loading
close
SON DAKİKALAR

Sağlıkta kaynak ayrıcalıklı şirketlere

Çiğdem Toker
Tarih: 13.12.2021
Kaynak: Çiğdem Toker-Sözcü

Çiğdem Toker: Nasılsa, bütçe kaynaklarını kullanıp yöneten, talimatını veren, “Önce şehir hastanelerinin parası ödensin” demeye yetkili kişilerin böyle bir ameliyatta riskli durumla karşılaşma ihtimali yok.

Ameliyatların gerçekleştirilmesi tehlikeye girebilir.”
Kamudan birikmiş alacaklarını uzun zamandır tahsil edemeyen medikal sektörü konuyu uzun süredir gündeme taşıyor. Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki (SUT) tarifeler güncellenmiyor, fiyatlar çok geride.
Bu durum üniversite hastanelerini mali açıdan güç durumda bıraktı. Bu da zincirleme olarak malzeme ve cihaz sağlayan firmaları. Ameliyatta kullanılan cihaz ve malzemelerin temininde güçlük yaşandığı artık yüksek sesle konuşuluyor.
 
ATO BAŞKANI DA İSTEDİ
 
Konu, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran'ın da gündemindeydi. Baran, sağlık sektörüne malzeme ve hizmet sağlayan üyelerinin zor günler yaşadığını söyledi. Özellikle “yüksek standartlarda hizmet veren diyaliz merkezlerinin ücretleri başta olmak üzere, SUT kapsamına giren ödemeler güncellenmeli” dedi.
2022 yılı bütçe kanun teklifi için CHP'nin hazırladığı muhalefet şerhinde de ele alındı.
 
ŞEHİR HASTANESİNE FARKLI TARİFE
 
“Sağlık Bakanlığı kendini SUT ile bağlı görmüyor.”
Bu ne mi demek? CHP'nin muhalefet şerhine göre şu demek:
– Sağlık Bakanlığı, SGK ile özel protokoller yapıyor. Şehir hastanelerine farklı şekilde davranarak kaynak aktarımında bulunmaktadır.
– Özel hastaneler %200-300 fark alarak SUT'tan dolayı uğradıkları zararı vatandaşa ödetebiliyor.
– Üniversite hastanelerinin böyle bir olanağı yok. Böyle olunca, üniversite hastaneleri borç batağında çırpınıyor.
– Geçen dönemde, iki ayrı yasal düzenlemeyle, borçlar Maliye Bakanlığı tarafından üstlenilerek iskontolu bir vaziyette tasfiye edildi.
– SUT, detaylı güncellenmediği için üniversite hastanelerinin ilaç ve tıbbi malzeme borçlarının 7-8 milyar TL civarına ulaştığı ifade ediliyor.
– Daha önce birikmiş 19 milyar TL alacaklarını %25 indirimle tahsil edebilen firmalar bu kez yeni bir alacak problemi ile karşı karşıya bulunmakta.
Bu alacak tutarı, şehir hastanelerine 2022 yılında ayrılan bütçenin üçte birine eşitmiş.  TBMM'ye sunulan muhalefet şerhi belgesinde böyle deniyor:
“Şehir hastaneleri şirketlerine bol keseden para aktarılırken, medikal firmalara ödenemeyen borçlar yüzünden malzeme yokluğuna düşen hastaneler, yakında ameliyat yapamayacak hale gelebilecektir.”
Önemi var mı?
Nasılsa, bütçe kaynaklarını kullanıp yöneten, talimatını veren, “Önce şehir hastanelerinin parası ödensin” demeye yetkili kişilerin böyle bir ameliyatta riskli durumla karşılaşma ihtimali yok.
Öğrencinin peşine tefeci gibi düşmek
“Faize karşı nas var diyenler, öğrenciye tefeci faizi uyguluyor.” 
Bu ifade, İYİ Parti'den. 2022 yılı bütçe kanun teklifine karşı hazırlanan muhalefet şerhinde öğrencilerin kredi borçları ele alındı. Göz atalım:
– Burs alan öğrencilerin tüm öğrencilere oranı %5-5.5 civarında.
– Kredi alan öğrencilerin oranı ise %12.
– Öğrencilerin kullandıkları krediler Yİ-ÜFE'ye endeksli olarak artırılıyor. Bu yıl, bu oranın %32 olması bekleniyor.
 
Öğrencilerin kredi borçları 6 milyar lira. Borcun daha düşük bir oran saptanarak artırılması vurgulanıyor.
– Kredi verilecek kaynağın olması, bu kaynağın burs için kullanılabileceğini göstermektedir.
– Kredilerin geri ödenmemesi durumunda uygulanan faiz oranı %19.2.
Merkez Bankası dahi %15 ile borç verirken, öğrencilere uygulanan bu oran çok adaletsiz.
– Faize karşı nas var diyen anlayışın öğrencilere sıra geldiğinde daha yüksek faiz uygulaması, tek kelimeyle fırsatçılık.
– Beş müteahhitten milyarlarca lira vergi borcu silinirken tefeci gibi öğrencilerin peşine düşülüyor.
İYİ Parti Limak'ın satışını sordu
İYİ Parti'nin bütçe muhalefet şerhinde bir de çarpıcı itiraz vardı. Milletvekilleri Durmuş Yılmaz ile Erhan Usta imzalı şerhte, Limak Holding'in Türkiye'deki şirketi Uludağ EDAŞ'ı, Londra'daki Uludağ EDAŞ'a satmasına yer verildi.
 
İlgili bölümden:
“Dünyanın en fazla kamu ihalesi alan şirketlerinden biri olan ve iktidarın her yıl bütçede özel ödenekler ayırdığı Limak Holding'e ait Türkiye'deki Uludağ EDAŞ ve ULUDAĞ EPSAŞ, yine bu şirket tarafından Londra'da kurulan Uludağ EDAŞ denilebilecek başka bir şirkete satılmıştır. Bu satışa ise EPDK bir yazı yazmış ve Rekabet Kurumu'nun Özelleştirme İdaresi bu satışa uygun görüş vermiştir.”
İYİ Parti'nin muhalefet şerhinde, operasyonun arkasında ne olduğunun, açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması talep edildi. “Göz göre göre ülkemizden yurtdışına servet aktarımı gerçekleşmekte ve kamu idareleri bu duruma göz yummaktadır” denildi.
 Çiğdem TOKER Tüm Yazıları için tıklayın 
 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları