CHP'li Engin: İfade özgürlüğü yoksa, bilim de olmaz!

Tarih: 14.02.2016 - 13:51

Kategori: Siyaset

CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden AR-GE Kanun Tasarısı üzerine CHP Grubu adına konuşma yaptı.

CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden AR-GE Kanun Tasarısı üzerine CHP Grubu adına konuşma yaparak, Hükümet’in eksiklerini ve ülkemizin AR-GE, teknoloji, bilim ve inovasyonda küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelebilmesi için önerilerini anlattı.

Konuşmasına küresel teknolojik gelişmeleri değerlendirerek başlayan Didem Engin, dünyada Endüstri 4.0 olarak adlandırılan 4. Sanayi Devrimi’nden bahsedilirken, Türkiye’nin AR-GE, teknoloji ve inovasyon çalışmalarının Avrupa Birliği ve OECD ortalamalarının oldukça altında kaldığını belirtti. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Rekabet Raporu’nda Türkiye’nin inovasyon konusunda 2014 yılında 56. sıradayken, 2015’te 60. sıraya gerilediğini hatırlattı.

“HEDEF KOYMAK YETMEZ; KARARLI, GERÇEKÇİ VE SORUMLULUK SAHİBİ OLMAK GEREKİR”

2007 yılında 60'ıncı Hükümet Programı'nda millî gelirden AR-GE'ye ayrılan payın 2013'e kadar %2'ye çıkarılmasının hedeflendiğini hatırlatan Didem Engin “2013 yılında bu oran 0,95 oldu. Tek başına iktidar olan AKP 6 senede, yani 2007'den 2013'e kadar bu oranı 0,72'den ancak 0,95'e çıkarabildi. Hedeflenen oranın yarısı bile gerçekleştirilemedi fakat kimse çıkıp da ‘Biz hedeflerimizi gerçekleştiremedik’ demedi. Hedeflerin neden tutturulamadığı konusunda detaylı analiz yapmadan ve gerçeklerle yüzleşmeden, AKP hedefi %3’e yükselterek, başarısızlığını kapatmaya çalıştı” diyerek Hükümet’i eleştirdi. Gelişmiş ülkelerin AR-GE ve milli gelir oranlarını değerlendiren Didem ENGİN, 2023 hedeflerini hatırlatarak, “Bugünkü durumuyla hedeflediği oran arasında en büyük açık olan ülke Türkiye. Önemli olan sadece hedef koymak değil, bu hedefleri gerçekleştirmek için kararlı, gerçekçi ve sorumluluk sahibi bir tutum izlemek” dedi.

AR-GE Kanunu Tasarısı’nda eğitim alanındaki eksiklere de değinen Didem ENGİN, “İsterdim ki Millî Eğitim Bakanı da kanun tasarısı görüşmelerine katılsın ve okul öncesi eğitimden başlayarak ilköğretimde ve ortaöğretimde düşünme becerilerinin geliştirilmesi, işbirliği yetkinliklerinin arttırılması, yaratıcılığı, sorgulamayı geliştirmeye yönelik programları, bilimsel çalışmaları teşvik etmeye yönelik diğer ülkelerden daha ilerici bir yaklaşımla aldıkları kararları Meclis’e sunsunlar. Ama ne yazık ki bu mümkün olmadı” dedi.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YOKSA, BİLİM DE OLMAZ”

“İfade özgürlüğünün olmadığı hâllerde düşünce özgürlüğü de anlamını yitiriyor, düşünce özgürlüğünün olmadığı yerlerde ise bilimin gelişmesi mümkün değil” diyen Didem ENGİN, çağdaş ve bilimsel eğitim imkânlarını sunmanın ve ifade özgürlüğünü güvence altına alacak hukuk sistemini oluşturmanın Hükûmet’in en öncelikli görevlerinden biri olduğunu belirtti.

TÜRKİYE ORTA GELİR TUZAĞINDA!

Ülkemizde 2007 yılından bu yana kişi başına millî gelirin 10 bin dolar civarında takılıp kaldığını hatırlatan Didem ENGİN, yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki oranının çok sınırlı olması sebebiyle, Türkiye’nin aynı zamanda orta teknoloji tuzağı riski de taşıdığını ifade etti.

SANAYİ GERİLİYOR İNŞAAT İLERLİYOR

Küresel şirketlerin AR-GE’ye ayırdıkları paydan örnekler veren Didem ENGİN, “Volkswagen 2015 yılında cirosunun yüzde 5,7'sini AR-GE'ye ayırarak 15,3 milyar dolar harcadı, Samsung cirosunun yüzde 7,2'sini ayırarak 14,1 milyar dolar harcadı. İntel gelirinin yüzde 20,6'sını AR-GE'ye ayırarak 2015 yılında 11,5 milyar dolar yatırım yaptı. Dünyanın en yenilikçi iki firması olan Apple 6 milyar dolar, Google 9,8 milyar dolar harcadı AR-GE'ye. Ülkemizde ise sanayi, teknoloji ve AR-GE'yle ilgilenmek kolay değil. Millî gelir içinde sanayinin payı 1999'da yüzde 30.2 iken, bugün yüzde 24'e kadar geriledi. Ülkemizde sanayiye yatırım yapmak yerine müteahhitlik yapmak tercih ediliyor. Alışveriş merkezi, konut, rezidans, inşaat işlerinin getirisinin çok daha fazla olduğu bir ülkede sanayiye, AR-GE'ye yatırım yapmak da ayrı bir özveri gerektiriyor” dedi.

DEVRİM NİTELİĞİNDE REFORMLARA İHTİYAÇ VAR

“Ülkemizin gündelik sorunları çözmeye yönelik bir yaklaşımdan ziyade, radikal bir bakış açısıyla, bütüncül ve kapsamlı bir vizyonla, devrim niteliğinde reformlara ihtiyacı var” diyen Didem ENGİN, “Ayrıca sadece kanun yapmak sorun çözmüyor. Uygulamada da adil, eşitlikçi, dürüst, tarafsız bir yaklaşım ortaya koymak gerekli, özgürlükçü bakış açısını yaygınlaştırmak, örneğin üniversiteleri özgürleştirmek, kamu kurum ve kuruluşlarına atanan yöneticilerde liyakati prensip edinmek gibi. İşte ancak o zaman gerçek reformlardan bahsedebiliriz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Vişne Haber Ajansı - Çiçek Güçlü