loading
close
SON DAKİKALAR

CHP'li Tanrıkulu: İkinci 12 Eylül dönemi yaşıyor

CHP'li Tanrıkulu: İkinci 12 Eylül dönemi yaşıyor
Tarih: 12.02.2012 - 18:27
Kategori: Siyaset

"Aslında artık iki 12 Eylül var. Çünkü iktidara zorla, tahakküm ile baskı politikaları ile sahip olma zihniyetini yani darbeciliği son verme iddiasıyla yapılan değişiklikler özgürlüklerin kapısını açmadı."

Diyarbakır'da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 12 Eylül darbesinin yıldönümü nedeniyle Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, darbeci zihniyet ile hesaplaşma iddiası ile yapılan değişikliklerin, darbenin zihin dünyasında yetişen kurumların aynı içerikle köklenmesine neden olduğunu ileri sürdü. Tanrıkulu, "Aslında artık iki 12 Eylül var. Çünkü iktidara zorla, tahakkümle, baskı politikalarıyla sahip olma zihniyetine, yani darbeciliğe son verme iddiasıyla yapılan değişiklikler, özgürlüklerin kapısını açmadı. 12 Eylül referandumundan bu yana, darbe ile hesaplaşma, darbelerin devrini kapatma iddiası ile yapılan değişiklikler, darbenin zihin dünyasını yetişen kurumların yerleşmesine neden oldu. Yani ikinci bir 12 Eylül dönemi yaşıyoruz"dedi.

'BU İKTİDARDAN OLMAYAN FARKLI SİVİLE KARŞI KORKU VE TAHAMÜLSÜZLÜK VAR'

Tanrıkulu, bugün Türkiye'nin dünyada en çok terör mahkumunun olduğu ülke olduğunu, insan hakları alanında en şaibeli ülkelerden sayılan, milyarlık nüfusu olan Çin'i bile katlayarak aşan sayıda bir rekor sahibi olduğunu söyledi. Tanrıkulu şöyle konuştu:

"Ve 12 Eylül'ün bugünkü boyutuna gelmesine neden olduğu Kürt meselesi de, yeni 12 Eylül döneminde, yeni bir patlama noktasına gidiyor. İlk kez sivil bir iktidar, devletin tüm kurumlarını üzerindeki yetkisini tüm gücüyle kullanarak toplumu geri dönülmez bir çatışmanın eşiğine taşıyor. Oysa 'çatışmak' değil, 'çözmek' için çok temel tedbirlerin alınması, atılması çok kolay ancak bir o kadar da sembolik ağırlığı olan adımların gerçekleştirilmesi söz konusu olabilirdi. Örneğin neden Diyarbakır Cezaevi ivedilikle kapatılıp, müzeleştirilmiyor? Orada yaşanan hak ihlallerinden ibret alınacağına, neden Diyarbakır'a 'yeni cezaevleri vaatlerinde' bulunuluyor? Başbakan Erdoğan, neden Berfo Ana'nın dramından, sekiz yıllık iktidardan sonra, biz CHP olarak Cumartesi Anneleri'ni ziyaret edince haberdar oluyor? Geçmişle hesaplaşma, yüzleşme için önerdiğimiz komisyonların kurulması iktidar tarafından neden sahipleniliyormuş gibi yapılıp sonra hasır altı ediliyor? Geçmişteki korku, sivillere olan güvensizlikti ve tahammülsüzlüktü, şimdi ise bu iktidardan olmayan 'farklı sivile' e karşı korku ve tahammülsüzlük var. İktidar halkasının içinde olmayan, iktidarın kapsama alanı dışında kalanın, zayıfın 'hak sahibi' görülmeyerek ezilmesi söz konusu"

'12 EYLÜL'Ü AŞMAK BİR YANA BUNU KORUYOR, KOLLUYOR VE YAŞATIYORUZ'

Tanrıkulu, insanların düşündükleri veya yazdıkları sebebiyle süresiz olarak hapsedildiğini, emniyet güçlerinin evleri istediği zaman basıp her köşesini arayabildiğini, seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları ve insan hakları savunucuları ceza almadıkları halde tutuklu olarak hapishane de tutulduğunu söyledi. Tanrıkulu, basılmamış bir kitap suç unsuru olarak görülduğunu, tutukluluk halinin bir cezalandırma yöntemi olarak kullanıldığnı, ve cezaevi nüfusunun patlama gösterdiğini söyledi. Tanrıkulu, Faili meçhullerin aydınlanmasını sürekli bir gizli el engellemeyi hep sürdürüyorsa, her türlü iletişim, güvenlik güçleri tarafından keyfi biçimde izleniyor ve kayıt altına alınıyorsa ve gücü denetleyici mekanizmalar ortadan kalkıyor. Bir parti yasama, yürütme, yargı erkini elinde tutuyor ve bütün kurumlara kendi anlayışını ve kadrolarını egemen kılıyorsa, 12 Eylül'ü aşmak bir yana bunu koruyor kolluyor ve yaşattığımız anlamına gelir" dedi.

Tanrıkulu, yeni bir anayasanın yapımı için artık zaman kaybedemeyeceklerini belirterek, "Tahakküm zihniyetini, artık oyalanmadan, değiştiğimizi sanıp çok da aynı kalmadan, bir kez ve tam olarak geride bırakmalıyız. Çok zaman kaybettik. Geleceğin kaderini farklı kılmayı, geleceği haklar ve özgürlükler üzerinden yeniden kurgulamayı yitirilenlere, mağdurlara, kendimize, yeni nesillere çok şey borçluyuz"dedi.

Gazetecilerin, artan şiddet, kara operasyonu ihtimali ve CHP'nin kara operasyonunu nasıl bakacağıyla igili sorusu üzerine Tanrıkulu, "İlk defa bir sivil iktidar ülkeyi savaşın eşiğine getiriyor. Ben hükümetin Kürt meselesi konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığını düşünüyorum. Başbakan'ın üslubuna bakılırsa yeterli bilgi sahibi olmadığı ortadadır. Sorunun çözümü için ortak akıl heyeti kuralım dedik. Hükümet yaşanmadı. Bu sorun silah ile kara operasyonu ile çözülmez. Geçmişte de çok kara harekatları yapıldı. Bir demokrasi projesinin ortaya konulması lazımdır" dedi.

Tanrıkulu, İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan ile yapılamayan görüşmeler ile ilgili bir soruya ise, "İmralı'da Öcalan ile kim görüşüyor, ne görüşüyor, niye görüşmeler kesildi bilgimiz yoktur. Bu konuda bize bilgi verilmiyor. Onun için müneccim ve falcı olmadığımız içinde o konudaki soruları yanıtlayamayız" dedi.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları