loading
close
SON DAKİKALAR

Emperyal odakların hedef tahtasında yükseldikçe yükseliyor

Şükran Soner
Tarih: 12.11.2022
Kaynak: Şükran Soner - Cumhuriyet

Şükran Soner; En sonunda Atatürk’ün söylemlerinin bütünlüğü içinde, gösterdiği yoldan yeni, çok güçlü bir yürüyüşün yollarının açıldığını görmek ne güzel.

Evet, bu 10 Kasım’daki patlamayı, her yaştan, sınıftan, cinsten sokaktaki insanların, kimileri gözyaşlarını tutamıyor olsalar da coşkulu, kararlı duruşlarıyla, sevgilerini nedenler üzerinden açıklamalarındaki renkleri duyduktan sonra umutlandım. En sonunda Atatürk’ün söylemlerinin bütünlüğü içinde, gösterdiği yoldan yeni, çok güçlü bir yürüyüşün yollarının açıldığını görmek ne güzel. Uzun yıllar sonrası bir kez daha topraklara saçılmış tohumların verdiği filizler büyüye büyüye, caydırıcı güç olabilmenin günlerinin çok yakın olabileceğini ortaya koydular.

Cumhuriyetin kazanımları ile yaratılmış yokluk içindeki mucizeleri elbette tarihi belgeler içinden özlemle okuyup duruyorduk. Emperyal kirli çıkar düzenlerinin ayakta tutulabilmesi için oynanan oyunların da pek çok tarihi belgelere dayalı kanıtları da saklanamayacak kadar ortalığa saçılmıştılar. 

Amerika’nın öncülüğünde, emperyal ülkelerin tümünden birden gelen, Ortadoğu’dan Uzak Asya’ya uzanan halkalar içinde kurulmuş tuzaklarla, insanlık adına gelişen Aydınlanmacılığa üst üste çok ağır darbeler vurulmuştu.. Irkçılığın birkaç yüzyıl, din ile aşiretçilik üzerinden tarikatçılığın aklı reddeden en acımasız kalıplarının yaptıkları tahribat, açtıkları yaralarla, toplumların birkaç bin yıl geriye çekilebileceklerini bilim söylüyordu. Elbette dünyadan kopuk yaşanabiliyor olmasa da bizi en çok bizim başımıza gelenler ilgilendiriyordu. 2002’nin son bir ittifaklar hamlelerinin içinden, milli görüşten kopuş Gülen Cemaati ittifakı ile kurulan Erdoğan liderliğindeki iktidarın yürüyüş yolu değişmişti.

Osmanlı ile Abdülhamit dönemi öne çıkarılarak sıcak bağlar kurulurken, Menderes, Özal iktidarları süreçleri ile yakınlık ilan edilmiş olarak, açık biçimde Cumhuriyetin ulusal bağımsızlıkçı, antiemperyalist çizgisine karşı çıkışlar adım adım tırmandırılmıştı. Mustafa Kemal’in liderliğinde gerçekleştirilen Cumhuriyetin kazanımları masaya yatırılmıştı. Geçmiş Amerikancı iktidarların söylemlerinden çok daha katı bir üslupla yapılan siyasal İslamcılardan gelen eleştirilerin çok ilersinde söylemlerin iktidar erkinin en tepesine kadar dillendirilmesi bir yana. Afganistan, Irak, Libya, ardından Suriye işgalleri, Pakistan’ın içten geriye püskürtülmesi. İran hedef tahtasında Türkiye’ye doğrudan yükü yaşatılan göç dalgaları..

***

Ecevit koalisyon hükümetinin doğrudan hiçbir suçu sorumluluğu yokken, yaşanan büyük depremlerin ekonomik bedellerinin ödetilmesi sonrası gelen nefes alma sürecinin nimetleri çok fazlası ile hızla tüketilirken, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği üzerinden kurulmuş laik Türkiye Cumhuriyeti ile kazanımlarına yönelik dış odaklarca beslenen derin öfkeyi kavrayabilmek kolay değildi. Doğrusu, algılanması için uzunca bir süre kaybedildi.

Giderek sivil otoriterleşmenin gücü ile vurgun, yağma, haksızlık, hukuksuzluk, partizanlığın patlamasında çarkların işlemesinin zorlaştığı noktalarda, klasik yıpranan iktidar, liderliğinin değiştirilmesi zamanına gelindiğinde Gülen ittifakı adına yolların ayrılması zamanına gelindiğinde hep birlikte çok çıplak tanıklık etiğimiz üzere, “Gülen Hoca” kimliğinin FETÖ’cülüğe dönüştüğü 15 Temmuz darbesi sürecini yaşadık. Toplumsal aymazlığın uyandırılmasına katkısı elbette yadsınamaz. Ancak bir yanı ile bir kirli oyun bozulurken yeni kirli oyunlar için İktidarın yeniden toparlanmasına da zaman tanınmış oldu.

O tarihlerin yakın süreçlerinde içimden geçmiş bir dileğimi paylaşmak isterim; “Bu kadar ağır bedeller ödedikten sonra, hiç değilse oynanan birbirinden kirli oyunlar içinde, askeri, sivil darbeler iktidarlarının otoritesinde yaşanan kaoslardan kurtulmak üzere. Hiç değilse bir kez biraz daha bedel ödemeye katlanarak, suçlular, suç ortaklarından mağdur yaratmamayı başaralım. Gerçekler halkın bilincine kazınıyor olarak yol alalım..” Yaşananlar, tanıklıklarımız beni umutlandırıyor.. Yeter ki yeni yeni tuzakların ağına takılmayalım..

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları