loading
close
SON DAKİKALAR

Balyoz, Ergenekon Davaları ve Devrimci Demokrat Tavır

İmambakır Üküş
Tarih: 25.09.2012
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: wwww.istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş, ''Ergenekon ve Balyoz davaları her yönüyle büyük bir ‘plan’ın parçasıdır''…

Türkiye uzun bir süredir bu davaları konuşuyor, bu davaları tartışıyor…

Balyoz davası’nda verilen hükümle birlikte toplumun her kesiminde ‘ne oluyor’ duygusu yükseldi.

Gerçekten ne oluyor, nereye gidiyoruz?

***

Ergenekon ve Balyoz davaları her yönüyle büyük bir ‘plan’ın parçasıdır… 

Daha önce Mehmet Altan’ın da ifade ettiği gibi bu bir ‘Amerikan-Pentagon plânı’dır.

Her yönüyle iyi kurgulanmış, hedefleri ve sonuçları hesap edilmiş bir ‘plan’dır.

***

Mahkeme, devletin bütün istihbarat örgütlerine soruyor…

Ergenekon diye bir örgüt var mı kayıtlarınızda’ diye.

MİT’ten, jandarma istihbarata, emniyet istihbaratına kadar hepsi aynı cevabı veriyor…

Bizim kayıtlarımızda böyle bir örgüt yok’ diyorlar.

***

Ergenekon ve Balyoz davası esas olarak 2003-2004 yılında ‘darbe girişimi’ oldu iddiasına dayanıyor…

Balyoz davasında ‘eksik teşebbüs’ kararı çıktı.

Darbe teşebbüsünün eksik kalma gerekçesi Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın tavrı olarak açıklanıyor…

Hilmi Özkök, Ergenekon davasında ‘tanık’ olarak dinlendi…

Ona da bu sorular soruldu…

Hilmi Özkök, ‘2003-2004’te darbe teşebbüsü oldu diyemem’ dedi…

Hilmi Özkök’ün bu açıklamasıyla hem Balyoz hem de Ergenekon davasının çökmüş olması lazım.

***

ABD, Türkiye’yi yeniden ‘dizayn’ ediyor…

Türkiye’nin bütün kurumlarıyla hesaplaşıyor…

Türkiye, AKP ile birlikte yeni bir ‘rota’ya girmiş durumda.

***

Balyoz ve Ergenekon davası, gerçek ‘derin devlet’i gerçek ‘kontrgerilla’yı aklama operasyonudur. 

İki davayı da yakından izliyorum, ne 12 Eylül öncesi ne de yakın dönem yapılan hiçbir ‘kirli iş’ yargılanmıyor…

Yüzlerce ‘kirli iş’te adı geçen Veli Küçük bile, iddianameye göre ‘Cami avlusundan alınıp getirilmiş’ gibi…

Hiçbir ‘gerçek suç’undan yargılanmıyor.

***

Balyoz davası sanıkları, bir dönemin ‘egemen’leri…

Güç ve kudret sahipleri…

12 Mart ve 12 Eylül’de ‘sol’u tümüyle ezip yok etme operasyonunda görev alanlar…

Bugünkü gerici iktidarın yolu, 12 Eylül’e açılmıştı…

***

Balyoz davası’nda yargılananların çok büyük bir bölümü ‘sağ’ görüşlü, çoğunlukla da MHP’li.

Sanılanın aksine ‘asker’ CHP’li değil ve CHP’yi desteklemiyor…

Ama davanın başlangıcından bugüne kadar MHP yargılanan subaylar hiçbir şekilde sahip çıkmadı.

İçinde kendi milletvekili olmasına rağmen bir gün olsun bile tavır almadı, alamadı.

***

Balyoz Davası kararı açıklanacağı gün duruşmalara gelen iki MHP milletvekiline ve CHP’li vekillere tepki büyüktü.

***

Birçok ilerici-demokrat arkadaş da ‘Balyoz Davası’nda ceza çıkmasına sevindi…

Oh olsun, zamanında bizlere çok çektirmişlerdi’ anlayışı, yaygın ve egemen bir anlayış.

Hatta, bu davadaki haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı yürüttüğümüz mücadeleye karşı çıkan, ‘niye sahipleniyorsunuz’ diyen çok sayıda arkadaş oldu…

Gerçekten doğru tavır 12 Mart ve 12 Eylül’de ve her sıkıyönetim döneminde bizlere çok çektiren ‘asker’lerin ezilmesine, haksız tutuklanmalarına sevinmek mi?

Gerçekten doğru tavır; ‘bırakın birbirlerini yesinler’ mi?

***

Balyoz davasında yargılanan subaylara ve eşlerine/yakınlarına hep aynı şeyi anlatmaya çalışıyorum…

Bugünkü sürece, ‘sol’un ezilmesiyle gelirdi.

Ve sizler bu süreçten sorumlusunuz.

Bugün sizlere yapılan haksızlık ve hukuksuzluğa da bizlerden başka karşı çıkan yok.

Devrimciler; kime yapılırsa yapılsın haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı çıkarlar…

Gerçek ve doğru tavır da budur…

AKP’nin yaptığı haksızlıklara, zulme ve hukuksuzluğa karşı mücadele etmeliyiz…

Bütün ezilenlerin ve mağdurların sesi, devrimcilerdir.

Eğer biz doğru ve sistemli bir ‘düzen’ eleştirisi yapacaksak ilkeli bir duruşa sahip olmalıyız…

***

Hayatın her alanında yaşanan haksızlıklara ve mağduriyetlere karşı ezilenlerin hak ve özgürlüğünü ancak devrimciler savunabilir.

Bizim bu davalardaki haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı çıkmamız, onları ‘aklama’ girişimi olmamalıdır.

Ya da siyasetimizin ufkunu onlarla sınırlamamalıyız.

Toplumsal mücadelede doğru devrimci önderlik ancak her alanda ezilenlere, mağdurlara sahip çıkmamızla mümkün olabilir.

İmambakır Üküş

İstanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları