loading
close
SON DAKİKALAR

Olağanüstü hal ilanı üzerine bir halüsinasyon

Orhan Bursalı
Tarih: 12.04.2022
Kaynak: Orhan Bursalı - Cumhuriyet

Orhan Bursalı; Diyelim altı ay OHAL ilan etti ve seçimleri erteledi. Çoğunluğa sahip olduğu Meclis, “Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.”

Nisan ayı sonunda enflasyon inişe geçer diyen çok uzak görüşlü Maliye Bakanımız Bay Nebati bu inişi aralık ayına erteledi. Çitlere takılacak koyun yünlerini toplayıp satarak borcunu ödeme sözü veren Nasreddin Hoca fıkrası ile karşı karşıyayız. Düşer mi düşer, mesela TÜİK yüzde 50’ye, 40’a indirince, Bay Nebati havai fişek mi patlatır bilmem.

Ülkeyi, milleti ağır tahrip eden bu enflasyonun ve pahalılığın tahammül edilebilir bir düzeye çekilebilmesi gelecek yılın ilk yarısında bile mümkün görülmezken...

Seçimlere kadar Saray’ın önünde, şapkadan tavşan çıkarmak için kaç yol var diye sormuştum dünkü yazımda. Şu sıralarda gazetelerde mesela Karadeniz gazının karaya pompalanması haberleri sıklaştı, TOGG otomobillerine test sürüşü için Bay Nebati dahil bakan binmeleri başladı... Bunların pahalılık ve enflasyona olumlu bir etkisinin olacağına inanan da yok.

Cumhurbaşkanı eğer ücret ve maaşları, enflasyon ve pahalılığın en azından üç-beş puan önüne sıçratma gibi bir hüner sergileyemezse, seçimleri kaybetme riskinin giderek büyümesi karşısında elindeki tek seçenek, anayasada yazılı maddeyi işleterek seçimleri ertelemek...

Hiç istemem, tartışılması hatta bir şekilde gerçekleşmesi bile bu ülkeyi raydan çıkaracak sonuçlar doğuracak bir karar olacağına şüphe yok.

Ama anayasada yazılı.. Bugün bu maddeleri hatırlatacağım, bir kenarda durması için...

MECLİS NASIL ERTELER?

Madde 78: “Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.”

Meclis’in, cumhurbaşkanından ayrı erteleme yetkisi bu kadar.

Fakat seçimleri erteleme yetkisi esas cumhurbaşkanında.

CUMHURBAŞKANI NASIL ERTELER?

Madde 119: “Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması, tabii afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.”

Hiç beklemeden aynı saatte kararını Resmi Gazete’de yayımlar ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına da sunar. Meclis, “olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir”.

Diyelim altı ay OHAL ilan etti ve seçimleri erteledi. Çoğunluğa sahip olduğu Meclis, “Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.”

Yani, cumhurbaşkanı ekonomik OHAL ilanını cebinde taşıyor. Altı ay +4+4+4 ay uzatmalar şeklinde bunu sürdürebilir.

OLUR MU?

Türkiye burası abicim, anayasanın hoşlanmadığı amir hükümleri bile uygulanmazken anayasanın kendine tanıdığı erteleme hakkını kullanamaz demek, boştur.

“Tamam artık, devletimize, iktidarımıza ülkemize karşı iç ve dış düşman güçlerin ekonomimizi çökertmek ve halkımızı yoksullaştırmak için başlattıkları büyük saldırıyı boşa çıkardık... Seçimleri yapabiliriz...” cümlesini kuracağı zamana kadar.

Şüphesiz ki ertelemeye giderse AKP iktidarı, orada ne kadar kalabilirler, kalabilirler mi, bu ayrı tartışma konusu.

Şüphesiz ertelemeye giderler mi sorusuna da “hayır” yanıtı rahatça verilebilir.

Erteleme yerine, seçim il ve ilçe kurullarının oluşmasında getirdikleri yargıç seçimi değişikliğine mi bel bağlarlar, seçimleri tamamen güvensiz kılma “yasal gibi görünen” girişimi (YSK de kontrollerinde!) önem kazanır.

Bilemem. Tabii ki AKP hukuka demokratik düzene bağlı ona sadık bir parti ve iktidardır, bunlara zerre tevessül etmez de diyebilirsiniz. Ne güzel olur!

BIR HALÜSİNASYON SADECE

Şunu da belirteyim: Bu olasılık çeşitli yazar ve hukuk insanları tarafından da dillendirildi.. Ben burada ekonomik gidişin giderek altından kalkınamaz hale gelmesi karşısında, cumhurbaşkanı mutlaka iktidarda kalmak istiyorsa, elindeki tek seçeneğin seçimleri erteleme, meşru anayasal düzeni askıya alma olasılığını, yeniden anımsattım.

Sanki ekonomiyi iyice çökertmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyor olmaları, bu olasılığı daha çok gündeme getiriyor gibi..

Tabii, bu yazdığım bir halüsinasyondur, önceki gece rüyama girip ter içinde uyanmama neden olan...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları