loading
close
SON DAKİKALAR

Rejim değişmiş!

Rejim değişmiş!
Tarih: 24.03.2015 - 00:00
Kategori:

Melih Aşık; Cumhurbaşkanı Erdoğan, izleme komitesini, Dolmabahçe görüşmesini, hükümet kararlarını bir - iki hamlede dağıttı. AKP içinde son 12 yılın en büyük çatlağı oluştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, izleme komitesini, Dolmabahçe görüşmesini, hükümet kararlarını bir - iki hamlede dağıttı. AKP içinde son 12 yılın en büyük çatlağı oluştu.
“Ben milletin başkanıyım” diyen Erdoğan yeni durumun kabulünü istiyor.
Hükümet ise “sorumlu biziz öyleyse yetki bizdedir” diyor.
Gözlerden kaçtı ama... Tayyip Erdoğan “yeni rejim”i geçen hafta sonu Denizli’de çok açık şekilde anlattı:
“10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle Türkiye’de bir dönem fiilen bitmiştir. Kimisinin 1876’dan, kimilerinin 1924’den, bazılarının 1946’dan başlattığı parlamenter sistem 10 Ağustos’ta bir daha geri dönüşüm olmamak üzere milletimiz tarafından bekleme odasına alındı. Bu bekleme ne kadar sürecek veya ne zamana kadar sürecek ya mevcut uygulamaya Anayasal zemin kazandırılana kadar ya da bunun yerine yeni bir sistem ikame edene kadar. Bunun kararı da 7 Haziran seçimlerinde verilecektir. Artık kimse Türkiye’den işlerin 2014 öncesinde bilhassa 2002 öncesi gibi yürüdüğü gibi yürümesini beklememelidir.”
Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte parlamenter sistemin rafa kalktığını, başkanlık sistemine geçildiğini, bu durumun da 7 Haziran seçimlerinde Anayasal zemine bağlanacağını iddia ediyor. Sessiz bir rejim değişikliği hatta darbe yapıldığını söylemek istiyor.
Gelinen nokta iktidar kadar muhalefeti de ilgilendirir. Siyasi parti liderlerinin toplanıp Cumhurbaşkanı’nın kendisine biçtiği yeni konuma ve parlamenter sistemin rafa kaldırılmasına karşı bir tavır ortaya koymaları gerekir. Ama durumun pek farkında değil görünüyorlar.


Hakikat Komisyonu!

Bazılarının “Öcalan silahları bırakın çağrısı yaptı” diye anladığı Nevruz konuşmasının silah bırakmakla ilgisi yok. Ne diyor Öcalan:
“Dolmabahçe deklarasyonuna uyularak ilkelerde mutabakat sağlanacak, izleme heyeti oluşturulacak, Parlamento üyeleri ve izleme heyetinden bir Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu kurulacak, PKK Kongresine gidilecek, orada silahlı mücadeleye son kararı görüşülecek.”
Silah bırakma çağrısı nerede?
Bu arada şu “Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu” nedir, merak edilmez mi?
Buna ilişkin 9 maddelik kanun teklifi 14 Ocak 2015’te HDP’ce Meclis’e verildi.
Komisyonda, parti temsilcieri, STK temsilcileri, akademisyenler, uzmanlar görev alacak...
Teklifin gerekçesinde, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra Kürtler konusunda politika değişikliğine gidildiği iddia edilip, Şeyh Sait isyanından itibaren tüm ayaklanmaların sebebinin bu olduğu savunuluyor.
Komisyonda işkence, kayıplar, yargısız infazlar, faili meçhul cinayetler, zorunlu göçe tabi tutma vs incelenecek. Ama geçmiş ayaklanmalar da dahil PKK’ya ilişkin en küçük bir “yanlıştan, yüzleşmeden” bahsedilmiyor. Peşinen iki suçlu var; asker ve devlet!..
Özetle komisyon tek taraflı olarak Türkiye’yi ve TSK’yı yargılayacak...

MUHTAR

Saray’da dün 5. Muhtarlar Toplantısı yapıldı.
Türkiye’de 53 bin muhtar var. Her hafta 400 muhtar ağırlanıyor... Böylece tüm muhtarların ağırlanması, eğer her hafta bir toplantı yapılırsa, 2,5 yıl sürecek... Demektir ki 2017 yılı sonuna kadar her hafta ekranlarda muhtarlar toplantısı izleyeceğiz.
O kadar muhtarın görev yaptıkları il, ilçe, mahalle ve köylerden Ankara’ya gelmesi... Ankara’da en az bir gece konaklaması... Kaldıkları otellerden Saray’a götürülüp getirilmeleri vs. hepsi ayrı birer harcamayı gerektiriyor. Bu harcamaları kim, hangi kurum, hangi yasaya dayanarak hangi fasıldan karşılıyor? Muhtarlara ayrıca harcırah de veriliyor mu? Bunlar da merak ediliyor tabii...

İktidar “Cemaat bizi aldattı” diyor. Atatürk ve cumhuriyet karşıtı olmanız için sizi kim aldattı peki?
***
Muhtarlarla yapılan seri toplantılara bakılırsa Bakanlar Kurulu’nun yerini artık Muhtarlar Kurulu alıyor.
Akif Kökçe

SÜREÇ

Çözüm süreci yeniden tıkanma noktasına geldi.
Ne demiştik 6 yıl önce..
Terör örgütleri silah bırakmadan müzakere masasına oturulmaz.
Elinde silah tutan adam ne verseniz bir fazlasını ister.
Anlaşmaya varmak mümkün olmaz.
Nitekim PKK ile müzakere silah tehdidi altında sürüyor.
Hangi tavizi verseniz yenileri sıraya konuluyor.
Sıra yarın bir gün sınırların çizilmesine gelecek.
Terör örgütü sizden Türkiye’nin yarısını talep edecek.
Yarısını verseniz tümünü isteyecek
O zaman savaştan başka çare kalmayacak...
Çözüm süreci adı altında o sonuca doğru sürükleniyoruz.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları