loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Bilim Kurulu'nun aldığı kararlara uyulmadığı için bu noktaya gelindi

Kılıçdaroğlu: Bilim Kurulu'nun aldığı kararlara uyulmadığı için bu noktaya gelindi
Tarih: 03.04.2020 - 09:23
Kategori: Gündem

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. .

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Covid 19'la mücadele edilecekse bunun milli dayanışma duygusuyla yapılması gerektiğini söyledik belediye başkanlarımıza. 

Sağlık konusunda neler yapılmalı, önlemlerin ekonomiye yansımaları sonrasında neler yapılmalı dedik. İlk açıklamayı 17 Mart'ta yaptım. Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanması gerektiğini söyledik.

İşinden olacaklara işsizlik fonundan para ödenmesi gerektiğini söyledik. Erdoğan ertesi gün açıklama yaptı. Çok hazırlıksız yakalandıkları izlenimini edindim. Bir açıklama daha yaparak ayrıntılı anlattım. Paniğin önlenmesi gerektiğini söyledim.

Başlangıçta sadece 65 yaş üzerindekiler sokağa çıkmasın dendi, bu yanlıştı. Bu kişiler evde çıkmayacak ama çocuğu işine gidecek akşam gelecek bulaştıracak. 

Evde kal kampanyası düzenlendi. Tamam ama evinizde kalın aylığınızı ödeyeceğiz, denilmeliydi. Kararlardan birisi uçak biletindeki KDV'nin yüzde 1'e inmesi. Ne alakası vardı.  

Strateji 3 ayaklı olmalı. Bilim Kurulu hangi kararı veriyorsa o karara uyacaksınız. Kurulun aldığı kararlara uyulmadığı için bu noktaya gelindi. 

Bazı yerlerde karantina uygulandı, 'evde kal' dendi ama 'evde tut' denilmesi lazım. 

Bu kampanyanın getirdiği bir şey var: İşsizlik. Pastaneyi, kahveyi kapattınız birçok kimse işsiz kaldı. Kapatılan iş yeri sayısı 144 bin 690. Kuaför, berber , güzellik solunları  kapandı 504 bin kişi işsiz kaldı. Moto kuryeler 982 bin kişi, 500 bini işsiz. AVM'lerde 523 bin kişi, kahveler kapandı 920 bin kişi işsiz kaldı. Kantinler kapandı 150 bin kişi isşiz kaldı. Lokantalar, kafeler kapandı 1 milyon 900 bin kişi işsiz kaldı.  

Biz en baştan dedik ki 'en azından 3 ay  aylığını asgari ücret üzerinden ödeyeceğim' denmeliydi. İsşizlik Sigortası Fonu'nda 131 milyar lira para var. 

Gündelikçi kadınlar var, önlemler alın dedik. Önlem yok. Kişi evine rahat kapanabilirdi. 

TOBB, MÜSİAD, TÜSİAD başkanlarına kimse işçi çıkarmasın çağrısında bulundum. Bir işeveren sendikası bu konuda anlaşma yaptı. 

Sağlık kısmında Bilim Kurulu oluşturuldu. Ama işsiz kalanlarla ilgili bir şey yapılmadı. Strateji ihtiyaç odaklı değil rant odaklı oluşturuldu. 

Ekonomik ve Sosyal Konsey'de ele alınmalı konu.Konsey 5 Şubat 2009'da toplanmış en son. Neden toplanmıyor? Sağlık bölümünü Sağlık Bakanlığı, ekonomik ve sosyal bölümünü konseyin çözmesi gerekir. 

Orada bir devlet aklı oluşuyor. Sorunu olanlar ve sorunu çözecek olanlar oturup konuşuyorlar. Bunu söyledim, toplamayacağız' dediler. Çankaya'da toplantı yapıldı, Tabip Odası yok, Ziraat Odası yok. Neden? 

2 milyar lira ayırdılar, 1110 TL bir defalığına o da. En düşük emekli aylığı 1500 TL olacak, dediler. Daha önce 1500 TL altında aylık alan yok demişlerdi. Bir de bayram ikamiyesini öne aldılar. Başka bir şey yok. 

Sendika başkanı arkadaşlarımı ben davete ettim. Aile yardımları sigortası Türkiye'de olsaydı bu sorunlar daha rahat aşılırdı. Bu sigortayı parlamentodan süratle geçirelim dedim.

(Belediyelerin bağış kampanyalarının engellenmEsi) Grup başkanvekilimiz 'devlet el açan kurum değildir' dedi. İyilikte yarışmak varken neden iyilik yapanları men ediyorsunuz. Biz Erdoğan'ın açtığı kampanyadan önce çalışıyorlardır. Belediyelerimiz on binlerce kişiye nakit yardımı yaptılar. Gıda yardımı yaptılar. Elektrik, doğalgaz, suların borçlardan dolayı kapananların açılmasını sağladılar. 

Belediye bağış kabul eder. Kanunda var. Belediye hizmet kuruluşudur. Okul da yapar, yurt da yapar, nakit yardımı da verir. Bütün başkanlarımız seçimlerin başında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dediler. Bağış alamazsınız diyorlar bunu sadece CHP'li belediyeler için söylüyorlar. AK Partili başkanlar da yardım toplayarak doğru yapıyor. 

Bizim belediyeler bağış alıyorlar, ihtiyaç sahiplerine ulaştırırken de kimden geldiğini söylüyorlar.

Başkanlarımız yine yardım yapacaklar. İş dünyasında insanlar var getiriyorlar, yoksullara dağıtacak belediye de. Belediye gelirleri arasında bağış sayılmış, yardım değil. Yapılan CHP'li belediyeler yardım yapmasın, başarısız olsunlar diye. Ne yaparlarsa yapsınlar bizim belediyelerimiz iyilikte yarışacaklardır. Gerekirse belediye başkanı aylığını da bu işe ayıracaktır. 

(Devletin kaynağı var mı?) Yeterli kaynak yok. Bağış kampanyasının yapılmasının nedeni bu. Yapılan bağışın çoğunu kamu kurumları ödedi. Bu kurumlar paraları veriyorlar kurumlar vergi beyannamesi verdiklerinde yaptığı bağışın tamamını vergiden düşecekler. Sağ cepten alıp sol cebe veriyorsunuz.

79 yılda bütün hükümetlerin harcadıkları para 713 milyar dolar. Barajlar, fabrikalar, otoyollar yaptılar. AK Parti hükümetleri döneminde son 17 yılda harcanan para 2 trilyon 346 milyar dolar. Bugü devletin kasası alarm veriyor. 

Erdoğan fedakarlık yapma dönemi dedi. Fedakarlığı kim yapacak? Kahvesi kapatılan kahveci mi yapacak? Pazarda domates, patates satan esnaf mı yapacak? Bunu yapacak olan devletten dolar bazında garantili ihale alanlar yapacak. Bunların garantileri var. Bu parayı 1 yıl ödemeyeceğiz, deyin. Dolar bazındaki garantileri TL'ye çevirin, dedik.

Osmangazi Köprüsü'nün 2020'de Hazine'den ödencek para 2 milyar 300 milyon TL. Yavuz Sultan köprüsü için 790 milyon TL. 

Kanal İstanbul hayalinden vazgeçmeleri lazım. 

İhtiyaç sahibi ailelere her ay 2000 TL gelir güvencei verilmeli. Fransa'da gelir düzeyi ne olursa olsun çocuğunuzun süt parasını banka hesabınıza gönderiyorlar. Bunu aile yardımları sigortasıyla yapıyorlar. 

Bağış kampanyası yapıyorlar, 'milli gücümüzü ortaya koymak için yapıyoruz' diyorlar. Hamasetin zamanı mı? 

Zorla bağış için genelge çıkarıyorsunuz, bunlar aklın alacağı işler değil.

Elektrik, doğalgaz ve su faturalarında sayaç okumayacaklar. Fedakarlık yapmıyorlar. Yine para almaya devam edecekler. 

ABD'deki Türken Vakfı'nın Manhattan'daki gökdelene 22 milyon dolar para verildi. Kim verdi o parayı? O kişi parayı çekip getirse, o parayı Erdoğan'ın bağış kampanyasına verelim deseler. Amerika'daki temsilcimiz rakamları alabiliyor, parayı kimin verdiği açıklanmıyor. 

Paralel devlet diye suçlamak kadar abes bir şey yok. Birlik ve beraberlik varken kutuplaştırmak, yok sana bağış yapılmasın, banka hesaplarına el koydum... Hiçbir belediye başkanımız ayrım yapmıyor. 

Yardım yapacaksın yapamıyorsun, yapacak kimse bulamıyosun. Yapacağın yardım da 1000 TL. 

 Sağlık çalışanları kahramandırlar. Hepsine şükran borçuyuz. 

Sağlıkta şiddet sonucu hayatını kaybeden doktorlar var. Sağlıkta şiddeti önlemek için yasal düzenleme getirin dedik. Biz de destek verelim dedik. Karşımızda duvar var. Sonra birlik beraberlik edebiyatı yapıyolar. 

Uyuşturucu baronlarına af asla istemiyoruz, kadına şiddet ve istismarcılara tavrımızı da söyledik. Birisi yolsuzluk yaptı, 6 yıl mahkum oldu diyelim 1 gün bile yatmayacak. Ama bir gazeteci 6 yıla mahkum oldu diyelim 3 yıl 6 ay hapis yatacak. Bu tür haksızlıklar var. 

Bütün partilerin bir araya gelip son şeklinin komisyonda verilmesinden yanayız. Gazeteciler, siyasetçiler, avukatlar, öğrenciler hapiste. Düşünce suçundan kimsenin hapiste olmasını istemiyoruz.

Biz adalet istiyoruz. Yoksulun fedakarlık yapacak hali yok. İhale alanlar bir yıl para almasın.

Nasıl martın sonu bahar olduysa Türkiye aydınlığı yakalayacaktır."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları