loading
close
SON DAKİKALAR

31 Mart'ta 'kazandık' açıklaması yapan Binali Yıldırım: Bu açıklamaya ihtiyaç vardı. Hataysa hata benim

31 Mart'ta 'kazandık' açıklaması yapan Binali Yıldırım: Bu açıklamaya ihtiyaç vardı. Hataysa hata benim
Tarih: 28.05.2019 - 09:30
Kategori: Siyaset

AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın Çalar Saat programına katıldı.

Yıldırım'ın açıklamalarındna satır başları şöyle:

"Seçimde görev alacak müşahitlerin sayısını artırdık. Seçim tecrübesi fazla olan arkadaşları seçtik, eğitimler verdik arkadaşlara. O seçimden çıkardığımız dersler bunlar. Ama şunu da görmek lazım, ev sahibi hatalı diye hırsızı suçsuz çıkarmak olmaz.

Normal şartlarda eşit oranda oy kazanmamız veya kazanmamız lazımdı. Ama öyle olmadı.  

Kurullar kesinleşti, 2 Mart’ta. Bundan sonra itiraz olmaz diyorlar. Ben 2 Mart’tan önce seçim kurullarında kimler var diye istediğimde yasak dediler. Ben müneccim miyim İsmail Bey, kim kanuna uygun, kim değil, nereden bileyim. Önceden veriyorlardı. Demek ki hata yaptıklarını anladılar.

İnceleme adaya göre olmaz. Verilen bütün oylara göre yapılıyor İsmail bey. Bu çok anlamlı değil. Herkesin verdiği oy yerli yerine gitmesi lazım.

Bu yanlışları, bu yanlış işlemleri yapan, seçime gölge düşürenler soruşturulsun, bulunsun diyor. Peki bu seçimde bir yanlış yoksa neden böyle bir karar veriyorlar. Ben kimin yaptığını bilemem ki. Bu yargının görevi. Bu adamları kim görevlendirdiyse onların bulunup, hesabının sorulması lazım.

Seçmenin burada bir kabahati yok. Kabahat bu yanlışı yapanlarda. O da YSK’nın araştırıp, bulması gerekir.

(31 Mart'ta Binali Yıldırım'ın 'Kazandık' açıklaması yapması) Bu açıklamaya ihtiyaç vardı. Çünkü bu açıklamadan sonra sandık kurullarındaki arkadaşlarımız demoralize olurlardı. Arkadaşlar simülasyon yaptı, yüzde 98'den fazlası açılmış, bundan sonrası değişmeyecek dediler. Ben de bu açıklamayı yaptım. Bu hataysa hata benim. 

Artık ortak İstanbul hayalini, bu şehrin geleceğini konuşmak istiyorum, Rakibime diyorum ki, artık İstanbul’a dönelim. İstanbul’un projelerini konuşalım. Benim rakibim Ekrem İmamoğlu. Sosyal medya denen şey çıktı, mertlik bozuldu. Konuyu tek taraflı düşünmemek lazım, her iki tarafta da bu yapılıyor. Bir şey söylüyorsunuz, neyi söylemeye çalıştığınız bir kenara bırakılıyor, önü arkası kesilerek polemik oluşturulmaya çalışılıyor. Bana, ‘yan yana gelseniz Ekrem İmamoğlu’yla’ diye sordular, ben ‘Olabilir’ dedim. Sonra arkasından, ‘benim programında yapalım’ dediler. Ben de buna, ‘Sormamız lazım’ dedim. Sosyal medyada tahribat oluyor, etkisi de hemen geçiyor, saman alevi gibi. Sosyal medya hayatımızın bir gerçeği ama sosyal medya sorumsuz medya değil, troller iletişimin güvenilirliğine zarar veriyor

('Oy çaldılar' açıklaması) "Ona mecburdum. Niye mecburdum, çünkü bir algı operasyonu yapıldı. Yani orada bir hukuki tabir değil, farkındayız. En büyük mağduriyeti yaşayan İstanbullular var, ben varım ve ben sesimi duyuramıyorum. Kendimi ifade edemiyorum.

(Ekrem İmamoğlu ile ortak programa katılma) Hangi kanalda kiminle yapacağımız benim açımdan fark etmez. Hiçbir problem yok. Ben her türlü, her platformda varım. Tek bir şartım var, ben İstanbul’u konuşmak istiyorum. İstanbul dışında konuşamayacağımdan değil, İstanbul’a haksızlık etmek istemem. İstanbulluları da ekrana bağlayıp zamanını yemememiz lazım.

(Süleyman Soylu'nun, "Erdoğan'ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor, kimse korkmuyor" sözleri) Bunda doğruluk payı var. Ben tek partili dönemde olmadım, dedelerimizden duyuyoruz, nasıl üzerlerine baskı yapıldığını, gizlice dini ibadetlerini gerçekleştirdiklerini dinledik. Bizim dönemimizde Ergenekon'u yaşadık. 15 Temmuz'u yaşadık. İnsanların etnik kimliğine, düşüncesine, inancına yönelik baskılar hangi iktidar blogundan gelirse gelsin asla başarı şansı yoktur. Biz 28 Şubat'tan sonra ciddi bir açılım yaptık. İnandıkları gibi yaşamaları konusunda, bireysel özgürlüklerin daha da yaygınlaştırılması konusunda. AB'nin bize büyük bir katkısı oldu bunu yaparken, bunu da unutmamak lazım.

"(Meral Akşener ve gazetecilere uygulanan şiddet) İnsanın kişisel haklarına yönelen her türlü şiddet kanunlar içerisinde cezasını bulmalı. Kanunlarda bu yönde bir yetersizlik varsa bunu ele alınıp değiştirilmesi lazım. Hiçbir şey olmamış gibi davranılırsa bu daha büyük suçların işlenmesini teşvik eder.

-İstanbul trafiğini ben çözerim. Raylı sistemleri artırmak gerekiyor. Toplam 518 kilometreye çıkaracağız raylı hatları.

-Bir İstanbullu 10 dakikada yürüyerek metroya ulaşacak.

-İstanbul'un sokakları gece de gündüz gibi ışıl ışıl olacak. İstanbul'un 70 bin sokağı var, bu 70 bin sokağa kamera koyacağız. Kadınlar gündüz gibi gezecek.

-İstanbullulara müjdem var. Bu şehirde 300 bin çift tekerlek var. Bunlar her gün İstanbul'un her tarafına gidiyorlar. Bu motosikletlere 15 Temmuz ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri bedava olacak. Motosiklet park yeri yok. Motosikletlere özel park yerleri yapılacak. Bisikletvari. İkincisi doğalgaza indirim yapacağız. Yüzde 10 indirim yapacağız. Bununla ilgili çalışmalar yaptırıyorum. Ayrıca sosyal destek alan 80 bin aile var İstanbul'da. Bunların doğalgaz faturalarının 50 lirasını biz karşılayacağız. 

-Gençler büyükşehir belediyelerinini spor tesislerinden ücretsiz yararlanacak."

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları