loading
close
SON DAKİKALAR

Denizleri neden 'nadas'a almıyoruz?

Yalçın Bayer
Tarih: 30.08.2018
Kaynak: Hürriyet

Yalçın Bayer: Balık türünün azalmasında büyük rol oynayan yavru boydaki balıkların avlanmasına, satılmasına karşı denetimler mutlaka eksiksiz yerine getirilmeli ve kurallara uymayanlara ağır yaptırımlar uygulanmalı.

BALIK avı sezonu başlarken deneyimli balıkçıların öngörüsü gerçekleşirse bu sezon denizden adeta palamut ‘fışkıracak!’ Hesaba göre istavrit, mezgit ve hamside de bolluk olacak.

Her ne denli bereketli sezon yaşanacak olsa bile özellikle denetimlerden kaçan denizlerde gezinen gırgırların yasal boyun altındaki balıkları ağlara toplaması ve bunların satılması gelecek adına karamsarlık oluşturuyor.

Karadeniz kökenli meslektaşımız Şükrü Karaman’a göre balıkçılığın en önemli sorunlarının başında olan kaçak ve küçük boydaki balık avı bir türlü önlenemiyor. Balık türünün azalmasında büyük rol oynayan yavru boydaki balıkların avlanmasına, satılmasına karşı denetimler mutlaka eksiksiz yerine getirilmeli ve kurallara uymayanlara ağır yaptırımlar uygulanmalı.

Bu sezon, balık avındaki olası bereket hem tekne sahiplerini hem de tüketicileri sevindirebilir. Ne var ki kaçak ve kural dışı avlanmaya göz yumulursa gelecekte bugünkü balığı bile bulamayız. Denizlerden eskiden olduğu gibi balık fışkırması için belli süre ‘nadas’a alınması gündeme gelmiş, ancak tekne sahipleri buna karşı çıkmıştı.

O zaman daha fazla balık, daha fazla gelir için tekne kaptanları aralarındaki ayrık otlarını temizlemeli, yavru balıkların avlanmasına şiddetle karşı koymalı. Kuşkusuz burada en büyük görev Sahil Güvenlik’e düşüyor.

(Denizler böyle de Ergene Nehri nasıl acaba? CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, bir grup partili ile Ergene Nehri’nde balık tutacak. Zehir akan nehirde balık olur mu, göreceğiz!)

ERDOĞAN, SAY'A TAZİYEDE BULUNDU

FAZIL Say Bodrum’da annesini toprağa verdikten sonra 12 konserlik bir turne için gittiği Tokyo’da Instagram hesabından yaptığı “Bunların hiçbirini yazmak istemezdim” başlıklı yazıda “Sosyal medyada çıkan tartışma ve yorumlar sonsuz mertebede inciticidir, kin ve nefret doludur, annesini kaybeden bir insanın kalbini kırmak amaçlıdır... Bir cenaze namazını kılan beni hedefe koyan, benim inancımı sorgulayan, utanç verici bir ilkelliği, cüreti ve cahilliği temsil etmektedir, bu tartışmalar hiçbir yere varamaz. Tek ricam, bu yazılanların kaldırılması ve bir daha böyle bir şeyin yaşanmamasıdır. Bunu lütfen yapmayın. İnsanların inançlarını sorgulamak, tehditler yağdırmak, küfürler etmek, kimsenin haddi değildir.

MESAJ GÖNDERENLER

Taziye yollayan herkese, on binlerce insana şükran borçluyum. Bakın, devletin tüm kademelerinden taziye mesajları gelmiştir, ülkemizi yöneten devlet adamları tüm samimiyetleri ile beni bizzat aramışlardır. İktidar ve muhalefet, Cumhurbaşkanımız, tüm liderler, bakan ve milletvekilleri, hepsi aramış taziyelerini iletmiştir; sonsuz teşekkür ediyorum.” diyor.

(Bu arada, Say’ın cenaze namazı kılması nedeniyle bazı muhafazakâr yazarların bu konudaki olumsuz yazılarına tepki gösteren Sabah’tan Salih Tuna ve Habertürk’ten Sevilay Yılman’ın yazılarını okumanızı tavsiye ederim.)

30 AĞUSTOS 'MUAZZAM BİR ESER'

ATATÜRK Nutuk’ta Büyük Taarruz’dan ‘muazzam bir eser’ diye söz eder:

“Saygıdeğer Efendiler, Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Muharebesi’ni ve ondan sonra düşman ordusunu tamamiyle yok eden veya esir eden ve kılıç artıklarını Akdeniz’e, Marmara’ya döken harekâtımızı açıklayıcı ve vasıflandırıcı söz söylemeyi gereksiz sayarım. Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.

Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evlâdı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur.”

26 ve 30 Ağustos’u anlamak için bu sözler yetiyor değil mi?

OKUYUNUZ

CHP seçim sonuçlarını hiç analiz etmeyecek mi? Yılmaz ATEŞ

BODRUM’un nadide köşelerinden Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda Magi Beach ve Hazine isimli mekânların arasında kalan, yaklaşık 150 metrekarelik halka açık plajı kim kapıyor? C.Ö.

DİKİLİ Belediyesi’nin ‘Cumhuriyete bağlılık’ şiarıyla gerçekleştireceği Dikili Kültür-Sanat, Bilim-Düşünce ve Emek Festivali’ bugün başlıyor.

ELAZIĞ Maden’de Camiikebir ile minaresinin ‘hafriyat mağduru’ olması mı isteniyor? L.E.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları