loading
close
SON DAKİKALAR

Demirtaş'tan HDP'ye mesaj: Parti yönetiminde resmi görevler üstlenmemiz mümkün değil, bu tür öneri ve tartışmalara girmeyin

Demirtaş'tan HDP'ye mesaj: Parti yönetiminde resmi görevler üstlenmemiz mümkün değil, bu tür öneri ve tartışmalara girmeyin
Tarih: 24.01.2020 - 16:02
Kategori: Siyaset

HDP 3’üncü Büyük Konferansı'nı gerçekleştiriyor. “Daha güçlü HDP, Daha Güçlü Mücadele” şiarıyla gerçekleştirilen konferansa, HDP'nin eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da tutuklu bulunduğu cezaevinden mesaj gönderdi.

HDP 3’üncü Büyük Konferansı gerçekleşiyor. Konferansa, Türkiye’nin her yerinde seçilen 600 delege katılıyor. 6 bölgede gerçekleştirilen bölge toplantıları ve konferanslarından çıkan sonuçlar, bugün başlayan ve iki gün sürecek olan büyük konferansta ele alınacak.

HDP, büyük konferansından çıkacak sonuçları 23 Şubat tarihinde yapacağı 4’üncü Büyük Olağan Kongresine taşıyacak. HDP'nin konferansı yarın sona erecek.
Konferansa HDP'nin Edirne Ceazvi'nde tutuklu bulunan eski genel başkanı Selahattin Demirtaş ve Abdullah Zeydan da mesaj gönderdi. 

Mesajda, "Bizlerin parti yönetiminde resmi görevler üstlenmesi bu aşamada mümkün değildir. Bu tür öneri ve tartışmalara da girmemekte yarar vardır. Biz her koşulda partimizin kalbindeyiz, partimiz de bizim kalbimizdedir. Bu da bizin için yeterlidir" ifadeleri yer aldı.

Demirtaş ve Zeydan'ın ortak mesajı şöyle:

"HDP Konferans Divanını, Delege Arkadaşları ve tüm katılımcıları selamlıyor, sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.
Kongre hazırlıkları kapsamında yapılan iki günlük bu konferansın ön açıcı olacağına inanıyor, kolaylıklar, başarılar diliyoruz.

Siyasi sürece dair kapsamlı değerlendirmeleri sizler en iyi şekilde yapacaksınız zaten, bu nedenle süreç değerlendirmesi yapma ihtiyacı duymadan birkaç önerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

1-Partimizin çizgisinde, programında veya ideolojik duruşunda tartışmayı gerektirecek bir sorun yoktur. Ancak baskılar, kuşatmalar ve psikolojik harekat nedeniyle yaşadığımız bir daralma, bir sıkışmışlık hali vardır. Öncelikli olarak bu cendereyi aşabilmenin yol ve yöntemleri cesurca tartışılmalı, etkili planlamalar yapılmalıdır. Biz Türkiye’nin bütün ezilenlerinin partisiyiz ve tüm sorunların diyalog yoluyla ve demokrasi içerisinde barışçıl çözümünden yanayız. Bunu da birlikte yaşam felsefesi ile hayata geçirmek istiyoruz. Partimiz adına konuşan herkesin her yerde ve her konuşmasında bıkmadan, usanmadan bu mesajları tekrarlamasında büyük yarar vardır. Öyle bir defa söyleyip geçmekle de yetinmemek lazım. Nasıl ki aleyhimize kara propaganda yapanlar gece gündüz yalan ve iftiralarını tekrarlayıp duruyorsa, bizim de ilkelerimizi ve doğrularımızı aynı yoğunlukta tekrarlamamız gerekir. Bunu hem medya üzerinden yapmalıyız hem de toplumun farklı kesimleriyle yüz yüze yapacağımız yüzlerce toplantı ve görüşmede anlatmalıyız.

Türk halkının değerlerine saygılı olduğumuzu, birlikte yaşam konusunda samimi olduğumuzu zaman zaman küçük ve anlamlı jestlerle, sembolik değeri yüksek hamlelerimizle göstermeli, hissettirmeliyiz. Bunları da AKP ve yandaşlarına cevap vermek şeklinde değil, halkı muhatap alarak, halkı ikna etmek için yapmalıyız. Yoksa biz ne yaparsak yapalım AKP bize yönelik iftira ve karalama kampanyasından vazgeçmeyecektir. Bunu bilerek hareket edelim. Onlar ne derse desin biz hep halkın vicdanına, duygularına seslenelim. Batı’daki aydınlarla, sivil toplumla, gazetecilerle, akademisyen ve yazarlarla, sanatçılarla ilişkilerimizi de aynı anlayışla güçlendirip sürekli canlı tutalım.

2-Parti olarak kısa, orta ve uzun vadeli somut hedefler belirlemeliyiz. Örneğin kısa vadede üye kampanyası, örgütlenme seferberliği, siyasi kadroların eğitimi, Genel Merkez için yeni bina temin edilmesi, değer aileleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi gibi konular ele alınabilir. Orta vadede ise Demokrasi Bloğunun kurulup giderek açık, şeffaf, ilkeli bir ittifaka veya işbirliğine dönüştürülmesi hedeflenebilir. Bunun için parti olarak atmamız gereken rahatlatıcı, ön açıcı adımları hayata geçirmenin her yönüyle tartışmasını ve ön hazırlığını yapabilmeliyiz. Halkın da bizimle birlikte hareket etmeye niyetli olan demokrasi güçlerinin de güvenini kazanmalı, ciddi ve yapıcı olduğumuzu her fırsatta göstermeliyiz. Uzun vadede ise Demokrasi Bloğunun bir parçası olarak iktidara gelmeyi hedeflemeliyiz. AKP sonrası Türkiye, bir bütün olarak anayasadan bürokrasiye, yargıdan akademiye, medyadan ekonomiye kadar yeniden inşa edilecektir ve biz bu sürecin dışarıdan izleyeni olmamak için kendimizi çok ciddi hazırlamalıyız. En çok direnen ve bedel ödeyen bizsek, yeni iktidarı da hegemonik güçlere teslim edip kenara çekilemeyiz. Yapılacak kongrenin ciddiyeti, ağırlığı, mesajları ve görüntüsü de bu iddiaya denk olmalıdır. Ortaya çıkacak yönetim kadrosu da bu misyonu kaldırabilecek olgunluğu, yetkinliği mutlaka yansıtmalıdır.

3-Kadın ve gençlik yapılarımız dahil tüm merkezi-yerel örgütlü güçlerimiz belirlenen politik hedefler doğrultusunda tam bir uyum içeresinde dil ve pratik birliğini sağlamalı, bunun için güçlü katılımlarla iç toplantılarını kongre sonrasında mutlaka yapmalıdır.

4-Partimizin dışında ve art niyetli bir şekilde üretilip dolaşıma sokulan dedikodu ve spekülasyonlardan katiyen uzak durulmalı ve etkisiz kılınmalıdır. Unutmayın ki cezaevindeki tüm arkadaşlar HDP’nin birer neferidir ve ancak HDP’nin başarısı için çalışmaktadır. HDP yönetimi de bizlerle yoldaşlık temelinde ve uyum içerisinde ilişkilerini sürdürmektedir. Buna aykırı her spekülasyon bize sadece zarar verir. Bu oyun ve tuzaklara karşı dikkatli olunmalıdır. Bizlerin parti yönetiminde resmi görevler üstlenmesi bu aşamada mümkün değildir. Bu tür öneri ve tartışmalara da girmemekte yarar vardır. Biz her koşulda partimizin kalbindeyiz, partimiz de bizim kalbimizdedir. Bu da bizin için yeterlidir.

Eminiz ki iki gün boyunca sizler çok detaylı ve derinlikli tartışmalarla halkımızı özgürlüğe götürecek en güçlü yolu ve haritasını çıkaracaksınız. Kararlarınız her ne olursa olsun tüm gücümüzle, yüreğimizle yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
Bizler, “Genç başladık, genç başaracağız” diyenlerin öncülüğünde yola çıktık ve zafere kadar da durmadan, yorulmadan mücadele sözü verdik. Artık bu zulüm tarihini ters yüz etmenin zamanı gelmiştir. Kendimize ve halklarımıza güvenelim; sabırla, akılla, kararlılıkla direnelim ve kazanalım diyoruz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları