Kılıçdaroğlu Meclis'teki 23 Nisan oturumunda konuştu: Meclis'in yetkileri bir kişiye devredilemez

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Genel Kurulu'nda 23 Nisan oturumunda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında AKP'lilerin sataşması üzerine Kılıçdaroğlu, '20 Temmuz darbesini şiddetle reddediyorum" dedi.  

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Sevgili çocuklar ve değerli milletvekilleri, bu yüce çatı altında yapılan ilk konuşma, Sinop Mebusu Şerif Bey'e aittir. 23 Nisan 1920'de bir cuma günü Hacı Bayram Veli Camisi'nde kılınan cuma namazının ardından Anadolu'nun dört bir yanından gelen milletvekilleri Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında bir araya gelirler. Türkiye Büyük Millet Meclisinin saat ikiye çeyrek kala başlayan ilk Genel Kurul toplantısına en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Milletvekili Şerif Bey Başkanlık yapar. İstanbul'un işgaline atıfla Şerif Bey "Ezelden beridir hür ve bağımsız yaşayan milletimiz bu esaretini kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş ve derhâl vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin Reisi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dâhilinde geleceğini bizzat düzenleyerek ve bütün dünyaya ilan ederek Millet Meclisini açıyorum." demiştir ve bu konuşmayla sesini dünyaya duyurur Türkiye Büyük Millet Meclisi. 

Türkiye Cumhuriyeti devletini kurma yolunda kararlı ve azimli çalışmalarını sürdürürler.
Milletin Meclisi artık onurlu yürüyüşünü başlatmıştır, en büyük güvencesi ise milletin kendisidir. 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle der: "Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır, o da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır; o da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir." (CHP sıralarından alkışlar) Milletine bu kadar güvenen, milletini bu kadar yücelten devlet adamı tarihte çok az bulunur. Halkını baş tacı yapıp milletin egemenliğini millete emanet eden bir lidere tarihte çok az rastlanır. Atatürk daha Millî Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcında, 22 Haziran 1919'da Amasya Tamimi'yle halkına güvenini şöyle ifade etmiştir: "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır."

Değerli milletvekilleri, bu devleti kuranların millete olan güvenleri sözde kalmamış, ilk anayasa olan 1921 Anayasası'nda 1'nci madde olarak şu cümle yer almıştır: "Hâkimiyet bilakayduşart milletindir." (CHP sıralarından alkışlar) Aynı ilke, 1924 Anayasası'nda 3'üncü madde olarak yer almıştır. Bugün yürürlükte olan Anayasa'mızın 6'ncı maddesi de egemenlikle ilgilidir. Madde aynen şöyledir: "Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.

Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz."

Bu bağlamda, 24 Haziran 1918'de yapacağımız seçimlerle görev süresini dolduracak olan 26'ncı Dönem milletvekillerinin yani bizlerin, yani sizlerin çocuklarımıza, torunlarımıza, sevdiklerimize bırakacağı en güzel miras, 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı FETÖ darbe girişimine karşı topyekûn direnmektir. Bu, bizim, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır. Milletvekili arkadaşlarımız bu kutsal çatının altında toplanarak sadece darbecilere karşı parlamenter demokrasiyi savunmakla kalmamış, darbe girişimini bastırmaya çalışan güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza güç vermiştir. Hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum. TBMM'de bulunan 107 vekil arkadaşımı yürekten kutluyorum. Bir cuma günü açılan gazi meclisimizin bir cuma gerçekleşen darbe girşimine karşı koymasına güç veren ruh arkamızda yazılı olan 'hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'. 15 Temmuz 2016'da darbecilerin başarsız kalması nedeniyle 26. dönem vekillerimizin bir kısmını TBMM'nin yetkilerini devretmişlerdir. Sizin çocuklarınıza miras bırakacağınız tek adam rejimi mirası vardır. Bu kötü bir mirastır. Biz bunu parçası olmadık. 

20 Temmuz darbesini şiddetle reddediyoruz. Meclis'in yetkileri bir kişiye devredilemez buna karşı koymak borcumuzun borcudur.

Egemenliğin bir kimseye, sınıfa, zünmreye bırakılmaması için kuvvetler ayrılığı getirilmiştir. Kuvvetler ayrılığı gücün demokratik kurallar içinde denetlenmesidir. Sçimlerin 5 yılda yapılması demokrasi olduğunu göstermez. Güçler ayrılığının olmadığı ülkede seçimlerin tek anlamı vardır: Sandıktan çıakrım istediğimi yaparım. 

Şimdiye kadar seçilenler halka hesap vermiştir. Bugün hükümet edenler bırakın millete hesap vermeyi, yasama organının asli unsuru olan vekillerin soru önergelerine dahi cevap vermemektedirler. Bu yürütmenin yasamayı tanımamasıdır. Siz milletin hakkını sormayacak mısınız? 

Yasama, yargı ve yürütme gücünü bir kişiye teslim ettiğinizde hukukun üstünlüğü yok olur. Üstünlerin egemenliği geçerli olur. Bugün bu tabloyu yaşıyoruz. Bütün dünya tanığıdır. Bunları dile getirmek sorumluluğumdur. Bu Meclis Kurtuluş Savaşı'nı idare eden meclistir. Bugün yetkileri elinden alınmıştır. Bugün gasp edilen yetkilerine ses çıkarmayanları, görmezden gelenleri tarih asla affetmeyecektir. 

Son sözlerim umudumuz olan çocuklarımıza. 23 Nisan aynı zamanda dünya çocuklarına armağan edilmiş bir bayramdır. Çocuklarımızı bilgiye dayalı, küreselleşen dünyayla uyumlu, yaşadıkları dünyayı sorgulayan bireyler olarak yetiştirmek istiyoruz. Daha güçlü, özgür ve zengin bir Türkiye'yi çocuklarımıza bırakmalıyız. Bizi cezaevinde izleyen milletvekilimiz Enis Berberoğlu başta olmak üzere tüm mileltvekillerini saygıyla selamlıyorum."

AKP'liler sataştı

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında AKP sıralarında sataşma oldu.

Kılıçdaroğlu, AKP sıralarında bulunan bir milletvekiline de "Hanımefendi, oradan niye bağırıyorsunuz? Biz mahallede değiliz. Dedikodu yapacaksanız çıkın dışarıda konuşun" diye tepki gösterdi.

AKP Grup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, "Sataşma var" diyerek Kılıçdaroğlu'nun ardından söz aldı. Elitaş, şunları söyledi:

"TBMM’nin kuruluşunun 98. yılını kutluyoruz. Öz önce konuşan MEB Bakanı 1923’ten bugüne gelen süreci çok güzel bir şekilde ifade etti. Genel Başkan anlaşılan o ki, 15 Temmuz günü kahramanca direnen direnci gösteremeyip, kahvesini içerken, sonuç ne olacak diye beklemekte ve aldığı talimatla efelik yapmaya kalkıyor. Bugün 20 Temmuz tarihine geldiğimiz süreçte bütün grup başkanvekilleri, olağanüstü hal ilan edileceğiyle ilgili bilgisi vardı. Demek ki kılıçdaroğlu, bu görüşmenin farkında değil. TBMM’nin yaptığı çalışmalarla ilgili tamamen yanlış bilgi vermiştir. 26. dönemde 24287 yazılı soru sorulmuş 10075 cevaplanıştır. En çok soru AK Parti dönemlerinde cevaplanmıştır. 26. dönemde 1226 sözlü soru sorulmuş 568’i cevaplanmış. Gördüğüm hadise şu, milletvekillerini kiraya vermenin rahatsızlığını bu kürsüde yansıtıyor."

CHP'li Özgür Özel'den Binali Yıldırım'a: 15 Temmuz'da hangarda geçen 4 saat hala izaha muhtaçtır 

Elitaş'ın ardından söz alan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Özel, darbe girişimi gecesi Meclis'te hep beraber direndiklerini belirterek "Başbakan Binali Yıldırım Tuzla’ya bırakılmış, tanklar ediyor diye evinden alınmış, bilinmeyen bir yere doğru yola çıkmış, Ilgaz tüneline saklanmış, Jandarma çakarlarının görülmesinden sonra geceyi Ilgaz tünelinde geçirmiştir. İstanbul Emniyet Müdürü, bugünkü genel başkanların defalarca kendisini aradığını söylemiş, darbeciler ayrıldıktan sonra inişe karar vermiş. Hangarda geçen 4 saat hala izaha muhtaçtır" dedi.

Binali Yıldırım, Özel'in sözleri üzerine söz alarak, "O gecenin gerçeği şudur. O gece, tanklar senin genel başkanına yol verirken, başbakanı uçaklara bu alçakları vurun demiştir" ifadelerini kullandı.

Konuşması sırasında ellerinin titrediği görüldü.