Bolu, Kartalkaya Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta 78 kişinin yanarak öldüğü davanın 2. duruşması 2.gününde devam edecek

Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin, 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davaya, 23 Eylül 2025 Salı bugün 2. gününde Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince devam edilecek.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta, 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 2. duruşması başladı. Mahkeme Başkanı, dört yaralı açısından hazırlanan iddianamenin ana dosya ile birleştirildiğini bildirdi. Ardından birleştirilen ek dosyaya ilişkin sanıkların savunmalarına geçildi. Tutuklu sanıklardan otelin yönetim kurulu üyesi ve tutuklu otel sahiplerinin kızları Ceyda Hacıbekiroğlu, yangından 3 gün sonra kurulan “İş güvenlik acil yapılacak durumlar” WhatsApp grubuna ilişkin olarak yaptığı savunmada "Hiçbir sorumluluğum yok" dedi. Aileler, Hacıbekiroğlu'na tepki göstererek; "Utanmıyor musun, hala nasıl sorumluluğum yok diyorsun" ifadelerini kullandı.
Yangından oğlunu kaybeden Zeynep Kotan, "Sürekli aynı yalanları dinliyor olmak ve tavırlar çok rahatsız edici, gerçekten çok rahatsız edici. Yani çok zorlanıyoruz aynı şeyleri dinlerken. Aslında çok net bazı şeyler. Hem bilirkişi raporuyla da ortaya konmuş çok net veriler var ama kimse sorumluluk almamaya, 'sorumluluk bende değil' demeye kararlı" dedi.
Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78'er kez 'Olası kastla öldürme' suçu ile 'Olası kastla kasten yaralama' suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede ayrıca otelin teknik personeli Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Aileler tutuklu sanıklara tepki gösterdi
Kartalkaya yangınında ikinci duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatları katıldı. Aralarında otel sahibi Halit Ergül ve Yönetim Kurulu Üyesi Emir Aras’ın bulunduğu tutuklu sanıklar salona getirildiği sırada aileler tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, dört yaralı açısından hazırlanan iddianamenin ana dosya ile birleştirildiğini bildirdi.
Faciayla ilgili Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşma, 10 gün devam etmiş, 32 sanığın savunması tamamlanmıştı. Son duruşma sonucunda kurulan ara kararda, itfaiye eri İrfan Acar tutuklanmış, mutfak çalışanı Faysal Yaver adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu
Cumhuriyet Savcısı, duruşma öncesi esas hakkındaki mütalaasını hazırladı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen 21 sayfalık esas hakkındaki mütalaada, aralarında otel sahibi Halit Ergül’ün de bulunduğu 7 sanığın, 78 kez “olası kastla öldürme” suçundan 1950’şer yıla, “olası kastla kasten yaralama” ve “olası kastla nitelikli mala zarar verme” suçlarından 178 yıl 582’şer aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Otelin yönetim kurulu üyelerinden Ergül’ün eşi Emine Murtezaoğlu ile kızları Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras hakkında da 78 kişinin hayatını kaybetmesi ile 137 kişinin yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Bolu İl Özel İdaresi personeli olan sanıklar Sırrı Köstereli, Bünyamin Bal, Yeliz Erdoğan ve Mehmet Özel’in denetimlerde dikkatsiz ve tedbirsiz davrandıkları gerekçesiyle taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmaları istenirken Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri olan sanıklar İbrahim Polat ve İsmail Karagöz hakkında da çalıştırdıkları işçilerin otelde konaklamalarına izin verdikleri, sanıkların otelin yangın güvenliğinin bulunmadığını yapılan inceleme ve denetim neticesinde bilmelerine ve oluşabilecek neticeyi öngörebilmelerine rağmen vefat eden Eslem Uyanık, Şevval Şahin ve Esra Nazik’in otelde konaklamalarına izin vermek suretiyle ölümlerine neden oldukları gerekçesiyle bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
Bakanlık yetkililerine yargı yolu açıldı
Ayrıca, yangın sırasında otelden dışarı çıkarak kurtulan sonrasında ise mahsur kalanları kurtarmak için otele tekrar girdikten sonra yaşamlarını yitiren Yiğit Gençbay’ın babası Abdurrahman Gençbay ile Alp Mercan’ın babası Eray Mercan, 27 Şubat’ta, İçişleri Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı yetkilileri hakkında soruşturma izni verilmesini talep etmişti.
Her iki bakanlık da söz konusu taleplere ilişkin aylardır yanıt vermedi. Bunun üzerine Gençbay ve Mercan, “zımni ret” yönündeki kararların iptali için Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açtı. Ankara 7. ve 27. İdare Mahkemeleri, her iki bakanlık için de “zımni ret” işlemlerinin iptaline karar verdi. Bu kararla davada sorumluluğu bulunduğu bilirkişi raporları ile de tespit edilen bakanlık görevlileri hakkında soruşturma açılmasının önü açıldı.
“Sosyal medya mahkemelerinde cayır cayır yargılanıyoruz”
Gazelle Otel Müdürü Ahmet Demir, “Savcılık beni kurban olarak seçmiştir. Ben Gazelle otelin genel müdürüyüm. Adalet makamı eksik bilgilerle kimseyi suçlu ilan etmemelidir. Benim yanan Grand Kartal Otel’de bir sorumluluğum olmadığı ortaya çıkmıştır” savunmasını yaptı.
Ardından söz alan Demir’in avukatı, “Sosyal medya mahkemelerinde cayır cayır yargılanıyoruz. Benim müvekkilim yangından sorumlu tutulmuştur. Özellikle kurban seçilip ateşe atıldığı düşüncesindeyiz. Müvekkilim Gazelle Otel’de görevlidir. Bu otelle bir bağı bulunmamaktadır. Bu yüzden müvekkilime isnat edilen suçlamalar çökmüştür. Mütalaa çok hızlı açıklanmıştır. Aceleden bir mütalaa hazırlanmıştır. Mütalaaya ilişkin de ek süre istiyoruz” diyerek mahkemeden ismini verecekleri tanıkların dinlenmesini talep etti.
“Süratli yargılama yapayım derken maddi hakikat eksik bırakılmamalı”
FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi çalışanı tutuksuz sanık Aleyna Beşinci, ek beyanı olmadığını bildirdi. FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi sanık Ali Ağaoğlu ise savunmasında, “Bizim bir sorumluluğumuz yok. Sürdürülebilir turizm sertifikası veriyoruz, yangına ilişkin bir denetim yapmıyoruz. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık Ağaoğlu’nun avukatı, “Yangın değil deprem olsaydı muhtemelen müvekkilime neden örnek alıp da incelemediniz diye sorulacaktı. Müvekkilimin şirketinin yangına ilişkin bir denetleme yetkisi yok. Bu uygulama 2022 yılında Türkiye’ye gelmiş 2023 yılında da başlanmış. O yüzden bu konu hakkında çalışan, uzman birisinden görüş alınmalı. Öte yandan süratli yargılama yapayım derken maddi hakikat eksik bırakılmamalı. 85 adet delil araştırma talebini reddetmişsiniz. Hepsi mi gereksiz? Bu çok normal bir uygulama değil” ifadelerine yer verdi.
"Bu kurumlardan yanıt geldi, böyle bir talimat vermediklerini bildirdiler"
Tutuksuz sanık otelin teknik görevlilerinden Bayram Ütkü de “Yangının çıkmasına ilişkin hiçbir sorumluluğum yoktur. Herkesi kurtarmaya çalıştım. Ben de yaralandım, yoğun bakımda tedavi gördüm. Üstüme atılı suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme Başkanı’nın “Elektriği kesmene yönelik bir talimat geldi mi?” şeklindeki sorusuna Ütkü, “O gğn zaten çok kalabalıktı. AFAD ya da İtfaiye ‘elektriği kesin, müdahale edeceğiz’ dedi” yanıtını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Bu kurumlardan yanıt geldi, böyle bir talimat vermediklerini bildirdiler” dedi.
Bolu İl Özel İdaresi personeli Bal: "Bırakın taksiri, ihmal ettiğim bir görev dahi bulunmamaktadır"
Hakkında denetimlerde dikkatsiz ve tedbirsiz davrandıkları gerekçesiyle taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan ceza istenen tutuklu sanık Bolu İl Özel İdaresi personeli Bünyamin Bal, “Yapılan denetimler neticesinde tarafıma sunulmuş bir resmi yazı, yaptırım içeren bir teklif sunulmamıştır. Dolayısıyla tarafıma sunulmayan ve haberim olmayan bir şeyden sorumlu tutulmam mümkün değildir. Grand Kartal Otel yangını ile ilgili illiyet bulunduracak hiçbir eylemim bulunmamaktadır. Personel alma konusunda da hiçbir yetkiye haiz değilim. Sıfır illiyet mertebesinde bir insanım ve 8 aydır da hapis yatmaktayım. Bırakın taksiri, ihmal ettiğim bir görev dahi bulunmamaktadır. Bu yüzden tahliyemi ve beraatimi istiyorum” şeklinde savunma yaptı.
Tutuklu sanık muhasebe müdürü yardımcısı Cemal Özer, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade ederek, tahliyesini ve beraatini talep etti. Tutuklu sanık Özer’in avukatı savunmasında, “Mehmet Salun’a itfaiye eksiklikleri tespitlerini İsmail Karagöz’e verip vermediğini sorulmasını talep ediyorum” dedi. Bunun üzerine tutuklu sanık muhasebe müdürü yardımcısı Mehmet Salun, “Belediyenin tespit ettiği eksiklikleri ben bildirdim’ dedim. İsmail Karagöz’e verdim. Ancak bunun kanıtlanacağını düşünmediğim için mahkemede ‘vermedim’ dedim” şeklinde konuştu.
Ceyda Hacıbekiroğlu'nun "Hiçbir sorumluluğum yoktur" sözlerine ailelerden tepki: Utanmıyor musun?
Tutuklu sanıklardan otelin yönetim kurulu üyesi ve tutuklu otel sahiplerinin kızları Ceyda Hacıbekiroğlu, yangından 3 gün sonra kurulan “İş güvenlik acil yapılacak durumlar” WhatsApp grubunda otel çalışanlarına talimatlar verdiğinin ortaya çıktığı haberler hakkında savunma yaptı.
Hacıbekiroğlu, “Olaydan sonra babam tutuklanınca bana haber gönderdi. İş başa düştü ne yapılması gerekiyorsa yapılsın denildi. Depremden sonra nasıl binaların sağlamlığı kontrol ettiriliyorsa bizde de yangından sonra da kontrol yapıldı. Babam da olmadığı için bir WhatApp grubu kurdum ve mecburen gruba katılmış oldum. Diğer otelle ilgili yapılması gereken ne varsa yapılsın dedim. Grand Kartal Otel ile ilgili benim hiçbir sorumluluğum yoktur bu yüzden tahliyemi istiyorum” şeklinde savunma yaptı.
Ardından müştekiler, Hacıbekiroğlu'na, “Utanmıyor musun, hala nasıl sorumluluğum yok diyorsun” diyerek tepki gösterdi.
Otel sahibi Halit Ergül'ün savunmasına tepki: Katil!
Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül'ün eşi ve otelin yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, savunmasında önceki savunmalarına katıldığını söyledi.
Otelin sahibi Halit Ergül ise savunmasına "Vahim olayda önceki beyanlarımı tekrar ederim. Olayın olacağını bilsem kendim, eşim ve çocuklarımı otelde yatırmam, kendim kapatırdım" diye başlayınca mağdur avukatları, 'Katil' diyerek bağırdı. Ergül, yangının büyüme nedeninin LNG olduğunu söylerken, otelde kendisinin, eşinin, çocuklarının ile misafirlerinin kaldığını yineledi. Ergül'ün avukatının savunma yaptığı sırada da mağdur yakınları, tepki gösterdi.
Ergül'ün bakanlıktan gelen yetkililerden hesap alınmaması talimatı: Hatırlamıyorum
Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, Halit Ergül'e, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısını tanıyıp tanımadığını sordu. Ergül, üyesi olduğu ajansın yönetim kurulu üyesi olduğu için tanıdığını söyledi. Tutuklu sanık Ergül, avukat Gültekin'in kentte bulunan avukatları tehdit ettiğini ve avukatının bu duruşmaya gelemediğini öne sürdü. Halit Ergül, "Otelinizde kalan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden hesap alınmaması yönünde talimatınız var mı?" sorusuna "Hatırlamıyorum" yanıtını verdi.
"Sürekli aynı yalanları dinliyor olmak ve tavırlar çok rahatsız edici"
Duruşma sürerken, yangında oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden Zeynep Kotan ile yangında kızı Burcu Filiz Güngör, damadı Kıvanç Güngör ve torunları Pelin ile Kerem Güngör'ü kaybeden Şaban Filiz değerlendirmelerde bulundu.
Savcılık tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı değerlendiren yangında oğlunu kaybeden Zeynep Kotan, mütalaayı avukatlarının değerlendirdiğini, çok eksikleri olan bir mütalaa olduğunu düşündüklerini söyledi. Kotan, "Daha önceden olası kastla suçlanan sanıkların bazılarının cezaları bilinçli taksire çevrilmiş durumda. Buna bir anlam da veremiyoruz. Neye dayanarak böyle bir indirim olacak. Daha değerlendirilmeyen deliller var, dosyaya girenler var, daha girmeyenler var. Onlar değerlendirildikten sonra daha farklı bir tablo çıkacaktır diye düşünüyoruz" dedi.
Özellikle duruşmalar sırasında kendilerini yalnız bırakmayanlara teşekkür eden Kotan, "Burada hep beraber canlarımız için olmayı çok önemsiyoruz. Sağ olsunlar hem Bolu halkından hem kendi çevremizden hem bizi hiç tanımayan insanlardan, tüm Türkiye'den destek için burada olanlar var. Onlara da çok teşekkür ediyoruz. Bunlar bize çok iyi geliyor" ifadelerini kullandı.
"Yüce mahkemeye güveniyoruz"
Duruşma salonunda sanıkları dinlemenin çok zor olduğunu dile getiren Kotan, "Sürekli aynı yalanları dinliyor olmak ve tavırlar çok rahatsız edici, gerçekten çok rahatsız edici. Yani çok zorlanıyoruz aynı şeyleri dinlerken. Aslında çok net bazı şeyler. Hem bilirkişi raporuyla da ortaya konmuş çok net veriler var ama kimse sorumluluk almamaya, 'sorumluluk bende değil' demeye kararlı. Ama yüce mahkemeye güveniyoruz ve farkındalardır bu durumun ve ona göre de adil kararlar vereceklerine inanıyoruz" şeklinde konuştu.
"Otel sahipleri her şeyi yalan dolan üzerine kurmuş. Bir insan bu kadar vicdansız olamaz"
Faciada kızı Burcu Filiz Güngör, damadı Kıvanç Güngör ve iki torununu kaybeden Şaban Filiz de Bakanlık yetkililerinin sorumluluğuna ilişkin sorular üzerine, "Sorumlu onlar zaten. Üst merciler sorumlu. Yani burada alt taraflar bizim muhatabımız değil. Bir de otel sahipleri her şeyi yalan dolan üzerine kurmuş. Bunlar ne yapmak istiyorlar? Bir insan bu kadar vicdansız, yalancı olamaz. O Halit denen adam çok değişik bir adam. '6 tane şirketim var' diyor. Ben tek bir şirketi yönetiyorum, zorlukları var. Kağıt üzerinde olan insanlar nasıl resmiyette sorumlu olamaz. Başkan gerçekten adaletli bir yargılama yapmaya çalışıyor. Ama o baştakilerin, bakanlıkların kesinlikle bu konuda hesap vermeleri lazım" değerlendirmesini yaptı.
Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu için TBMM'de bulunduklarını hatırlatan Filiz, Komisyon Başkanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok'a TBMM'de, "Başkan, Allah'ın seversen bu oteli kim korumuş bu kadar" dediğini belirtti. Filiz, şöyle konuştu:
"Başkan, 'Bunu bilemiyorum' dedi. Sonra ara oldu. 'Allah'ını seversen bundan Turizm Bakanlığı sorumlu değil mi? dedim. 'Vallahi onu bilmiyorum' dedi. Üç ay sonra Selami Altınok, 'Hastanede bir şey olunca Sağlık Bakanlığı, okulda olunca Milli Eğitim Bakanlığı, otel olunca kim, Turizm Bakanlığı girer devreye' dedi. 'Galiba bu iş bizim üzerimize kalacak...' Yani 3 ay sonra bunu söyledi. Gerçekten bu çok üzüyor bizi... Bizim o Meclis'te ne işimiz var? Demek adalet yerini bulmuyor. Yani biz gidiyoruz Meclis'te, ben anlamam ki biz hukukçu değiliz ama düşmüşüz. Ben 4 tane evladımı kaybettim. Artık bundan sonra yaşamak bizim için hiçbir şey."
Zeynep Kotan da aynı yöndeki soruya, "Şu an yargı sürecindeki en büyük eksiklik bakanlık yetkililerinin burada olmaması. Bakanlık yetkililerinin burada olması gerekiyor, ki tam anlamıyla adil bir yargılanma yapılsın" dedi.
AKP'li Meclis araştırma komisyonu üyesi Köksal, duruşmayı takip etti
AKP Meclis Araştırma Komisyonu Üyesi Kahramanmaraş Milletvekili Tuğba Köksal, duruşmaya ilişkin şunları kaydetti:
“Bugün ikinci duruşma başladı. 78 canımızın gittiği, 133 kişinin yaralandığı bir facianın sonucunda bu mahkemeler görülüyor. Her seferinde o acılar yeniden yaşanıyor. Bugün, tutukluların savunmaları alınıyor. Burada bazen aileleri de incitecek şekilde konuşmalara da şahit oluyoruz. Ben, komisyon üyesi olarak burada bulunuyorum. Ailelerin yanında olduğumuzu göstermek için, bu davaların sonuna kadar takipçisi olduğumuzu, her süreci adım adım takip ettiğimizi göstermek için...
Mecliste de araştırma komisyonu kuruldu ve onun daha sonuç raporu yayınlanmadı ancak ayrıntılı bir şekilde her komisyon toplantısında biz bunları inceledik. Süreçlerin takipçisi olduk. Bugün de ikinci duruşmanın başlamasıyla birlikte tekrar bu acılar tazelendi. İnşallah sorumluların, suçluların cezasını aldığı bir süreçle tamamlarız. Bunun için bizler de takip ediyoruz.”
Gazelle Otel muhasebe müdürü Kadir Özdemir, itfaiye eri İrfan Acar ile görüşmelerinin nedeninin White Fox isimli kafenin ruhsatın ne zaman çıkacağına ilişkin olduğunu iddia etti. İş güvenliği uzmanı tutuksuz sanık Kübra Demir, 2015 tarihinde Gazelle Otele ilişkin rapor yazdığını ifade etti. Mahkeme Başkanı ise “Bu belgelerde Kartalkaya yazıyor. Gazelle Otel’e ilişkin defterin altında zaten Gazelle Otel yazıyor” demesi üzerine “Ben tüm defteri Gazelle Otel’de tuttum” beyanında bulundu. Müşteki avukatları, Grand Kartal Otel’de görevlendirilmesine rağmen Gazelle Otel’de defter kayıtlarının işlenmesine tepki gösterdi.
“Huzurdaki Salun tutuksuz olması nedeniyle tanıkları yönlendirmiştir”
“Gidecek olanlar üç maymunu oynasınlar derim. Kimse çalıştığı departman dışında bilgi vermesin. Ayrıcalıklı olsak bizi ararlardı. yangın anında bizi kimse aramadı. Biz kokuyla uyandık ” şeklindeki WhatsApp konuşmaları sorulması üzerine tutuksuz sanık muhasebe müdürü yardımcısı Mehmet Salun, “Ben kimseyi baskı altında bırakmadım. Kendi irademle düşüncelerimi beyan ettim. ‘Ayrıcalıklı’dan kastım ise yönetici vs. olsak aranırdık onu kastediyorum” şeklinde konuştu.
Müşteki avukatı Mehmet Eren Turan, “Bu insanların önceden örgütlendiği anlaşılıyor bu mesajlaşmalarla. Tanıkların sadece kendi birimleriyle ilgili ifade vermeleri örgütlenmiş. Mustafa Yılmaz kim de otelle ilgileniyor? Yargılamanın devam ettiği günlerde yangının sorumlularının tespit edilmesini çalışırken, huzurdaki Salun tutuksuz olması nedeniyle tanıkları yönlendirmiştir. Sanık hakkında delilleri karartması ve yargılamayı açıkça sabote ettiği için tutuklanmasını talep ediyoruz ve mahkemenizin de suç duyurusunda bulunmasını talep ediyoruz” demesi üzerine sanık Salun, “Mustafa Yılmaz çalışma arkadaşım muhasebeden. Buradaki tüm sanıklar özgür, hür iradeleriyle ifade veriyor” yanıtını verdi.
“Yangın uygunluk belgesi başvuru iptal sürecinin sadece olaya konu otelde olmadığı saptanmıştır”
Sanık Salun’un avukatı, “Müvekkilim kendi mesai arkadaşıyla mesajlaşmış ve kendine göre öneride bulunmuştur. Bunlar müvekkilimin delil karartmadığı açıktır. Tam tersi telefonunu içindeki her şey ile teslim etmiştir. Bu yüzden tutuklama taleplerinin reddedilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Tutuklu sanıklardan Eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel, “62 yıllık ömrümde, 39 yıllık memurluk hayatımda tek bir hatam yoktur. Burada da suçum nedir, neden tutukluyum bilmiyorum” dedi. Tutuklu sanık Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli de önceki ifadelerini tekrar ettiğini ifade etti.
Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, “Avukatımın araştırmaları sonucunda yangın uygunluk belgesi başvuru iptal sürecinin sadece olaya konu otelde olmadığı saptanmıştır. Ben bu iptal sürecinde anneannem vefat ettiği için izinde olduğum sürece denk gelmiştir” dedi.
“Maddi gerçeğe ulaşmadan alelacele bu yargılamanın bitirilmesi kamuoyunda da tepki çekecektir”
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, “Görmediğim ve bilmediğim eksikliklerin risk değerlendirmesini yapmam mümkün değildir. Tarafıma bir bilgi verilmemiştir” savunmasını yaptı. Sanık Gülener’in avukatı Devrim Güngör ise “Dosyaya yeni giren belgeler ve bilgiler daha tartışılmamışken esas hakkındaki mütalaanın bu kadar hızlı verilmesi mahkemenin zaten kararını verdiğinin göstergesidir. Burada şekli yargılamadan bile söz edilemez. Bu acelenin sebebi ne olabilir diye düşünüyoruz. Maddi gerçeğe ulaşmadan alelacele bu yargılamanın bitirilmesi kamuoyunda da tepki çekecektir. Öte yandan arama kararı çıkartılmadan müvekkilimin evinde arama yapılması ve elektronik eşyalarına el konulması usulen hatalıdır. Öte yandan mütalaa idarenin adli para cezası ile kurtulmasına yol açacak niteliktedir” beyanında bulundu. Duruşmada söz alan avukat Yüksel Gültekin, “İptal kararı talimatını kimden altın? Söyle sen de kurtul biz de kurtulalım” dedi. Sanık Gülener, “Ben kimseden talimat almadım. Almam da” yanıtını verdi.
“Yapılan bu iptal denetimde belirlenen eksiklikleri ortadan kaldırmaz”
Tutuklu sanık itfaiye eri İrfan Acar, iptali işleme konulan yangın uygunluk başvurusu hakkında, “İptal dilekçesi her türlü onaylanacaktı çünkü daha önce de bu tarz başvurular gelmiş ve yapılan işlem de hep aynıdır. Yapılan bu iptal denetimde belirlenen eksiklikleri ortadan kaldırmaz. Bildirim yapılması zorunlu değildir, oluşmayan raporun da bildirimin yapılması beklenemez. Adliyedeki kafede de böyle olmuştur. Eğer hatalı bir işlemim olsaydı müdürüm Kenan Coşkun onaylamazdı” diye konuştu. Ayrıca banka hesap hareketler sorulan Acar, “2024 Aralık tarihinde 3 bin dolar satış görünüyor, 100 bin lira ben kredi çektim, 100 bin lira da eşim kredi çekti, eksi hesaptan da para çektik, 3 bin dolar da birikimimiz vardı eşimle, eski aracımı da sattık ve böylece araba aldık” dedi.
“Asıl yetkili kurum olan ve kusur bulamayan Turizm Bakanlığı yetkilileri de burada yargılanmalı”
Acar’ın avukatı da “İrfan Acar açısından olgular, algıların önünde. 428 bin TL’de müvekkilimin annesinin çektiği 450 bin TL’lik krediden gelen paradır. Hepsi de kanıtlıdır. Aynı gün kusur bulmayan Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri burada değil, tek başına otele giden ve 9 maddeden 8 maddede kusur bulan İrfan Acar burada yargılanıyor. Akıl tutulması yaşıyorum gerçekten. Burada kimse yargılanmaktan çekinmiyor. Ama asıl yetkili kurum olan ve kusur bulamayan Turizm Bakanlığı yetkilileri de burada yargılanmalı, dosyaya dahil edilmeliler. Çünkü bizim de onlara soracaklarımız var. Bolu Adliyesi’ndeki kafeteryada da nasıl bir işlem yapıldığına ilişkin bilgi alınmasını talep ediyorum müzekkere yazılarak. Bu aşamada müvekkilimin tahliyesini istiyorum” dedi.
Emir Aras'ın evinin aranmasına bir başka sanık avukatı dahil olmuş
Müşteki avukatı Onur Fırat Kaynun, “Otelin teknik görevlilerinden Tahsin Pekcan’ın avukatı Özge Okan, Emir Aras’ın 30 Temmuz’daki ev aramasına katılmıştır. Biz burada çıkar çatışması ya da kolektif bir savunmanın örüldüğünü düşünüyoruz. Mahkemenin bu durumu değerlendirmesini istiyoruz” dedi. Ardından söz alan avukat Okan, "İddia edildiği gibi ben arama esnasında fiili olarak orada değildim. İmza atılacaktı, sadece onu attım. Bu bir arama kararı değildir. Meslektaşım olan avukatının rahatsız olması ve benden rica etmesi nedeniyle orada bulundum” dedi.
Emir Aras'ın ev aramasında olan avukat davadan azledildi
Mahkeme Başkanı ise söz konusu durumda menfaat çalışmasının olduğu ihtimaline karşı sanık Tahsin Pekcan’a bir başka avukatın atanmasına ilişkin ara karar okundu.
Tutuklu sanık Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan, “İtfaiye ve ilgili bakanlıklara verilir yangına ilişkin denetim. Benim denetimimde değildir” savunmasını yaptı.
"Biz bir daha böyle bir şey yaşanmasın istiyorsak Aygaz’ın müdürünü buraya çağırmalıyız"
Aygaz A.Ş.’de teknik servisçi olarak çalışan tutuklu sanık Muharrem Şen’in avukatı, “Müvekkilim hakkında sadece ‘onaylı olmayan LPG tesisatını projelendiren’ denilmektedir. Aygaz, savcılığın müzekkeresine cevap vermiyor, ‘demek ki bir şey saklanıyor’ düşüncesiyle müvekkilim tutuklu. Öte yandan projeyi tesis eden burada değilken müvekkilimin burada olmasını kabullenemiyorum. Garibanı, piyonu buraya atarak bu yargılamada gerçek sorumluluğa ulaşılamaz. Biz bir daha böyle bir şey yaşanmasın istiyorsak Aygaz’ın müdürünü buraya çağırmalıyız" savunmasında bulundu.
Duruşmaya 23 Eylül 2025 Salı günü saat 09.00'a kadar ara verildi.
İlk duruşma 10 gün sürdü
Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda 7 Temmuz'da başlayan ve 10 gün süren ilk duruşmada sanıkların tamamı ve müştekiler ile tanıklar dinlendi. Açıklanan ara kararda; tutuklu sanıklardan otelin kahvaltı aşçısının yardımcısı Faysal Yaver'in yurt dışı çıkış yasağıyla tahliyesine karar verildi. Otelde denetim yapan tutuksuz sanık itfaiye eri İrfan Acar'ın da tutuklanmasına hükmedildi. Tutuksuz yargılanan ve otele 70 metrekarelik kafe açan Mudurnu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, Mudurnu A.Ş. yetkilisi İsmail Karagöz, resepsiyon personeli Yiğithan Burak Çetin ve FQC Denetleme Firması sahibi Ali Ağaoğlu için uygulanan ev hapsi tedbirinin devamı kararlaştırıldı. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.
Ölenlerin anısına balonlar gökyüzüne bırakıldı, duruşma öncesi aileler konuştu
Facianın 2'nci duruşması, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda başladı. Duruşma öncesi facianın sembolü olan beyaz çarşaflar mahkeme salonunun dışındaki stantlara asıldı. Ayrıca ölenlerin anısına balonlar gökyüzüne bırakıldı. Duruşma öncesi faciada yakınlarını kaybedenler, basın açıklaması yaptı.
“Adalete inancımız tam”
Yangında hayatını kaybeden Yiğit Gençbay'ın babası Danıştay 9'uncu Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, "Organize kötülük olarak nitelendirdiğimiz Kartalkaya felaketinde 2'nci duruşma başlamak üzere. Bugüne kadar çok zorlu bir süreçten geçtik. Birinci duruşmada çok uzun süreli bir duruşma sürecini izledik. Bu süreçten sonra şimdi esas hakkında savcı bey mütalaasını verdi. İnanıyoruz ki; bugüne kadar bu mahkemede yürütülen yargılama faaliyeti, adil bir yargılamanın nasıl olması gerektiğini topluma da dünyaya da gösterdi. Bundan sonra da bu yargılamanın aynı, adaletli bir şekilde devam edeceğine olan inancımız da tamdır" dedi.
“Algının yıkılmasına vesile olacaktır”
Toplumda, suç işleyenlerin ceza almadığı yönünde bir algı olduğunu belirten Gençbay, "Bu algı, eğer toplumda yaygınlaşırsa artık önüne gelen suç işleme özgürlüğünü kendinde bulur. İşte bugün burada ikinci duruşması devam eden ikinci celsesi, devam eden Kartalkaya faciası ya da organize kötülüğün bu duruşmasında karar verilecek. Karar, toplumda bu algının yıkılmasına vesile olacaktır diye inanıyorum. Artık yapanların yanına kar kalmadığı bir dönem gelecektir diye inanıyorum. Söylüyorum bu dava başlangıçta eksik başlamıştı ama ben inanıyorum ki o eksikliği önümüzdeki geçen sürede tamamlayacağız" diye konuştu.
“Bu organize kötülük bir zincirin halkası gibi”
Gençbay, kamu görevlilerini işaret ederek, "Eksiklik şuydu; bu organize kötülük bir zincirin halkası gibi, sadece bugün burada yargılanmakta olan sanıklar için geçerli olan bir durum değildir. Bu sanıkların denetlemeyen, gözetim görevini yerine getirmeyen ve bunları adeta bu organize kötülüğe teşvik eden kimi kamu görevlilerinin yargılanması henüz gerçekleşmemiştir. Bu süreç Danıştay 1'inci Dairesi'nde devam etmektedir" dedi.
“Kendi aramızda kenetleniyoruz”
Yangında 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin de "Herkesin şunu çok açık bir şekilde bilmesini istiyorum. Biz her geçen gün aileler olarak daha da kendi aramızda kenetleniyoruz. Turizm Bakanlığının 3 tane personelinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın emekli 1 personelini önümüze getirerek 'sorumlu bu' demesi de biz aklımızla alay edilmesi olarak kabul ediyoruz ve asla kabul etmiyoruz. Netice itibarıyla biz Ankara'da hakimlerin, Bolu'da hakimlerin olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.
“Şikâyetimiz devam ediyor”
Bakanlıklarla ilgili şikayetlerinin devam ettiğini belirten Gültekin, "Yangından kaçırılacak mal kalmadı. Bizim evlatlarımızın tümü yangında yandı artık bizim acelemiz yok. Kamuoyunun bir an önce gözünden kaçırılmış bir karar değil; biz adil bir karar bekliyoruz. Dolayısıyla buna olan inancımızı koruyoruz. Netice itibarıyla bu mücadelemiz sürecek. Mahkemenin tüm bu hususları gözeterek, adil bir karar vereceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları












