loading
close
SON DAKİKALAR

Bartu Soral: 1930'larda yaptığımız gibi her ilin potansiyelini belirlemeliyiz, plan haline getirirsek Türkiye dış ticaret açığını kapatabilir

Bartu Soral: 1930'larda yaptığımız gibi her ilin potansiyelini belirlemeliyiz, plan haline getirirsek Türkiye dış ticaret açığını kapatabilir
Tarih: 26.01.2018 - 18:00
Kategori: Medya

Ekonomist Bartu Soral, Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Bartu Soral'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

"Uluslararası toplantılar gösteriden öteye gitmiyor. Karar alıcılar karar alma mekanizmasından uzak. Dünyaya hükmeden küresel alileler var. Neoliberal kapitalizm dediğimiz finansın üzerinde oturan aileler. Dünyada şu anda kuralları dayatıyorlar. ABD'ye baktığımızda Yahudi lobisinin kontrolü altında. Lobi ABD'nin alacağı kararı etkiliyor. Mesela Kudüs kararı benzeri bir karar. Davos'ta İsrail başbakanı ile oturdular. İsrail başbakanı teşekkür etti. 'Karar dünya barışına katkı sağlar' dedi. Halbuki Orta Doğu'yu karıştıran bir karar olduğu halde...

Dünyada 400 milyar dolar borç verecek kadar eliniz güçlüyse sesiniz yükselir. Her şeyi dışarıdan alıyorsanız, tüm tohumları ABD, İsrail, Hollanda'dan alır noktaya geldiyseniz, son 10 yılda 700 milyar dolar dış ticaret açığı verirseniz yerliyim, milliyim ortaoyunundan öte değildir. Bu oyunun bedelini ödetirler.

Suriye ile 2011'de ilişklilerimiz çok iyiydi. Ticari ilişkilerimiz de iyiydi. 2011'de ABD başta olmak üzere karar alıcılar, emperyalizm Suriye'yi parçalamaya karar verdi. Türkiye'nin önünde 2 yol vardı. Ya kurucu önderimizin temellerini attığı yurtta sulh cihanda sulh deyip, Orta Doğudaki kargaşalara girmemek. İkincisi; 'Biz de küçük Amerika'yız, küçük emperyalistiz, masada olacağız' dedi. 6 saatte gidip Emevi Camii'nde namaz kılacağız' dedi. Suriye, Ürdün, Lübnan çıksa 'Sultanahmet'te namaz kılacağız' dese ne hissedersiniz? Biz Suriye'ye bunu yaptık.

'Suriye halkı daha çok şeffaflık, demokrasi istiyor' haberleri okuyorduk. Esad'ın demokrasi isteyen halka tankla tüfekle saldırdığı haberlerini gördük. Gittim oraya böyle bir şey yok. Sonunda gerçek ortaya çıktı. Demokrasi isteyen göstericilerin evinden tank tüfek çıkınca bunların İhvancı, kelle kesmeyi İslamla birleştirecek kadar aklını kaybetmişler olduğu ortaya çıktı. Türkiye uluslararası terörizme karşı değil mi, biz buna destek vermemiz gerekekirken 'parçalama oyununda biz de varız' dedik.

ABD eski Dışişleri Bakanı Condollezza Rice, '27 ülkenin hartiasını değiştirmek istiyoruz, hamlelere geçeceğiz' dedi. Bu bahsettiği ülkeler arasında Irak vardı. 91'de parçalamışlardı. Şimdi Suriye'yi parçalamaktan bahsediyor. Sıra kime gelmiş olabilir diye 14 yaşındaki oğluma sorsak Barzani'nin haritalarına baktığında Irak ve Suriye bölünürse sıranın İran ve Türkiye'ye geleceğini görürdü.

Rusya sahaya indi. Çünkü Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak Rusya'nın çıkarına. Suriye'nin toprak bütünlüğü diyorsak Suriye ile görüşeceğiz.

PYD Başkanı Salih Müslim'i burada 28 kez ağırladık. Bu hataların bedelini Türkiye ödüyor. Toprak bütünlüğü diyoruz ama Suriye ile görüşmüyoruz. Emperyalizmin oyununa girerseniz yumruğu mutlaka yersiniz. Çünkü siz yumruk almayacak kadar güçlü bir ülke değilsiniz. AKP'ye gönül veren, gönül veriği için zaman zaman sağlıklı düşünemeyen AKP'li yurttaşlar, 'teröre izin mi veseydik' diyorlar. ' Teröristleri oraya yerleştirmeyecektiniz' diyorum. Dolmabahçe'de mutabakat imzalarken, Oslo'da konuşurken, Habur'da mahkeme kurarken bu hataları yaptık. Valilere 'PKK'nin hareketklerini görmeyin' dendi.

-Gelişmiş ülkelerde hane halkı, konut alımı için borçlanıyor. Satın alma gücü bizden daha yüksek. 470 milyar liralık hane halkı borcunun 370 milyar lirası kredi kartı borcu.

BM, 2050' dünya nüfusu 9 milyar olacak, diyor. Hollanda'nın gıda ve tarımsal ürünlerde dış ticaret fazlası yıllık 60 milyar dolar. Türkiye'nin dış ticaret fazlası 200 milyar olabilecekken dış ticaret açığımız var. Çünkü çiftçiyi, üreticiyi desteklemiyoruz., tarımı planlamıyoruz.

Türkiye inşaatla büyüme sağladı. İnşaata hammade ve ara malı sağlayacak malları üretmekten vazgeçtik. İthal etmek zorunda kaldık. Özel sektör ithal etti.

1930'larda yaptığımız gibi her ilin potansiyelini belirlemeliyiz. Plan haline getirirsek Türkiye dış ticaret açığını kapatabilir. Türkiye güçlenen, ayakları üstünde duran, hamasetle geçinmeyen bir ülke olur."

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları