loading
close
SON DAKİKALAR

Demokrasi ve yolsuzluk

Hüsnü Mahalli
Tarih: 30.03.2021
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; Her şeye rağmen bir çok ülke lideri böyle bir İsrail’den ve onun ABD’deki Yahudi lobilerinden korkar ya da en azından bu lobilerin “rızasını almak ya da sevgisini kazanmak için” özel bir çaba harcar.

Son iki yılda dördüncüsü Salı günü yapılan seçimlerde yine hiçbir parti ya da ittifak çoğunluğu sağlayamadı.

Ulusal Seçim Kurulu’nun açıklamasına göre Başbakan Netanyahu’nun Likud Partisi 120 sandalyeli Meclis’te 30 milletvekili kazanarak seçimi birinci parti olarak tamamladı.

Netanyahu’nun rakibi Yeir Lapid liderliğindeki Yesh Atid (Gelecek Var) Partisi 17 milletvekili çıkardı. Ultra-Ortodoks Yahudileri temsil eden Şas Partisi ise 9 sandalyeyle üçüncü oldu.

Savunma Bakanı Benny Gantz’ın partisi Mavi-Beyaz 8, Naftali Bennett liderliğindeki Yamina ile İsrail Evimiz, Birleşik Tevrat Partisi ve İsrail devletinin kurucu partisi İşçi Partisi yedişer milletvekili çıkardı.

İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden 3 partinin oluşturduğu Ortak Arap Bloku, Gideon Saar liderliğindeki Yeni Umut, sol blokta yer alan Meretz ve aşırı sağ görüşleriyle öne çıkan Dini Siyonizm Partisi altışar milletvekiliyle Meclis’e girdi.

İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden bir diğer oluşum Birleşik Arap Listesi (Ra’am) de 4 milletvekili çıkarmayı başardı.

Bu durumda Likud’un yanı sıra Netanyahu liderliğinde koalisyon hükümeti kurulmasına destek vermesi beklenen Şas, Birleşik Tevrat, Yamina ve Dini Siyonizm’in toplam sandalye sayısı 59’da kalarak koalisyonu kurmak için gerekli 61 milletvekiline ulaşamıyor.

Netanyahu karşıtları Gelecek Var, Mavi-Beyaz, İşçi Partisi, İsrail Evimiz, Yeni Umut ve Meretz partilerinin koalisyon hükümeti kurabilmesi için Filistinlileri temsil eden Ortak Arap Listesi Bloku veya Ra’am’ın desteğini alması gerekiyor.

Ancak Netanyahu karşıtı partilerin sandalye sayısı koalisyon kurmaya yeterli gözükse de bu ihtimalin önünde birçok engel bulunuyor.

Bu engellerin başında başbakanın kim olacağı konusundaki belirsizlik ve İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Ortak Arap Listesi Bloku ve Ra’am’ın içinde yer alacağı koalisyon hükümetine diğer muhalif partilerin katılmayı reddetmesi geliyor.

Örneğin ırkçı ve bağnaz İsrail Evimiz ve Yeni Umut partilerinin Ortak Arap Listesi Bloku ile Ra’am’ın destek vereceği koalisyona katılmayı kabul etmesinin zor olduğu konuşuluyor.

Netanyahu karşıtı cephe için başka bir seçenek de İsrail vatandaşı Arapları temsil eden partiler yerine Yamina ve Dini Siyonizm’i Netanyahu’nun yanından kendi saflarına çekmek olabilir. Bu senaryoya karşılık da Dini Siyonizm’in “sol” bir ittifakın içinde yer almaya sıcak bakmadığı konuşuluyor.

Formatlar farklı ama durum biraz da Türkiye’deki karmaşık ittifak hesap ve dengelerini çağrıştırıyor.

İlk kez 1996-1999 döneminde başbakan olan ve Mart 2009’dan bu yana farklı partilerle ittifaklar kurarak başbakan olan Netanyahu’nun bu kez iktidarını sürdürmesi zor görünüyor çünkü seçim öncesinde açılan yolsuzluk dosyalarının kapanması olası görünmüyor.

Hiç kimse de İsrail’de iki yılda dört seçim yapıldı ya da ülke koalisyonlarla yönetiliyor gibi şikayetlerde bulunmuyor.

Bir zamanların “Ortadoğu’nun iki laik ve demokratik ülkesi İsrail ve Türkiye” söylemi artık hiçbir anlam ifade etmiyor.

İsrail’de seçimler demokratik olarak yapılıyor olabilir ama Arapları temsil edenler hariç tüm partilerin liderleri asker ve istihbarat kökenli, hepsi siyonist ideolojiye inanıyor ve bu ideolojinin hedefleri doğrultusunda mücadele ediyor.

Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail devletini kurmak için.

Dünyadaki 20 milyon civarında Yahudi’yi burada toplamak için.

Laik değil dindar bir İsrail’de.

Format farklı ama biraz da AKP’nin hedefine benziyor.

Gelelim yolsuzluk hikayesine.

Netanyahu gibi önceki Başbakan Olmert de yolsuzluk suçlanmasıyla yargılanmış ve hapse atılmıştı. Başka başbakan ve bakanlar da farklı suçlamalarla suçlanıp hapse atılmış ancak en ilginç olanı eski Cumhurbaşkanı Katsav’dır. O da yanında çalışan kadınlara ve genç kızlara cinsel sarkıntılık, taciz ve saldırılardan dolayı hapse atılmıştı.

Ama her şeye rağmen bir çok ülke lideri böyle bir İsrail’den ve onun ABD’deki Yahudi lobilerinden korkar ya da en azından bu lobilerin “rızasını almak ya da sevgisini kazanmak için” özel bir çaba harcar.

Kurulduğu günden bu yana sürekli savaş yapan sonra da demokrasi, laiklik, şeriat ve yolsuzluklar çelişkileriyle 73 yıldır herkesi uğraştıran bir ülke.

Ankara’nın da heyecanla barışmaya hazırlandığı bir ülke!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları