loading
close
SON DAKİKALAR

Akşener’den EYT çıkışı: Siz kim oluyorsunuz da, benim milletimi, kendi hazinesine yük sayıyorsunuz?

Akşener’den EYT çıkışı: Siz kim oluyorsunuz da, benim milletimi, kendi hazinesine yük sayıyorsunuz?
Tarih: 03.12.2019 - 10:18
Kategori: Siyaset

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Meral Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Biz şuna inanıyoruz:  Hayatın ve kaderimizin karşımıza çıkardığı engeller, azimle, mücadeleyle aşılır. Ancak, beceriksizliğin, nasipsizliğin çıkardığı engeller, hayatlarımızda büyük yaralar açar, büyük izler bırakır. Bir toplumun medeniyet ölçüsü, o toplumun, dezavantajlı bireylerinin karşılaştığı zorluklardır. Onlar ne kadar zorlanıyorsa, medeniyet o kadar yaralı demektir. Onların hayatı ne kadar kolaylaşıyorsa, o ülkede medeniyet yükseliyor demektir. Bu noktada adım atarken, kararlı olmak, cesur olmak gerekir.

"Daha önce de defalarca ifade ettiğim gibi; medeniyet yolunun taşlarını, sadece cesurlar döşer. Biz, eğitimden, günlük yaşama kadar her alanda, engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmanın, bu yola taş döşemek olduğuna inanıyoruz. Bunun gereğini yapacağımızdan hiç şüpheniz olmasın."

"Bugün grup toplantımızda, ülkemizin kanayan bir başka yarasının mağdurları var. Emeklilikte Saray’a takılan kardeşlerimiz aramızda. Yandaş vakıflara, derneklere, ajanslara akıtacak milyonları bulabilen, geçmediğimiz köprüler, gitmediğimiz yollar, yatmadığımız hastaneler için müteahhitlere ödeyecek parayı bulabilen, kendine saray yaptıracak parayı bulabilen, Sayın Erdoğan’ın, 'Seçim kaybetsek dahi o iş olmaz' diyerek, itip kaktığı EYT’liler aramızda. Sizler de hoş geldiniz, şeref verdiniz."

"EYT meselesi, ailelerle birlikte, milyonlarca vatandaşımızı mağdur ediyor. İtip kakarak, yok sayarak, her şeye bulduğun parayı milletinden esirgeyerek, sonuç alamazsın Sayın Erdoğan. Kademeli bir çözüm planı mümkün. Sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlamak, ilk adım olabilir. Türkiye’nin, bu kadar büyük bir yarayı tedavi edecek imkanları var. Yeter ki niyet olsun.  Yeter ki yüreğiniz, milletimizle birlikte atsın…"

“Bizden önceki bir uygulama” diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. Ülkeyi yönetiyorsanız, sizden önce ya da sizden sonra, bütün dertlere çare bulmak zorundasınız."

"EYT’li kardeşlerimi rahatlatmak, dertlerine deva olmak, öyle anlatıldığı, öyle şişirildiği gibi zor değil."

"Evet, bir maliyeti var. Ama Türkiye’nin, o maliyeti göğüsleyecek imkanları da var. Bakın ben maliyet diyorum, onlar yük diyor. Milleti, kendi hazinesine yük görmek de ne demek? Para milletin, hak milletin. Siz kim oluyorsunuz da, benim milletimi, kendi hazinesine yük sayıyorsunuz?"

"Kodaman 5 müteahhit sıkışmaya görsün, Kamu bankalarını seferber edip, bir kalemde 500 milyonluk vergiyi silip, çare buluyorsunuz. Sıra vatandaşa, sıra millete geldi mi, 'Olsa dükkan senin' deyip sıyrılmaya çalışıyorsunuz."

"Sizi, para babaları seçmedi efendiler! Sizi millet seçti. Ya milleti göreceksiniz, ya da yoldan çekileceksiniz. Bunun başka yolu yok."

"Bu kürsüden açıkça ilan ediyorum; İyi Parti iktidarının ilk yılında, millete nasıl el uzatılırmış,  EYT’li kardeşlerim nasıl ferahlatılırmış göreceksiniz. Eş, dost, kodamanlar değil, 'Önce milletim' derseniz, bu yarayı tedavi edersiniz. Nasıl geçen haftaki sözümü dinleyip, Fabrika bacalarına filtre takmayı erteleyen kararı veto ettiniz, Ve milletin yararına bir karar verdiniz; EYT’liler konusunda da;  ya sözümü dinleyip, gerekeni yapacaksınız, Ya da biz geleceğiz, biz yapacağız!"

"Bu heyetin gezisinden öğrendik ki Cubiti'ye bir de baraj hibe ediyormuşuz. El insaf be kardeşim.

"İstanbul'un su meselesine de değinelim. İstanbul'un sorunu hiç iyi değil dedi Erdoğan, aynı Erdoğan 30 Mart 2019'da demişti ki İstanbul'un su sorununu çözdük demişti. 2040 sorununa kadar İstanbul'un su sorunu yok demişti. Melen Barajı üzerine 2 milyar liraya yakın para harcayarak baraj yapmaya kalktılar. Baraj bir türlü devreye girmiyor. Memleketine baraj yapamayan iktidar elin Cibuti'sine baraj yapacak. Sen önce milletinin işini hallet."

"Öyle ucube bir sistem uydurdular ki hiç hesap vermeyeceklerini zannediyorlar. Bu devran böyle gidecek sanıyorlar ama gitmeyecek. Bu devran böyle gitmeyecek. Aziz Türk milleti adı üstünde milletin meclisinin saf dışı bırakılmasına rıza göstermeyecek. Yüz binlerce milyara mal olan şatafatlı gezilere daha fazla sessiz kalmayacak. Bu aziz millet devlet saygınlığını yerle bir eden bu şımarıklığa artık geçit vermeyecek."

"Bakın bu nobranlığın, şımarıklığın, had bilmezliğin milletçe yaşadığımız geçim sıkıntısının sebebi devleti çiftliğine çeviren bu ucube yönetim biçimidir. Bu sempatikleştirilmiş tek adam rejimidir."

"Beğenmediğimiz Tanzanya'da işsizlik yüzde 9, enflasyon yüzde 3,6. Bizde ise damadın tüm hilelerine rağmen 8,5."

"Bakın bir noktaya dikkatinizi çekmek iterim. MB yedek akçesi imar affı ve bedelli askerlik gibi bir defalık gelir olmazsa bütçe açığı daha fazla olacaktı. Bu ev ekonomisini ayakta tutmak için eşinin parmağındaki yüzüğü satmaya benzer. İş dünyasında da durum bundan farklı değil. Ben bu gerçekleri söyleyince Sayın Erdoğan çok kızıyor, rakamları çarpıtıyor diyor. Yanındakileri değiştirsin diyor. Benim verdiğim rakamlar devletin rakamları. Daha hangi rakamla nasıl anlatayım ki. Erdoğan'ın çevresinde doğruları söyleyecek kimse kalmadığı için damadı da kendisi de her şeyi güzel sanıyor. Gerçekten de buna inanıyorlar ha. Memleketi orta dünyaya çevirdiler. Sanki Yüzüklerin Efendisi setinde yaşıyoruz. Yüzük cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi. Almış yanına ak sakallıyı."

"Sakın ha dedik dinletemedik. Türkiye'yi uçuruma sürüklemeyin dedik dinlemedik. Bu sefer çağrım aziz milletimedir. Aziz milletim, siz de aynı yol ayrımındasınız. Milli irade ile tek adamlık arasında bir tercih yapacaksınız. Bu tercih tüm hayatımızı değiştirecektir. Bize güvenin. Türkiye'yi birbirine düşman iki kutuplu siyasetten kurtarın."

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları