loading
close
SON DAKİKALAR

Bile bile lades...

Melih Aşık
Tarih: 15.08.2012

Melih Aşık yazıyor, ''PKK, güpegündüz vekili kaçırabiliyor (misafir ediyor!) gezdirip iki gün sonra bırakabiliyor.

Meğer Emniyet Genel Müdürlüğü 81 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne bir süre önce bir yazı göndererek; PKK’nın özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde alan hakimiyeti yaratmak için AKP, CHP ve MHP’li milletvekillerini kaçırabileceği uyarısında bulunmuş... Ayrıca bir bakanın da adı verilerek bu yönde çok duyarlı ve dikkatli olunmasını istemiş...

Başbakan Erdoğan’ın CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılmasının ardından yaptığı ilk açıklamadaki; “Bunlar beklediğimiz şeyler” ifadesi de bu yüzdenmiş...

Böyle bir bilgiye rağmen Hüseyin Aygün neden korunamadı?

Tunceli - Ovacık karayolunda 56. kilometrede 6 Ağustos’ta bir müteahhit kaçırılıyor... Aradan 6 gün geçmeden bu defa 12 Ağustos’ta 35.kilometrede Hüseyin Aygün kaçırılıyor... Aygün’ün kaçırıldığının ertesi günü teröristler, yine aynı bölgede müteahhiti salıveriyor.

Sormak gerekir... Kaçırılan müteahhit aranırken ve bölge milletvekillerinin kaçırılacağı yönünde bilgi mevcut iken ikinci bir eylem nasıl gerçekleşebildi? Şemdinli’ye gönderilen CHP heyeti içinde yer alan Milletvekili Mehmet Şeker dönüşte bizimle şu gözlemi paylaşmıştı:

- Karakollarımız genelde kendi içlerine kapanık. Çevreyle sosyal ilişkileri hemen hemen yok gibi. Genelde kendilerini 
korumaya çalışıyorlar.

Bu koşullarda devlet alana hakim olamaz... PKK da bunu ispatlamaya çalışıyor. Doğrusu işi de zor görünmüyor. Güpegündüz vekili kaçırabiliyor (misafir ediyor!) gezdirip iki gün sonra bırakabiliyor. 2002 yılında sıfır terör devralan iktidar ülke bu noktaya geldikten sonra acaba buradan nereye götüreceğini düşünüyor ya da umut ediyor...

Devlet aramıyor!

Kaçırılanların dramını ancak bir de milletvekili kaçırılınca anlayabildik.

Meğer son 1 yıl içinde 145 vatandaşımız bölgedeki yol kesmeler sonucu kaçırılmış olup 25’i hâlâ örgütün elindedir.
1992-97 arası kaçırılan 10 askerimizden de 20 yıldır haber alınamıyor.

İlginçtir... Devlet güçlerinin elinde kaybolan gençlerin anneleri Galatasaray’da sık sık gösteri yaparken PKK’nın kaçırdığı vatandaşlarımızla ilgili gösteri yapıldığını da duymuyoruz... Onların yakınlarının şikâyetini de...

Oysa her biri ayrı dram...

Tam bir yıldır örgütün elinde tutulan Uzman Çavuş Zihni Koç’un hasta annesi “Çocuğum gelsin, en büyük ilaç o” diye diye oğluna kavuşamadan 1 Şubat’ta vefat etti. Baba Veysel Koç, “Devlet tarafından ne arayan, ne soran var, ne de telefona cevap veren” diyerek sitemini dile getiriyor. Polis Nadir Özgen’in annesi Müşerref Özgen, “Ne arayan var ne de soran... Oğlumu unuttular” diyor. Örgüt elinde 45 gün rehin kalan AKP Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik “Hiçbir AKP yetkilisinin ailesini aramadığını öğrendiğini” söylerek partisinden istifa ediyor. Kaçırılanların aileleri hem üzüntüden kahroluyor, hem maddi zorluk içinde yüzüyor.

Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu bir yıldır terör örgütünün elinde...

Son bir yıl içinde kaçırılan 145 kişiden 120’si örgüt tarafından salıverilmişken... Devlet tarafından kurtarılmış bir kişi dahi yok. Örgüt kaçırdığı kişileri genellikle kaçırdığı noktada salıveriyor. Bu şekilde bir hâkimiyet gösterisi de yapıyor. 
Ülkede herkesin telefonu dinlenirken terör örgütünün haberleşmesi dinlenerek bir kişinin dahi yakalanamamış olması bir devlet dramı olarak karşımızda duruyor.

Quorum

TBMM dün yeter sayı bulunamadığı için toplanamadı...

AKP ve MHP Meclis’e gelmeyerek yeter sayının bulunmasını önlediler.

Buna eski dilde “nisap düşürmek” deniyor....

Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi partiler nisap düşürünce AKP ve taraftarları ayağa kalkmıştı.

Dün aynı çevrelerden bir itiraz duyulmadı...

Profesör Hasan Yazıcı ise şu açıklamayı yaptı:

- Ben cumhurbaşkanlığı seçiminde nisap düşürülmesini ayıplamıştım, dünkü eylemi de aynı şekilde ayıplıyorum, dedi.
Amerikan ve İngiliz siyasetinde nisap düşürmeye “quorum busting” adı veriliyor ve ahlak dışı kabul ediliyor..

* * *

AKP neden Meclis’e gelmiyor...

“PKK terörünü görüşmek için toplanırsak bu PKK’ya teslim olmak anlamına gelir” diyorlar.

İyi de... “Toplanırsak bu PKK’ya teslimiyet anlamına gelir” demek, PKK tarafından “Bak bana teslim olmuş görünmemek için toplanamıyorlar” şeklinde yorumlanmayacak mı? Yani aynı kapıya çıkmıyor mu?


Mısır’da yönetim tümüyle “Müslüman Kardeşler”in eline geçmiş.
Bizde mi? Bizde
10 yıl önce “Müslüman Görünümlü Kardeşler”in eline geçti!
Fahrettin Fidan


Birkaç

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in TBMM’nin toplanması talebine karşı sarf ettiği:

“Birkaç Mehmet’i şehit etti diye PKK’nın gündemi oluşturmasına müsaade etmemeliyiz” sözlerine twitter’dan hayli yanıt geldi. Biri de şu:

“Birkaç Mehmet için Meclis toplanmaz, ama bir vekil oğlu için tüm karakol polisleri bir gece yarısı sıraya dizilebilir...”

Ataspor

Olimpiyatta güreş, okçuluk, atıcılık gibi ata sporlarında döküldük. Güreşte ala ala 1 bronz alabildik.

Neyse ki güreşte Azerbaycan 2 altın, 2 gümüş, 3 bronzla açığı kapattı. 8 milyon nüfuslu Azerbaycan, toplam 10 madalya ile sıralamada önümüze de geçti. Atalarımız şu halimizi iyi ki görmedi!


Siyasetle dini inançları birlikte yürütmeyi tercih eden Başbakanımızın çizdiği yoldan gidince insanın aklına şöyle bir soru geliyor:

Hıristiyan Rusya, Müslüman Suriye ve İran’ın yanında yer alırken biz Müslüman bir ülke olarak neden din kardeşlerimize karşı Hıristiyan Amerika ile işbirliği yapıyoruz?

Haldun Ertem

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları