loading
close
SON DAKİKALAR

Kara ve gri listede olan ülkeler

Can Ataklı
Tarih: 26.02.2024
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Erdoğan müdahale etmese kedi katili yakayı kurtaracakmış. Asansörde gördüğü kediyi tekmeleyerek öldüren bir caniydi bu. Görüntüler sosyal medyada yayınlanınca bu kişi tutuklanmış ve mahkemeye çıkarılmıştı.

Bİ SORALIM BAKALIM

Peki gri listeye niye girmiştik?

Dünyada bankacılık sistemini ve kötüye kullanılan para hareketlerini izleyen ve denetleyen bir kurum var.

Türkiye’nin de üye olduğu bu kurumun adı FATF.

Türkçe açılımı Mali Eylem Görev Gücü  olan bu kurum 21 Ekim 2021 tarihinde kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı için Türkiye’yi gri listeye alma kararı vermişti.

Gri listede olan ülkelerin yabancı ülkelere olan para alışverişleri sıkı bir denetime tabii tutuluyor.

Bir ülke kara listedeyse o ülkeye kredi ya da yatırım amaçlı para girmesi hayli zor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen hafta bir “Müjde!” vererek FATF’ın Türkiye’yi gri listeden çıkarmaya hazırlandığı açıkladı.

Şöyle dedi Şimşek; “FATF ülkemizin, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele sisteminin daha da güçlendirilmesi için oluşturulan Eylem Planı’nın tüm maddelerini tamamladığı kararına varmıştır. Böylece ülkemizin gri listeden çıkışı sürecinde son aşamaya gelinmiştir. Prosedür uyarınca FATF ekibi tarafından Türkiye’ye yapılacak ziyaret akabinde hazırlanacak değerlendirme raporu haziran ayındaki Genel Kurul toplantısında ele alınacak ve bu toplantıda ülkemize yönelik gri liste kararının kaldırılması bekleniyor.”

Şimşek, bugün gelinen aşamanın, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) koordinasyonunda, başta Adalet, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşların yürüttüğü yoğun çalışmaların sonucu olduğuna işaret ederken, “Bu başarılı sonucun elde edilmesinde emeği geçen başta MASAK olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarımızın temsilcilerine teşekkür ediyorum” dedi.

İyi güzel de bu maliye bakanı yeni bir iktidarın bakanı değil ki.

Türkiye, AKP iktidarı yüzünden “gri listeye” girdi.

Bakan müjdeli haber gibi sunuyor bu listeden çıkacak olmamızı ama bu listeye neden girdiğimiz konusunda en küçük bir açıklama bile yapmıyor.

Sanki Türkiye bir başka iktidar döneminde bu listeye alınmış da yeni seçilen bir iktidar bu ayıbı örtüyor gibi konuşuyor.

Yeni Türkiye denilen bu ucube rejimde kimse hesap vermiyor.

Kimse soruları cevaplamıyor.

Kimse özür dilemiyor.

Kimse eleştirilere kulak vermiyor.

Kendi hataları, kötü yönetimleri nedeniyle düşülen durumlardan hiç söz edilmezken hasbelkader bu durumdan kurtulma umudu doğduğunda zafer çığlıkları atıyorlar.

Mehmet Şimşek bu büyük müjdeyi kendi Twitter hesabından da duyurdu

Sanki Türkiye’yi “gri listeye” başkaları sokmuş gibi övünerek “Ülkemizi gri listeden çıkarmak için teknik çalışmalarımızı başarıyla tamamladık. Haziran ayında yapılacak yerinde denetim ile gri listeden çıkma süreci tamamlanmış olacak” diye yazıyor, yazabiliyor.

Bir ayıptan başarı çıkarmak ve karşılığında halktan oy almak sanıyorum sadece bizim ülkemizde görülen bir durumdur.

SORDUM ÖĞRENDİM

Kara ve gri listede olan ülkeler

Dünya bankacılık sistemini, ülkeler arası para akışlarını ve bunlarla ilgili kuralları hepimizin bilmesi mümkün değil.

Bu nedenle kara liste, gri liste ve bunları hazırlayan FATF ile ilgili bazı bilgileri sorup öğrendim.

Bunu sizi de aktarıyorum;

FATF, yılda üç kez yayınlanan iki FATF kamu belgesindekara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleye yönelik tedbirlerin zayıf olduğu yetki alanlarını belirlemektedir.   FATF, Ekim 2023 itibarıyla 129 ülkeyi ve yargı bölgesini incelemiş ve bunlardan 102’sini kamuya açıklamıştır. Bunlardan 76’sı o zamandan beri zayıf yönlerini gidermek için gerekli reformları yapmış ve süreçten çıkarılmıştır. 

KARA LİSTE

Kara para aklama, terörün finansmanı ve nükleer silahların yayılmasının finansmanıyla mücadele konusunda ciddi stratejik eksiklikleri olan ülkeleri veya yargı bölgelerini tanımlamaktadır.  FATF, yüksek riskli olarak tanımlanan tüm ülkeler için tüm üyelerine çağrıda bulunur ve tüm yetki alanlarını daha iyi bir durum tespitine başvurmaya çağırır; en ciddi vakalarda ise ülkelerden, uluslararası mali sistemi süregelen krizden korumak için karşı önlemler uygulamaları istenmektedir. Buna uymayan ülkeler “kara liste” denilen liste ile açıklanır.

Şu anda kara listede bulunan ülkeler şunlar;

Kore Demokratik Halk CumhuriyetiİranMyanmar

GRİ LİSTE

Bu beyan, kara para aklama, terörün finansmanı ve nükleer silahların yayılmasına ilişkin finansmanla mücadele etmek amacıyla rejimlerindeki stratejik eksiklikleri gidermek için FATF ile aktif olarak çalışan ülkeleri tanımlamaktadır.  FATF’nin bir yargı yetkisini artırılmış denetim altına alması, ülkenin belirlenen stratejik eksiklikleri kararlaştırılan zaman dilimleri içerisinde hızlı bir şekilde çözmeyi taahhüt ettiği ve artırılmış izlemeye tabi olduğu anlamına gelir.

Bu listede olan ülkeler de şunlar;

BarbadosBulgaristan,  Burkina FasoKamerunHırvatistanKongo Demokratik CumhuriyetiCebelitarıkHaitiJamaikaMaliMozambikNijeryaFilipinlerSenegalGüney AfrikaGüney SudanSuriyeTanzanyaTürkiyeUgandaBirleşik Arap EmirlikleriVietnamYemen.

KOMİK

Ah be hanımefendi keşke eski twitlerinizi silseydiniz

Yerel seçim yaklaşırken ister istemez gerginlikler de artıyor.

Ekrem İmamoğlu cuma günü Sancaktepe’deydi.

Yol boyunca vatandaşlarla konuşan İmamoğlu, MHP seçim standını görünce siyasi nezaket gereği buradaki MHP’lileri ziyaret etmek istedi.

Ancak MHP Sancaktepe ilçe başkanı Arzu Karaalioğlu karşısına dikilerek “Geri basın geri... Gidip pazarlık masasına oturduklarınızla demlenin”  diyerek İmamoğlu’nu hedef aldı.

İmamoğlu ise “Az sakin olun ya” sözleriyle gerginliği gidermeye çalıştı.

Karaalioğlu olayın medyaya yansımasından sonra bir açıklama yaparak, İmamoğlu’nu suçladı ve stand ziyaretini provokasyon olarak niteledi.

MHP ilçe başkanı CHP’nin terörle iş birliği yapmasına o kadar inanmış ki CHP’nin ellerine şehit kanının bulaştığını söylemiş.

Ama işe bakın ki MHP’li ilçe başkanı benzer suçlamaları eskiden AKP iktidarına yönelik de yapmış.

Arzu Karaalioğlu’nun silmediği ve silmeyi unuttuğu bazı eski twitleri şöyle;

“Recep Tayyip Erdoğan her şey olmuştur, bir Türklüğü içine sindirememiştir

“Bu saatten sonra Recep Tayyip Erdoğan’a yakışan sıfat yüce divan sanık koltuğudur.”

“Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulduğu gün selamete varacaktır.”

“Erdoğan baştan aşağı yalan olmuş çıkmıştır.”

“Yetki alanlarını aşan Erdoğan, Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamıştır”

“Erdoğan tarafsızlığı peynir etmek gibi yemiş bitirmiştir.”

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Bir bilim insanı böyle cevap veremez

Yer Bilimci Prof. Dr. Celal Şengör, KafaTV adlı Youtube kanalındaki  bir programda “Karadeniz patlayacak sonunda. Çünkü içerisinde gazlar var. Bu gazlar giderek artıyor. Bunlar gazoz gibi yüzeye çıkacak sonunda. Karadeniz’in 60 kilometre çevresinde yaşayan oksijen soluyan hiçbir canlı kalmayacak”  demişti.

Olabilir mi?

Bilemem, bir bilim insanı söylüyorsa ciddiye alırım elbette, ama konunun başka araştırmalara da muhtaç olduğunu söyleyebilirim.

27 temmuz 2023’te yapılan bu konuşmaya Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu’ndan şimdi bir yanıt gelmiş.

Kutoğlu şöyle demiş; “Karadeniz’in patlayacağı falan yok merak etmeyin. Celal Hoca şöhretin verdiği saçmalama hakkını kullanıyor sadece. Bilim insanlarında ilerleyen yaşlarda çok görülen bir durumdur.”

Celal Şengör bilimsel olarak yanılıyor olabilir.

Aynı şekilde Hakan Kutoğlu da yanılıyor olabilir.

Burada dikkatimi çeken ve canımı sıkan bir bilim insanının üslubu oldu.

“Karadeniz patlamaz” dersiniz yeter. Bir başka bilim insanına “saçmalıyor” demek ya da o bilim insanının yaşı üzerinden nezaketsizlik yapmak da ne oluyor?

ŞAŞIRDIM

Erdoğan müdahale etmese kedi katili yakayı kurtaracakmış

Bakanlardan ve önemli bürokratlardan en çok duyduğumuz söz şöyle başlar; “Sayın cumhurbaşkanımızın verdiği talimatlar gereği...”

Hiçbir bakan, hiçbir bürokrat kendi görev ve yetki alanlarındaki faaliyetlerini “Sayın cumhurbaşkanından talimat almadan” yapmıyorlar.

Her şey cumhurbaşkanının talimatına bağlı.

Bu söylemin en komik olanı bir hastane yangını sırasında o dönemde Cumhurbaşkanlığı danışmanı olan İbrahim Kalın’ın söylediği idi.

Kalın “Sayın cumhurbaşkanımızın talimatı ile yangına derhal müdahale edilmiştir” demişti.

Yani “Sayın cumhurbaşkanı talimat vermese” yangına bile müdahale edilmeyecek.

Bir kedi düşmanı hepimizi dehşete düşürmüştü hatırlarsanız.

Asansörde gördüğü kediyi tekmeleyerek öldüren bir caniydi bu.

Görüntüler sosyal medyada yayınlanınca bu kişi tutuklanmış ve mahkemeye çıkarılmıştı.

Ancak mahkeme bu caninin bir ay hapiste kalmasını yeterli görmüş ve iyi hal yasasını da işleterek tahliye kararı almıştı.

Ardından bu karara itiraz edildi ve yargılamanın yeniden yapılacağı açıklandı.

Meğer bu konuya da Erdoğan müdahale etmiş.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yargılamanın yeniden başlayacağını açıklarken, “Hayvanlarımıza özellikle bu şekilde eziyet eden, onları öldürenlerle ilgili yargı olarak biz hassasiyetimizi koruyacağız. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı’mız bir gece yarısı ‘Nasıl olur böyle bir şey?’ diye beni aradı. Cumhurbaşkanımız, kamu vicdanında bunun yeri olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanımız, bizzat takip ediyor” dedi.

Demek ki Erdoğan müdahale etmese o cani hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecekmiş.

Şunu da merak ediyorum, Erdoğan bu caninin videosunu onca işi arasında nasıl gördü?

Bana göre aile fertlerinden biri söylemiştir.

Sonuçta iyi yapmışlar tabii de bir caninin yeniden yargılanmasına bile Erdoğan karar veriyorsa  daha çok işimiz var demektir.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları