loading
close
SON DAKİKALAR

'Kırmızı çizgi' mi kaldı Necdet Bey?

'Kırmızı çizgi' mi kaldı Necdet Bey?
Tarih: 02.09.2014 - 00:00
Kategori:

Mustafa Mutlu; Beyefendi Sarıyayla Jandarma Karakolu'nun mu komutanı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mi?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in, "açılım süreci"ne ilişkin, "Yol haritasını bilmiyoruz. Basından okuyoruz. Kırmızı çizgiler aşındırılırsa gereğini yapacağımızı söyledik, gerektiğinde yine söyleriz" açıklaması, yurtsever kesimlerde "heyecan" yarattı.

Çünkü o kesimler, uzun süredir Genelkurmay Başkanı'nın varlığını unutmuştu.

Genelkurmay Başkanı'nın bu açıklamasından etkilenenlerden biri de sevgili Doğu Perinçek... Dünkü yazısını bu konuya ayırmış ve Özel'in bu sözleri 30 Ağustos'ta söylediğinin altını çizerek, "Bu açıklama 30 Ağustos'a yakışmıştır. Vatan ve millet bütünlüğü için 'kırmızı çizgiler' yerinde durmaktadır. Milli Ordu, küresel saldırıya direniyor" demiş...

***

Ben böyle düşünmüyorum.

Çünkü Genelkurmay Başkanı'nın açıklamalarını samimi bulmuyorum.

Ne demek, "Açılım sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz?"

Beyefendi Sarıyayla Jandarma Karakolu'nun mu komutanı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mi?

Aynı zamanda Milli Güvenlik Kurulu'nun da üyesi olan bir Genelkurmay Başkanı nasıl olur da yedi yıldır uygulanan "açılım-saçılım projesi" hakkında hiçbir şey bilmez?

Ve daha da acısı, nasıl bunu çok doğalmış gibi ilan edip "Biz de basından takip ediyoruz" diyebilir?

Bu durumda adama sormazlar mı, "Madem açılım politikası hakkında hiçbir şey bilmiyorsun; o zaman Türk Silahlı Kuvvetleri, terörle mücadeleden neden vazgeçti? Askerimiz, neden karakol basan teröriste bile ateş açamaz hale getirildi? Güneydoğu'nun özellikle kırsal alanında güvenlik (!) sağlama işi, kimin emriyle PKK'lı teröristlere devredildi?" diye...

***

Kimse ama özellikle de Doğu Bey kusura bakmasın:

Yıllardır görevde olan, bütün Milli Güvenlik Kurulu toplantılarına girip çıkan bir Genelkurmay Başkanı'nın "açılım süreci" hakkında bir şey bilmemesini ve bunu kendine yakıştırmasını asla kabul etmiyorum!

Beyefendi şimdi çıkmış diyor ki:

"Kırmızı çizgiler aşındırılırsa gereğini yapacağımızı söyledik, gerektiğinde yine söyleriz!"

İyi de ortada çizgi mi kaldı beyim?

En kutsal kırmızı çizgimiz olan sınırlarımız bile yol geçen hanına döndürülmedi mi?

Yani... Bu açıklamayı yapmak için "birazcık" (!) geç kalmadınız mı?

***

Tamam; hükümet adına MİT Müsteşarı, PKK'nın başıyla İmralı'da birşeyler konuşuyor ve ülkemizin geleceğini yeniden dizayn ediyor...

Olup bitenleri de bir tek Erdoğan'a söylüyor!

O zaman, "Ben burada bostan korkuluğu muyum?" diyerek bugüne kadar çoktan istifa etmiş olman gerekmez miydi Sayın Özel?

"İktidar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yok sayarak PKK'yla pazarlık yapıyor" diye ortalığı birbirine katman gerekmez miydi?

Peki; sen ne yaptın?

Her fırsatta selam çaktın!

Şimdi kalkmış "kırmızı çizgi"den, "gereğini yapmak"-tan falan söz ediyorsun...

Hadi oradan Allah aşkına!

İSTİFA!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'i yalanladı ve "Süreçle ilgili tüm gelişmeler Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşuluyor. Subaylarımızın bu konulardan haberi var" dedi.

Tablo çok ilginç:

Genelkurmay Başkanı, "Açılım bize anlatılmıyor" diyor... Başbakan Yardımcısı, "Hayır anlatıyoruz" diye onu yalanlıyor!

Eğer demokrasinin kurumsallaştığı bir ülkede olsak, bu açıklamalar mutlaka bir "istifa" getirir; Özel-Arınç ikilisinden biri mutlaka giderdi.

Ama burası Türkiye...

Göreceksiniz; yarın akşama kadar her şey unutulacak!

GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 96 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilmiş... Böylece, tarihimizin en sansasyonel "rüşvet ve yolsuzluk soruşturması"nda dosya kapanmış... Bana göre hukuk, halkın vicdanında tecelli eder. Sorum sana sevgili okur:

Bu takipsizlik kararından sonra senin vicdanın rahat mı?

KILIÇDAROĞLU VERDİĞİ SÖZÜ TUTACAK MI?

Ergenekon sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi, tutukluyken Hasdal'da hayatını Kezban Merey'le birleştirmişti. Cumartesi akşamı da düğün yapıldı.

Tıpkı nikah töreninin olduğu gibi düğünün konuklarından biri de Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Koruma ordusuyla geldiği düğünde bir de konuşma yaptı ve Y-CHP'ye destek istedi.

Ancak konuşmasını bitirip düğünden ayrılırken tatsız bir olay yaşandı. Düğünün misafirlerinden gazeteci arkadaşımız Derya Derviş kendisine, "CHP'nin altı okunu nasıl yorumlayacaksınız?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu bu soruya sinirlenerek, "Randevu alıp gel, nasıl yorumlayacağımı o zaman anlatırım" diye yanıt verdi.

Derya yeni bir soru sormaya hazırlanırken bu kez devreye iri yarı korumalardan biri girdi ve arkadaşımızı eliyle kalabalığın arkalarına doğru itti. Derviş tekrar hamle edince, aynı koruma bu kez tekme attı.

Şimdi arkadaşımız, Kılıçdaroğlu'ndan randevu bekliyor!

Umarım CHP Genel Başkanı verdiği sözü tutar...

GÜNÜN İSYANI

Almanya 'dan sonra ABD gizli servisinin de Türkiye'yi dinlediği ortaya çıkmış... Bunu zaten bu ülkede bilmeyen yokken bizim bazı saf gazetecilerimiz ve siyasetçilerimiz nedense çok şaşırmış... İsyanım onlara:

Tamam anladım safsınız da... Aptal mısınız, fazla mı iyi; işte onu anlayamadım!

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları