loading
close
SON DAKİKALAR

Atalay'dan

Atalay'dan
Tarih: 13.02.2012 - 07:29
Kategori: Siyaset

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "köstebek" iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, "İçişleri Bakanlığı'ndan bir belediye başkanının aranması normal" dedi.

Köstebek iddiaları ile ilgili NTV'nin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Atalay, Kılıçdaroğlu'nun aynı iddiaları Somali ziyareti sırasında da öne sürdüğünü, kendisinin de o zaman yine açıklama yaptığını hatırlattı.

"Kendi onuruna düşkün olmayanlar başkalarının onuru ile kolay oynarlar" diyen Atalay, "Burada zerre kadar insani bir tavır yok. Böyle iftirayla yalanla daha hiçbir şeyi ispatlanmamış gizli olan soruşturma dosyaları ile insanları böyle suçlamak bir anamuhalefet liderine yakışan bir ağırlık değildir. Bu bir acizliktir. Burada söylediği her şey inanın bir kurgudur, yalandır, iftiradır" diye konuştu.

"Hukuk yolları kullanılacak"

Atalay Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklamalarına ilişkin hukuk yolunu kullanacaklarını belirterek, dava açacaklarını da sözlerine ekledi. Atalay şöyle devam etti:

"Türkiye böyle bir anamuhalefet partisine ve ana muhalefet partisi liderine layık değil. Türkiye'nin çok büyük sorunları var. Türkiye daha ciddi bir anamuhelefet partisini hak eden bir ülke. Türkiye büyük adımlar atan büyük düşünen bir ülke. Bir anamuhalefet partisi genel başkanını düşünün. Grup toplantısında elinde tamamen gizli olan, gizlilik durumunda olan soruşturma dosyasını sallayarak hiçbir şey açıklamadan, işe yarar hiçbir şey açıklamadan böyle bir duruma düşüyor."

"Belediye başkanının aranması normal"

Başbakan Yardımcısı Atalay, Kılıçdaroğlu'nun üç başlık altında topladığı iddiaları da yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun Kırıkkale Belediye Başkanı ile yapılan telefon görüşmesine ilişkin iddiasına yanıt veren Atalay, "İçişleri Bakanlığı öyle bir bakanlık ki hem mülki idariyle hem mahalli idareyle yerel yönetimlerle birlikte çalışır. Hepsinin sorumluluğu İçişleri Bakanlığı'ndadır. Her şeyden önce İçişleri Bakanı'nın ofisinden veya bakanlıktan bir belediye başkanına herhangi bir zamanda telefon edilmesi çok normal birşey. Hele hele bu benim ilimse, kendi şehrim şu anda da seçim bölgem o zaman değildi. Bir belediye başkanı ve benim çok uzun süredir tanıdığım birine benim oradan telefon edilmesi çok normal bir şey" dedi.

"Kim kime ne söylemiş açıklasın"

Atalay görüşmelerin içeriğinin ne olduğuna ilişkin bir soruya ise, "Bilmiyorum onu genel Başkana sormak lazım. Elinde dosya onun. Bizde dosya yok. Gizli olan bir dosya. Onları söylesin. Bu telefonlarda kim kime ne söylemiş" yanıtını verdi. Atalay Bakanlık elemanlarına bu konunun sorulduğunda kimsenin hatırlamadığını, kimin konuştuğunun da belli olmadığını sözlerine ekleyerek, burada ismi geçen kişilerin savcılarca çağrıldığını ve dinlenildiğini sözlerine ekledi.

"Bu kitabın 2006'da basıldığını bilmiyor mu?"

Atalay 1999 yılında bazı medya mensupları ile bir şirket kurduğu yönündeki iddiaya ise, şirketin 1999 yılı Ocak ayında kurulduktan sonra 2000 yılı Ocak ayında kendisinin ayrıldığını, 1 TL'lik hisse bedelini de devrettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu'nun Deniz Feneri Derneği tarafından basımı üstlenilen ve 10 bin adet bastırılan Dernekler Mevzuatı adlı yayınla ilgili iddialarına da yanıt veren Atalay, bu yayının İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi'nde hazırlandığını ve 2006 yılında kendisinin bakanlığından önce basıldığını kaydetti. Kılıçdaroğlu'nun bu kitabın 2006'da basıldığını bildiğini sözlerine ekleyen Atalay şunları söyledi:

"Burada esas çaba 'yürüyen bir soruşturma ile ilgili AK Partinin hükümetin irtibatını nasıl kurarım?' Önce genel başkanla irtibatlandırmak istediler. Sona partiye bunlar tutmayınca benimle, Adalet Bakanı ile irtibatlı geliştirmek istiyorlar. Bir de savcılar burada görevden alındı değiştirildi. Bu değişikliği esas gerekçelerden uzaklaştırarak siyasi gerekçelere bağlama çabası yani halbuki onların HSYK'nın kararında ve bu dosyadan alınmalarında sebebi evrakta sahtekarlık gibi başka suçlamalardır. Bu konuyla zerre kadar ilgisi yok. Kamuoyunun zihnine 'böyle bir şey var da savcılar görevden alındı' gibi saptırmalar getirmek istiyorlar."

Dava sürecinin neden bu kadar uzun sürdüğüne ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Atalay, "Bu dava değil dava kelimesi yanlış. Bu bir soruşturma. Üç tane savcı neden 3 yıldır bu soruşturmayı sonuçlandırmıyorlar diye sormak lazım. Burada ne Adalet Bakanlığı'nın ne yürütmenin savcıların bu soruşturmayı yürütmesinde en küçük bir engellemesi olmamıştır. Ne talep edildiyse kendilerine verilmiştir" dedi.

Karayılan yakalandı iddiası

Beşir Atalay, Murat Karayılan'ın İran'da yakalandığı ancak tekrar salındığı yönündeki iddialarla ilgili yakın bir bilgi içinde olmadığını, yakalandığına dair kendisinde bir bilgi olmadığını söyledi. Terörle Mücadele konusunda güvenlik konularının da ön plana geçtiğini ifade eden Atalay şunları söyledi:

"Yaz döneminde terör örgütünün haince tuzakları oldu. Bu durumda güvenlikle ilgili operasyonları öne aldık. O operasyonlar devam edecek. Güvenlikle ilgili hiçbir boşluğumuz olmayacak. Sınır ötesi operasyonları devam edecek. Kara operasyonu da gerektiğinde olacak. Bu konuların nihai çözümü için uygun bir zamandır diyoruz. Güçlü bir iktidar ve iyi bir atmosfer var. Konuşulmayan hiçbir şey kalmadı. Bu sorunun çözümü için üzerine gideceğiz. Biz ekibimiz var bu konuda. Şu anda kurumların hepinin eşgüdüm içinde çalıştığı bir dönemi yaşıyoruz. Devletin bütün mekanizmaları ortak bir strateji üzerinde ciddi bir uyumla çalışmalarını sürdürüyorlar. Öbür boyutlar ihmal edilmedi. Sadece operasyonlar devam ediyor gibi algılanmasın. Diğer boyutları da devam ediyor, çalışıyoruz."


"Abdullah Öcalan için ev hapsi önerisi"

Öte yandan BDP'nin Abdullah Öcalan için ev hapsi önerisinin de gündemlerinde olmadığını belirten Atalay, Mahmur Kampı'nın kapatılacağı yönündeki haberlere ilişkin ise "Hem Amerika hem Irak yönetimi hem de Kuzey Irak yönetimi ile ileri, zamanın da kalmadığı derecede görüşmeler içindeyiz. Şu bilinsin. Kuzey Irak terör üssü olmaktan çıkacak. Gerekli her tedbir alınacak. Bu operasyonlar sürecek. İşbirliği zaten şu anda daha ileri seviyede. Şu andaki operasyonlarda daha nitelikli istihbarat var. Operasyonların hedefine daha fazla ulaşıyor. Terör örgütünün telaşının sebeplerinden biri de bu. Panik içinde rastgele terör peşinde koşmalarının sebeplerinde biri de bu. Mahmur kampı orada bir üs. Orası üzerinde de bu bütünlük içinde çalışılıyor" dedi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları