loading
close
SON DAKİKALAR

Gerçekleri saklamak

Hüsnü Mahalli
Tarih: 04.03.2022
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; Örneğin hiç kimse Rusya’nın Ukrayna’daki altı nükleer reaktörü kontrol altına alma çabası içinde olduğunu anlatmaz. Çünkü Ruslar Kiev’deki Neo-Nazilerin bu tesislerden yararlanarak nükleer silah yapabileceğini hesaplıyor.

Önceki gün BM Genel Kurulu’nda yapılan bir oylamada 141 ülke Rusya aleyhinde oy kullandı. 5 ülke karşı çıktı ve 35 ülke çekimser kaldı.

Bizdeki azman, uzman ve süper zeka tipler “bütün dünya Putin’e karşı” içerikli twit atıp ABD’ye olan “ilahi aşklarını” kanıtlamaya çalıştılar.

Önce karşı çıkan ülkelere bakalım:

11 yıl önce 100 ülkenin saldırdığı Suriye, Eritre, 75 yıl önce ABD ve müttefiklerinin ikiye böldüğü Kore’nin kuzeyi, ABD ve müttefiklerinin altı ay önce karıştırmaya kalkıştığı Belarus ve ona destek veren Rusya.

Peki çekimser kalarak Rusya’dan yana olanlar kimler?

Bir çok nedenden dolayı Afrika’nın en önemli 17 ülkesi:

Cezayir, Angola, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo, Ekvator Ginesi, Madagaskar, Mali, Mozambik, Namibya, Senegal, Güney Afrika, Güney, Sudan, Tanzanya, Uganda, Zimbabve.

Latin Amerika’dan:

Bolivya, El Salvador, Küba ve Nikaragua.

Nüfus olarak dünyanın yarısı ülkeler ise Asya’da:

Bangladeş, Çin, Hindistan, İran, Irak, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Laos, Moğolistan, Pakistan, Sri Lanka, Tacikistan ve Vietnam.

Bir de oylamaya katılmayanlar var:

Azerbaycan, Burkina Faso, Cameron, Etiyopya, Gine, Gine Bissau, Fas, Togo, Türkmenistan, Özbekistan ve Venezuela.

Amerika’nın zaferi olarak sunulmak istenen hikaye böyle bir şey.

Hatırlatalım:

2014’de Rusya Kırım’ı kendi topraklarına katınca 100 ülke kınamış, 11 ülke destek vermiş ve 58 ülke çekimser kalmıştı.

Yine hatırlatalım:

1947’de ABD’nin tehdit, şantaj ve rüşvetiyle Filistin’in yarısını alarak Yahudilere veren BM Genel Kurulu kurulduğu günden bu yana İsrail aleyhinde onlara karar aldı ama İsrail hiçbirini dinlemedi.

Geçen süre içinde aynı BM; ABD aleyhine bir çok karar aldı o da dinlemedi.

Son örnek:

Başkan Trump Kudüs’ü “İsrail ve dünya Yahudilerinin dini, tarihi ve ebedi başkenti” ilan edince BM Genel Kurulu toplanarak ABD karşıtı bir karar almıştı. Karara 128 ülke destek vermiş, 9 ülke karşı çıkmış ve 35 ülke çekimser kalmıştı.

Çelişkiler dünyası.

Başka çelişkiler de var…

Demokrasi, insan hakları, basın ve ifade özgürlüğünü savunduklarını iddia eden ABD ve yandaşı ülke ve kurumlar Rusya’nın medyasına karşı topyekun savaş ilan etmiş durumda.

Rusya’nın tüm basın yayın kuruluşlarının yayınına tüm Avrupa ve ABD yanlısı ülkelerde ulaşmak artık olanaksız.

Google, Facebook, Twitter, YouTube ve benzeri platformlar da ABD’nin talimatı ile hareket ederek müthiş bir engelleme yapıyorlar. Oysa bu platformların tümü ve “Özgür dünyanın” medyası IŞİD, NUSRA ve benzeri ruh örgütlerin ruh hastası ve sapık militanlarının kafa kesme ve ezici kadınlara tecavüzlerini canlı veriyorlardı.

Hem de “tarafsızlık ilkesine bağlılık adına”.

Rezilliğin sınırı yok ve olmayacaktır.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında 39 ülkeyi işgal etmiş ya da askeri müdahalede bulunmuş ABD şimdi çıkmış Ukrayna’yı savunuyor.

Aynı ABD 2001’de Afganistan’ı ve 2003’de Irak’ı işgal ederken BM’den destek bile almıştı.

Hem de düzmece ve yalan gerekçelerle.

Tony Blair yıllar sonra yazdığı anılarında “Herkesle dalga geçtik” diyecekti.

Tıpkı şimdi Ukrayna’da olduğu gibi.

Herkese yalan söyleyerek ve gerçekleri herkesten saklayarak.

Örneğin hiç kimse Rusya’nın Ukrayna’daki altı nükleer reaktörü kontrol altına alma çabası içinde olduğunu anlatmaz. Çünkü Ruslar Kiev’deki Neo-Nazilerin bu tesislerden yararlanarak nükleer silah yapabileceğini hesaplıyor.

Benzer şekilde hiç kimse ABD’nin farklı isimlerle Ukrayna’nın (ve Gürcistan’ın) farklı kentlerinde kurduğu biyolojik ve kimyasal laboratuvardan söz etmez. Ruslara göre ABD bu laboratuvarda olası bir biyolojik savaşın virüsleri üzerinde tehlikeli çalışmalar yapıyor. Savaşın ilk günlerinde nükleer reaktörleri denetim altına alan Ruslar benzer şekilde laboratuvarı da korumaya çalışıyor.

ABD, müttefikleri ve onların dümen suyundaki azman ve uzmanlar bu gerçeklerin bilinmesini istemez.

Hikaye bundan ibaret.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları