
Kaan, “ekonominin çok nazlı bir alan” olduğunu, “zarif bir hanımefendiye” benzediğini, “dişil bir yapıya sahip olduğunu”, “kimyasını iyi anlamak gerektiğini”, “racon kesilemeyeceğini söyleyip” sonra da “Fazla hür fazla serbest bıraktığınızda da bu kez, hafiften biraz da maçoluk istiyor” demiş.
Yani bir defalık değil. MÜSİAD Başkanı cinsiyetçi benzetmelerle dolu konuşma metnini hazırlanarak ekonomi-kadın cinselliği koşutluğu üzerinden kurgulamış.
Tek tesellimiz (!) Kaan'ın bu acayip benzetmeleri yaparken “Teşbihte hata olmaz” lafını araya sıkıştırması.
Fakat hatırlatmak gerekiyor ki “teşbihte hata olmaz” sözü, bir temenni değil, gerçekte cümle sonunda ünlem işareti olan bir uyarıdır.
Teşbihte hata olmaz! Yani lütfen benzetmelerinize dikkat ediniz.
Eğer ekonomiyi yönetenlere mesaj verme ihtiyacı içindeyseniz, bütün kadınlara “pes” dedirten bu benzetmeler yerine, muhatabınıza karşı daha açık olmayı deneyebilirsiniz.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları