loading
close
SON DAKİKALAR

Ekrem İmamoğlu: 24 Haziran'dan itibaren yalnızca yönetim değişikliği değil büyük bir anlayış değişikliği yaşanacak

Ekrem İmamoğlu: 24 Haziran'dan itibaren yalnızca yönetim değişikliği değil büyük bir anlayış değişikliği yaşanacak
Tarih: 13.06.2019 - 11:20
Kategori: Gündem

İstanbul'un seçilmiş başkanı Ekrem İmamoğlu 23 Haziran'da yenilenecek seçimler öncesinde Kentsel Dönüşüm Çözümleri Toplantısı'nda konuştu.

İmamoğlu'nun konuşması şöyle:
"Herkes bilmelidir ki 23 Haziran seçmleri normal seçimler değil, hak gasplarıyla dolu anormal seçimlerdir. Normal seçimler 31 Mart'ta yapılmış ve bitmiştir. 31 Mart seçimlerini ülkeyi yönetenler hazmedememişlerdir. Seçimler gasp edilmiştir. Mazbata vermeye yanaşmayanlar İstanbulluların hakkını gasp etmişlerdir. 
Her gün bir başka gündem görüyoruz, her gün bize karşı yeni bir iftira ve tertip gündeme getiriliyor. Biz son derece inançlı ve kararlıyız. Zorluklardan asla yılmıyoruz. Biliyoruz ki biz çok haklıyız ve asla vazgeçmeyeceğiz. Demokrasi  yolunda mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Haklıyı mağlup etmek imkansızdır. Elimizden alınan hak millete ait bir haktır. 6 Mayıs'ta demokrasiye ihanet edilmiştir. Ülkeyi yönetenler oturdukları koltuktan kalkmamak için her şeyi yaparlarsa bu ihanet olur. 
23 Haziran seçimi iki rakibin mücadelesi değildir, nefsinin peşine düşenle hakkını arayan arasındaki mücadeledir. Ekrem İmamoğlu'nun yanında olmak edemek haklının yanında olmak demektir. 
İstanbul'un nereye gittiğini bilen var mı? İBB yönetimi çevre yönetim planı yaptırıyormuş. Soruyorum herhangi bir detay hakkında bilginiz var mı, fikriniz var mı? İstanbul gibi bir şehrin kaderi böyle mi belirlenir? O bir avuç insan İstanbul'un rantını ele geçirirken 16 milyon insan kaybediyor. Kaybeden Kuzey Ormanları, su havzaları, o bölhgelerde yağayan insanlar. Sorunlara gerçek çözümler üretmenin çoktan vakti gelmiştir. Söz veriyorum 5 yıl içinde İstanbul'u içinde herkesin yaşamaktan mutlu olacağı bir kent haline getireceğiz. Akılla, bilimle, ayrımcılık yapmadan, dinleyerek, sürece katarak, demokratik yaklaşımla İstanbul'u birlikte ayağa kaldıracağız. Paylaşmaktan, bir arada yaşamaktanbahsediyorum. İstanbul'un geleceğini hep birlikte çizeceğiz. Uzmanlarla durum tespiti yapacağız, fotoğrafını çekeceğiz sonra herkes elini taşın altına koyacak. Tüm kesimlerin görüşlerine açık yapıda İstanbul Metrolpolitan Bölge Merkezi'ni kuracağız. İstanbul bütünsel olmayan parça parça projelerle yönetilmeye çalışıyor, böyle olmaz. 
İmar yolsuzluklarıyla hem bakanlar hem yönetenler İstanbul'a ihanet ettiler. Bu ihaneti hep birlikte engelleyeceğiz. Halkımızın güvenle yaşayacağı şehri kuracağız. İstanbul yarın deprem olacakmış gibi hazır olması gerekne bir kent. Depremi hissedeli 20 yıl bitti. 
İstanbul'un toplanma alanları imara açıldı, rant kapısı olarak. Afet durumunda hangi kurumun nereye müdahale edeceği belli değil. Afet Deprem Planını hızla hazırlayacağız. Milletle tatbik edeceğiz.  Beylikdüzü'nde uygulamaya geçirdiğimizz afet bilgi sistemini uygulamaya geçireceğiz. Kamuya kazandıracağımız meydanlar, yeşil alanlar afet toplanma alanı olacak. İklim değişikliğiyle sel felaketleri de artık önemli bir sorun.
Amacımız çocuklardan başlayarak afet bilinci ve afet yardım eğitimi almayan kimseyi bırakmamak.
Kentsel dönüşüm 15 yıldır gündemde. Ortada başarılı bir uygulama yok. Fikirtepe'de, Gaziosamanpaşa'da Kirazlıtepe'de, Okmeydanı'nda, Sarıyer, Pendik, Beyoğlu'nda türlü mağduriyetler söz konusu. İnsanlar artık kentsel dönüşümün adını duymak istemiyor. İnsanlar yok sayılarak yapılıyor çünkü. Biz İstanbulluya yerinde yaşam garantisi vereceğiz. İBB olarak kimseyi süreçte yalnız bıramayacağız. Garantör görevini üstleneceğiz. Arazilerin mülkiyetin kendilerine devrediilmemeiş, tapu tahsis belgeleri ellerinde bekliyor vatandaş. İBB nazım imar planını tamamlamadığından bekliyor insanlar. Tapu sorununu biz çözeceğiz. Vatandaşımızın beklentileri üzerinden kimse siyaseti malzeme ederek spekülasyon yapamayacak. 5 yılda Beylikdüzü'nde 30 yıllık sorunları çözdük. 20 bin aileye tapu dağıttık. Üzerine titrerseniz, kişisel, siyasi menfaat peşinde koşmazsanız başarıyorsunuz. Kentsel dönüşüm projelerini kapalı kapılar ardında hazırlayıp uluslararası fuarlarda pazarlayanlardan olmayacağız. Kentsel Dönüşüm Fonu oluşturacağız. Rant değeri yüksek yerlerde düşük olan bölgelere kaynak transferi aktaracak fon oluşturacağız. Çeperde kalan yerleri kaderine terketmeyeceğiz. 
Biz vatandaşımızı ortada bırakmayacağız. Cevabı olmayan bir büyükşehir belediyesi olmayacağız. Vatandaşımız bize müracaat edecek, mali hukuki durumları birlikte analiz edeceğiz. KİPTAŞ'ı devreye sokacağız. İmar koşulları ve anlaşma gereği KİPTAŞ'a kalacak binaları da mahallede yaşayanların konut sorunu çözmek için kiralayacağız. 500-1000 TL arasında oturabilecekler. İBB'nin dar gelirlilere yönelik bir politikası yok. KİPTAŞ'ın önceliği barınma sorununu çözmek olacak. İstanbul'un her iki yakasında dar gelirlilerinin konut alabilmesi için KİPTAŞ'a konut yaptıracağız. Yüzde 40'ı kiralık konut olacak. 
Ekonomik krizin en çok zorladığı kesimlerden biri de dönüşüm sonrası daireleri küçülen aileler. 3 nesil bir arada yaşayan ailelerimize geniş alanlı konut sağlayacağız. KİPTAŞ dönemimizde asli görevine dönecek. 
Halk sağlığı sorunuyla karşı karşıyayız. Asbest maddesi kanser yaptığı için ülkemzde de 2012'de yasaklandı. ANcak bu tarihten önce yapılan binalar var. Çocuklar kansere yakalanma riski yaşıyor. İlçe belediyeleriyle etkili denetim yapacağız. Ölçümler yapacağız, yıkım esnasında gerekli önlemleri alacağız. 
Trafikte çözüm önerilerimiz sunmuştuk. Ulaşıma yönelik çok sayıda proje meydana geldi, başarılı olanı da var başarısızı da var, israf olanı da var. Trafik her geçen gün kötüye gidiyor. Deneyimimiz, bilgimiz var. Sorunu doğru tespit ederseniz çözümleriniz de doğru olur. 
Toplu ulaşımı geliştirecek, destekleyeceğiz. İlk işimiz metro olacak. Her yerde metro dediler ne oldu? 5 senenin sonunda sadece 30 km açabildiler. 45 km raylı sistem varken, 2019 bakanlık bütçesiyle yapılmış hariç 415 km yaptılar. Neyi başardınız? Her seçim döneminde aynı ilçelere metro vaadi vermeye utanmıyor musunuz? Bu vaatlere milleti karnı tok. Biz israf etmeyeceğiz metro yapacağız. 635 km hatta ulaşacak kent. 5 yılın sonunda vatandaşımızın yüzde 90'ının evinden, işinden yürüyerek metro durağına ulaşacak.
Deniz ulaşımı payını yüzde 8'lerden yüzde 3'e düşürdüler. Marmara denizine paralel şekilde destekleyeceğiz. Bunları raylı sistemle bağlı hale getirileceğiz. İstanbul'un trafiğini rahatlatmak için kademeli saat uygulaması yapacağız. Boğaz köprüsünden geçişlerde Taksim'e geçişlerde ücret alınmaması için adım atacağız. Özel araç ullanımı azalırken taksici esnafının işleri artacak. Çevre kirliliği azalacak. Şehir içindeki TEM gişelerinin kaldırılması için çalışacağız. Şehir içinde vatandaşın ücret ödemelerinin önüne geçeceğiz. Birileri kriz ortamında halkın sırtına vergi yükü yüklemenin yolunu arayabilir biz halkımızın yanında olacağız. MEGABÜS yapacağız. İstanbulkart ile binilecek, servis bağlantılarıyla vatandaşı transfer merkezlerine taşıyacağız. MEGABÜS hattında hibrit, yüksek kapatisetil araçlar kullanacağız. Kimse sokağında İSPARK'a para ödemeyecek. Kamu kurumlarına ait otoparklar vatandaşın hizmetinde olacak. Aracını park eden herkes toplu taşımadan ücretsiz faydalanacak. İmar düzenlemelerle özel otopark olgusunu teşvik edeceğiz. Toplu ulaşımı 24 saat devam edecek hale getireceğiz. Kimse nereye nasıl gideceğini dert etmeyecek. 
 
UKOME'de toplantı yapılıyormuş. Bunu 31 Mart öncesi tehdit olarak söyleyen anlayış seçim öncesi karar alma aşamasına gelmiş. Demek ki yerime vekaleten görev yapan vali bey talimatlarımızı takip ediyor, teşekür ediyorum.Tüm temsilcilere söz ve yetki hakkı vereceğiz. 
Toplu ulaşımı engelli erişimine uygun hale getireceğiz. Yeşil alanlarla bütünleşik, toplu ulaşımla entegre bisiklet yolları yapacağız. Yaşam vadileri yapacağız. İstanbul'un beton yığınları içinde yeşile hasret olmasına izin vermeyeceğiz.
Kuzey Ormanları, Validebağ, Aydos ormanlarını kesinlikle el değmeyecek şekilde muhafaza edeceğiz. Yeni yeşil alanlar kazandıracağız. Kişi başına düşen yeşil alan miktarı 1 metrekareden az. 15yaşam vadisiyle 20 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandıracağız. Deprem toplanma alanlarını da yeniden İstanbul'a hediye etmiş olacağız. 
İşlevini kaybetmiş alanları yeşil alanları olarak İstanbul'a kazandıracağız. Aktif yeşil alan hedefimiz kişi başı 15 metrekare. İnanırsak, kararlı olursak başarılı olacağımıza eminiz. Çevre kirliliğiyle mücadele edeceğiz. İklim değişikliklerinin minimuma indirecek iklim değişikliği eylem planını hayata geçireceğiz. Büyükşehir belediye yönetimi bizim paramızla seçim reklamı yapıyor bu aralar. Diyorlar ki İstanbul'un atık suları arıtılıyormuş. Doğru değil. Ataköy'de Tuzla'da pis kokudan geçilmiyor. Bu çağda bu sorunu çözemiyorsunuz. Göreve gelir gelmez İstanbul Atık Su Eylem Planını hazırlayıp sunacağız. Marmara Denizi'ni gönül rahatlığıyla yüzülebilir bir deniz haline getireceğiz. Atıkların geri kazanılmasını, enerji kaynağı olarak kullanımasını sağlayacağız. 
5 yıl içinde İstanbullu hemşehrilerim musluktan su içecek. Hanginiz bugün suyu musluktan içiyorsunuz? Biz bunu başaracağız. 4 kişilik bir ailenin haftada 2 damacana tükettiğini düşürürseniz yıllık 1000 TL tasarruf etmesini sağlayacağız.
Temiz enerji İBB'nin gündemine almadığı bir konu, bizim gündemimizde olacak. 
Kooeratiflerin, kurumların yenilenebilir enerji konusunu gündeme sokacağız.
200 milyon dolar harcanıp çürümeye terkedilen hiçbir müsabaka yapılmayan Olimpiyat Stadı... Bu israf değil mi? 
Sokak aydınlatmalarını güneş enerjisiyle çalışan, ücretsiz Wi-fi sağlayan bir yapıya dönüştüreceğiz. 
3 güzide kurumumuz varken yeni bir spor kulübü kuralım para aktaralım gibi bir derdimiz olmayacak. Amatör sporcuların yetişmesi için altyapı sağlamakla mükellef görüyoruz kendimizi. 
Spor salonları kuracağız. Önce sporcu yetiştireceğiz, sporcu yetişmeden olimpiyat gelmez. 
Yeni nesi e-spor giderek yaygınlaşıyor. Merkezler kuracağız, gençlerimizin yeteneklerini geliştirmelerini teşvik edeceğiz. 
İstanbul'un kültür sanat politikalarını bu alandaki insanlarla oluşturacağız. Kent 2 kat büyüdü tiyatro salonları yerinde saydı. 22 şehir tiyatrosu olacak. Gezici tiyatroyla tiyatroyu her mahalleye ulaştıracağız. Sanatı yaygınlaştıracağız. 
İstanbul'u festivaller kenti haline getireceğiz. 
Turizm sektörü için ortam yaratacağız. Turizmi Ankara'ya bırakmayacağız. İstanbul festivallerle çekim merkezi haline gelecek. Yabancı ziyaretçiler sadece tarihi ve mutfağı için gelmeyecek kültür turizm etkinlikleri için gelecek. İstanbul dünyanın en çok ziyaret çeken ilk 3 kenti arasına girmek zorunda.
Turistlere özel misafir kartla kent içinde gönül rahatlığıyla hareket edebilecekler. 15 müzeyi kente katacağız. Gezi rotaları oluşturacağız. 
Belirlediğimiz turizm, ticaret, hizmet, enerj konularında organize bölgeler inşa edeceğiz. İmar kaynaklarından kaynaklı belirsizlikleri ortadan kaldıracağız. 
 
İstanbul'un 150 kırsal mahallesi organik tarım ve üretimin, kıyı turizminin merkezi olacak. Bütün projelerle İstanbul halkının refahını yükselteceğiz. Kent Enstitülerini kuracağız. 
Biz bu projeleri bir gelecek öngörüsüyle ortaya koyuyoruz. Vizyonu olmayan bir hemtin herhangi bir hikayesi olamaz. Yoksulluk, israf ve kayırmacılık ortaya çıkar. İstanbul için 2030 ve 2050'ye dair vizyon planlarımız ve ilkelerimiz var. Geleceği planlamak çok önemli. Mahalleden başlayarak mahalle meclislerimizle katılım süreçlerini destekleyeceğiz. Muhtarlarımız sayesinde meclislerimizle hangi projelerin  yapılabileceğini geliştireceğiz. 39 belediyenin hepsi bizim. İstanbul halkının karar süreçlerine katılımını sağlayacağız.
 
-Bu kadar yüzsüz davranabileceklerini düşünmemiştim. Dün İBB çalışanlarına yaptırılan açıklamaya baktığınızda partizanlığa utanıyorsunuz. Oraya imamı, itfaiye erini simge olarak koyup basın toplantısını yapmak acizliktir. 82 bin masum çalışanımızın tek kusuru yoktur. Yönetime gelmemle birlikte herkes işini yapacak. Bana değil, partime değil göreviniz 16 milyon insana hizmet etmek. Ne ben ne partim 82 bin çalışanın maaşını vermiyor, şu ankilerin vermediği gibi. Maaşları vergiler ödüyor. 
Bir avuç insana değil, 16 milyon insana adil ve eşit hizmet vaadimdir. 24 Haziran'dan itibaren yalnızca yönetim değişikliği değil büyük bir anlayış değişikliği yaşanacak. Ekrem İmamoğlu'nun demek doğrunun, hakkın, haklının yanında olmak demektir. Herkesin bu oyunu bozması gerekiyr. Parti ayrımı olmaksızın 16 milyon İstanbullu bu oyunu bozduğunda kazanan 16 milyon İstanbullu, demokrasi mücadelesi olacak.
-Bu şehirde yaşayan her etnik kökenin, dilin ürettiği hangi değer varsa kültür merkezlerimizde keyifle yer bulacaklardır. Kürtçe dil eğitimi de talep olursa verilecek. Hiçbir vatandaşımızı ayırt etmeksizin hizmet edecek birikime, hoşgörüye, demokrasi anlayışına sahibiz. 
-(YSK kararı) Siyasi karar ve siyasilerin etkisi vardır. Onu zaman tartacak, vatandaşımızın seçimlerdeki kararı notunu verecektir. 
(Fatih Portakal'ın 'İmamoğlu'nun hakaretini işittim' sözleri) O duyduğunu söylemiş ben de ne söylediğimi biliyorum. Net ifade ettim. (A Haber muhabirine) Arkadaşlarımıdan aldığım bilgiye göre kurumlarınızda anlattığımız projelerimizi insanlara ulaştırmanız. Yok hükmünde süreç tanıyorsunuz. Projelerimizi anlatmanız basit meselelerin ötesindedir. Bu konuda hassasiyet gösterirseniz kurum olarak görevinizi yerine getirmiş olursunuz. 
-(Tapu konusunda İBB'nin yetkisi olmadığı) Tapu sorusu belediyenin çözebileceği bir konudur. İş birliği gerekir. Parselasyon, tahsis belglerinde İBB yetkilidir. 25 yıldır bu konu ihmal aile sorunu yaşıyor.  
(Kanal 7 muhabirinin 'Demirtaş terör propagandası yaptı, bu dille 50 kişinin ölümüne neden oldu' sorusu) Uzun uzun açıklamam var, arşive bakmanızı öneriyorum.
-Bizler o gece anlık bilgileri alan topluma aktaran pozisyonda olacağız. Millete sağlıklı sonuç bildireceğiz. Kendi sistemimiz geçerli sonucu açıklayacak şekilde olacak. 
-Başta cumhurbaşkanı ve bu ülkenn devlet iradesini temsil eden anlayışın yoğunlukla kendi işlerine konsantre olmalarını öneriyorum, talep ediyorum. Ülkenin ekonomisine, dışişleri konularına eğilmeleri faydalı olacaklardır. Biz İBB Meclisi'ni yönetecek iradeye sahibiz. Seçimden önce kimin parasını kime dağıtıyorsunuz demelerine rağmen ücretsiz ulaşım konusunda karar vermek zorunda kalıyorlarsa, milletin parasını millete dağıttığımıza kanaat getiriyorlarsa bu gücümümüzdür. Tüm melcis üyeleri bizim meclis üyelerimizdir. Birileri de diyorlar ki ben 16 milyonun değil bir kişinin meclis üyesiyim o da açığa çıkar.
-Ben İBB adayıyım, keyifle bunu yapmak istiyorum. Seçildikten sonra birisi ısrarla soru sorsa ne dersiniz, Allah bilir dedim.
-Bir gazeteci MHP'li, ülkücü, Kürt seçmenin oyunu alacak mısınız diye soruyor, ben demokrasi var, partizanlık yok diyorum. Seçimden sonra ben CHP'nin değil İstanbullunun başkanıyım diyorum. Kendi söylemlerinde bile 25 belediye başkanımızla diyen anlayış kenti yok sayıyor. Bu anlayış kendi yönetemez. Seçmen çalışmasında devletin imkanlarını vatandaşa dağıtarak bir şeyler elde ederim diye düşünenler varsa vatandaş bilsin ki onlar zaten onların, kimsenin değil. Beylikdüzü'nde başkan olduğumda şuydu söylediğim: Bana kalsa İstanbul'da bana oy vermeyecek kimse yok. Bu kalp, bu vicdan herkese eşit. Bana oy vermemek adına geliştireceği hiçbir kavramı yok. 
Sandığa gitmeyenleri ya da karşı tarafa oy vermeyenleri takibim yok. 31 Mart öncesi neyi vadediyorsam bugün de aynısını vadediyorum. Dün İstanbul'da bir şey anlatıp başka coğrafyaya gidip başka şey anlatmıyorum. Beni yönlendiren bir iradem yok. Bir iradeyle görevden alınanları, istifa ettirilenleri biliyoruz. Bütün İstanbul bana gönül rahatlığıyla oy verebilirsiniz. 
-(Konut sorunu) İstanbul'un kent merkezlerinde tespit ettiğimiz noktalarda İBB'ye ait alanlarda devreye alacağımız konut sayısı 15 bin. Demokratik kent yönetimi anlayışında dünyaya örnek olacak bir sistemi devreye sokacağız. Kent Konseyi anlayışının ötesine giden bir şekilde katılımcılığı hissettiren bir dönemi başlayacağız. 
 
 
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları