loading
close
SON DAKİKALAR

AKP'nin YSK Temsilcisi Özel'den 'Halis muhlis FETÖ'cü sözlerine yanıt: Adalet Bakanlığı'nın resmi programı için gittiğimiz ABD'de Gülen'le görüştük

AKP'nin YSK Temsilcisi Özel'den 'Halis muhlis FETÖ'cü sözlerine yanıt: Adalet Bakanlığı'nın resmi programı için gittiğimiz ABD'de Gülen'le görüştük
Tarih: 15.05.2019 - 12:31
Kategori: Gündem

Eski AKP milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, AKP'nin YSK Temsilcisi Recep Özel için "Halis muhlis FETÖ'cü" ifadesini kullanmıştı. Özel, Ocaktan'a gönderdiği metinde 2012 yılında Fethullah Gülen'e yaptığı ziyaretin Adalet Bakanlığı’nın resmi bir programında gerçekleştiğini söyledi. ...

Eski AKP Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, bugünkü yazısında 'Halis muhlis Fetö'cü" dediği AKP'nin YSK'daki temsilcisi Recep Özel'in açıklamalarını yayınladı. Recep Özel, gönderdiği açılamada 2012 yılında Pensilvanya'da Fethullah Gülen'i ziyaret ettiğini kabul ederek, bu ziyaretin Adalet Bakanlığı'nın resmi programında yapıldığını kaydetti.

Mehmet Ocaktan, Karar'da bugün (15 Mayıs 2019) yayınlanan "Siyasetin dilindeki sükunet birlikteliği zenginleştirir" başlıklı yazısında Özel'den özür diledi. Ocaktan, "Geçmişte Fetullah’la bir şekilde ilişkisi olmuş, ya da onu ziyarete gitmiş siyasilerle ilgili haberleri görünce itidalimi kaybediyorum ve bu örnekte de olduğu gibi maksadını aşan bir durum ortaya çıkabiliyor. Evet Recep Özel, Fetullah’ı ziyarete gitmiştir, ancak benim “FETÖ’cü” ifadesini kullanmam doğru olmamıştır, bundan dolayı özür beyan ediyor, helallik diliyorum" ifadelerini kullandı.

Ocaktan'ın köşesinde yayınladığı Recep Özel'in açıklaması şöyle:

"Karar gazetesinden Mehmet Ocaktan’ın 13 Mayıs 2019 tarihli “Dindarlar hiç böyle bir hayal kurmamıştı” başlıklı yazısına istinaden: Evet dindarlar böyle bir hayal kurmamıştı. İslami hassasiyeti yüksek insanların kendilerine iktidar verildiğinde, kerameti kendilerinden bilmelerini, koltukları altlarından alındıkları gün teselliyi CHP’nin, Fetönün kollarında arayacak kadar zelil bir duruma düşeceklerini hiç hayal etmemiştik. Zira bizler, Halid Bin Velid gibi muzaffer bir komutanın, görevi elinden alındığında “Ömer sağ oldukça fitne olmaz” diyerek, Ebu Ubeyde komutasında bir er olarak savaşmaya devam ettiğini bilen ve bu şuurla hareket eden dava erleriyiz.

Evet, şimdi olduğu gibi senelerce millet iradesine, sandığın üstünlüğüne inanan bir duruş sergiledik. Halen de aynı duruşu sergiliyoruz. Şu anda da millet iradesinin Fetö artıklarınca çalınmasına karşı hukuk mücadelesi veriyoruz. Millet iradesine karşı haklar ve özgürlükler konusunda tarihimizin negatif sembolü olarak anılan 1940’lı yıllarda millete zulmeden CHP zihniyetinin tekrar hortlamaması için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz.

Yıllarca türlü mağduriyetlerin muhatabı olmuş, zulüm görmüş, ikna odalarında başörtüleri çekiştirilmiş kızlarımızın, başının dik durmasının mücadelesini veriyoruz. Milletin hakkının, millete teslim edilmesinin mücadelesini veriyoruz. Çalınan millet iradesinin, milletin hakemliğinde, şaibesiz olarak sandığa yansımasının mücadelesini veriyoruz. Ortada bir ayıp varsa, o da sizlerin çalınan millet iradesine karşılık, hırsızların yanında saf tutmanızdır.

Bu haklı mücadelemizde türlü hezeyanlarla karşımızda duranların ne AK Partili olduğuna ve ne de AK Parti savunucusu olduğuna inanmıyorum. Yine iki yıl kadar önce sosyal medya hesabım üzerinden bir açıklama yapmıştım. Orada da vurguladığım gibi;

Ömrümün geçen kısmında ve siyasi hayatım boyunca nerede durduğum, duruşum ve çizgim ortadadır, hep kamuoyu önündedir. Üniversite yıllarında başlayan dava mücadelemiz avukatlık mesleğine başladığım ilk aylarda Refah Partisi ile devam etti. Refah Partisi ile başlayan siyasi hayatım, her zaman onuruna ve şerefine nail olduğum AK Partimizin kurucu il başkanlığı görevinin ardından dört dönem milletvekilliği ve şu anda da Parti Genel Merkezinin Yüksek Seçim Kurulu temsilciliği ile devam etmektedir. 2012 yılında Adalet Bakanlığı’nın resmi bir programı için gittiğimiz Amerika’da o günün şartlarında o şerefsiz mahluka, terörist başına gerçekleşen ziyareti bu günlerde gündeme getirmek haysiyet cellatlığından başka bir şey değildir.

Bu kadar açıklamanın yeterli olduğunu düşünüyor, siyasi hayatım boyunca söylediğim bir söylemi burada paylaşarak sözlerime son vermek istiyorum. ”Bizim davamızın adı berrak, sonu toprak, dönen alçak olsun."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları