loading
close
SON DAKİKALAR

İnsan kaç para?

Yılmaz Özdil
Tarih: 27.10.2022
Kaynak: Yılmaz Özdil - Sözcü

Yılmaz Özdil; Parayı alıyor, vatandaşlığı satıyor. Parayı veriyor, vatandaşının canını satın alıyor. “Menfur” kıymetler borsasına çevirdiler Türkiye'yi.

2007 yılıydı.

İstanbul'da, kanalizasyon çukurunun rögar kapağı yoktu, karton bisküvi kutusunu düzleştirmişler, çukurun üstünü örtmüşlerdi.

Dilara beş yaşındaydı.

Üstüne bastı.

İçine düşüverdi.

Yeraltında, yüksek debiyle akan kanalizasyon borusunda sürüklenen minicik cansız bedenini, tee dört kilometre uzakta, kanalizasyonun dereyle birleştiği bataklıkta buldular.

Tüm Türkiye kahroldu, Akp'li belediyeden ve rögarı o halde bırakan yandaş taşeron firmadan hesap sorulması bekleniyordu.

Ama…

Dilara'nın babasına kan parası verdiler, “şirketle helalleştik” dedi, şikayetini geri çekti, Dilara'nın annesi tanıktı, tanıklıktan vazgeçti.

Bütün sorumlular yırttı.

Müteahhide ihale, Allah'a havale'ydi.



2008 yılıydı.

Konya'da kaçak Kuran kursu yurdunda gaz sızıntısından patlama oldu, bina çöktü, 17'si kız çocuğu 18 insanımıza mezar oldu.

Binanın ruhsatı yoktu, itfaiye raporu yoktu, milli eğitim izni yoktu, diyanet izni yoktu, yurt izni yoktu, denetleyen yoktu.

18 cenaze vardı, sıfır şikayet vardı!

Gene helalleşilmişti.

Bütün sorumlular paçayı kurtardı.

Aynı tarikat aynı beldede yeniden yurt açtı.

2009 yılıydı.

İstanbul'a yağmur yağdı, 31 kişi boğularak can verdi, ölenlerden 8'i kadın işçiydi, servis aracındayken sel sularına kapılmışlardı.

Asrın liderimiz “derenin intikamı” dedi.

Kadir Topbaş daha bilimsel bir izahatta bulundu, “sprey gazları ozonu deliyor, buzullar eriyor, bu yağışlar o yüzden” dedi.

İstanbul'u ve Türkiye'yi yönetenlerin hiç suçu yoktu yani, derenin kabahati, spreylerin kusuruydu.

Pazarlığa kişi başı 60 bin liradan başlandı, kimisi 110 bin liraya el sıkıştı, kimisi 190 bin liraya helalleşti, hayatını kaybeden gariban kadın işçilerin avukatı bizzat açıkladı, peşin ödeme yapıldı.

Bütün sorumlular sıyırdı.

Ölen razı mıydı orasını bilmiyoruz ama, alan razı veren razıydı.

Böyle böyle, kan parası denilen kavram, kurumsal kültür haline geldi.

İstanbul'da yandaş müteahhidin kule inşaatındaki asansör 32'nci kattan çakıldı mesela… 10 işçi feci şekilde can verdi.

İşçilerden birinin avukatı “tatmin edici” bir açıklama yaptı, “biz ve yedi aile şirketten tatmin edici para aldık, şikayetten vazgeçtik” dedi!

Çalışma bakanımız zaten çoktan tatmin edici bulmuştu, “kan parası iyi bir durum” dedi.

Sorumluların güya 22'şer yıl hapisleri isteniyordu, komple serbest kaldılar.



Akp yandaşı Ensar vakfı'nın yurdunda erkek çocuklarına tecavüz edildiği ortaya çıktı, aile bakanımız “bi kerecik” dedi.

Ailelere konuşmamaları için para verildiği iddia edildi, bu iddiayı doğrulamak elbette mümkün değil ama, aileler sustu.

Ağızlar kapatıldı, üstü örtüldü.

Mavi Marmara'da öldürülen vatandaşlarımızın hayatına karşılık 20 milyon dolar tazminatı kabul ettiler. Dünya tarihinde görülmemiş bir rezaletle, uluslararası kan parasına Meclis'te onay verdiler. Yandaş gazeteci televizyona çıkıp pişkin pişkin izah etti, “bu para ailelerin dertlerine derman olur” dedi.

Soma faciasında “fıtrat” dediler, şehit madencilerin aileleriyle tek tek temasa geçip, fıtratları gereği kan parası teklif ettiler.

Ölümleri “satın almak” için her yolu denediler.

En son…

Bartın.

Daha cenazeler madenden bile çıkarılmamıştı, aile bakanımız ölenler için kişi başına 50 bin lira “nakit” vereceklerini açıkladı.

Daha cenazeler morgtaydı, enerji bakanımız kan parasını yükseltti, ölenler için kişi başı 1.5 milyon lira vereceklerini açıkladı.

“Kader planı” denilen planlama, 50 bin peşin, gerisi taksitle yani!

41 şehit var.

Ne tutuklama var.

Ne gözaltı var.

Ne görevden alma var.

Ne istifa var.

Ama, ölümleri satın alıp, aileleri susturmak için her yol var!

Kaç paralık adamsın

Paran kadar konuş

Bozuk para gibi harcanma

Üç kuruşluk tip

İtibarı iki paralık

Ciğeri beş para etmez “İnsan”ı “insan hayatı”nı tarif eden deyimlerinde bile para birimini ölçü olarak kullanan zihniyettir, bu zihniyet.

Parayı alıyor, vatandaşlığı satıyor.

Parayı veriyor, vatandaşının canını satın alıyor.

“Menfur” kıymetler borsasına çevirdiler Türkiye'yi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları