loading
close
SON DAKİKALAR

Taş kafalılar

Şükran Soner
Tarih: 07.02.2023
Kaynak: Şükran Soner - Cumhuriyet

Şükran Soner; Bu çok ağır insanlık suçlarının hesabını kimler verebilecek? Günahkârlarından hesabı nasıl sorulabilecek?

Körfez depreminin insanlık suçları kapsamına giren, yağma düzeni inşaatlarında, vurgunlarında uzaktan yakından suçu, payı olmayan Ecevit koalisyon hükümetinin çok yüksek ölüm, yaralı kayıpları bir kenara, ekonomik yıkımının bedelini ödemek zorunda kalmasından hiç ama hiç ders çıkarmadılar. MHP’nin istifası ile yıkılmış Ecevit iktidarın geçiş görev sürecinde ödetilen emperyal bedelleri de görmezlikten geldiler.

Ecevit’in kurgular, yalanlar üzerinde gündeme sokulan Amerikan işgaline karşı direnmesi ile başına gelen belaları bile göz göre göre görmezlikten geldiler. Amerika’nın Türkiye üzerinden çok sayıda üsler kurmuş olarak kuzeyden girme projesine direnmesi ile, ilaçla uyutulması gerçeğini bile yoka saydılar. Utanmazlıkla tezkere sözünü bile vermiş olarak, yasal karar olmadan Amerikan askerlerinin Güneydoğu topraklarında gecekondu üstler kurma girişimlerine izin verdiler.

Ecevit inatla direnirken, Irak’ın kuzey topraklarında askerimize çuval giydirilmesinden bile yılmayarak Milli Görüş’ten kopuşla, Fethullah Gülen ile iktidar ittifakı yapmayı seçtiler. Sonrasını depremle ilişkili olmayan siyasal boyutlarını hıza geçelim. İlaçla uyutulmasına gerek kalmayan Ecevit’in uzunca bir yıllar daha yaşayabilmesi cabası, ülkemizin fay hatları üzerinden yaşamak zorunda olduğu gerçeklere ilişkin, depremin her alandan uzmanlarından gelen sayılamayacak kadar çok araştırma sonuçları üzerinden ortaya çıkan deprem tehdidi gerçeklerini yok saydılar.

Büyük projelerle siyaset yapma megalomanisi içinde, Osmanlı’nın Cumhuriyete bıraktığı ağır kapitülasyon borçları çok ama çok hafif kalacak boyutta, gelecek birçok kuşağımızı birden ağır borç yükleri altına sokan projeleri üzerinden en uzun soluklu sivil otoriter iktidarlarını, padişahları kıskandıracak saltanatlarını sürdürdüler. Kimin eli kimin cebinde, ne kadarı ile hak edilmiş gerçeğinde dudak uçurtan rakamları ile hak edilmemiş yağma vurgun düzeni içinde yol almakta direndiler. Bu yağma düzeninden haramzade kazanımlarla uçuk zenginleşmeler, servet edinmeler bir avuç elde, orta sınıfın çoktan tüketilmiş olması cabası, yoksullaşan, yoksunlaşan çoğunluklar kitlesel devleşirken olanlar oldu..

***

Çok doğru deprem vurgununun ne zaman kimin başını vuracağı önceden bilinemiyor. Olacakların ürkütücü boyutları bilimin çabaları sonucu çok biliniyor olsa da zamanı tam bilinemediğinden, piyangonun şansın kimleri vurabileceği hiç ama hiç bilinemiyor. Suçsuz Ecevit’in başına gelenlerden ders alınıp deprem önlemlerinde birazcık olsun ciddi işlerin yapılması gündeme getirilemez miydi? Bizim kesemizden süper projelerle siyaseten övünmek çok ucuz ama deprem önlemleri için ciddi işler yapmanın siyaseten getirisi algılanamıyor.

Kim bilir belki de kör inancın peşinden gidici kültürle, duaların işe yarayabileceği, depremin kendilerini vurabilecek tarihlere denk düşmeyeceğinin hep kalıcı olabileceği sanılıyordu.

Gelin görün ki dünya, elbette ülkemizin gerçekleri üzerinden en çok çalışma yapmış uzman depremcilerimizin yaptıkları çalışmaların tümünden gelen çığlıklı uyarılar yok sayılıverdi. Yeni önlemleri unutun, büyük Körfez depremi sonrası alınmış yasal güvencelerle yapılmış olması gerekenlerin en anlamlıları, bir bir yok sayılarak, kaynakları yine yağma, vurgun düzeninde birilerine peşkeş çekiliverdi. Önceki gecenin buzlu, karlı gecelerinin ortasında, ilk aşamada 10 ilimizi kapsayan, gece yarısı sonrasının şok şiddetindeki depremi ile yüzleşiverdik. Tehdidin ciddiyeti üzerinde en çok çalışmış bilim insanlarımızın bile öngörülerinin üstünde bir şiddetli depremle yüzleşiverdik.

Sonuçları, boyutları, artçıları, sonrasında yeni depremlerin üretilmesi üzerinden bilebileceğimiz çok şeyler, bulgular henüz ortalıkta yok. Elbette öngörülere göre bilim insanlarımız hem çok yüksek şiddete artçılar ile yeni fay hattı kırılmalarının kaçınılmaz olduğunun ancak altını çizebiliyorlar. Bu çok ağır insanlık suçlarının hesabını kimler verebilecek? Günahkârlarından hesabı nasıl sorulabilecek?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları