loading
close
SON DAKİKALAR

Ekrem İmamoğlu'ndan Mevlüt Uysal açıklaması: Talihsizlik

Ekrem İmamoğlu'ndan Mevlüt Uysal açıklaması: Talihsizlik
Tarih: 11.04.2019 - 15:23
Kategori: Gündem

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:

"(Mevlüt Uysal'ın açıklamaları) Büyükçekmece'de genel anlamda uygulanmış net bir madde var. Seçim sürecinin takvimi var. Seçimden sonra geriye dönük işlem yapılmaması konusunda net bir karar var. Bir belediye başkanının açıklamalarını talihsizlik olarak görüyorum. Toplumu yanıltma adına verileri yanlış kullanarak beyanlarını utanarak dinledim. Haziran seçimiyle mart seçimi arasındaki fark 2 bin 300. İstanbul seçmen hareketliliği olan bir şehir. Başakşehir'e, Sancaktepe'ye baksın. Çok yoğun hareketlilik yaşamayan bir ilçedir. Hukuken hesap sorma hakkına sahip değil, söz ettiği gibi bir hareketlilik yok. Ne kadar yakının varsa ocağın başında oraya nakletmişsin. 11-12 kişi aynı adrese seçmen nakli yaptırıyorsa üzücü. O tarihte kaç yüz kişinin Başakşehir'den nakledildiği belli. Kaybettiğiniz bir seçim üzerinden uydurma, yanlış beyanlar üzerinden süreci manipüle etme... Emniyeti de kendi sorumluluklarından çekiyorlar. Akrabalarım var orada, beni arıyorlar. Hukuken böyle bir hakları yok. Nüfus hareketliliği yalan. İnsanları rencide edecek şekilde bir süreç yaşatıyorlar, yanlıştır, yapmayın. 

Büyükçekmece'nin sürecini şaibeli hale getirip buradan yol haritası oluşturma çabası var.

1999 yılında başka unsurlarla başvurulduğunda YSK karar veriyor: Birleştirme tutanağı düzenlendikten 7 gün geçtiği için yaptığınız itiraz geçersiz, diyor.

Büyük bir yanlış içine düştüklerini, sayın cumhurbaşkanını, Binali Yıldırım'ı yanılttıklarını görüyorum. Kendi bekaları için, başarısızlıktan ötürü Yıldırım'ı rencide etmeye hakları yok. Dünyaya da bizi rezil ediyorlar. 

Soyadı kısmı bir komedi. Bolca skeç yapılır. İmamoğlu acaba kime oy verdi? Komik. Mesnetsiz olunca süreç işin ucunda artık ne söyleseler komik geliyor ama bu en komiğiydi.

(AA'nın kumpas) Kumpas bir iddia değil. Anadolu Ajansı'nın yaptığı işlem yüzyılın en büyük rezaletidir. Bunun Meclis'te soru önergesi olarak verilmesini milletvekillerimiziden talep ettim. Süreci manipüle etmeye çalışması bizim en sağlam verilerle yönetmemiz, vatandaşı bilgilerndirmemeiz onları kitlemiş ve kumpası önlemiştir. 12 saate yakın AA veri veremedi. 'Ey Anadolu Ajansı, YSK 'sen benim müşterim değilsin' dedi. Sandıkta en fzla görevlisi olan partileriden birisiyiz. Bizden de bir tek bilgi soran yok. Geriye bir tek AK Parti'den veri almak kalıyor. Siz AK Parti'den veri alıp manipülasyon yapıyorsanız, Sayın Binali Yıldırım'ı ikna edip kazandım açıklamasını yaptırıyorsanız bu yüz yıllık bir basın rezaletidir. Elimizde veri olmasa sabah bütün İstanbul'un afişlerle donatılması ardından kazandık açıklamasının yapılması... Fırsat tanımadık, 16 milyon insanın hakkını koruduğumuzu düşünüyorum. Sayın Binali Yıldırım'ı ve sayın cumhurbaşkanını aldattıkları için bu şahısların kurum içinde hesap vermesi gerekiyor.

('145 yıldır demokrasi mücadelesi veriyoruz' sözleri) Dediğim şey çok net. Türkiye topraklarımızda, Osmanlı döneminin sandıkla seçimle tanıştığı gün 1. Meşrutiyettir. Başka ne akla gelebilir? Ne aradığınızı bilemem ama benim anlattığım net. Bu bir demokrasi mücadelesidir. Abdülhamit Han buna fırsat tanımıştır. Osmanlı-Rus savaşınından kurtulmak için Meclis-i Mebusan'ı feshetmiştir. 1908'le 2. Meşrutiyetle süreci başlatan yine Abdulhamit Han'dır. Hala da o mücadeleyi veriyoruz. 

(Medyaya tehdit iddiası) Benim ruhumda kin, nefret olmaz. Ailelere itibarlı ailelersiniz, İstihdam sağlayan insanlarsınız. İşinizi doğru yapın, dedim. Hatırlatmadır bu. Ne kinle, öfkeyle, hele tehdit hiç ruhumda olmaz. Rakibimiz açıklama yapıyor, benim ne dediğimi göstermiyorsunuz. Böyle vbir süreç yönetirseniz medya özgürlükçü, eşitlikçi olmaz. 

(Iğdır örneği) Seçmen listeleriyle ilgili itirazlar yapılmış, her şey bitmiş. YSK çıkmış, hayali seçmen, seçmen kaydırma yoktur, demiş. İlgili kurumlar çıkmış seçim sitemimiz güvenilir, listelerle ilgili sorunumuz yoktur, diyor. Güvenceyi veren devletin tüm unsurları şimdi neyi arıyor? Terör örgütü deniyor. Araştırın, sorumlusu kimse hesap versin. Bakanından, kaymakamına, ilçe nüfus müdürüne kadar hesap versin. Ne tesadüftür ki ilçe seçim müdürü de cumhurbaşkanına yakınlığı, akrabalığı olan bir ailenin ferdi.  

Iğdır'da verilen karar net, somut bir karardır."

 

 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları