loading
close
SON DAKİKALAR

Eski kocam yenisiyle yemeğe çıktı

Eski kocam yenisiyle yemeğe çıktı
Tarih: 24.08.2011 - 10:53
Kategori: Magazin

Semiramis Pekkan: İkinci eşim Ercüment Karacan, sıra dışı bir adamdı. Üçüncü eşim olan Gulu Lalvani ile tanışmak için baş başa yemeğe çıktı. Sonra da beni arayıp "İyi biri, şeker çocukmuş!" dedi

Eğlence dünyasının duayeni İzzet Çapa; 38 yıldır kimseye röportaj vermeyen Semiramis Pekkan'ı ikna etti ve eski defterleri açtırdı! Mecmua dergisi için Pekkan'la konuşan Çapa; röportajının girişinde konuğunu şöyle tanımladı: "O, Lady Diana'nın birinci olduğu 100 önemli kadın listesinin altıncı ismi. Yıllarca İngiltere'de, kimsesiz çocuklara yaşam anneliği yaptı.
Hastanelerde gönüllü hemşire olarak çalıştı, Mor Çatı gönüllüleri arasına girdi ve yaşamının büyük bir kısmını yardım projelerine ayırdı. O, bir insanın yaşayabileceği en büyük acıyı tattı; oğlunu kaybetti! Onunla, buzdağının görünen kısmını değil suyun altındaki bölümünü konuşmak istedim..."

GENCECİK BİR KIZDIM
Herkesin hayatında bir dönüm noktası olduğuna inanırım. Semiramis Pekkan için bu hangi olaydır? Yani onun yıldızının gerçekten parladığı an?
Yıldızımın parlayıp parlamadığını bilemem ama hayatımın en önemli dönüm noktası Ercüment Karacan ile karşılaşmamdır. Onunla tanıştığımda gencecik bir kızdım. O, son derece kültürlü; tiyatroya, müziğe, sanata müthiş meraklı bir insandı...
O dönemde sen filmlerde oynuyorsun, şarkıcı olarak yenisin... Ercüment Bey ise köklü bir aileden geliyor. Üstelik Milliyet Gazetesi'nin de sahibi. İlk işi "Şarkıcılığı, sahneleri bırak" demek olmuştur herhalde?
Asla! Sahne konusunda hiçbir talebi olmadı; ben kendi kararımla bıraktım. Öyle bir insanla beraberken, gazinoda şarkı söyleyemezdim!
Ama plak yaptın! Yanılıyorsam düzelt, 'Altın Plak' bile almıştın...
Evet, evliliğimizin ilk yıllarıydı...

BAŞLI BAŞINA EVRİMDİ
O plak 'Bu Ne Biçim Hayat'tı değil mi? İnanılmaz satışlar yapmıştı.
İlk kez bir plağın korsanını çıkarmışlar. "Türkiye'de korsan plakçılık Semiramis ile başladı" diyorlar...
Gerçekten mi? Bunu şu an öğreniyorum. Müzik benim için hobiydi. Benim için o dönem; evim, eşim ve Ercüment'in çocukları Ali ile Ömer (Karacan) her şeyden önemliydi.
Bir de söylentiler vardı; Semiramis Pekkan o dönemde 'Lady'lik okuluna gitti diye...
Yok canım, o adamla yaşamak zaten başlı başına bir evrimdi! Okulda öğreneceğim her şeyi ondan öğrendim.
Ercüment Karacan, benim her şeyimdi. Arkadaşım, öğretmenim, kocam... Onunla yaşadığım her gün, yeni bir şeyler öğrendim. Çok az kadın öyle bir erkek tanımıştır. 18 yıl birlikte olduk ve bugün cebimdeki en büyük zenginlik bu beraberliktir.

YILMAZ'DAN ETKİLENDİM
Onunla büyüyüp, onunla dünyaya açıldın yani...
1970'lerde hayatımızın büyük kısmı yurt dışında geçiyordu. Mesela bir tiyatroya gidiyoruz, Ercüment fısıldayarak bana sahnedeki replikleri tercüme ediyor...
Ercüment Bey'den önce Fikret Hakan ile kısa bir evliliğin olmuş...
Çok gençtim. O kadar derinlere inersek sayfalarca konuşmamız lazım. Ama basına ilk yansımam o olayla oldu. Genç ve şaşkın bir evlilik...
Türk sinemasının efsane isimleriyle oynadın o dönem. Seni en çok etkileyen hangisi oldu?
Tabii ki Yılmaz Güney! Müthiş bir kafa yapısı vardı. Deliliğe varan bir karakterdi ama çok etkileyiciydi.
Benim için çok önemli insandır.
Yılmaz Güney'in birlikte oynadığı kadın oyuncularla, sık sık gönül bağı kurduğunu biliyoruz. Senin de onunla bir aşk maceran oldu mu?
Karşılıklı etkileşim diyelim...
Tamam tamam kızma! Bari birlikte yaşadığınız bir anıyı anlat...
Bir gün Sait Halim Paşa Yalısı'nın olduğu yerde Ajda ile oturuyoruz... Bir garson, heyecanla geldi "Süleyman Bey gelmiş, aşağıda sizi bekliyor efendim" dedi. "Kimmiş Süleyman Bey?" diye sordum. "Süleyman Demirel" demez mi! Elim ayağıma dolaştı. Ne işi olur ki Süleyman Demirel'in benimle? Hemen aşağıya koştum. Bir baktım Yılmaz! Kahkahalarla gülüyor... Deli adam!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları