loading
close
SON DAKİKALAR

Gezi Davası'dan tüm sanıklara berat kararı çıktı

Gezi Davası'dan tüm sanıklara berat kararı çıktı
Tarih: 18.02.2020 - 10:27
Kategori: Gündem

Osman Kavala'nın tutuklu bulunduğu, 16 kişinin yargılandığı Gezi Davası'nın 6. duruşması görüldü. Tüm sanıklar beraat etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Gezi direnişinden 6 yıl sonra Gezi Parkı eylemlerine ilişkin iddianame hazırlamış, 5 Mart'ta kabul edilen 657 sayfalık iddianamede 16 isim hakkında dava açılmıştı.

24 Haziran 2019'da ilk duruşması görülen davanın 6. duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumları’nın karşısındaki duruşma salonunda görüldü.

Mahkeme heyeti 6. duruşma sonunda tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Osman Kavala hakkında tahliye kararı verildi. Yurt dışında bulunan sanıkların dosyasının ayrılmasına karar verildi.

Gezi Davası'ndan notları #geziyisavunuyoruz isimli Twitter hesabından aktarıyoruz....

-Duruşma savcısı, yargılamanın uzatılmasına yönelik taleplerin reddedilmesini istedi. Esas hakkındaki mütalaayı okudu.

Yiğit Aksakoğlu'nun avukatı Turgut Kazan: Taleplerimi savcı görmedi. Savcı hiçbir şey bilmiyor. Ne istediğimizi bilmeden duruşmayı uzatma amacıyla verilimiş deniliyorsa o iddia makamı değildir. 

-Mahkeme başkanı Osman Kavala'yı kürsüye çağırdı, bazı avukatlar itiraz etti.
 
Memet Ali Alabora'nın avukatı Kaan Karcılıoğlu: Müvekkilimin tweetleriyle ilgili takipsizlik kararları var. Bunların da getirilmesini istedik. Dosyadaki telefon dinleme kayıtlarının tarafımıza verilmesini istiyoruz. Bunların üzerinde oynanmış mı bakmak istiyoruz. 
 
Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Mücella Yapıcı'nın avukatı Evren İşler: Dinletmek istediğimiz tanıklar şu an salonda. Yargılamayı uzatmaya yönelik bir durum yok.
 
Çiğdem Mater Utku'nun avukatı Hürrem SönmezMüvekkilime yöneltilen suçlamayla ilgili tanığımız şu an buradadır. Dinlenmesini talep ediyoruz.
 
İnanç Ekmekçi avukatı Aynur Tuncel Yazgan: Toplanmasını istediğim delillerle ilgili bir karar vermediniz. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre tanık hazır edilmişse, belge sunulduysa mahkeme kabul etmek zorundadır. Tanığımız buradadır. Bizim için dinlenmesi gerekli bir tanıktır. Dinlenmesini talep ediyorum. 
 
Avukat Bahri Belen: Yargılamanın bu aşamasında yerine getirilmesi, tamamlanması, duruşma aşamasında yargılama faaliyetinini tamamlanabilmesi için yasadaki normların ve normların ötesinde CMK'nın temel ilkelerine uygun bir sürecin izlenmesi gereklidir. Çünkü ceza muhakemesi sürecinde kuralları ihlal edenlerin cezalandırılması gerekir, böylece ceza normlarının caydırıcılık etkisinin sağlanır. Bulunduğumuz noktada yargılama faaliyeti, savunma ve mahkemenin vereceği hüküm faaliyetinin eksiksiz olması gerek. Peki biz hangi aşamadayız? 
 
Mahkeme başkanı: Onun cevabını siz vereceksiniz.
 
Bahri Belen: Bu iddianame ve delillere göre, sanıkların sorgusunu aldınız. Bu tamamlandı. Ondan sonra sanıkların savunmasına yönelik deliller nerede? Bunlar toplandı mı? Bize göre deliller yok. Biz de mecbur bırakıldığımız için savunma delillerini sunmak istiyoruz.
Mahkeme önüne getirilmiş delillerle hüküm kurar diyor CMK. Bunlar dosyaya konulduktan sonra kanuna göre ne olması gerekiyor? CMK 214'te açık olarak belirtilmiş. Tanıkların dinlenmesinden sonra bizim tanıklarımız dinlenmedi. bunlar da dinlendikten sonra taraflara ne diyeceklerinin sorulması gerekir.  Tahkikat aşaması davamızda tamamlanmamıştır. Usule aykırı dinlenen bir tanık var. Size göre usule uygun olabilir. Ancak bizim tanıklarımız dinlenmedi. Yazılı belgeler tartışılmadı. Mütalaa aşamasına böyle gelinir. İki tane polis ve Murat Papuç tanık dinlendi. Gaz maskesinden bahsetti ifadesinde Papuç. Bu maske salona getirilmedi. Bu maskeyi kim satın aldı, kim kullandı, Gezi'ye katılanlarına maskesine benziyor mu? Bunlar sorulmadı çünkü mahkeme önüne getirilmedi. Eğer bu maske ile Türkiye halkının özgürlükler ve demkorasi konusunda akılalmaz bir tarihi deney yaşadığı Gezi olayının yargılamak istiyorsanız bu dosya, hakimler, savcılar ve biz bu Papuç'un altında kalırız. Aslında bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır. 
 
Savunmanın delillerini lütfen toplayınız. Bu talepler Gezi olayını bir Papuç'un altında kalmaktan kurtaracaktır. Aklıyla malul bir tanık yerine Gezi'yi teneffüs edenlerle görüp değerlendirin. Bu sizin tarihi görevinizdir. Bunun için ciddi delilleri toplamalısınız. Sayın iddia makamının bunlar duruşmayı uzatmaya yöneliktir demesi... Siz neyi biliyorsunuz ki uzatmaya yöneliktir diyorsunuz.

Mahkeme başkanı: Kişileri hedef almayın.

Bahri Belen: Ben kişileri hedef almıyorum.
Gezi olaylarına tanıklık eden bir tanığın dinlenmesini istiyorum. Şu an buradadır. Bu tanık Gezi olayını duyularıyla gördüğü gibi anlatacaktır. Davadaki sanıkların herhangi birinin talebiyle değil, Gezi'yi yaşamış biridir.  Yangından mal kaçırıyormuş gibi değli di temel ilkelere göre karar vereceksiniz delilleri toplayın, tanıkları dinleyin. İşte o zaman Gezi eylemleri Türkiye'yi aydınlatacaktır. 

Mine Özerden müdafii Tuğçe Duygu Köksal: Ortada bir kabul edilmiş talepname değil, bir iddiname olduğuna göre bizim taleplerimizin tartışılması gerekir. Benim önümde üç tane dilekçe var. Bu taleplerimin tamamı iddianamede müvekkilimle ilgili olan kısımlara ilişkindir. Buradaki eksiklikleri tespit ettik.  Biz de yargılama makamına yardımcı olmak için bazı delillerin toplanmasını, bazı delillerin reddedilmesini talep ettik. İlk heyet herhangi bir soru sormadı. Heyet değiştikten sonra sorgusunda araştırılmasını istediğim konularla ilgili soru sordu.  Ben bu yargılamayı uzatmaya yönelik bir şey yapamam çünkü bu dilekçeler duruşmadan önce verilmişti. Benim taleplerim yargılamaya yardımcı olmaya yöneliktir.  Siz aklı yerinde olmayan bir tanığın, bu dosyaya bile girmemiş gaz maskesini emniyetten araştırmasını istediniz. Bugüne kadar savcılık tarafından yapılmış tüm yazışmaların getirilmesi 2-3 günü bulmaz. Biz istedik ki Taksim Platformuna yazı yazalım. Söz konusu toplantıların tarihlerini yollasın. Bununla ilgili de karar verilmedi. Taleplerim konusunda nasıl bir karar vereceğinize yönelik yönlendirmem haddim değil. Hukukçu olarak ihtimalleri söyleyebilirim.   Bunları kabul edebilirsiniz, üzerinde tartışırız. Ya da reddedersiniz. Bu takdirde CMK 217. madde çerçevesinde tartışmadığımız için hükme esas alamazsınız.

Turgut Kazan: Avukatlar salona giremiyor.

Mahkeme Başkanı: Meraklı seyircilerin yerine onları alabiliriz. (Tepkiler üzerine "duyarlı" olarak değiştirdi)

Turgut Kazan: İlginç tanıklıklar önereceğim. Hepsini reddederseniz niye reddedildiğini bilemeyeceğimiz için kararınız tepkiyle karşılanır. Kamu vicdanı tatmin olmaz. Mütalaa müvekkilimizin çalıştığı yer olarak Bilgi Üniversitesi'ni gösteriyor. Bu yanlış. Daha başlarken yanlış.  Çünkü bütün pisliklerin başı olan Nazmi Ardıç öyle yazmış. İddianameyi ve mütalaayı yazan da aynı yanlışı sürdürmüş. Oysa müvekkilim 2008'e kadar orada çalışmış. Yargılama aşamasında da burada çalışmadığını söyledi. Neler yaptığını anlattı. Neresinden baksanız duruşma izleniyorsa nerede çalıştığını anlattığı ayrıntılar bile dinlenmemiş. Müvekkilimiz çoğu AKP'li belediyelerle 0-3 yaş arası çocuklarla ilgili çalışmıştır. Bu belediyelere hibe yardımı yapılmasını sağlamıştır. Bu desteklerin nasıl sağlandığı, ne çalışmalar yapıldığını mutlaka dinlemeniz, öğrenmemiz gerekmektedir. Ahmet Misbah Demircan, Hüseyin Keskin, Fatma Şahin dinlensin. Anayasa Mahkemesi'nin 1970'de tapelerin delil olmayacağı yönünde kararı var. Müvekkilim 2020'de bu konuşmaları hatırlamadığını söylüyor. 17-25 Aralık döneminde Nazmi Ardıç'ın yaptığını A için pislik sayacaksınız, bizim için geçerli sayacaksınız.Onların ne oyunlar oynadığını zaten biliyoruz. İletişim tespitlerindeki konuşmaları müvekkilim hatırlamıyor. Bunun da sahtekarlık eseri olduğu açıktır. 

Akkaş'ın şüpheli olduğu iddianamede, soruşturma dosyalarına ilgisiz evrakları koyarak algı oluşturmaya çalışıldığı söyleniyor. Sahtecilik yapmakla suçlanıyor, yargılanıyor. Sahtecilik yapılıdğını göstermek istiyoruz. Ses kayıtlarını getirmeye mecbursunuz. O yoksa hüküm kuramazsınız. Üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını istiyoruz. Dinlemeye ilişkin tüm belgelerin getirilmesini ve Akkaş'ın şüpheli olduğu dosyanın bir örneğinin bu dosyaya getirilmesini istiyoruz. O dosyada zabıt katiplerinin ifadeleri de var. Bunları da dinlemek zorundasınız. Şikayete konu eylemlerle ilgili müvekkilimizle ilgisi olmadığı bir yana, Gezi eylemlerinden kaynaklandığını bile konuyup tartışılmadığını belirtmek istiyorum. Başvuru için katılma kararı verdiğiniz İş Bankası, bankamızın cihazları 2013 yılı Nisan ayında yaşanan eylemler nedeniyle zarar gördü diyor. İnsaf be! Yine devam edecekseniz gazeteci Ertuğrul Özkök, 17 Temmuz 2019'da bir yazı yazdı. AKP'nin önde gelen isimlerinden birinin iddianameyi okuduğunu ve öyle delil görmediğini söylediğini yazdı. Listedeki yer alanlara sorulmuyor çünkü katılmak istemeyenler de çıkacaktır. Mağdurları haberdar etmeniz kaçınılmaz bir sorumluluktur. Haberdar etmezseniz Ertuğrul Özkök'ü dinlemeniz gerekir. Bunu da yapmazsanız adil yargılama konusunda zaten şüpheliyim, artık bu şüphelere inanacağım.

Yiğit Aksakoğlu'nun avukatı Aslı Kazan: Mütalaa Nazmi Ardıç'ın fezlekesinin kopyası. Bu dosyadan Muammer Akkaş'ın yazışmalarını çekip almak yeniden kıymetlendirme değil, silme, yok etmedir. Dinleme kararları 2013'te iki hakimlik tarafından verilmiş. Biri Menekşe Uyar, diğeri Süleyman Karaçöl. Bu kişiler de yargılanıyor. Bu dosyada söz konusu kararları tutanağa geçiren zabıt katipleri de dinlenmiş. Bunların da dinlenmesi gerekir. Biz zabıt katiplerinin isimlerini mahkemeye bildirdik. Dinlemeler, hukuka uygun delil değildir. Nazmi Ardıç'ın fezlekesi kopyalandığı için savcı müvekkilim hakkında hiçbir bilgiye hakim değildir. Müvekkilimin suçlamaya konu konuşmasının içeriği bambaşka. Nazmi Ardıç bir cümleyi cımbızlıyor. Gerçekle hiç alakası olmayan bu konuşmanın neden mütalaaya dönüştüğünü anlamıyoruz. Bu nedenle konuşmayı yaptığı akademisyenin dinlenmesini istiyoruz. Hüsnü Çalmuk, mahkemenize dilekçeyle ihbarda bulunmuş. Dilekçeye göre bir şüpheli eylemleri kendisinin tertiplediğini söylemiş. Hüsnü Çalmuk, FETÖ'cü bir hakim. Bu dosyada FETÖ'cü pek çok polis dinlendi. Mahkemeniz bu konuda herhangi bir işlem yapmıyor. Savcının bu ihbarla ilgili mütalaa vermesini istiyoruz. Çarşı dosyasının gerekçeli kararını istediniz. Bu davada yargılanan kişiler, deliller hukuka uygun toplanmadığı için beraat kararı verildi. Bu davanın soruşturma evrakı bu dosya için çok önemli. Bu yüzden o dosyanın getirtilmesini istiyoruz. 

Yiğit Aksakoğlu'nun avukatı Serdar Laçin: Gözaltı sırasında müvekkilimizin telefonuna el konulmuştur. Bununla ilgili herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Esas hakkında savunma yapabilmemiz için inceleme yapılması gerekir. Bu olmadan mütalaanın sunulması da doğru olmamıştır. Müvekkilimizle ilgili http://siddetsizeylem.org sitesinin sahibi olduğu belirtilmiş. 13 Aralık 2018'de adli bilişim uzmanı Koray Peksayar'dan uzman mütalaası aldık. Mütalaaya göre 2016'dan önce sitede hiçbir veri yayınlanmadı. Gezi eylemlerinden 4,5 yıl sonra ilk veri girişi yapılmıştır siteye. Bu konuda bir bilirkişi incelemesi yapılmasını istiyoruz.

Osman Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu: Deliller tartışılmadığı için biz savunma yapmayacağız. Bir önceki celse heyeti reddederek salonu terkettik. Biz çıktıktan sonra müvekkilimize tanığın söylediklerini sordunuz. Yani hala delil tartışma aşamasındayız. Murat Papuç'un usulüne uygun biçimde bizim de olduğumuz bir duruşmada dinlenmelidir. Sunduğu gaz maskesi üzerinde de inceleme yapılmalı. Bildirdiğimiz tanıklar da dinlenmeli. Heyetiniz Adalet Bakanlığı'nın AİHM kararının kesinleşmediğini söylediğini aktarıyor. Adalet Bakanlığı böyle demiyor. Bakanlığa yazı yazarak kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulmasını istiyoruz. İddianame telefon tapelerinden oluşuyor. Bu tapelerin kayıtlarının getirtilmesini istiyoruz. 

Yiğit Ali Ekmekçi'nin avukatı Emel Ataktürk Sevimli: Müvekkiller ağır cezalarla yargılanmaktadır. Üzerimizde zaman baskısı hissetmeden taleplerimizi dile getirebilirsek son derece rahatlatıcı bir pozisyon olacak. Taleplerimizi neye dayandırdığımızı açıklamak istiyorum. Tanıkların usulüne uygun olarak dinlenmesi, ispat araçlarının toplanmış olması, delillerin tartışılması gerekirdi. Şu ana kadar bu yapılmadı. Savunma açısından toplanması gerekli delilleri henüz dile getirdik. Mahkemenini tutumu, hızla yargılamanını karara götürüldüğü endişesi yaratmaktadır. Mahkeme üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığını düşündüğümüz otoritelerle de ilgili. Bu bakımdan bizim her şeyden önce bu konuda mahkemenin maksimum özeni göstermesine yönelik bir talebimiz var. Müvekkilimle ilgili iki suçlama var. Bunlardan ilki yurtdışında ithal edilen biber gazına ambargo koyulmasını sağlamak ve kamuoyu gündemine getirmek... Bunların hiçbiri suç değil. İki grup delil var. Bunlar dinleme kayıtları ve tanık ifadeleri. Beş tane de dinleme kararı var. Altında Menekşe Uyar ve Süleyman Karaçöl'ün imzası var. Hepsi yargılanıyor.

Bu yargılamanın bu delillerle sürdürülmemesi gerekirdi. Yeniden kıymetlendirme müeesesini inceleyerek, buna uygun bir karar alınması, yargıçlarla ilgili soruşturma - kovuşturma evrakını getirtilerek değerlendirme yapılması gerekirdi.  Bu aşamaya kadar hiçbiri getirtilmedi, tartışılmadı. Hukuka aykırı delillerin nasıl bir soruna yol açtığı karara bağlanmadı. Bize göre bu dinleme kayıtlarının hukuka aykırılığı bir yana, dosya evrakına bakıldığında hiçbir dayanağı da yok. İletişim tespitinin hangi şüpheyle yapıldığına dair belgeleri görmedik. Eksik evrakın tamamlanmasını istiyoruz. Tanık Murat Papuç'un savunmadan gizlenen ifadelerinin dosyaya getirtilmesi ve burada tartışılması zorunludur. Bu nedenle her şeyden evvel AİHM kararının uygulanmasını, eksik olan belgelerin getirtilmesini, soruşturmanın genişletilmesi taleplerimizin değerlendirilmesini talep ediyoruz. Biber gazının insan sağlığı üzerindeki etkinin saptanabilmesi için Türk Tabipleri Birliği ve TİHV'den görüş alınmasını istiyoruz. Savunmaya kapalı gerçekleştirilen iki celseye ilişkin sesli ve görüntül kayıtlarının tarafımıza verilmesini istiyoruz.

Ali Hakan Altınay'ın avukatı Tora Pekin: Savunmanın bugüne kadar yaptığı taleplerin davayı uzatma suçlamasıyla geri çevrildiğini görüyoruz. bunu kabul etmiyoruz, çünkü elinizde somut bir olgu yok. Tam tersine görebildiğimiz kadarıyla bu mahkemede davayı kısaltma iradesi var. Müvekkilimiz Açık Toplum Vakfı'nın bir dönemi yöneticiliğini yaptığı için suçlanıyor. Açık Toplum Vakfıyla ilgili ve müvekkilimin orada ne zaman yöneticilik yaptığıyla ilgili herhangi bir inceleme yapılmadı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden bunun sorulmasını istiyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğ'nün 2013 yılı Açık Toplum Vakfı raporunun da burada tartışılmasını istiyoruz. Aynı zamanda saygın başka bir bağımsız kurum da inceleme yapmış. MASAK da bir inceleme yapmış. MASAK'ta sadece vakıf ve derneklere yapılan havalelerin değil bütün işlemlerin olduğu anlaşılıyor. Şüpheli bir işlem varsa onlara sorulabilir. Esas hakkındaki mütalaada Amerikan Arabeski isimli bir kitaptan bahsediliyor. Savcı bu kitabı okumuş mudur bilmem ama bu kısım Zaman gazetesinde Kerim Balcı'nın yazısından birebir alınmış. Mütalaanın fikirsel altyapı da oradan alınmış. Zaman gazetesinin de bu nüshasının istenmesini talep ediyoruz. Muammer Akkaş, Menekşe Uyar ve Süleyman Karaçöl hakkındaki iddianamede müvekkilimin de dinlendiği yazıyor. Dinlenen kişilerin terör örgütü yöneticiliği  ve üyeliği suçlamasıyla dinlenerek mağdur oldukları belirtiliyor. PKK nedeniyle dinlenmiş müvekkillim. Bu dosyanın da getirtilmesini istiyoruz.

Tüm sanıklar müdafii Cemal Yücel: Bildiğiniz gibi Anayasa Mahkemesi kararları herkesi bağlar. İddia makamı söz aldı ve mütalaasını okudu. Ardından bizim tüm taleplerimizin reddedilmesini talep etti. Hepimizin bildiği üzere yargılama üç aşamadan oluşur. Sorgu, tahkikat ve mütalaa - savunma aşamasıdır. Heyetiniz henüz yapmadı ve tahkikat aşamasını atlayarak savunma aşamasına geçecek gibi görünüyorsunuz. Bunu yapamazsınız. Buradaki tüm müvekkiller ve avukatlar hiçbirisi cezadan korkacak insan değil. Savunmalarında da bunu açıkladılar. Uzatma amacı bahis konusu değildir. Tek bir amacımız var. Magna Carta'dan bu yana kazanılmış mücedele edilmiş, uğruna kan dökülmüş, kişi haklarını, savunma haklarını, adil yargılanma haklarını savunmaya çalışıyoruz. Tüm derdimiz budur. Silivri yargılamalarından biri olan Balyoz davasında bizim davamızla şöyle bir benzerlik oluştu. İki davada da yargılanlarla aynı suçlamadan yargılanıyordu. O davada da savunma tanık göstermişti. İddia makamı, tanık dinletme kamuoyunu etkileme amaçlıdır, bu yüzden reddedilmesi gerekir dedi.

Mahkeme başkanı: Vekaletiniz var mı?

Cemal Yücel: Vekaletim yok.

Mahkeme başkanı: O zaman burada kesiyoruz sözünüzü.

-Duruşmaya 15 dakika ara verildi.

Aranın ardından mahkeme, tüm talepleri reddetti.

Osman Kavala: Bazı delillerin incelenmesini istiyorum. Bunu sonra konuşacağım ama şimdi tutukluluğuma ilişkin konuşacağım. AİHM kararında suç sayılan faaliyetlerin yokluğunda hükümeti devirmeye teşebbüs suçunu işlediği yönünde makul şüphe oluşturmak mümkün değildir diyordu. AİHM kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakacak delillerin nesnel olması gerektiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da muhalefet şerhinde aynı minvalde değerlendirme yaptı. AİHM yargıçları dosyadaki olguları, bilgileri ve belgeleri nesnel bir gözlemcinin bakışıyla değerlendirmiştir. AİHM, davaya doğrudan bakan mahkeme olmadığı için nesnel bakabilen gözlemci olmaya yetkilidir. AİHM'in tespitlerinin bu nedenle önemli olduğuna inanıyorum.  Gezi olaylarının hükümeti devirmeye teşebbüs olduğu iddiası size makul gelmiş olabilir ancak nesnel gözle bakma yükümlülüğünüzü ortadan kaldırmaz.

-Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora ile telefon konuşmasından bahsederek, “Benim konuşmamdan iddia makamının çıkarımına varmak mümkün değil" dedi.

Osman Kavala: İddianamedeki hiçbir suç ile eylemle ilişki kurulamamış, delillere genel olarak bakıldığında suçlu olduğumu iddia etmektedir. Delil vasfı taşımayan bilgi ve belgelerin artırılması onları delil yapmaz. karşılaştığımız sorun AİHM kararının gereğini geciktirme, boşa çıkarma değil, delilleri nesnel bir gözlemcininin gözüyle incelememesidir. olaylara ve olgulara siyasi açıdan değil, tarafsız bir gözlemci gözüyle bakmaya davet ediyorum. 

Ali Hakan Altınay: Avukatlarım, altı tane tanık, yedi tane belge istedi. Siz bunu reddettiniz. Vahim bir iddiayla karşı karşıyayız, Bunlara karşı belgeler olmadan savunma yapamam. Savunma için süre istiyorum. 

Mücella Yapıcı: Ben savunma yapmayacağım. Çünkü ben savunmamı beraat ettiğim mahkemede yaptım. Bu savunmayı da size verdim. Buradaki arkadaşlarım için süre istiyorum. İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı hakkımdaki karardır. 1 Haziran 2015'te verilen kesinleşme kararına göre ben Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmedim, örgüt yöneticiliğinden de beraat ettim. Beraat ettiğim davanın gerekçeli kararı mahkemenize yollandı. İşte bu gerekçeli karardır benim savunmam sayın yargıçlar. İlk celsede bu davada yaptığımı savunmayı tekrarladım. İddianamede suçu işlediğime dair emare olmadan savcılık sadece suçluyor, delilsiz olarak iddianameye çevirmiş. İddianamedeki tüm suçlamaları ve iddianameyi reddediyorum. Tuhaf ve trajik. Ben yerli yerimdeyim, ama sürekli savcılar hakimler değişiyor. Ben buradayım, hep yerimdeyim. Hep aynı savunmayı tekrarlıyorum. Beraat kararının gerekçesinde, "Sanıkların eylemlerinin barışçıl olması nedeniyle eylem sırasında kamu düzeninin bozulduğuna ilişkin veri olmaması nedeniyle kanunidir... Taksim Dayanışması altında örgütlenmeleri, Anayasal bir haktır ve koruma altındadır" yazıyor.  Savunma buydu, Gezi bu toplumun yüz akıdır, yargılanamaz. Sizindir karar. Ben burada sözlerime canlarını kaybeden 8 çocuğu ve gözlerinin nurunu kaybedenleri selamlayarak sonlandırıyorum.

Yapıcı'nın sözlerinin ardından izleyiciler alkışladı. Mahkeme başkanı da izleyicileri uyardı.

Çiğdem Mater Utku: Taleplerimizin dinlememesine, akıl sağlığı yerinden olmayan birinin gizli olarak dinlenmesine, bir katilin mağdur olarak davaya katılmasına tanık olduk. Savcılığın dayanıksız iddiaları araştırılmadı. Türkiye Cumhuriyet yasalarının bana tanıdığı haklar nedeniyle savunma için süre istiyorum. 

Mine Özerden: Mütalaaya dair söyleyeceklerimi avukatımın talepleri karşılandıktan sonra yapacağım. Nerede burada olduğumuzu hala anlamıyorum. Geçen 8 ay içinde anlamama yardımcı olacak herhangi bir bulguya da rastlamadım. Topyekün saçma bir kurgunun nesneleri olmaya devam ediyoruz. Bu davanın kurgu olduğu çok açık. Ortada kocaman bir fil var. Karar merciinin bu fili görmeye niyeti yok. 657 sayfalık iddianameyi belki bir şeyler anlarım diye okudum. Anlamadım. Metinler anlaşılamıyor. Noktası, virgülü, yüklemi, öznesi karmakarışık. Fiil yok, fail yok, delil yok, kanıt yok, algı yaratmaya yönelik muğlak ifadeler var. Benim dava öncesi sürecim 16 Kasım 2018'de tanımadığm bir numaradan aranmamla başladı. Arayan ısrarlı olunca araştırdım ve Vatan Emniyet olduğunu anladım. Ertesi gün ifade verdim. Hukuksuz bir şey yapmadığımı bilen biri olarak ifade alınırken rahattım. Demokratik haklarını kullanan, şiddete başvurmayan bir hak savunucusuyum. Akşam 22.00'ye doğru emniyetten ayrıldım. bundan sonra her şeyi basından öğrendim. Nihayet 19 Şubat 2019'da bu absürt dava açıldı. Ne demekse tapeler yeniden kıymetlendirilmişti. Alenen kıymet kelimesine hakaret.  2013'te Topçu Kışlası'na dair Taksim'de başlayıp, 80 ile yayılan eylemlerin organizatörleri olduğumuz iddia ediliyordu. Piyango neden ve nasıl bize vurdu anlaşabilmiş değiliz. Kendi adıma bu saçmalıklara kızıp üzülemiyorum. Eskiden Uzay Yolu filmi vardı. Mr Spock karakteri, "Bu mantıklı değil" diyerek mantıklı yapmaya çalışırdı. Kurtar beni Mr. Spack diye bağırasım var. Eski heyetten bir hakimin bana karşı bakışını yakaladım. Bana bir pisliğe bakar gibi baktı. O güne kadar kimse bana böyle bakmadı. Ne anlatılıyor bu arkadaşlara? Hakkımızda herhangi bir karar yok. Bu durum benim için mahkeme heyetini reddetme gerekçem. Gelinen noktada kendimi mütemadiyen "vah, vah" derken yakalanıyorum. Avukatlar, heyetinize tane tane hukuku anlatıyor. Herkes demokratik hakkını kullanmış, orantısız şiddete maruz kalmış, lakin şiddete başvurmamış. İnsan ister istemez mevcut hükümetin zamanında ekonomi bakanının sözlerini hatırlıyor: "Yargıya döner deriz ki arkadaşlar size bundan sonra kimse müdahale etmeyecek, size telefonlar gelmeyecek.

Can Atalay: Sizin kişisel özelliklerinizi bilmem, hukuki bilginizi, dünya görünüşüzü bilmem. Dolayısıyla benim size, sizin bana bir kininiz yok. Çok sayıda sevmeyenim var, sevenimiz de var. Sizin veya savcının bizi sevmesini istemiyoruz. Bu mütalaa, AKP seçkinleri Fethullahçı çetenin son ortaklığının suç belgesidir. Bu öyle bir yalan bohçası ki, türkiyenin toplumsal tarihinde yaşanan en büyük olguyu karalamakla meşguldür savcılık. Dün başaramadı, bugün başaramadı, yarın da başaramayacak. Bu toprakların içinden çıkardığı ak sayfayı karalamaya çalışıyor. O kadar mahçup ki savcılık, emperyalizm bile diyemiyor. Bizi bir grup salak olarak niteleyerek emperyalizme yardımcı olduğumuzu iddia ediyor. Reddederiz. 6. filoya secde edenler emperyalizm bile diyemiyor ancak bize akıl öğretiyorlar. Gezi'de sokağa çıkan milyonlara hakaret edemezler. Heyetiniz benden bir hafta içinde savunma hazırlamamı istiyor. Siz bizim teslim olmamızı istiyorsunuz. Böyle savunma yapılamaz. Bu dosyada tutuklu var. Bu kişi iki yılı aşkın bir süredir tutuklu. Siz iddianameyi tebliğ ettikten 4 ay sonraya duruşma verdiniz. Şimdi ne oldu da acele ediyorsunuz? Zaman gazetesinin zihniyetiyle bizi suçlayamazsınız. Bir kuruş fon kullanmama kararı olan TMMOB'u suçlayamazsınız. Gezi direnişini fonla, fonculukla karalayamazsınız. Buna kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Dosyadaki dinleme kararlarını, fezlekeleri Fetullahçılar hazırlıyor. Bunlar da iddianameye dönüşüyor. Kim yazıyor iddianameyi? Savcının olmadığı açık. Bence mütalaayı da o hazırlamadı. Murat Papuç'un ifadesi savcılıkta yokken bu iddianameyi ve mütalaayı polis içinde örgütlü bir grup yapıyor. Başka bir izahı yok. Savcı vebal altına giriyor. Siyasal, tarihsel ve hukuki vebal altına giriyor. Mütalaada bizlere şüpheli diyor. Şüpheli sıfatı ne zaman sona erer, sanık sıfatı ne zaman başlar, bunu hukuk fakültesinde öğrenmiş olması gerek. Ben DGM'yi gördüm. Biz bu iddianamenin, mütalaanın asıl savcılarına cevap veriyoruz.

Soros diyorsunuz, Arap Baharı diyorsunuz. Erdoğan'ın Rabia işareti Mısır'dan gelir. OTPOR'la ilgili bağlantıyı bu durumda Erdoğan'la da kurabilirsiniz. Ona yöneltilmeyen suçlama bize yöneltiliyor. Reddederiz. Biz şeriatçılardan yana olmak zorunda değiliz. Bizi şeriatçıların yanına yazanların oyununa gelmedik. Bizi darbecilerin yanına dizmeye çalışanların karşısıda durduk. Bu dosyada bir haftalık süre savunma için yeterli değildir. Bula bula o çok kıymet verilen düşkün tanığın söylediği en somut şey gaz maskesinin temin edildiğidir. Biz gaz maskesi dağıtmadık, dağıtsak söyleriz. Geçen duruşma söyledim. Gaz maskelerinin insanların sağlığını korumak için kullanabileceği, buna ilişkin suç isnadında bulunamayacağı yönünde mahkeme kararları var. Hadi bunu da geçtik, buradan cebir ve şiddet unsuru oluşturulabilir mi? Gezi direnişi gibi bu toplumun yüz akı direnişleri darbe girişimi diye nitelendirirseniz bütün darbecilerinin işini kolaylaştırmış oluruz, belki de niyetiniz budur? Gezi bu toprakların kendi ayağıdır. Bu memleket kapsamlı bir demokratikleşmeye muhtaçtır. Eğer bir toplumda demokrasi bölünmeye çalışılırsa oradan antidemokratik eğilimleri olan kişiler, çevreler yararlanır. Gezi direnişinde milyonlar bu memlekette demokrasinin en önemli güvenceleridir. 

Mevlüt Saldoğan'ın katılma kararını duyunca yanlışlıkla olmuştur herhalde dedim. Geçen duruşma emin olunca kanım dondu. Bizim üzerimize vebaldir. Deli olduğumuz için zorluğa karşı gelmiyoruz. Yaşamını yitiren 8 arkadaşımızın, gözlerini kaybedenlerin, kafa travması yaşayanların vebali üzerimizedir. Biz Gezi'ciyiz. Bizim yüzümüzden kimseyi tutmayın. Biz yapacağımız söyleriz, yaptığımız savunuruz. Bir şehir plancı, bir mimar ve bir avukat üstümüze düşeni yaptık. İstanbul'un son yeşil alanlarından biri, modern kent merkezi dedik. İmza topladık, dava açtık. Davanın bilirkişi raporu geldi. İptal edilecek, kesinleşti. Bir anda kaçak bir inşaata girişti Kadir Topbaş. İtiraz büyüdü, şiddet büyüdü. 31 Mayıs 2013'te Taksim'de Türkiye tarihinin en büyük, en görkemli direnişi boy verdi. Biz "görmedik, etmedik, yapmadık, duymadık, demedik, demeyiz. Türkiye'nin yaralarına nasıl merhem olunacağının işaretidir Gezi. Biz Gezi direnişinin öznesi ve nesnesiyiz. Gene olsa gene yaparım. Ama o da bizi aynı zamanda inşa etti. Osman Kavala ile ilgili hiçbir delil yok. Tahliyesini talep ediyoruz. 

Tayfun Kahraman: Mütalaa hakkında savunma veremeyeceğim. 6 günde böyle bir iddia karşısında savunma hazırlamam mümkün değil. Davanın geldiği bu aşamada taleplerimiz reddedilirken söyleyeceğimiz çok şey var. Ama bunun için süreye ihtiyacımız var. Bugün Gezi bizim nezdimizde yargılanıyor olabilir ama Gezi halktır. Biz bugün uluslararası bir komployla ilişkilendiriliyoruz. Hem Soros ile hem de Wall Street Occupy hareketiyle ilişkilendiriyorsunuz. Occupy hareketi Amerikan antiemperyalistlerinin eylemidir, Soros ise tam karşısında yer alır. Bu nasıl bir çelişkidir. Gezi'yi geçici toplanma alanı olarak ilan eden daire başkanı oldum. Mesleki bir onurdur benim için. Bu mücedeleye devam edeceğim. Elbette bir tutukluluk kararı çıkarmazsanız. Şehir plancıları odası başkanı olarak hükümetle yapılan toplantılara katıldım ancak bugün darbe yapmakla suçlanıyorum. Gezi Parkı bizim her zaman sahip çıkacağımız alanlardan olacak. Bir şehir plancısı olarak yaptıklarımın hükümeti devirmeye teşebbüs suçunu nasıl oluşturduğunu size bırakıyorum. Fantastik bir kurgu ancak içinde bir ilişki yok bu iddianamenin. İddia makamının her talebini dinlerken bizim talebimizi reddettiğiniz için mütalaaya karşı verilen beyanın yetersiz olacağını düşünüyorum. Kısa bir süre önce sizin heyetiniz hakkımda barış bildirisi nedeniyle ceza verdi. Ancak sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla beraat ettim. Böyle bir süreçten sonra yargıya güvenmiyorum. 

İçişleri Bakanlığı'nın avukatı: Sanıkların cezalandırılmalarını talep ediyorum.

Hazine avukatı: Mütalaaya katılıyorum.

Mahkeme başkanı, süre talepleri yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu için reddedildi.

Can Atalay: Biz buradayız. Ben usul hukukuyla ilgili bir bağınız kalmadığını düşünüyorum. Her durumda verdiğiniz karar siyasi iklimle ilgili olacaktır.

Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar: Savunmadan önce acil bir durum vardır. Esas hakkındaki mütalaada istatistiki olarak iddia makamı müvekkilimle ilgili 9 sayfa içerisinde ikisi tam sayfa olmak üzere tam 11 kopyala-yapıştır yapmıştır, Siz ve iddia makamı genellikle duruşmalardan sonra bizim tahliye taleplerimize karşı verdiğiniz kararlarda hemen hemen hep aynı cümleleri söylüyorsunuz. Aynı şeyi son duruşma zaptında da görüyoruz. 928 günden bu yana tutuklu olan müvekkilimin tutukluluğu AİHM kararına aykırıdır. AİHS'e aykırıdır. Bir tarafta insan haklarının ihlal edildiği gerçeği var, bir tarafta sizin beklettiğiniz gerçeği var. Bir kimse cezaevinde işkence altında tutuluyorsa ama kanun böyle demek uygun değildir. Bizim müvekkilimiz 2 yılı aşkın süredir tutuklu. AİHM kararından sonra 70 günden beri cezaevinde bulunan bir insanın adeta ölüme gönderilmesi kabul edilebilir değildir. AİHM'de 10 yıl boyunca hakimlik yapmış Rıza Türmen'in dosyada bulunan mütalaasında şöyle diyor:Kararın kesinleşmesini beklemek, tutukluluğun sonuçlarının büyümesine neden olacaktır. Kavala davasında da karar iyi niyetle uygulanmalı ve Kavala serbest bırakılmalıdr AİHM 3 ay beklenmesi gerektiğini bilmiyor mu? Boşuna mı derhal serbest bırakın diyor. Sizler hukuka, insan haklarına, insan sevgisine sahipseniz hukuka aykırı durumun devam etmesine herhalde seyirci kalamazsınız. Böyle bir karar, bu açık ihlal görmezlikten gelinemez. Türk toplumu kararı görmezden gelmiyor. Sadece burada değil, tüm Türkiye’de konuşuluyor. Sayın mahkemenizin üç defa tekrarladığı tutukluluk devam gerekçesi ihsas-ı rey niteliğindedir. Ayrıca böyle bir belirleme Anayasa'da yer alan masumiyet kuralına da aykırı. Herkes suçlanıncaya kadar masumdur. Herhangi bir suçun ağırlığı ve niteliğinin tutuklamayla ilgisi yoktur. Bunu AİHM de söylüyor. Diyorsunuz ki dosyaya yansımış deliller, tanıkların beyanları, tape kayıtları... Bunların hepsi kanuna aykırı. Bu delilleri parantez içinde yazıp tutukluluğun devamı olarak gösteriyorsunuz. Buna dayanmanız son derece hatalıdır. Delillerin ne olduğunu ortaya koymadan tutukluluğun devamın adil yargılama hakkına aykırıdır.  Osman Kavala'nın bir an önce tutukluluğunun son bulması için, mütalaadaki bu durumu sürmesi talebini reddettiğimizi söylemek isteriz.

-Sanık Osman Kavala kürsüye çağrıldı ve son sözü soruldu. Kavala deliller incelendikten ve tnaıklar dinlendikten sonra söyleyeceğini belirtti.
Can Atalay: Bu tutumunuz son derece politiktir.

Avukatlarla hakim arasında beyan konusunda tartışma yaşanıyor. Avukatlar kendilerine söz hakkı verilmediğini belirterek tepki gösteriyor.
Hakim Özgür Karaduman'ı dışarı çıkarılmasına karar verdi

Mahkemenin bu kararını alkışlarla protesto eden seyirciler için de çıkarılma kararı alındı.

Can Atalay izleyicilerin olduğu bölüme gelerek sessiz olmalarını ve avukatların gerekli sözleri söyleyeceklerini belirterek izleyicileri sakin olmaya çağırdı.

Avukat Bahri Belen: Devlet güvenlik mahkemelerinde bile böyle bir uygulama görülmemiştir

-Seyirciler jandarma kumandalar eşliğinde çıkarıldı.

-Mahkeme heyeti salonu terk etti.

-Jandarma Komutanı mahkemenin kararı üzerine avukat Özgür Karaduman'ı salondan zorla çıkarmaya çalıştı.

-İzleyiciler direndi ve çıkmadı. Salona kalkanlı ve kasklı jandarma ekibi girdi ve avukatların etrafını çevirdi

-Dışarıya çıkan izleyiciler de geri geldi. Avukatlar yerlerine geçtikten sonra heyet de yerini aldı.

Sanıkların son sözleri soruldu.

Mücella Yapıcı: Mahkemenin biraz daha hukuk kurallarına uygun davranmasını umuyorum.
Çiğdem Mater Utku:Siz bu iddianameyi ve mütalaayı okudunuz mu? ,
Mahkeme başkanı: Heyete soru sormayın.
Çiğdem Mater Utku: Okusaydınız siz de itiraz ederdiniz. Umarım gerçekten hukuktan bahsedebileceğimiz bir karar duyarız. Beraatimi talep ediyorum

Mine Özerden: Son sözüm, beraatimi talep ediyorum. Her şey çok saçma çünkü.
Tayfun Kahraman: Esas hakkındaki beyanım alınmadan son sözüm soruluyor. Az önce söylediklerimi tekrar ediyorum. Bu iddianamede belirtilen bu suçlarla hiçbir ilgimiz alakamız yok. 16 kişi hakkında derhal beraat verilmesini talep ediyorum.
Yiğit Ali Ektmekçi: Adaletli bir karar olmasını istiyorum.

Karar açıklandı.

Osman Kavala hakkında tahliye kararı çıktı. 

Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Can Atalay'ın “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” , “Yağma” , “mala zarar verme” , “kasten yaralama” suçlarından ayrı ayrı beraatine hükmedildi. Heyet, kararında suçlamaların “somut ve kesin delile” dayanmadığını ifade etti.

Yurt dışında bulunan sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handar Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama kararları kaldırıldı, ifadelerinin alınması için yakalama kararı çıkarılmasına karar verilerek dosya ayrıldı.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları