Antidemokratik yasalara Meclis Araştırması talebi

Tarih: 14.12.2016 - 17:11

Kategori: Gündem

HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, yurttaşların gösteri ve yürüyüş hakkını kısıtlayan Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddelerinin araştırılması için teklif verdi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL'le kısıtlanan düşünce ve ifade özgürlüğü, engellenen demokratik eylem ve gösteri hakkı, her geçen gün artan baskılar dolayısıyla HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Mahmut Toğrul, Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için teklif verdi.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı demokratik sistemin etkili işlemesinde çok önemli bir yere sahip ve bu hakkın ifade özgürlüğü ile iç içe olduğunu söyleyen Mahmut Toğrul, "Paris Şartı‘nda ayrım gözetmeksizin herkesin toplantı düzenleme özgürlüğünün bulunduğu doğrulanmaktadır. Bundan dolayı toplumdaki baskın görüşlere karşı çıkmak, topluma farklı fikirler sunmak, bireylerin görüş ve fikirlerini güçleri, zenginlikleri veya statülerine bakılmaksızın kamusal alanda dile getirmesini sağlamak ve azınlıkların menfaat ve görüşlerini savunmak imkânı bulunmaktır" dedi.

Mahmut Toğrul'un Meclis Araştırması için verilen teklifin devamında şu ifadeler yer alıyor:

" Baskı, hukuk dışı uygulama veya zulüm olarak nitelenecek yaptırımlar karşısında yurttaşların haklarını koruyacak hukuki yollar kapalı ise veya büyük ölçüde etkisiz durumda iseler, rejimde münferit bir keyfiyet ile birlikte sistemli bir hukuk dışılık hâkim demektir. Kendilerini bu keyfiyet ve hukuk dışılığın yaratmış olduğu baskı ve zulmün mağduru olarak gören birey ve toplulukların seslerini duyurma, mağduriyetlerini ifade etme yollarının olmaması veya yasaklanmış olması da sistemli bir hukuk dışılığın yürürlükte olduğunun şaşmaz göstergesidir.
Hukuk devleti olma niteliğini kaybeden iktidarlara karşı direnme hakkı, hukuk devletine dönüşü sağlamak amacıyla ve şiddet yollarına başvurmadan, yani saldırgan bir direnme haline dönüşmeden sürdürülürse, bu hakkın kullanımı evrensel hukuk ilkelerine göre tartışmasız biçimde meşrudur. Sivil itaatsizlik, bu aktif ama saldırgan olmayan, şiddet yollarına başvurmayan direniş hakkının kullanımının bir parçasıdır.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL kapsamında anayasanın askıya alınması ile birlikte demokratik birçok hak askıya alınmıştır. Bunlardan biriside özgür barışçı ve silahsız toplantı veya gösteri düzenleme hakkıdır. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin yasaklanması bir keyfiyete dönüşmüş durumdadır. Birçok ilde valiliklerin vermiş olduğu talimatlar doğrultusunda toplantı, gösteri, basın açıklaması ve yürüyüşler yasaklanmaktadır. Eylemler yasaklanırken sürekli güvenlik gerekçesinin gösterilmesi yerine devletin eylem ve etkinliklerin güvenliğini sağlama sorumluluğunu yerine getirerek temel hak ve özgürlüklerden olan toplanma hakkının engellenmemesi gerekiyor."

Vişne Haber Ajansı