loading
close
SON DAKİKALAR

Davulun Sesi

Melih Aşık
Tarih: 16.04.2022
Kaynak: Melih Aşık - Milliyet

Melih Aşık; İftar vakitlerinde davulcular bazen askere çağırılan tertipleri de ilan ederler, analar babalar oğullarının askere gideceğini önce davulculardan öğrenir, hüzünlenirlermiş.

Kentlerimizde davul sesi pek duyulmaz oldu. Ancak bazı semtlerde ramazan davulu hâlâ çalınıyor olmalı ki şikâyetler yükseldi, valilerden davulu yasaklamaları istendi.

Aslında İskoçların gaydası, İspanyolların kastanyeti gibi davul da bizim milli çalgımız sayılır. Çalgının da ötesinde, mesajları, tarihimize uzanan anlamları vardır.

Eski zamanlarda davul yalnız sahur vaktini değil iftar vaktini de haber verirdi. Bayram sabahlarında da davulla uyanırdık.

Köy düğünleri, pehlivan güreşleri, at yarışları, yolcu karşılamaları, asker uğurlamaları, zafer kutlamaları davul eşliğinde yapılırdı.

İftar vakitlerinde davulcular bazen askere çağırılan tertipleri de ilan ederler, analar babalar oğullarının askere gideceğini önce davulculardan öğrenir, hüzünlenirlermiş.

Ormanlarda çocuk, büyük biri kaybolduğunda aramaya davulla çıkılır, kaybolan kişi davulun sesine doğru gelir, böylece onu arayanlara kavuşurmuş.

Refik Halid Karay, 1948 yılındaki bir yazısında davulun kentlerde unutulmaya yüz tutmasını üzüntüyle kaydediyor ve şöyle diyor:

“Milletin elinde böyle aslan gibi kükreyen, yeri göğü sarsan, insana orduların yürüyüşe geçtiği, topların patladığı hissini veren iptidai fakat pervasız ve mert nağmeli bir musiki aleti mevcut olup da bunu kullanmaması ve gelecek nesilleri bundan mahrum bırakması adeta bir suçtur. Bizim davulumuzda dünyayı yerinden oynatmış bir tarihin sesi saklıdır.”

MEDENİ BİLGİLER

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener umulmadık bir çıkış yapıyor ve son grup toplantısında:

Atatürk’ün Medeni Bilgiler kitabını iktidara geldiğimizde okullarda ders kitabı olarak okutacağız, diyor.

Bu sütunda zaman zaman yazarız. Atatürk’ün görüş ve ilkelerini anlamak için “Medeni Bilgiler” kitabı Nutuk kadar hatta belki daha da önemlidir.

Bu kitap ilk kez “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” adıyla 1930 yılında yayımlandı, ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak okutuldu. Kitabın büyük bölümü bizzat Atatürk tarafından, bir bölümü de O’nun fikirlerinden esinlenerek Afet İnan tarafından yazılmıştır.

Kitabın önemli bölümünde devletin yurttaşlara ve yurttaşların devlete karşı hak ve ödevleri anlatılır.

Demokrasiyi uzun uzun anlatan Atatürk, Cumhuriyet’i demokrasinin temeli olarak görür.

O’na göre... Eleştiri ve tartışma tamamen hür olmalıdır. Eleştiri hürriyeti hükümet ile millet arasında bir anlaşma ortamı meydana getirir.

Avrupa’da diktatörler çağı yaşanırken Atatürk’ün demokrasiden söz eden liberal görüşlü bir lider olduğunu bu kitapta açıkça görebilirsiniz.

Atatürk’ü sevmek milli bayram ve anma günlerinde adını anmakla sınırlı olamaz. Atatürk’ün görüş ve ilkelerini anlamak, yaşanan çağı onun görüşleri ışığında yorumlamak gerekir. Bu kitap yeni nesillere o yolu gösterir.

İSVEÇ

İsmet İnönü zaman zaman İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği’nin yarattığı tedirginlik üzerine ulusal güce güvenmek yerine ABD ve Batı’ya yaklaşmakla suçlanır. Bu yakınlaşma malum, DP devrinde NATO üyeliğine kadar uzanmıştır.

Geldik 2022 yılına. Rusya Ukrayna’yı işgale başlıyor. Ve İsveç ile Finlandiya NATO üyeliği için temaslara başlıyor. O Rusya ki Ukrayna karşısında bile askeri olarak zorlanmaktadır. O İsveç ki dünyanın en güçlü ekonomilerinden biridir.

İsveç gibi bir ülkenin Ukrayna karşısında tekleyen bir Rusya’ya karşı NATO himayesi istemesi her açıdan çok ilginçtir. Ve Türkiye açısından önemli. Eğer Finlandiya ve İsveç NATO’ya üye olursa Baltık Denizi Rusya için daralacak, Türkiye ve Boğazların önemi biraz daha artacak, üzerimizdeki baskı yoğunlaşacaktır.

KURBAĞA

Bu da bir Çin hikâyesi...

Kurbağalar arasında bir yarışma düzenlenmiş. Bir sürü kurbağa yarışa katılacak arkadaşlarını seyretmek için toplanmış. Yarışa katılan kurbağalar düz bir direğe tırmanacakmış. Ancak hiçbiri bunu başaramıyormuş. Seyirci kurbağalar aralarında sürekli konuşuyorlar:

- Bunların hiçbiri oraya tırmanamaz, diye yorumlar yapıyorlarmış.

Gerçekten de kurbağalar saatlerce uğraşmış. Tek tek elenmişler. Ancak birisi uzun uğraşlardan sonra tepeye tırmanmayı başarmış.

Sonradan öğrenilmiş ki kuleye çıkmayı başaran kurbağa sağırmış!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları