loading
close
SON DAKİKALAR

Çarşı’yı yargılamak!

Çarşı’yı yargılamak!
Tarih: 16.09.2014 - 00:00
Kategori:

Mustafa Mutlu; Sorum CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e: Hürriyet Gazetesi’nin “açılım destekçisi” eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu’nun CHP’nin Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmasında, sizin en yakın aile dostunuz olmasının payı var

Ne yalan söyleyeyim tatildeyken olabildiğince gündemden kaçmaya çalıştım.
Daha çok, “Adakarası” üzümüyle muhabbete daldım!
Ama öyle bir gelişme oldu ki; işte ondan kaçmayı başaramadım.
Gezi sürecinde gözaltına alınan Çarşı grubu üyelerine yönelik soruşturmada iddianame kabul edildi. Savcı Bey, aralarında Çarşı Grubu liderlerinin de bulunduğu 35 kişiyi “hükümeti yıkmaya teşebbüs”le suçladı.
Sonra da haklarında müebbet istedi!
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanıklar, “silahlı örgüt kurarak hükümeti devirmeye çalışmakla” suçlandı.

***

İstanbul’da, Beşiktaş’ın ortasındaki Çarşı’da faaliyet (!) gösteren ve Beşiktaş’ın her maçında tribünlerde halka açık “hücre toplantısı” (!) düzenleyen, “ses bombası” patlatan Çarşı Grubu’na dava açmak kolay Savcı Bey... Ancak boşa kürek çekmeye benziyor bu gayretiniz...
Çarşı, öyle bir grup ki; eğer yurseverlikte, hümanistlikte, hukuka saygıda en ufak bir sapma gösterdiklerini düşünseler, emin olun size bile gerek kalmaz... Çünkü bu grubun üyeleri kendilerine bile karşı çıkıp, ilmeği boyunlarına bizzat geçirir.

***

Bu yüzden siz Çarşı’yı bırakın da Diyarbakır’da, Hakkari’de, Van’da Atatürk anıtlarını parçalayan, yol kesip sözüm ona güvenlik hizmeti veren, son olarak da devletin okullarını yakıp, kendi okullarını açan PKK’nın yakasına yapışın!
“Hükümeti yıkmaya teşebbüs suçu” arıyorsanız; alın size ta kendisi...
“Silahlı örgüt” istiyorsanız; buyurun, hem de 40 bin kişinin katili...
Neden eli kanlı katillerden oluşan PKK’ya dokunamıyorsunuz da bir taraftar grubundan terör örgütü yaratmaya çalışıyorsunuz “Cumhuriyet’imin sevgili savcıları?”
Neden Apo’yla İmralı’da pazarlığa oturup bu terör makinesinin her dediğine “Evet” diyen sözüm ona devlet veya hükümet yetkililerinin ensesine yapışmıyorsunuz da sırf birkaç elektronik posta attılar diye Sarı Cem’i, Deve Erol’u terör örgütü yöneticisi ilan ediyorsunuz?

***

Bu devlette hiçbir mesleğin başında “Cumhuriyet” ifadesi yer almaz sayın savcılar; bir tek size verilmiştir bu hak...
Son zamanlarda içinizden birileri her ne kadar bunu “hükümet savcısı” olmakla karıştırsa da... “Savcı” değil, “Cumhuriyet Savcısı”sınız hepiniz...
Sahte örgütler yaratarak bizi oyalamayın.
Terör örgütü arıyorsanız, PKK tüm çıplaklığıyla gözlerinizin önünde...
Bu eli kanlı katiller şebekesi bırakın hükümeti yıkmayı, kendisine yüz veren iktidar mensuplarının desteğiyle resmen devleti bölüyor.
Yaklaşık altı bin kişisiniz ama biriniz bile bu örgütle ve onun işbirlikçisi iktidar mensuplarıyla uğraşmayı göze alamıyorsunuz!

***

Çarşı’yla uğraşmak hem çok kolay hem de olanaksızdır beyler...
Kolaydır; çünkü ortadadır Çarşı... Beşiktaş’ın göbeğidir!
Zordur; çünkü Çarşı artık tüm Türkiye’dir...
Burcumuz ne olursa olsun; “yükselenimizin” asla değişmeyecek adıdır!
İnsan olmak demektir Çarşı...
Zulme ve zalime direnmektir.
Özgürlük aşkıdır.
Baskıya karşı şahlanmanın ruhudur.
Hadi, gelin de yargılayın bu ruhu...
Siz yargılasanız, yargılasanız Sarı Cem’i, Deve Erol’u yargılarsınız...
Çarşı’yı ise...
Sadece kendi ruhu yargılayabilir beyler...
Bunu öğreneceksiniz ama o zamana kadar da bizi boş yere oyalamış olacaksınız!
AVŞA!
Tatil bitti; yine buradayım.
Dinlendim mi? Evet...
Neredeydim? Avşa’da...
Eğer okula giden çocuğunuzun başında beklemek gibi bir göreviniz yoksa; Avşa şu günlerde tatil cenneti:
Güneş harika, rüzgar dingin, kumsal yatak gibi, deniz mavi bir rüya...
Bağ bozumuna tanık olmak da cabası!
Üstelik fiyatlar da makul düzeye inmiş durumda... Orta halli bir motelde geceliği 25 liradan konaklamanız mümkün!
Sızlayan kemiklerinize düğün yaptırmak istiyorsanız, gidip güneşin altına uzanmanın tam zamanı...
Düğün demişken ekleyeyim; Ada’da bugünlerde her gece düğün var, esnaf çocukları evleniyor çünkü...
Yani; en hasından Roman müziği de tatil ikramiyesi...
Yaz aylarında değil, şimdi keşfedin Avşa’yı...
Bayılmazsanız; sizin yerinize bayılmaya hazırım!

GÜNÜN SORUSU
Sorum CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e:
Hürriyet Gazetesi’nin “açılım destekçisi” eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu’nun CHP’nin Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmasında, sizin en yakın aile dostunuz olmasının payı var mı, yok mu?

AHMET DAVUTOĞLU HAKLI..
Başbakan Ahmet Davutoğlu muhalefete yumuşama çağrısı yapmış ve “Artık muhatapları benim, Cumhurbaşkanımız değil... Cumhurbaşkanı siyasetin üstündedir” demiş.
Helal olsun!
Bilmeden de olsa Recep Tayyip Erdoğan’a rest çekmiş, “yerini ve görevini” hatırlatmış...
Erdoğan her ne kadar, “Bütün görevlerimi sonuna kadar yapacağım” diyerek aktif siyasette kalacağının işaretini verse de Davutoğlu’nun bu sözleri, “Artık siyaset yapma” anlamına geliyor.
Olması gereken de zaten bu...
Bu konuda, sonuna kadar Davutoğlu’nun arkasındayım:
Erdoğan kesinlikle siyasetin dışında ya da üstünde kalmalı; herkese eşit mesafede durmalı, bunu yapamıyorsa da ortada görünmemeli...
Başbakan Davutoğlu’nu kazayla (!) da olsa söylediği bu sözler için yürekten kutluyorum!

GÜNÜN İSYANI
Şakirin Camii’ni tasarlayan Zeynep Fadıllıoğlu, Katar’da biri 24 ayar altın kaplama olmak üzere, iki cami inşa ettiğini söylemiş... Hem de İslam’ın her türlü gösterişi ve israfı yasakladığı gün ışığı gibi ortadayken... İsyanım kendisine:
Size o altın kaplama camiyi yaptıranların, kaç Müslüman’ın hakkını gasp ettiklerini hiç düşündünüz mü?

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları