loading
close
SON DAKİKALAR

Site havuzuna haşema ile girilmesi davasında son durum

Can Ataklı
Tarih: 26.12.2022
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Erzurum Havaalanı 1966’da yapılmıştı üstelik pistleri asla donmaz kar tutmaz.

SORDUM ÖĞRENDİM

Erzurum Havaalanı 1966’da yapılmıştı üstelik pistleri asla donmaz kar tutmaz

Artık alıştık Erdoğan’ın “Benden önce bu var mıydı?” diye sormalarına.

Erdoğan’a göre örneğin AKP iktidara gelmeden önce fırın yoktu.

Buzdolabı, çamaşır makinası gibi mutfak araçları da AKP iktidarından sonra geldi Türkiye’ye.

MR yoktu, tomografinin ne olduğu bilinmiyordu, Zonguldak ve Isparta’da üniversite yoktu Erdoğan iktidara gelmeden önce.

Erdoğan bugüne kadar verdiği bu yanlış bilgileri asla düzeltmedi.

Gerçeği bilen biliyordu, bilmeyenler ise doğal olarak Erdoğan’a inanıyordu.

Erdoğan için gerekli olan da bu zaten.

AKP Genel Başkanı, en son Erzurum’da “Bizden önce burada havaalanı var mıydı?” diye sordu.

Kalabalık alkışlayınca “Yoktu tabii” dedi.

Oysa Erzurum’da havaalanı var, üstelik 56 yıldan beri faaliyette.

Hem de Erzurum Havaalanı’nın iki pisti var biri 3 bin 810 metre boyunda ve 45 metre genişliğinde, diğeri ise yine 3 bin 810 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğinde.

Ve en önemli bilgi, bu pistler Türkiye’nin en uzun ikinci pistleri.

1966 yılında yapılan Erzurum Havaalanı, 1993 yılına kadar askeri olarak kullanıldı.

1993’ten bu yana sivil havacılık için hizmet veren Erzurum Havaalanı’nda 13 bin 107 metrekarelik bir terminal binası var.

14 uçaklık park alanına sahip Erzurum Havaalanı’nda, kurulduğu günden bu yana uçakların kötü hava koşullarında bile iniş yapmasını sağlayan ILS cihazı da var.

Son bilgi: Erzurum Havaalanı, askeri amaçla ve NATO standartlarına göre yapıldığı için “kar yağdığında pisti kar tutmayan ve her koşulda uçakların inip kalkabildiği” pistlere sahip.

Bu özellik bugün başka havaalanlarında yok.

AKP Genel Başkanı, Erzurum konuşmasında hiç de hoş olmayan başka yeler de söyledi.

Örneğin “Bunlar iktidara gelirse yaptığımız her şeyi yıkacaklar” dedi.

Bu nasıl tehlikeli bir söylemdir böyle.

Erdoğan bunları yapılan bir yol açılışında söylüyor.

Kendisini dinleyenler iktidar değiştiği an bu yolların ortadan kaldırılacağını düşünmez mi?

Havaalanlarının, köprülerin, barajların, tünellerin kullanılamaz hale getirileceğini sanmaz mı?

Elbette Erdoğan da yapılan hiçbir şeyin yıkılmayacağını, böyle bir şey olamayacağını biliyor ancak iyice yoksullaştırılan ve eğitim düzeyi de düşürülen halkın bunlara inanacağını ve refleks olarak muhalefete düşman olacağını da biliyor.

Bu tür beyin yıkama operasyonları ile belki kısa bir süreçte, seçim kazanılması için mesafe alınabilir ama bunun ülkeye vereceği kötülüğün tamiri nasıl olacak?

Ne bileyim belki de Erdoğan, “Her şeyi yıkacaklar” derken “Güzel işlerde bile bir sürü hile, yolsuzluk oldu, bunların hesabını mutlaka sorarlar” diye geçiriyordur içinden de bilinçaltı zorladığı için böyle konuşuyordur.

YENİ ÖĞRENDİM

Site havuzuna haşema ile girilmesi davasında son durum

Geçtiğimiz yılın ağustos ayında yayınlanan bir haber hayli ses getirmişti.

Habere göre İzmir Dikili’deki lüks bir sitede oturan bir kadın, ortak havuza haşema ile girmiş bu da diğer daire sahiplerinin tepkisine neden olmuştu.

Site yönetimi de havuza haşema ile girilmesini yasaklamıştı.

Haşemalı kadın ve eşinin şikayetçi olması üzerine dava açılmıştı.

Dava kasım ayında sonuçlanmış ve site yöneticisi, yardımcısı ve bir ev sahibi ayırımcılık yapmaktan, nefret suçu işlemekten 10 ay hapse mahkum olmuş.

Ancak iş bununla bitmemiş.

Mahkeme kararına rağmen devreye bir de Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) girmiş.

2016 yılında Erdoğan tarafından kurulan bu kurum özellikle dini konularda hakarete uğradığı ileri sürülen kişi ve kurumların hakkını arıyor.

Ancak kurumun önemli özelliği herhangi bir mahkeme kararına gerek duymadan kişi ve kurumlara ceza yazabiliyor olması.

Nitekim TİHEK mahkemenin iki site yöneticisi ile bir daire sahibini hapisle cezalandırmasına rağmen site yönetimine 5 bin lira para cezası kesmiş.

Öyle görünüyor ki bu TİHEK isimli kurum sessiz sedasız bir “şeriat mahkemesi” gibi çalışıyor.

(Not: Bu kurum hakkımda herhangi bir dava açılmamış olmasına rağmen bir konuda bana da para cezası kesmişti. Ödemek zorunlu tabii. Üstelik itiraz da edemiyorsunuz, daha doğrusu ediyorsunuz ama mahkeme bunu reddediyor.)

Şimdi gelelim olayın ilginç bir başka noktasına. Bu sitede oturan bir daire sahibi okurum aradı. Anlattığına göre havuza haşema ile giren kadın ve eşi aslında sitenin sakinlerinden değilmiş. Bir aylığına bir daire kiralamışlar. Haşema olayından sonra da siteden ayrılmışlar. Ardından da şikayetçi olmuşlar.

Site sakini okurum “Öyle sanıyorum ki zaten sırf böyle bir eylem yapmak için buradan daire kiralamışlar. Amaçlarına ulaşınca da gitmişler” dedi.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

Trabzon’a bu pankart yakışmadı

Cumartesi günü Trabzon’da oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçında Trabzonlu taraftarlar bir pankart açtı.

Pankartta Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve Yavuz Sultan Selim’in resimleri vardı.

Bu resimlerin yanında şu yazıyordu;

“Vatan bölünmez tektir. Cumhuriyet içinde Cumhuriyet kuran namerttir”

Aslında bu sözün hiçbir anlamı yok.

Muhtemelen Trabzonlu taraftarlar, “Fenerbahçe Cumhuriyeti” sloganına karşı bir tepki koymak istemişti.

Ancak içinde cumhuriyet geçen bir sloganda sadece Osmanlı padişahlarının resimlerinin olması, bu Cumhuriyeti kuran Atatürk’ün ise hiç olmaması hem çok tuhaf hem de çok ayıp olmuş.

Trabzon taraftarı bunu nasıl yaptı anlayamadım.

Sanıyorum bunu yapanlar gerçek Trabzonlu taraftarlar değiliktidarın eteğine yapışmış bir avuç kişi.

Başkasını düşünmek bile istemem.

KOMİK

Her pazartesi aynı haber

Kimi okurlarım ve izleyicilerim YouTube konuşmalarımda saray medyasından da örnekler vermeme biraz buruluyor.

Diyorlar ki; “Biz onları defterden çoktan sildik, ne diye her sabah bunları gözümüzün içine sokuyorsunuz, boş verin, bununla zaman harcamayın”

Öyle demeyin.

Saray medyasının ne yaptığını da bilmek gerek.

Bazen ben okurken ve izlerken pek eğleniyorum.

Bir kere onurlarını sıfırlamış durumdalar ve sadece bir kişinin ağzından çıkacak lafı bekliyorlar.

Kendi fikirleri, görüşleri, değerlendirmeleri yok.

Reis dedikleri kişi ne diyorsa onu yazıp üzerine güzellemeler yapıyorlar.

Bunları bilmek gerek, sizlerin de görmesi, bilmesi ve ona göre düşünmesi gerek.

Bakın saray medyası, hemen her pazartesi günü hep aynı haberlerle çıkıyor.

“Nefesler tutuldu, milyonlar bugünkü kabine toplatışını bekliyor. Erdoğan yine müjdeler açıklayacak.”

Saray medyasının bugünkü internet sitelerinde yine aynı haber vardı.

Birlikte okuyalım;

“Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla hareket eden hükümet meseleleri adım adım çözüme kavuşturuyor. Sırada emeklilikte yaşa takılanlar için yapılacak EYT düzenlemesi var. EYT kapsamı ile emekli olacaklarda yeni sayı belli olurken, milyonlarca kişi Kabine Toplantısı sonrası gelecek açıklamalara odaklandı. EYT şartları neler olacak, yaş sınırı olacak mı? Askerlik borçlanması işe giriş tarihini geri çekecek mi?”

Açın geçen hafta pazartesi gününü, ondan önceki pazartesiyi, daha önceki pazartesiyi, göreceksiniz hep aynı tip haber var.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları