loading
close
SON DAKİKALAR

Çabalama Devlet Bey, o iş öyle değil

Çabalama Devlet Bey, o iş öyle değil
Tarih: 17.04.2024 - 09:25
Kategori:

Can Ataklı; Gözlemim o ki, Bahçeli, Erdoğan’ın “at değiştirmesinden” çok endişeli ve bütün konuşmalarını Erdoğan’a dışarıdan pek görünmeyen mesajlarla iletmeye çalışıyor.

ANALİZ

Bir şey ters gidecekse gider

Seçimler üzerinden artık 2 haftayı aşkın süre geçti.

Seçim yenilenecek birkaç yer hariç bütün belediye başkanları hafta başından itibaren göreve başladılar.

Elbette çok doğaldır seçim sonuçları özellikle AKP’yi çok şaşırttığı için üzerindeki tartışmalar hâlâ devam ediyor.

Hem AKP’li yandaş yazarlar hem de muhalefette olan isimler AKP’nin neden seçim kaybettiğini irdelemeye çalışıyor.

Yandaş yazarların “Neden kaybettiniz” başlıklarıyla kendilerini hariç tutan eleştirilerini gülümseyerek izliyorum.

Fena çırpınıyorlar.

Muhalefetteki isimler ise çok daha analitik biçimde ele alıyor konuyu.

Onları da ilgiyle ama aynı gülümseme ile izliyorum.

Çünkü AKP artık baş aşağı gidiyor.

Dikişler attı, tüp macundan çıktı.

Tıpkı Murphy Kanunları’ndaki gibi bir şey gidecekse mutlaka gidecektir.

AKP ve genel başkanı (asla olmaz ama) bu eleştirileri dinleseler bile partinin çöküşünü durduramazlar.

AKP’nin neden seçimi kaybettiğine ilişkin ilginç saptamalardan birini Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz yapmış.

Şöyle demiş;

EY İKTİDAR,

Kulağını aç ve dinle;

  1. Emekliyi bütçeye yük olarak görmekten vazgeç.
  2. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nu yok sayan 375 sayılı KHK’nin 40. maddesini derhal iptal et.
  3. Tasarrufun maaşlardan ve vatandaşın insani yaşam hakkından değil, devlet harcamalarından geçtiğini unutma.
  4. Bunun için devlet harcamalarında israfa son ver ve öncelikle sarayları kapat
  5. Yüzlerce makam aracını sat ve çakarlı lüks makam aracı saltanatına son ver.
  6. Huzur hakkı, ballı ve çifte maaş uygulamasına son ver.
  7. Ballı yandaş ihaleleri sonlandır ve rant kanallarına akıtılan milyarlarca liranın önünü kes.
  8. Yolcu uçuş, araç geçiş ve hasta yatış garantili sözleşmeleri iptal et.
  9. Yap işlet devret uygulamasına son ver.
  10. Vakıf, dernek, cemaat ve tarikatlara yapılan yardım ve ödemeleri kes.
  11. Yüksek fiyatlarla kiralanan devlet binası uygulamasına son ver.
  12. Lüks makam odası teftişlerine ve makam odası saltanatlarına son ver.
  13. Lüks ve gösterişli davetleri kaldır.
  14. Gereksiz yapılan yur tiçi ve yurt dışı görevlendirmelere son ver.
  15. Her şeyden önemlisi devletin sırtındaki en büyük kambur olan mültecileri evlerine gönder ve milyarlarca doları kendi evlatların için harca.
  16. Yandaşa uyguladığın kur korumalı mevduat hesabı uygulamasına son ver ve yerine vatandaşı kollayan kur korumalı maaş hesabı uygulaması başlat.
  17. Devletin yandaşa değil, millete hizmet makamı olduğunu unutma ve asli görevini yap.

Vecdet Öz bu saptamalarında çok haklı ama artık her şey nafile.

AKP bu sayılan maddelerin hiçbirini yerine getiremez.

Güç zehirlenmesi ve şımarıklığı ile kibir artık iliklerine kadar işlemiş durumda.

Laf olarak “Hepimiz suçluyuz, gereken yapılacak” gibi teselli açıklamaları yapsalar bile gereğini asla yerine getiremezler.

KOMİK

Murphy Kanunları nedir?

Murphy Kanunları,  Amerikalı  mühendis  Edward A. Murphy Jr.  tarafından, başarısızlıklar ve hata kaynaklarının karmaşık sistemlerde incelenmesi üzerine ortaya konan özdeyişlerdir. Özdeyişler genellikle başarısız olanların bahane aramalarını alaya almak için de üretilmiştir.

Merak edenlere bu özdeyişlerin en bilinenlerini sunayım;

Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.

Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.

Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.

Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.

Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi vuku bulacaktır.

Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.

Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekir.

Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir.

Çözülen her problem yeni problemler yaratır.

 Her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır.

 Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.

 Bütün bir dönem kusursuz çalışan hesap makinesinin, matematik sınavında pili biter. (Açıklama: Her ihtimale karşın, beraberinizde pil taşırsanız, o da bayat çıkar)

 Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.

 Piyangoda para kazandığınız gün, ölümünüze fazla kalmamıştır.

 Bir şeyi anlayamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur.

 Bir kişiye “Masa boyalı, sakın değme!” derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır.

OKURDAN MEASJ

Adalara akın ve “Kapıda vize” eziyeti

Bayramda 20 binin üzerinde Türk vatandaşlarının Ege’deki Yunan adalarına gittiği belirlendi.

Bu yıl adalara gidiş görünürde çok daha kolaydı çünkü Yunanistan Schengen vizesi yerine “kapıda vize” kuralını kabul etmişti.

Ancak “kapıda vize” sanıldığı kadar kolaylık sağlamamış.

İzmirli bir okurum gönderdiği mesajda bir günlüğüne gittiği Yunan adası tatilinin zehir olduğunu yazmış.

Okurumun yazdığına göre “yeşil” pasaportu olanlar Yunan gümrüğünden sorunsuz olarak geçmişler.

Ki bu zaten bütün Avrupa ülkelerinde de geçerli.

Ancak Schengen vizesi olmayıp da “kapıda vize” uygulamasına inananlar hayli çile çekmiş.

Çünkü Yunan pasaport görevlileri vizesi olmayanları ayrı bir odaya almış.

Burada parmak izleri alınıyor sonra tıpkı bizdeki GBT gibi sistemde arama yapılıyormuş.

Her işlem en az 15-20 dakika sürünce kuyruklar çok uzuyormuş.

Okurum, “Hele günü birlik gelenlere çok üzüldüm, çünkü girdikleri kuyrukta sıra 3 saat sonra gelenler bile oldu, pek çok kişiye gezme olanağı bile kalmadı” diyor.

Okurum mesajını şöyle bitirmiş;

Hafta sonu özellikle Ayvalık’ta karşıdan gelen Yunanları görüyorum. Sanki sırf pizza yemeye gelmişler gibi, yiyip içip gülüyorlar, keyifler tam takır.

Biz onların topraklarına bastığımızda mülteci muamelesi görüyoruz.

En iyisi mi kendi vatanınızda kalın.

Paranızla rezil olmayın.

BUNU YAZMAK GEREK

Çabalama Devlet Bey, o iş öyle değil

Devlet Bahçeli uzun bir tatil aralığından sonra ilk kez partisinin grup toplantısında konuştu.

Geçirdiği kazadan sonra yüzündeki izlerin çoğu yok olmuştu.

Yine öfkeli bir görünüm veriyordu, konuşması biraz telaşlıydı.

Madde madde sayarak seçimlerle ilgili değerlendirme yaptı ve muhalefete “Alt tarafı bir belediye kazandıklarını!” hatırlattı.

Bahçeli sanıyorum Erdoğan’ın kendisini saf dışı edeceği endişesi içinde sürekli olarak bağlılık gösterileri yapıyor.

Birinci madde olarak 4 yılın seçimsiz olacağını söyleyen Bahçeli, “Türkiye rota değiştirmemiştir, ‘yerel iktidar olduk’ diyenler hayal alemindedir, şımarıklığın alemi yoktur” dedi.

Bahçeli ikinci madde olarak katılımın düşük olmasını bahane ederek,

13 milyon kişinin oy kullanmamış olmasını “Milli iradenin sandığı yansımaması” olarak gösterdi.

Üçüncü maddede ise emeklileri sayan Bahçeli, Erdoğan’ın ve kendilerinin mesajı aldıklarını hizmet yolculuğunun süreceğini söyledi.

MHP genel başkanı muhalefete “Hayal görmeyin” diyor ama sanıyorum kendisi hayal dünyası içinde.

Çabalıyor çabalamasına ancak bunun beyhude bir çaba olduğunu da biliyordur mutlaka.

Gözlemim o ki, Bahçeli, Erdoğan’ın “at değiştirmesinden” çok endişeli ve bütün konuşmalarını Erdoğan’a dışarıdan pek görünmeyen mesajlarla iletmeye çalışıyor.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Ekonomik çöküntünün görünmeyen yüzü

Hepimiz doğal olarak hayat pahalılığından, zamlardan, geçim sıkıntısından, satın alma gücünün fena halde düşmesinden yakınıyoruz.

Fiyatlar gözümüzün önünde, maaşlar cebimizde, hepimiz yaşadığımız gerçekler üzerinden konuşuyoruz.

Ama Erdoğan’ın yanlış politikaları ve dayatmaları sonucu çöken ekonominin bir de kalabalık yerlerde konuşulmayan korkunç bir yüzü var.

Herkes borçlu, milyonlarca kişi icra ve iflas derdiyle boğuşuyor.

CHP eski milletvekili Gürsel Tekin bayramda attığı bir tweetle bu gerçeği hatırlatmıştı.

Tekin’in tweet mesajı şöyle;

AKP yüzünden Türkiye icra- iflas rekoru kırdı.

İcra ve İflas Dairelerindeki dosya sayısı:

2015: 26 milyon 177 bin

2017: 28 milyon 36 bin

2019: 31 milyon 485 bin

2021: 32 milyon 169 bin

2023: 38 milyon 969 bin

2015- 2023 döneminde dosya sayısı yüzde 49 artış gösterdi.

2002 yılına göre icra dosyası sayısı 4.4 kat arttı.

Millet borcunu ödeyemez halde, nefes alamıyor.

Kaynak : Can Ataklı - Korkusuz

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları