loading
close
SON DAKİKALAR

Ekrem İmamoğlu, bakanlığın hazırladığı 100 binlik planlara itiraz etti, İstanbullulara 'siz de itiraz edin' çağrısında bulundu

Ekrem İmamoğlu, bakanlığın hazırladığı 100 binlik planlara itiraz etti, İstanbullulara 'siz de itiraz edin' çağrısında bulundu
Tarih: 17.01.2020 - 15:21
Kategori: Gündem

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Beşiktaş'taki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gelerek bakanlığın hazırladığı ve askıya çıkarılan 1/100 binlik planlara itiraz etti.

İBB Başkanı İmamoğlu, il müdürlüğü önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İmamoğlu'nun açıkalmaları şöyle:

"ÇED raporuyla ilgili on binlerce insanımız başvuruda bulundu. Bakanlık ÇED'i kabul kararı verdi. Bizim için şaşırtıcı değil. Süreçleri takip etmeye devam edeceğiz. Bugün gelişimin sebebi askıda bulunan planlara itiraz edeceğim. 100 binlik planlar İstanbullu adına bakanlık tarafından düzensiz, hiçbir kamuoyu paylaşımı yapılmaksızın, toplumun paydaşlarının sürece dair düşünceleri alınmaksızın, yeni gelen İstanbul yönetiminin bir masada sürece katkıları tartışılmaksızın karar verilmiştir. 39 belediyenin, odaların... Kentin anayasası denen 100 binlik planın değişikliği süreci aceleye getirerek yapılımi ve askıya çıkmışltır. Bu ayın sonuna kadar itiraz var. Bugün itirazımı vereceği ama süreci burada bitirmiyoruz. ÇED raporuna kişilerin hemşeri hukuku çerçevesinde, İBB'nin, STK'ların, başka kurumların mahkeme açma hakları vardır. Ben şahsen bu konuda mahkeme açma hakkımı kullanacağım. Toplumun da bunu en üst seviyede kullanacağını biliyorum. Bu ayın sonuna kadar İstanbulluların itirazlarda bulunacaklarına inanıyorum. Askı süreci bittikten sonra, mahkeme süreci var. Hukuki yollarla, İstanbulluların katılımıyla, geleceğini etki altına alacak olan, İstanbul'a yapılacak en büyük ihanet kavramı-kim ihanet ettik dedi sizler biliyorsunuz- bu gerişi dönüşü olmayan kat be kat büyük bir ihanet. Bunu engellemeye çalışıyoruz. Bu kararı alanları da tarihi hatadan döndürmeye çalışıyoruz. Tüm hukuıki haklarımızı milyonlarca insan kullanmaya devam edeceğiz. 

(Adalar'daki faytonların satın alınması) İstanbul'un birikmiş çok sorunu var. Bu da o sorunlarrdan birisi. Adaların geleneğinde olan bir kültür. Onlarca yıldır kötü yönetilen bu süreç toplumun vicdanına sığmayacak noktaya geldi. Çözüm bulma çabamızı aylardır yapıyoruz. İstanbul'un tamamını ilgilendiren devasa bir konunun kamuoyunda tartışılmaksızın pat diye milletin önüne konmasını bir kenarda tutun, biz de bir fayton meselesinde defalarca Adalar'a gidip,çalıştaylar yapıp, toplumsal dinamikleri harekete geçirip, demokratik metotları kullanma çabamız örnektir. Meclis'e kanaat belirttik. Bugün oradak faytonların bir piyasa değeri var. Emekçilerin de mağdur edilmemesi gerektiğini belirttik. taşıma hizmetlerini İETT olarak hizmet verecek. Bir defaya mahsus 250 bin TL verilmesi talebini beyan etti. Meclisimiz fayton başına oy birliğiyle 300 bin TL verilemsine karar verdi. Atların da alınması var. Tarım Bakanlığı ile görüşüyoruz. Haraların da bakımıyla ilgili süreç yürütüyoruz. Atların nakledildiği, faytoncuların haklarının ödendiği, Adalar'ı kirletmeyen araçlarla sürece katılmasını sağlayacağız. Turistik anlamda farklı araçlar da dizayn edilecek. Bu konuda yarışma hazırlığımız var. 

(Erdoğan'a mektup vermesi) Keşke hemen yanıt gelse. Ankara'da ilk buluşmada gündeme nasıl olduğu belli olmayan kırılan bir sandalyeyle oturan bir buluşma. İkincisinde de nezaketsiz bir buluşma oldu. Can sıkıcı. Benim için en faydalı olan şey 4 sayfalık mektubu vermekti. Mektubumuzda İBB ile merkezi hükümet arasındaki kanalların bozulması isteyen kişilerin olduğunu, buna müsaade edilmemesi gerektiğini yazdım. Bir takım hususlara değindim. Gazetelerde yazdığı gibi değil. Oturup 4 sayfalık mektupta kanalı anlatacak değilim. Bunu yüz yüze anlatmak isterim. Türkiye tarihinin İstanbul'da en yüksek oyla seçilmiş İBB Başkanı olarak cumhurbaşkanıyla görüşme talebimi ilettim. Karar cumhurbaşkanına aittir. Cevabını merakla, acil bir şekilde İstanbul halkı adına beklemekteyim. Henüz bir cevap almadım. 

(ÇED'e itiraz dilekçelerinin inclenmesi) İncelemeyi bırakın işin özünü kavrama çabası gösterdiklerini düşünmüyorum. En baştan beri ben bilirim, ben yaparım. İsteseniz de istemeseniz de yaparım, diyorlar. Her şeye rağmen hukukçuların, sıkıntıdaki hukuk sistemiyle dahi olsa bu  denli tehlikeli sürece hukukun olumlu cevap vereceğini, hakkımızı savunma şansını elde edeceğimizi düşünüyorum. Plandan da çok umutlu değilim. Ona rağmen on binlerce itiraz olmasını arzu ederim. Dilerim ki İstanbul'un on binlerce insanı buraya hemşehri hukukuyla başvurularını yapacaklar. Sonraki süreç çok önemli. Ondan sonra rehberliğimi yapacağım.

(Erdoğan'a mektubunda neler var) Cumhurbaşkanının yanlış yönlendiren ifadeler var. İmamoğlu metroyu iptal etti, su sorunumuz yok. Tek bir arsa hareketi olmamıştır, diyen bakanlar var. Hepsi yanlış. Bunların olmaması konusundaki fikrimizi ortaya koyan bir mektuptu.

(İBB Meclisi'nde cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi önergesinin reddi) (Temizlik, bakım) Bu karar çıksa da çıkmasa da İBB'nin yetkisi dahilinde yapacağı işler. Cemevlerinin ibadethane olmasının, 'böyledir' denmesi kadar manevi tatmin olamaz. İBB'nin meclis üyeleri bunu yaşasın istedim. İmamoğlu dilekçeyi verseydi, siyasete alet ediyor, derlerdi. Bir yerin ibadethane olup olmayacağına ilahiyatçılar karar verecekmiş. Hangi ilahiyatçılar. Faiz kararını verenler mi, kim? Bir inanışa sahip bir ilahiyatçının bir başka inanaışa sahip husuta karar vermesi ne kadar doğru? Milyonlarca Alevi vatandaşımızın ibadethane kabul ettikleri mekanın biçimine nasıl bir başkası karar verecek? Hukuksal tüm alanlarda bu karar verilmiş. Bu şansı kullanmayan iki siyasi gruba da üzüldüm. Ben bu mücadeleyi vermeye devam edeceğim."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları