Dombra artık bir ideolojidir!

Mustafa Mutlu; Hatta; 2023’te kurulacak olan yeni devletin milli marşı bile olabilir!

Artık her şey dombra...

Memleketin hali dombra...

Sınırlarımız dombra...

Ekonomimiz dombra...

Dolar, Euro kuru dombra...

Dört büyükler dombra...

Dış politika dombra...

İç politika dombra...

Trafik dombra...

İşsizlik dombra...

Yasama dombra...

Yargı dombra...

Yürütme dombra...

Paralel devlet (!) dombra...

Asal devlet dombra...

İlkelerimiz dombra, altı ok bile dombra!

***

Peki; nedir bu dombra?

Özgün hali Nogay Türkleri’nin söylediği bir kahramanlık şarkısı...

Ancak 30 Mart’taki yerel seçimler öncesinde Uğur Işılak adlı eski ülkücü tarafından “abartılmış” ve o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a “seçim marşı” haline dönüştürülmüş...

Meydanlarda ve yandaş kanallarda binlerce, onbinlerce kez çalınmış...

Şimdi ise okul zili!

Şimdilik Kayseri’deki Hacı Sami Boydak İlkokulu ve Ortaokulu’nda ders aralarında çalınıyor ama...

Çok yakında ülke geneline yaygınlaşacağına eminim.

Hatta; 2023’te kurulacak olan yeni devletin milli marşı bile olabilir!

***

Okul yöneticileri, bu şarkıyı çalmalarından rahatsız olan velileri kınamış ve “Dombra şarkısının kesinlikle bir siyasi içeriği yoktur” demişler...

Haklılar...

Çünkü dombra, artık “siyaset üstü...”

Okullardaki 9-10 yaşlarındaki kızların başını kapatmak yetmiyor; kız-erkek bütün çocukların beyinlerini de yıkamak gerekiyor...

İşte; bu yüzden “Andımız” gitti; dombra geldi!

“Türküm, doğruyum, çalışkanım” gitti, “Re-cep-Tay-yip-Er-do-ğan” geldi...

***

Kısacası...

Madem artık asker, polis, öğretmen, tapu memuru, hâkim, savcı, postacı, işçi, köylü, memur, pastacı, doktor, baytar, topçu, popçu herkes dombracı...

O zaman sadece okullarda zil melodisi yapmakla kalmayalım; hep birlikte söyleyelim bayanlar baylar...

Çocuklarımızın kulaklarına dombrayı doldurup sabahtan akşama kadar, “Ezilenlerin gür sesidir o / Suskun dünyanın hür sesidir o / Göründüğü gibi olan / Gücünü milletten alan / Re-cep-Tay-yip-Er-do-ğan” diye bağıra bağıra beyinlerini yıkayalım...

***

Şaka bir yana; sakın günün birinde uyanıp da gelmeye kalkma Atam!

Bu dombracılar bir felaket...

Geldiğine pişman olursun!

TACİZCİ!

Yeni Akit, karma eğitimin kadınlara yönelik tacizi tetiklediğini iddia etmiş... Amacı belli:

Dokuz yaşındaki çocukları bile türbana soktular; şimdi “yasaklar” koyarak kadını ikinci sınıf vatandaş yapacaklar!

Yine de... Yeni Akit yöneticileri, taciz konusunda ne diyorsa doğrudur?

Çünkü tacizi en iyi onlar bilirler...

Ne de olsa, “çocuk tacizinden hüküm giyen tek yazar”, bu beylerin çalışma arkadışıdır!

***

Bu dincileri ciddiye almayıp masum gösteren “yetmez ama evet”çi liboşlar... Şimdi timsah gözyaşı dökmeyin:

Hiçbirinizi affetmeyeceğiz!

GÜNÜN SORUSU

Emlak Konut, İstanbul ‘un Kartal İlçesi’ndeki Orhantepe Mahallesi’nde bulunan 5 bin 561, 4 bin 067 ve bin 682 metrekarelik üç semt parkını inşaat yapılmak üzere ihaleyle satışa çıkardı. Sorum; kentlerimizdeki tüm yeşil alanları müteahhitlere peşkeş çeken iktidar mensuplarına:

Analarınızın, babalarınızın yattığı mezarlıkları da satacak mısınız?

ŞİMDİ DE ROTASYON KRİZİ!

Okurlarımızdan Mukaddes Gönç Kavak yazmış... Aynen paylaşıyorum:

“İlkokul ikinci sınıfa giden bir oğlum var. Geçen yıl birinci sınıf için kayıt yaptırmadan üç ay önce başladık öğretmen aramaya... Öğretmen bir aileden geldiğim için hepsine saygım sonsuz. Ama duyduklarım karşısında istediğim gibi bir öğretmen bulmak için epeyce araştırdım.

Duyduklarıma gelince... Bunların arasında müfredat dışında derslerde din dersinin yoğun olarak işlenmesi, öğrencilerin sınıf öğretmeni tarafından her hafta cuma namazına götürülmesi, gitmeyenlerin öğretmen gözünde fişlenmesi gibi olumsuzluklar vardı.

İnançsız biri değilim ama ders saati içinde cami hocalığına karşıyım. Ben çocuğumu camiye değil okula göndermek istiyorum. Hâl böyle olunca istediğim gibi bir öğretmen buldum. Gittim kendisiyle tanıştım. Çocuğumun elini tutacak öğretmenin Atatürk ilkelerine bağlı biri olmasının benim için öneminden bahsettim. Öğretmenimizden çok memnunuz. Ancak bu yıl öğrendim ki seneye öğretmenlere rotasyon uygulaması zorunlu kılınacakmış ve aynı okulda sekiz yıl öğretmenlik yapan biri, zorunlu olarak başka bir bölgeye atanacakmış. Gerekçe ise öğretmenlerin aynı okulda heyecanlarını sekiz yılda tüketmesiymiş...

Bu yıl okul müdürlerini değiştirdiler okulların tamamına AKP’li müdürleri atadılar. Seneye de öğretmenleri rotasyonla değiştirip okullarda kendi öğretmen zihniyetlerini kadrolaştıracaklar. Şimdi soruyorum size: Ben çocuğum için, önceliği eğitim olan öğretmeni nereden bulacağım?”

***

İşte sorun da bu zaten Mukaddes Hanım...

O öğretmeni asla bulamayacaksınız; çok isterseniz paraya kıyıp özel okul arayacaksınız!

Ne diyeyim; velilerimizi bu hallere düşürenler Allah’larından bulsunlar!

GÜNÜN İSYANI

Prof.Dr. Reşat Belger Göz Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki bir kadın göz doktoru, transseksüel bir hastayı, “Durumunuzu tasvip etmiyorum” diyerek muayene etmemiş... İsyanım, ettiği Hipokrat Yemini’ni unutan ve ayrımcılık yapan bu kadın göz doktoruna:

Hastanın sadece gözüne bakacaktınız hanımefendi! Siz yanlış mı anladınız?

Mustafa Mutlu - Aydınlık